Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Diğer davalılar, sunmuş oldukları ıslah-cevap dilekçesi ile, davaya cevaplarını ıslah ettiklerini, dava konusu adi yazılı sözleşmelerin 10.04.1980 ve 16.12.1980 tarihli olduklarını, kadastronun kesinleşme tarihin ise 26.04.1983 olduğunu, 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçtiğini, tescil talebinin bu nedenle dikkate alınması mümkün olmadığını, davacının bedel iadesi talebinin de zamanaşımına uğradığını, zira sözleşmeye dayalı hak taleplerinin 10 yıllık zamanaşımına tabi olduğunu ve sözleşme tarihinden itibaren bu sürenin geçtiğini, zaman aşımı itirazlarının dikkate alınmaması durumunda dahi taraflar sözleşmenin geçersizliği halinde ancak aldıklarının iadesi ile yükümlü olduklarını, bu nedenlerle davacı tarafından doğrudan davaya konu gayrimenkulün güncel değeri olan kamulaştırma bedelinin talep edemeyeceğini belirterek, davanın reddini talep etmişlerdir. Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile, 185,23 TL'nin 46,31 TL' lik kısmının davalılardan ...'...

    DELİLLER VE DEĞERLENDİRME: Dava, davacının satın almış olduğu telefonun ayıplı olması nedeniyle bedelin iadesi veya ayıpsız misli ile değiştirilmesi talebi istemine ilişkindir. Taraflar arasındaki ihtilaf dava konusu ürünün ayıplı olup olmadığı, ayıplı ise ayıbın kullanıcıdan kaynaklı mı yoksa fabrika hatasından mı kaynaklı olduğu , ayıp nedeni ile bedel iadesi yapılıp yapılamayacağı hususlarında toplanmaktadır. Davacı şirket tarafından davalı şirketten 10.12 2020 tarihinde 12.999,00TL bedelle .... cep telefonunun satın alınmış ve buna ilişkin fatura düzenlenmiştir....

      Esas KARAR NO : 2021/593 DAVA : Alacak (Ticari Satıma Konu Malın İadesi) DAVA TARİHİ : 21/05/2019 BİRLEŞEN İSTANBUL 15.ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ'NİN 2020/393 ESAS ... KARAR SAYILI DOSYASI DAVA : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 27/07/2020 KARAR TARİHİ : 13/10/2021 Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Satıma Konu Malın İadesi) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili İstanbul 12.Asliye Ticaret Mahkemesi'ne verdiği dava dilekçesinde özetle; Müvekkil şirketin davalı ... Tic. A.Ş. 'nin yetkili bayisi olan ... Otomotiv Tic. Ve San. A.Ş.’den 07.09.2018 tarihli fatura ile ... şase nolu, DDX 045363 motor nolu, ... plakalı, ........ marka/modelli aracı satın aldığını, satın alınan gizli ayıplı ve yukarıda yazılı özellikleri tanımlanan aracın davalının yetkili bayiisi diğer davalı ... Otomotiv Tic. Ve San....

        Mahkemece, yapılan yargılama ve alınanbilirkişi raporu doğrultusunda 8.525,25 TL alacağın dava tarihinden itibaren kanuni faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş; hüküm, davacılar ve davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dava, davacıların dava konusu taşınmazın adlarına intikal ettirilerek satılması konusunda davalıya verdikleri vekaletnameye dayanarak ve vekalet görevinin kötüye kullanılarak taşınmazın satılması ve herhangi bir bedel ödenmemesi sebebiyle yargılama sırasında belirlenecek taşınmazın rayiç değerinin miras hisseleri oranında taraflarına iadesine ilişkin alacak davasıdır. 6100 sayılı HMK.nun 294. maddesi gereğince mahkemece yargılamanın sona erdiği duruşmada hükmü vererek tefhim eder. Hükmün tefhimi her halde hüküm sonucunun duruşma tutanağına geçirilerek okunması suretiyle olur....

