Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davanın 17/04/2019 tarihinde açıldığı, 6102 sayılı TTK'nın 5/A maddesi gereği arabulucuya başvurulmasının dava şartlarından olduğu, dava dilekçesinde arabuluculuğa başvurulduğuna dair beyan bulunmadığı gibi arabuluculuk anlaşamama son tutanağının sunulmadığı, davadaki uyuşmazlığın bilgisayarın satış anında ayıplı olup olmadığı, ayıbın niteliği ile davacının bedel iadesi talep edip edemeyeceği tespitine ilişkin olup taraflar arasındaki nihai uyuşmazlığın para alacağı ilişkisine dayandığı, eldeki davanın zorunlu arabuluculuğa dair dava ön şartına tabi olduğu, dava ön şartınının yerine getrilmediği anlaşılmakla HMK'nın 114/2 ve 115/2 maddesi gereğince davanın usulden reddine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

    KARAR Davacı, 31.03.2008 tarihinde 25.500,00.TL bedel ile davalı...Punto marka ... plakalı aracı satın aldığını, aracın garanti süresi içerisinde beş kez, garanti süresinin hemen sonunda bir kez olmak üzere arızalandığını ileri sürerek, araç için ödenen bedelin iadesine karar verilmesini talep etmiştir. Davalılar, bedel iadesi şartlarının oluşmadığını, araçta üretimden kaynaklı ayıp bulunmadığını savunarak davanın reddini istemişlerdir....

      K A R A R Davacı, davalı yana ait mağazadan bilgisayar satın aldığını daha sonra arıza yaptığını belirterek servise bıraktığını, tamir değil bedel iadesi isteminde bulunduğunu bunun davalı yanca kabul edilmediğini belirterek ödediği bedelin iadesini istemiştir. Davalı, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı yanca temyiz edilmiştir. Davacının davalıdan satın aldığı dizüstü bilgisayarın arıza yaptığından bahisle bedel iadesi talep etmişse de ürünün telsim edildiği 11/11/2009 tarihli ürün gönderim formunda müşteri şikayetinde üründen ses geldiği belirtilmiş ancak üründe herhangi bir arızanın olduğuna dair tespit yapılmamıştır. Bu haliyle servis formunda sadece müşteri şikâyeti yer alıp arızanın tespit edildiğine dair herhangi bir açıklama yer almamıştır. Mahkemece yapılan ürün üzerindeki incelemede elektronik mühendisi bilirkişi raporunda üründe herhangi bir arızanın bulunmadığı bildirilmiştir....

        Ancak; Taşınmaz belli bir bedel alınarak davalıya satıldığından bu bedelin davacı tarafından iadesi gerekir. Aksi takdirde davacı sebepsiz zenginleşecektir. Davacıya iadesi gereken bedel ise taşınmazın satışının yapıldığı sırada ödenen tutarın dava tarihindeki güncelleştirilmiş değeridir. Mahkemece bu değerin ne olacağı bilirkişi incelemesi ile saptanmalı, bu arada bulunacak değere göre mahkemenin görevi düşünülmeli, şayet bulunacak değer sulh mahkemesinin görevinde kalmakta ise bu miktar davalıya ödenmek üzere davacıya depo ettirilmeli, istek bu şekilde hüküm altına alınmalıdır. Değinilen bu yönün gözardı edilmesi doğru görülmediğinden kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde yatırana geri verilmesine, 15.03.2010 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

          Asliye Ticaret Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik- yetkisizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, ayıplı mal satışı nedeniyle bedel iadesi istemine ilişkindir. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce, davanın ticari dava olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiştir. Asliye Ticaret Mahkemesi ise, uyuşmazlığın ticari dava olmadığı gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun 4/1. maddesinde her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işlerinin ticari dava ve ticari dava ve ticari nitelikte çekişmesiz yargı işi sayılacağı hüküm altına alınmıştır....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi (Tüketici Mahkemesi sıfatıyla) Taraflar arasındaki malın ayıplı olmasından kaynaklanan bedel iadesi davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. KARAR Davacı, 11.11.2013 tarihinde satın aldığı telefonun ayıplı çıkması üzerine iki kez yenisi ile değiştirilmesine rağmen ayıplı telefon teslim edildiğini ileri sürerek 2.088 TL 'nin iadesine karar verilmesini istemiştir. Davalı, telefonun her seferinde servisten ayıplı geldiğini, iddia edilen ayıbın telefondan yararlanmayı sürekli olarak etkilemediğini, kendilerinin kusurlu olmadığını savunarak davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı, ayıplı ürün nedeni ile bedel iadesi için eldeki davayı açmıştır....

              Maddelerindeki hüküm ile ayıp kabul edilen hiçbir özelliğin dava konusu ürünlerde bulunmadığını, ürünlerin ayıplı olduğunu kabul anlamına gelmemekle birlikte tüm ürünlerin bedellerinin davacıya iadesinin müvekkili şirket yönünden hakkaniyetsiz olacağını, davacının somut olayda ücretsiz onarım hakkından faydalanabilecek iken bedel iadesi içeren sözleşmeden dönme talebinin kötü niyetli olduğunu, işbu davanın reddi gerektiğini bildirerek istinaf itirazında bulunmuştur. GEREKÇE: Dava, malın ayıplı olduğu iddiasıyla ayıplı ürünün iadesi ile ödenen bedelinin iadesi istemine ilişkindir. İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen ilk derece mahkemesi kararı hakkında 6100 sayılı HMK nun 355.maddesindeki düzenleme gereğince; istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırılık olup olmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır....

              "İçtihat Metni"Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili,müvekkilinin davalıların sahibi olduğu oto galerisinden harici sözleşme ile araç satın aldığını, araç bedelinin 13.000 USD olduğunda anlaşmaya varılıp, bu bedel karşılığı üç adet bono verdiğini aracın tesliminden sonra aracı servise götürüp 516 USD ve 302.50 YTL tutarında bakım yaptırdığını, 3.000 USD tutarlı bono ödendikten sonra diğer borcun ödenemeyeceği anlaşılınca davalılarla yapılan anlaşma gereği aracın ve harici satım sözleşmesinin davalılara iade edildiğini, davalıların ödenen bedel ile diğer iki bonoyu iade edeceklerini söyledikleri halde iade etmeyip, ellerinde olan her biri 5000 USD bedelli iki bono ile icra takibine giriştiklerini, icraya konu senet...

                "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi (Tüketici Mahkemesi Sıfatıyla) Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü....

                  Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile taşınmazın onarım bedeli olarak hesaplanan 13.723,00 TL'nin davalıdan tahsiline karar verilmiş; hüküm, davacı ve davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dava, gizli ayıp nedeniyle taşınmaz satış sözleşmesinin feshi ile bedel iadesi istemine ilişkindir. Mahkemece, yargılama aşamasında keşif yapılmış ve uzman bilirkişiden rapor alınarak, dava konusu taşınmazdaki gizli ayıp niteliğinde olan hususların onarımı için yapılması gereken masraf hesaplattırılarak bu bedel üzerinden davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir....

                    UYAP Entegrasyonu