Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Taraflar arasındaki adi ortaklıktan kaynaklanan alacak davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, yerinde bulunmayan bütün temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, 5.122.80 TL bakiye temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine, 6100 sayılı HMK'nun Geçici Madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK'nun 440. maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 25.12.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    "İçtihat Metni" Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın BOZULMASINA ilişkin olarak Daireden verilen 28.05.2013 gün ve 2013/159-9939 E.K. sayılı ilamın karar düzeltme yoluyla incelenmesi davacı tarafından istenilmekle, dosya incelendi, gereği görüşüldü: Adi ortaklıktan kaynaklanan alacak isteminin fesih ve tasfiyeyi de kapsadığı gözetilerek yeniden alınacak rapora göre tasfiyeye de karar verilmesi gerektiğinden ve karar düzeltme nedeni olarak ileri sürülen diğer yönler düzeltilmesi istenilen Daire kararında gerekçesi gösterilmek suretiyle karşılanmıştır. Daire kararı dosya içeriğine usul ve Kanuna uygun bulunmaktadır. Bu nedenle yerinde olmayan karar düzeltme isteğinin HUMK.nun 440. maddesi gereğince REDDİNE, aynı kanunun 442.maddesi hükmünce 226,00 TL para cezasının ve peşin alınan harcın mahsubu ile geriye kalan 1,95 TL red harcının karar düzeltme isteğinde bulunan davacıdan alınmasına, 23.01.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....

      İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesi ile; taraflar arasında kurulmuş olan ve davalı tarafça da kabul edilen adi ortaklığın tasfiye edilmeden, müvekkilininden alacak talebinde bulunulması mümkün bulunmadığı, mahkemece adi ortaklık ilişkisinin varlığı kabul edildiği halde, anlaşılmaz ve bilinmeyen bir şekilde, tarafların hiç bir zaman ileri sürmediği şekilde “her bir makine için ayrı ayrı adi ortaklık ilişkisi kurulduğu, ancak sekiz ayrı makinenin tamamı üzerinde ve bir bütün halinde adi ortaklık kurulduğunun söylenemeyeceği” gibi hukuka aykırı bir sonuca varılarak davanın reddine karar verildiği, ayrıca, taraflar arasında adi ortaklıktan kaynaklanan hukuki ve ticari ilişki mevcut olduğundan, ortaklığın feshinin de talep edilmesi zorunluluğunun doğmuş olduğu, taraflar arasında adi ortaklık tasfiye edilmeden tarafların birbirlerinden alacak-borç talebinde bulunamayacakları, taraflar arasındaki ticari ilişkide konsinye satışın söz konusu olmadığı, davalı satıcının...

        HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ: Dava; adi ortaklıktan kaynaklanan alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibine yönelik itirazın iptali talebine ilişkindir. Dosya kapsamındaki bilgi ve belgeler, tanık beyanları ve mevcut delillerden; davacı taraf her ne kadar adi ortaklık ilişkisinden kaynaklanan alacak iddiasında bulunmuş ise de ilk derece mahkemesince hükme dayanak alınan ve dairemizce usul ve yasaya uygun olduğu görülen ortaklığın tasfiyesine ilişkin tasfiye memuru bilirkişice hazırlanan asıl ve ek raporlar itibariyle davacının alacak iddiasını ispatlayamadığı dolayısıyla ilk derece mahkemesinin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı görülmüştür....

        Mahkemece, taraflar arasındaki ilişki de irdelenmek suretiyle davacı tarafın varsa talep edebileceği alacak miktarı ile bu alacağın dosyadaki defterlerdeki durumu, defterlerin yöntemine uygun tutulup tutulmadığı da belirtilmek üzere rapor düzenlenmesi için dosya SMMM bilirkişi ve makina mühendisi bilirkişiye tevdii edilmiş, sunulan rapor hükme elverişli bulunarak, davanın ıslah edilmiş haliyle kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Somut olayda; taraflar arasında adi ortaklık sözleşmesi bulunduğu konusunda ihtilaf yoktur. İhtilaf, davacının alacak talebinin neye ilişkin olduğu noktasında toplanmaktadır. Adi ortaklık sözleşmesi, iki yada daha fazla kişinin emeklerini ve mallarını ortak bir amaca erişmek üzere birleştirmeyi üstlendikleri sözleşmedir. (TBK. 620/1 md.) Adi ortaklık ilişkisi, TBK'nun 639.maddesinde sayılan sona erme sebeplerinden birinin gerçekleşmesi ile sona erer. Bu şekilde ortaklığın sona ermesinin başlıca iki sonucu ortaya çıkar....