          Hal böyle olunca, mahkemece az yukarda açıklanan yasa ve yönetmelik hükümleri gereğince bedel iadesi şartlarının oluştuğu dikkate alınarak davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken yanlış değerlendirme ile yazılı şekilde davanın reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz edilen hükmün davacı yararına BOZULMASINA,14.7.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....

            Dava, ayıplı olduğu iddia edilen aracın öncelikle misli ile değiştirilmesi, bunun mümkün olmaması halinde sözleşmeden dönme ve bedel iadesi ve ayıp nedeniyle uğranılan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir....

            GEREKÇE: Dava; gizli ayıp nedeni ile sözleşmenin feshi ile telefonun iadesi ile bedelinin tahsili talebine ilişkindir....

              Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna göre, tek satıcılık sözleşmesine ilişkin herhangi bir sözleşme veya belgenin dosyaya sunulmadığı, davacı tarafından çeklerin verildiğinin kabul edildiği, usulune uygun olmayan tarafların defter ve kayıtlarına göre davalının 39.997,24 TL borçlu olduğu, davalının bakiye alacak miktarı kadar davacıya mal teslimi gerektiğini iddia ettiği, ancak bu miktar kadar davacıya mal teslim edilmediği gerekçesiyle davanın kabulü ile itirazın kısmen iptaline, her nekadar kısa kararda fazla talebin reddi denilmiş isede davacının itirazın iptaline konu ettiği bedelin 39.997,24 TL olduğu ve bu bedel üzerinden itirazın iptaline karar verildiği, davanın asıl alacak yönünden açıldığı dikkate alınarak davalı vekili yararına vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına, alacak likit olduğundan ve itiraz haksız ve kötüniyetli olduğundan davacı lehine %40 oranında icra inkar tazminatına karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir....

                Dava, nişan hediyelerinin iadesi istemine ilişkindir. Davalının istinaf itirazlarının incelenmesinde; Dava dosyası içeriğine, dosyadaki yazılara göre ilk derece mahkemesi kararında usule ve esasa ilişkin herhangi bir aykırılığın bulunmadığı, davanın esasıyla ilgili hükme etki edecek tüm delillerin dava dosyası içinde bulunduğu, kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği, bedel dışında aynen iade talebi bulunan davacının, davasını " belirsiz alacak" davası şeklinde açtığı, ilk derece mahkemesinin zamanaşımı defi ve husumete ilişkin itirazları red gerekçesinin doğru olduğu, inceleme konusu kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından, davalının istinaf isteminin esastan reddine karar verilmiştir....

                Dava açılmakla, belirsiz alacak davasında, alacağın tamamına ilişkin zamanaşımı süresi kesilmekte iken, kısmi davada, talep edilmeyen kısım için zamanaşımı süresi işlemeye devam eder. Belirsiz alacak davasında, davalı tarafça dava açıldıktan sonra ileri sürülen zamanaşımı def'i sadece ilk talebi değil bedel artırım talebini de kapsar ve süresinde zamanaşımı def'in de bulunmaması halinde arttırılan bedel için sonradan zamanaşımı def'inde bulunulamaz." şeklindeki gerekçeli ilamı uyarınca işbu davanın belirsiz alacak davası olarak açılmış olduğu, davacı tarafından dava açıldığı esnada davalının yapmış olduğu mükerrer tahsilatın belirlenebilme ihtimalinin bulunmadığı, davalı tarafça sunulmuş olan cevap dilekçesinde zamanaşımı def'inde bulunulmamasına rağmen bedel arttırım dilekçesine karşı sunulmuş olan beyan dilekçesinde zamanaşımı def'inde bulunulmuş olduğu görüldüğünden usulüne uygun olmayan ve süresinde sunulmayan zamanaşımına yönelik def'i beyanı dikkate alınmamıştır....

                  UYAP Entegrasyonu