Belediyesi’nin 06.07.2018 tarihli cevabi yazısı ikrar mahiyetinde olmamasına göre davacı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir. 2-Hükme esas alınan bilirkişi raporunda Bayilik Sözleşme ekine bağlı “Ariyet Sözleşmesi”nin 2. maddesi gereğince bayinin malları teslim aldığını gösteren listenin bulunmadığı görülmüştür. Bu durumda bayiye teslim edilen Ariyet malzemelerinin mahiyetinin ne olduğu anlaşılamamıştır. Mahkemece ariyet sözleşmesinin eki teslim tesellüm tutanağının ibrazının sağlanarak dava konusu faturaların teslim edilen ariyet malzeme ve teçhizata ilişkin olup olmadığının değerlendirilmesi gerekmektedir. Ayrıca davacının ticari defterleri incelenmiş olup davalının kayıtlarının da incelenmesi gerekir. Sübut yönünden yetersiz delillere göre davalı ile ilgili olmayan davacı faturalarına göre karar verilmesi doğru görülmemiştir....
Bir diğer alacak kalemi olan ariyet mallarının sökümünden kaynaklı istem yönünden ise ariyet söküm masraflarının davacı bayi üzerinde bırakıldığına dair herhangi bir sözleşme maddesine rastlanılmadığı anlaşılmakla, davalı yanın her iki alacak kalemi yönündeki talebin ispata muhtaç kaldığı sonucuna varılmıştır. Savunma kapsamındaki son alacak kalemi olan eksik ürün alımından kaynaklı cezai şart istemi yönünden yapılan değerlendirme sonucunda ise Yargıtay'ın istikrar kazanan içtihatları kapsamında belirtildiği üzere; uzun süreli akaryakıt sözleşmelerinde taahhüde aykırı davranış nedeniyle her yıl sonunda bir önceki yıla dair ceza koşulunun istenebilmesi için takip eden yılda henüz ifaya başlanmadan önce çekince (ihtirazi kayıt) bildirilmesi veya ihtar çekilmesine bağlı olup bunlar yapılmaksızın müteakip yılın ifası gerçekleşmişse bir önceki yıla ilişkin cezai şart talep edilememektedir....
olarak verilen kurumsal kimlik ve sektörel demirbaşların mülkiyetinin dağıtım şirketine ait olduğunu ve faturalandırmanın akaryakıt dağıtım şirketine yapıldığı gerçeğinin göz ardı edildiğini, bu kapsamda değerlendirme yaparken, davalıya ait kayıtlarda , 41.646,78 TL tutarındaki ariyet malzeme faturalarının kayıtlı olmadığının tespitinden yola çıkarak, ariyetlerin davalı şirkete teslim edilmediği tespitinin yapılamayacağını, davalının ticari kayıtlarında zaten ariyet faturalarının kayda alınmasının mümkün olmadığını, ariyet malzemesi faturalarının müvekkili şirkete fatura edildiğini ve müvekkili şirketin ticari kayıtlarında yer aldığını, Dava dosyasına akaryakıt sektöründe uzman olan bir bilirkişinin atanması durumunda, iddia ettikleri hususun anlaşılacağını, akaryakıt sektöründe ariyet sözleşmesi ve ariyete konu olan demirbaşların mülkiyetinin kime ait olduğu ve ariyete konu demirbaş faturalarının ticari kayıtlara yansıması hususu noktasında bilirkişinin konusu gereği bilgi sahibi olmaması...
Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, Taraflar arasındaki eser sözleşmesinin feshinden kaynaklanan tazminat talebine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 6100 HMK, 6098 Sayılı TBK 3. Değerlendirme ve karar Dava, taraflar arasındaki eser sözleşmesinin feshinden kaynaklanan tazminat talebine ilişkindir. İnceleme, 6100 sayılı HMK'nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek duruşmasız olarak yapılmıştır. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hükme karşı davalı vekilince istinaf yoluna başvurulmuştur....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO:2020/248 KARAR NO :2022/619 DAVA:Alacak (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ:12/11/2012 KARAR TARİHİ:17/10/2022 Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde; taraflar arasında ... ili ... ilçesi ... köyü ... gürü mevkinde bulunan 6487 parselde bulunan taşınmaz üzerinde akaryakıt satış ve servis istasyonu için bir kısım sözleşmelerin imzalandığını, söz konusu sözleşmeler kapsamında ..., davalı ...'...
