Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İlk sözleşmenin feshedildiğine dair dosyaya sunulan bir belge bulunmamakla birlikte, davacının iddiası, davalının savunması ve delil olarak ibraz ettiği 08.11.2008 günlü tutanak başlıklı davacı şirketin kaşe ve imzasını taşıyan belge içeriğinden 25.06.2008 tarihli sözleşme konusu klima sistemi temini için ödenen bedel karşılığı mal alınacağı davacı tarafından kabul ve taahhüt edilmekle asıl sözleşme ilişkisinin sona erdirildiği ve fazla ödemenin davalıdan mal alınmak suretiyle geri alınacağının kararlaştırıldığı görülmektedir. Sözkonusu tutanak altındaki imza ve içeriğine karşı çıkılmadığından geçerli ise de; klima sistemi için ödenen bedel mukabili alınacak malların nelerden ibaret olduğu cins, miktar ve vasıf olarak belirtilmediğinden infazı kâbil değildir. Başka bir anlatımla davacının talep edeceği malları davalının vermekten kaçınması halinde davacının sözkonusu tutanağa göre malların teslimini talep etmesi mümkün değildir....

    Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili dilekçesinde; taraflar arasındaki 26.08.2010 tarihli harici satış sözleşmesi ile davacıya satılan taşınmazın daha sonra tapuda 3.kişiye satıldığını, ödenen bedel davalıdan geri istendiğinde 5000 İngiliz Sterlinin ödendiğini, bakiye bedel ödenmediğinden 12.000 ....ahsili için icra takibine girişildiğini belirterek, davalıların takibe itirazının iptali ve inkar tazminatının tahsilini talep etmiştir. Davalılar vekili cevabında; davalılardan ...'a husumet yönetilemeyeceğini, sözleşmeyi davalı şirketi temsilen imzaladığını, takibin kamu düzenine aykırı olduğunu, geçersiz ve haricen düzenlenen satış senedine dayanılarak verilen paranın iadesi için ilamsız talep yapılamayacağını, takibin kamu düzenine aykırı olduğunu belirterek davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, davanın kabulü ile asıl alacak üzerinden hesaplanacak %20 inkar tazminatının davalılardan tahsiline karar verilmiştir. Hükmü davalılar vekili temyiz etmektedir....

      SAVUNMANIN ÖZETİ Davalı vekili; davacının iddialarının doğru olmadığını mal teslimine dair sipariş verilmediğini mal teslimi devam ederken tek taraflı olarak bir kısım malların tesliminden davacının vaz geçerek bedel iadesinin istendiğini ve satıma konu teslim edilmeyen mal bedelinin davacının isteği üzerine 05.09.2020 tarihinde satın aldığını, davacının bu surette müvekkili şirketten buzdolabı ve dondurucu için bedel iadesi yapılmasını istediğini, bu surette davacıya bedel iadesinin 25.09.2020 tarihinde yapıldığını, teslim süreci devam eden cihazlara ilişkin davacıdan gelen talep nedeniyle bedel iadesi yapılırken davacının ödediği ücretin ortalama faizinin iade edildiğini, kusurlu olmayan ve temerrüde düşürülmeyen müvekkilinin söz konusu tutarın iadesinde faiz ödeme yükümlülüğü bulunmadığını ve sadece müşteri memnuniyeti gereği ortalama bir faiz bedeli ödenmiş olduğunu bildirerek davanın reddine karar verilmesini istemiştir....

        Değerlendirme : Dava, ayıp nedeniyle sözleşmeden dönme ve bedel iadesi istemine ilişkindir. Davacı tarafından davalıdan satın alınan koltuklardaki ayıp nedeniyle sözleşmeden dönme ve bedel iadesi talep edilmiş olup, davalı vekili ise ayıp iddialarını kabul etmeyerek davanın reddini istemiştir. Dosya kapsamı incelendiğinde, alım satıma konu olan koltuk takımının fatura örneği ve teslim tesellüm tutanakları dosya içerisinde mevcut değildir. Mahkemece yargılama sırasında bilirkişi incelemesi yaptırılmaksızın, davacının ayıp yönündeki beyanlarına itibar edilerek, davanın kabulüne karar verilmiştir. Dava sebeplerine göre teknik bilgi gerektiren uyuşmazlık nedeniyle bilirkişi raporu aldırılmaksızın yazılı şekilde karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırıdır....