          VE TİCARET ADİ KOMANDİT ŞİRKETİ ... ......

            Life sitesinin inşaatının fiilen bitmesi ile müvekkili ile aleyhine tedbir istenen ve adi ortaklığın diğer ortağı olan ... arasında işbu adi ortaklığın tasfiye edildiğini, müvekkilinin ortaklıktan çıktığını, sonrasında ekonomik çıkmaza giren davalının gerçek dışı bir kısım alacaklar ve borçlar oluşturmak istediğini, adi ortaklığı düzenleyen mevzuat gereği müvekkilinin bütün şahsi malvarlığının icra tehdidi alına alındığını, müvekkilinin hiçbir borçtan sorumlu olmadığını, adi ortaklığın da herhangi bir borcu olmadığını, müvekkili adi ortaklıktan çıkarken tarafların birbirlerini ibra ettiklerini, varsa adi ortaklığa ait çeklerden kaynaklanan sorumluğu davalı ...'...

              Davalılar vekili cevap dilekçesinde; öncelikle, davanın Ticaret Mahkemesinde görülmesi gerektiğinden bahisle görev itirazında bulunmuş; esası bakımından da, dava konusu adi ortaklığın öncesinde tarafların murisi ...., 03.10.2008 tarihinden itibaren de .... ve ... adi ortaklığı üzerine kayıtlı olduğunu; daha sonra davacının adi ortaklıktan ayrıldığını, kendisine 30.000 TL ödendiğini, adi ortaklığın tasfiye edildiğini savunup; davanın reddini istemiştir. Mahkemece; "...taraflar arasında adi ortaklığın olduğu gerek cevap dilekçesindeki kabul beyanı ve gerekse yukarıda açıklamaları yapılan belgelerden anlaşılmıştır. Buna göre davacıya, adi ortaklıktan kar payı ödendiğini davalılar ispat edecektir. Davalılar bu yönde bir iddiada bulunmamışlardır. Bu sebeple dava konusu olan adi ortaklığın kurulduğu 03.10.2008 tarihinden dava tarihine kadar adi ortaklığın gerçek gelirinin hesaplanması gerekmiştir....

                İcra Müdürlüğü'nün 2019/35199 Esas sayılı takip dosyasında; alacaklı T1 tarafından, borçlu T3 aleyhine 33.310,42 TL asıl alacak, 8,21 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 33.318,63 TL alacak yönünden ilamsız icra takibi başlatıldığı, borçlunun ödeme emrine süresi içerisinde itiraz ettiği görülmüştür. Dosyadaki bilgi ve belgelere ,tarafların iddia ve beyanlarına göre ; tarafların aralarında adi ortaklık sözleşmesi bulunduğu yönünde uyuşmazlık bulunmamaktadır.Davalı adi ortaklığın sona ermediğini, usulüne uygun şekilde feshedilmediğini,bu sebeple tasfiyesi gerektiğini savunmaktadır. Davada,davacı ile davalı arasında adi ortaklık sözleşmesi yapıldığı,adi ortaklığın konusunun 34 XX 374 plakalı aracın işletilmesine ilişkin olduğu,aracın davalının babasının adına kredi çekilerek alındığı ,bu kişinin adi ortaklığa taraf olmadığı,adına araç alınmasının bu kişiyi adi ortak konumuna sokmadığı değerlendirilmekle , davalı tarafın bu yöne ilişkin istinaf sebepleri yerinde görülmemiştir....

                Dava, adi ortaklıktan kaynaklı alacak talebine ilişkindir. Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; İş bu davanın dava tarihinin 15/08/2019 olduğu, adi ortaklıktan kaynaklı taraflar arasında ortaklık kapsamında kullandırılan alacağa konu kredinin son ödeme tarihinin 27/08/2013 tarihi olduğu, aynı alacağa ilişkin İncesu Asliye Hukuk Mahkemesinin 2015/82 esas sayılı dosyasında açılan kısmi dava tarihinin ise 08/06/2015 tarihi olduğu, taraflar arasındaki adi ortaklığın 26/11/2011 tarihinde protokolle sonlandırıldığı, davacının İncesu Asliye Hukuk Mahkemesinin 2015/82 esas sayılı dosyasına ilişkin talebinin miktarı belirli bir alacağa ilişkin kısmi dava olması ve talep edilebilecek bakiye alacak miktarı yönünden bu davanın zaman aşımını durduran yada kesen işlemlerden olmaması nedeni ile davaya konu kredi son taksit tarihi olan 27/08/2013 tarihinden yargılamaya konu dava tarihi olan 15/08/2019 tarihine kadar geçen sürede T.B.K.'...

                UYAP Entegrasyonu