ile müvekkile ödenmesine karar verilmesini, protokolün 3. 2. 2 nci maddesinde belirtilen ariyet ve demirbaş eşyaların dava sonuna kadar müvekkilin kullanımında kalması yönünde ihtiyati tedbir kararı verilmesini, her türlü yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir....
karar verilmesi dosya kapsamına uygun bulunmuştur.Açıklanan nedenlerle; davacı vekilinin mal satımından kaynaklanan bir alacak iddiası bulunmadığı,taleplerin niteliği gereği davacı tarafından kanaat verici delil sunulmadığının kabulüyle ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmesinde isabetsizlik bulunmadığı sonucuna varıldığından davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir....
"İçtihat Metni" Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda birleşen ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, müvekkili ile davalı arasında 9.4.1997 gününden itibaren 10 yıl süreli bayilik sözleşmesi imzalandığını, 1999 yılı sonunda davalı şirketin işyerini boşalttığını, tek taraflı olarak sözleşmeyi feshettiğini belirterek 3.000.000.000.TL. kar kaybı, 40.000 USD cezai şarta, demirbaşların teslimine veya, 40.000 USD’nin tahsiline, demirbaşların teslim edilmemesinden doğan cezai şartın yerine getirilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davacı vekili Birleşen Davada, dava konusu sözleşme uyarınca ariyet olarak verilen demirbaşların davalı ... ’ın işlettiği ......
davalının 14.02.2017 tarihinden önceki dönem yönünden bayilik sözleşmesi ve taahhütlerinden kaynaklanan yükümlülüklerini ortadan kaldırmadığını, 14.02.2017 tarihli karşılıklı Fesih Anlaşması uyarınca da feshedilen sözleşme sebebiyle taraflar arasında doğabilecek hukuki ihtilaflarda davacı şirketin münfesih bayilik sözleşmesinden kaynaklanan cezai şart, kar mahrumiyeti, tazminat, cari hesap, ariyet sözleşmesinden kaynaklanan alacaklar vb. doğmuş ve doğacak tüm hak ve alacaklarının saklı tutulduğunu, işbu fesih sözleşmesinin ibra anlamına gelmediğinin kabul edildiğini, bu durumun aynı zamanda ---- taahhütname uyarınca ----tarafından sözleşme süresi içinde ---- ürününün şirketimizden satın alınacağı taahhüt edildiğini, ayrıca taahhütname hükmüne göre “Bu taahhüdün yerine getirilmemesi durumunda her bir yılda eksik alınan ürün bedelinin son cari fiyatı üzerinden hesaplanacak tutarın %5 (yüzde beşinin şirkete cezai şart olarak ödeneceğini belirtilerek ---- taahhüt dönemi yönünden hesaplanacak...
Bölge Adliye Mahkemesince, davanın, taraflar arasında akdedilen akaryakıt bayilik sözleşmesi ve protokolün feshi nedeniyle davalıya ariyet olarak verilen malların aynen iadesi, iadenin mümkün olmaması halinde bedelin iadesi istemine ilişkin olduğu, taraflar arasında akdedilen sözleşmelerde sözleşmenin feshi halinde ariyet verilen malların iadesi, iade edilememesi halinde ise davacı tarafından tespit edilen rayiç bedelin ödeneceği kararlaştırıldığından, mahkemece ariyet olarak verilen malların rayiç bedeli gözetilerek hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmadığından davalı vekilinin istinaf isteminin esastan reddine, davacı tarafından keşide edilen 17.06.2011 tarihli ihtarnamede miktar belirtilmeden ariyet olarak bırakılan malların iadesi talep edildiğinden mahkemece temerrüt yönünden yeterli kabul edilmemesinde bir usulsüzlük bulunmadığı gerekçesiyle davacının istinaf isteminin esastan reddine karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir. 1-Dava dosyası içerisindeki...