        Bu açıklamalar ışığında; taraflar arasındaki ticari satıma konu araçta TBK 219 anlamında gizli ayıp söz konusu olduğundan, davacının sözleşmeden dönerek bedel iadesi talebi yerinde görülerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir. HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-Davalılardan .......... Oto Servis ve Tic. A.Ş....

          Aile Mahkemesinin 2020/470 Esas, 2021/519 Karar sayılı ilamına dayalı olarak ilamda belirtilen ziynet eşyalarının iadesi istemli takip yapılmış olup örnek 2 icra emri davacı borçluya 12/05/2022 borçlu vekiline 26/04/2022 tarihinde tebliğ edilmiştir....

          "İçtihat Metni"Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki ayıplı aracın değiştirilmesi- araç bedelinin iadesi davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün davacı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı vek. Av. ... ile ... A.Ş. Vek. Av. ... ve ...A.Ş. Vek. Av. ...'nin gelmiş olmalarıyla duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. -KARAR- Dava, davacı tarafından satın alınan aracın ayıplı olduğu iddiasıyla, aracın ayıpsız yenisiyle değiştirilmesi, bunun mümkün olmaması halinde ödenen bedelin iadesine ilişkin alacak davasıdır. Davalı ... A.Ş. vekili, müvekkilinin aracı satan şirket olmadığını bildirerek davanın husumet yönünden reddini istemiştir. Davalı ... A.Ş....

            nin temyiz itirazlarının incelenmesinde ise, Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre yerinde olmadığından davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair teymyiz itirazlarının reddine karar verilmesi gerekmiştir. 3-Davanın ayıplı mal nedeni ile bedelin iadesi için açılan alacak davası olduğu anlaşılmaktadır. Bu kapsamda “ Birlikte ifa” kuralları gereği davacının almış olduğu ürünleri iade etmeden bedelin iadesini istemesi mümkün bulunmadığına göre, mahkemece iade konusunda da bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. Ne var ki bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden kararın düzeltilerek onanması HUMK'nun 438/7. maddesi gereğidir. SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı ......

              Mahkemece, taraflar arasında akaryakıt bayilik sözleşmesi ve protokol  imzalandığı, protokole göre, bayinin sözleşme konusu istasyonu, TP marka ve logosu altında işletmesi ve istasyon üzerinde TP lehine intifa hakkı tesis etmesi karşılığında bayiye bedel ödeneceğinin kararlaştırıldığı, buna göre davalı şirkete 3.186.000,00 USD  ödeme yapıldığı, Rekabet Kurulunun 2002/2 sayılı tebliği ile rekabet yasağı süresinin 5 yılı aşmaması gerektiğinin belirlendiği, taraflar arasında sözleşmenin yenilenmemesi nedeniyle geçersiz hale gelen süre için hesaplanan 2.028.828,98 USD bedelin iadesi gerektiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, 2.028.828,98 USD’nin davalıdan faizi ile birlikte tahsiline karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....

                Ne var ki sözleşme konusu tapunun, davacı tarafından bedel iadesi yönünde talebini belirginleştirdiği 18.05.2015 tarihli dilekçesinden sonra 29.05.2015 tarihinde davacıya verildiği, ayrıca dosya kapsamında aldırılan 20.04.2015 tarihli bilirkişi raporuna göre dava konusu taşınmazın %45 oranında tamamlandığı ve henüz kullanıma hazır olarak devrinin gerçekleşmediği görülmektedir. O halde mahkemece, davacıya devri gerçekleştirilen tapunun, sebepsiz zenginleşmeye neden olmaması ve sözleşmenin tüm sonuçları ile ortadan kalkması nedeniyle davalı tarafa iade edilmesine karar verilmesi gerekirken bu husus gözardı edilerek yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir....

                  UYAP Entegrasyonu