Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde, taraflar arasında adi ortaklık olduğunu, ortaklıktan dolayı tasfiye edilmeden ortaklar arasında alacak davası açılamayacağını, davacıya ödenmeyen bedelin proje müdürü masrafı olarak davacının payına düşen miktar olup sözleşmeye göre davacının proje müdürü masraflarından sorumlu olduğunu ve proje müdürü masrafı olarak belirlenen miktarın iş ortaklığının sorumlu olduğunu belirterek, davanın reddini talep etmiştir....

    Somut olayda ; davacı adi ortaklığın sermayesi olan kasap dükkanının davalı tarafça satıldığı iddiaı ile alacak talebine ilişkin olduğundan bu talep fesih ve tasfiyeyi de kapsar. Adi ortaklık ilişkisi, TBK'nun 639.maddesinde sayılan sona erme sebeplerinden birinin gerçekleşmesi ile sona erer. Bu şekilde ortaklığın sona ermesinin başlıca iki sonucu ortaya çıkar. Bunlardan ilki, yöneticilerin görevlerinin sona ermesi, diğeri de ortaklığın tasfiyesidir. Tasfiye, ortaklığın bütün malvarlığının belirlenip, ortakların birbirleri ile alacak verecek ve ortaklıktan doğan tüm ilişkilerinin kesilmesi yoluyla ortaklığın sonlandırılması, malların paylaşılması ya da satış yoluyla elden çıkarılmasıdır. Diğer bir anlatımla tasfiye memuru tarafından yapılacak bir arıtma işlemi olup; hesap ve işlemlerin incelenip, bir bilanço düzenlenerek, ortaklığın aktif ve pasifi arasındaki farkı ortaya koymaktır....

    Davacı, davalı ile aralarında adi ortaklık kurulduğunu ve bu nedenle kendisine para gönderdiğini ancak davalının daha sonra ortaklıktan bahsetmediğini bildirip bu nedenle ödediği paranın tahsili talebiyle eldeki bu davayı açmıştır. Davacı iddiasını adi ortaklık ilişkisine dayandırmıştır. Davalı ise zamanaşımı def’i ile birlikte adi ortaklık ilişkisinin olmadığını savunmuştur. Davacının iddiası adi ortaklık ilişkisinin kurulduğu yönünde olduğuna göre BK.nun 126/4.maddesi gereğince dava beş yıllık zamanaşımı süresine tabidir. Davanın açıldığı tarih itibariyle zamanaşımı süresi dolmamıştır. Bu nedenle işin esasına girilerek taraf delilleri toplanıp değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken taraflar arasındaki ilişkinin sebepsiz zenginleşmeden kaynaklandığı kabul edilerek yazılı gerekçelerle davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir....

      ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Taraflar arasında ilk derece mahkemesinde görülen adi ortaklıktan kaynaklı alacak davasında ihtiyat tedbir-ihtiyati haciz isteminin reddine dair verilen karar hakkında bölge adliye mahkemesi tarafından yapılan istinaf incelenmesi sonucunda; davacı tarafın istinaf başvurusunun ihtiyati tedbir istemi yönünden esastan reddine, ihtiyati haciz istemi yönünden esastan kabulüne yönelik olarak verilen karar, süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmiş, bölge adliye mahkemesince ek kararla temyiz isteminin reddedilmesi üzerine, davalı tarafından bu defa ek kararın duruşma istemli temyiz edilmesi üzerine; kararın nitelik ve mahiyetine göre duruşma isteminin reddine karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Dosyadaki bilgi ve belgelere, istemin niteliğine, yapılan yargılamaya ve özellikle ihtiyati haciz kararına itiraz üzerine verilen karara yönelik istinaf başvurusu sonucunda Bölge Adliye Mahkemesince...

        Davalılar vekili istinafa cevap dilekçesinde; davacıların istinaf taleplerinin reddini talep ettiğini bildirmiştir. 6100 sayılı HMK'nun 355 md gereğince, istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan incelemeye göre; Dava adi ortaklık nedeniyle alacak ve talep ise ihtiyati haciz ve ihtiyati tedbir hususuna ilişkindir. HMK'nun 389. maddesinin 1. fıkrasında “uyuşmazlık konusunda, meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkansız hale geleceğinden veya gecikme sebebiyle büyük sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hallerinde uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebileceği” belirtilmiştir. Davanın adi ortaklık kaynaklı alacak talebine ilişkin olduğu görülmüştür.Dava konusu adi ortaklık ilişkisinde davacılardan ...'ın gizli ortak olduğu iddiası da yer almaktadır....

          a adi ortalıktan ötürü bila faiz 800.000,00.TL borçlu olduğunun " belirtildiği, akit tablosuna göre ipoteğin tesis edildiği tarihte mevcut 800.000,00.TL tutarında bir borç bulunduğu, bu borcu teminat altına almak üzere ana para ipoteği kurulduğu, resmi senette temel ilişkiye atıfta bulunularak borcun adi ortaklıktan kaynaklandığının belirtildiği, borcun, kurulmuş yada kurulacak olan adi ortaklıktan kaynaklanmasının bir öneminin bulunmadığı, resmi senedin aksine herhangi bir delil gösterilmediği, borcun ödendiği konusunda bir iddia yada delilin bulunmadığı anlaşıldığından davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. DAVACI TARAFINDAN İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf talebi ile; Adana 2. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin usul ve yasaya aykırı, 2018/... Esas, 2019/......

            Dava, adi ortaklık iddiasından kaynaklı ortaklık payı, ortaklık için harcanan masraflar, yıllık ortaklık kar payı ve yıllık kira bedelinden oluşan alacaklarının davalıdan tahsili istemlerine ilişkin olup uyuşmazlığın, taraflar arasında mevcut olduğu iddia edilen adi ortaklık sözleşmesinden kaynaklandığı anlaşılmaktadır. Bilindiği üzere, adi ortaklık; iki yada daha fazla kişinin emeklerini ve mallarını ortak bir amaca erişmek üzere birleştirmeyi üstlendikleri sözleşmedir.(TBK. 620/1 md.)...

            (Adi Ortaklık Doç. Dr....

              ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 30/05/2022 NUMARASI : 2022/174 ESAS, ARA KARAR DAVA KONUSU : Alacak (Adi Ortaklık Sözleşmesinden Kaynaklanan) KARAR : Mersin 10....

              "İçtihat Metni" Davacı ... ile davalı ... aralarındaki adi ortaklığın tasfiyesi-tazminat davasına dair ... 5.Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 21.03.2013 günlü ve 2009/697 E.- 2013/187 K. sayılı hükmün Bozulması hakkında dairece verilen 01.10.2013 günlü ve 2013/11797 E.- 2013/13695 K. sayılı ilama karşı davacı vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiştir. Düzeltme isteğinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekilinin karar düzeltme dilekçesinde; "Dava konusunun kapsamı içinde her ne kadar adi ortaklıktan doğan alacak olmasının yanısıra esas olarak müvekkilin ahır ve bina yaptırmasından doğan alacağı sözkonusudur....

                UYAP Entegrasyonu