WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davacı vekili dilekçesinde; davalı ile dava dışı...Dahi arasında imzalanan 27.08.2007 tarihli sözleşme ile üreticiden toplanan sütü depolama ve süt fabrikasına taşıma işi için bir adi ortaklık kurulduğunu, ortak olan dava dışı Ulaş'ın, sözleşmenin kendisine verdiği yetki dahilinde ortaklık payını tüm hak ve vecibeleri ile birlikte davacıya devrettiğini, davalı ortağın, ortaklık işlerini özenli bir şekilde yapmayıp ortaklığı zarara uğratmaya başlaması, bilgi vermemesi üzerine uyarıldığını ancak davalının tüm ihtarlara rağmen ortaklık sözleşmesinin kendine yüklediği edimleri yerine getirmediğini belirterek taraflar arasındaki adi ortaklığın feshi ile tasfiyesine, 10.000 TL ortaklık kar payı ile 10.000 TL sözleşmeden kaynaklı cezai şartın dava tarihinden itibaren ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Adi ortaklığın feshi Uyuşmazlık adi ortaklık sözleşmesinin feshi, kar payı ve sermaya payı alacağının tahsiline ilişkindir. Uyuşmazlığın bu niteliğine göre temyiz incelemesi dairemizin görevi dahilinde olmadığından dosyanın görevli Yargıtay 11.Hukuk Dairesine gönderilmesine, 16.1.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

      Aydınlatma" ihalesi ile kurulan adi ortaklık sözleşmesinin FESHİNE, b-Davacının ortaklık payına yönelik talebinin REDDİNE, 2-Karşı dava yönünden davanın KISMEN KABULÜ ile; a-Taraflar arasındaki ".............

        İDDİA VE SAVUNMANIN ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde T8 T7 arasında adi ortaklık kurularak Yıldız Teknik Üniversitesi'nin personel servisi işine başladığını, adi ortaklık verdiği hizmet nedeniyle Yıldız Teknik Üniversitesinden para alacakken 89/1 haciz ihbarnamesi ile alacağa haciz konulduğunu, adi ortaklığın ortaklarından birinin sadece kendini ilgilendiren borcu nedeniyle adi ortaklık alacağına haciz konulduğunu, İstanbul 30. İcra müdürlüğünün 2018/45225 esas sayılı dosyasında 3. Şahıs Yıldız Teknik Üniversitesine gönderilen 06/05/2019 tarihli 89/1 haciz ihbarnamesinin iptali ile Yıldız Teknik Üniversitesinden alacağı olan dosya borçlusu değil müvekkilinin de ortağı olduğu adi ortaklık olduğundan hacizlerin kaldırılmasını talep etmiştir. Davalı vekili davanın reddini istemiştir....

        İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğünün 31/03/2022 tarihli yazı cevabında davalının gerçek kişi ticari işletme kaydının bulunmadığı, İstanbul Vergi Dairesi Başkanlığının 12/04/2022 tarihli yaz cevabında ise tarafların %50 hisse ile adi ortaklıkta 01/01/1994 tarihinde mükellefiyet tesis ettirdiklerinin ve halen devam ettiğinin, zirai kazanç usulüne göre defter tutulduğunun belirtildiği görülmüştür. Buna göre taraflar arasında adi ortaklık ilişkisi bulunmakta olup, teknenin işletilmesi nedeniyle kar payı isteğine isteğine ilişkinin davanın adi ortaklık hükümlerine göre çözümlenmesi gerekmektedir. 6100 sayılı HMK'nın 2. maddesinde; "Dava konusunun değer ve miktarına bakılmaksızın malvarlığı haklarına ilişkin davalar ile, şahısvarlığına ilişkin davalarda görevli mahkeme, aksine bir düzenleme bulunmadıkça asliye hukuk mahkemesidir." hükmüne yer verilmiştir....

        Ortaklık malı olan ve halen davalı adına kayıtlı bulunan dükkanında diğer satılan dairelere kıyasla 1997 tarihindeki değerinin tasfiyeye esas alınması olanaksızdır. Ortaklığın amacı gerçekleşmiş ise de, taraflar arasındaki adi ortaklık henüz fesih ve tasfiye edilmemiştir. Bu itibarla halen davalı adına kayıtlı bulunan dükkanın karar tarihine en yakın tarihteki değerinin tasfiyeye esas alınması gerekir. Ne var ki, davacı temyiz dilekçesinde ve aşamalarda dükkanın dava tarihindeki değerinin esas alınması gerektiğini de bildirmiştir. Hal böyle olunca mahkemece halen davalı adına kayıtlı olan dükkanın dava tarihindeki değeri esas alınarak davacının isteyebileceği kar payı belirlenerek hasıl olacak sonuca uygun bir karar verilmesi gerektiği belirtilerek bozma kararı verilmiştir....

          Bu tanımlardan adi şirketin –ortaklığın- unsurları; kişi, sözleşme, katılım payı, amaç, affectio societatis (müşterek gayeye ulaşmak için birlikte çalışmak unsuru) şeklinde belirtilebilir (Barlas, Nami, Adi Ortaklık Temeline Dayalı Sözleşme İlişkileri, İstanbul, 1998 s.13). Bir adi ortaklığın varlığından bahsedilebilmesi için bu unsurlara ilaveten, ortakların müşterek gayeye ulaşmak için birlikte çaba ve özen göstermek zorunluluğu bulunmaktadır.Adi ortaklık bir kişi birliği olmakla, temel unsuru kişidir. Adi ortaklık sözleşmesi iç ilişkide karşılıklı güvene ve iyiniyete dayanmaktadır....

            Davalı, davacı ile % 50'şer hisse oranında adi ortaklık sözleşmesi yaptıklarını, davacının ortaklık işleriyle ilgilenmediğini savunarak; haksız ve hukuka aykırı açılan davanın reddini istemiştir. Mahkemece, benimsenen bilirkişi raporuna göre, davanın kısmen kabulü ile 6.000 TL’nin 26.10.2006 tarihinden itibaren faiziyle birlikte tahsiline karar verilmiştir. Kararı, davalı temyiz etmiştir. Somut olayda, taraflar arasında adi ortaklık kurulduğuna ilişkin ihtilaf bulunmamaktadır. Dava konusu sözleşmenin, BK.'nun 520 (TBK 620) ve devamı maddelerinde düzenlenen "Adi Ortaklık Sözleşmesi" niteliğindedir. Bir ortak tarafından kar payının istenmesi, aynı zamanda ortaklığın feshini ve tasfiyeyi de kapsar. Bu durumda, mahkemece; 01.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun 620 ve devamı maddelerinde düzenlenen adi ortaklık hükümleri dikkate alınmalı, Türk Borçlar Kanununun 642.madde ve devamı hükümlerine göre tasfiye işlemi gerçekleştirilmelidir....

              sermaye iadesi değil kar payı olduğunu belirterek, kar payından 600.000.000 TL ile davalı elinde bulunan sermayeden 438.564 doların tahsilini talep etmiştir....

                Adi ortaklığın ortağı olarak bulunan T3'in takip konusu kambiyo senetlerinde kefil olarak imzasının bulunduğu, atmış olduğu imzalarda adi ortaklığı temsilen işlem yapmamış olduğu ve dolayısıyla söz konusu borcun adi ortaklık borcu olarak değil de şahsş borç olarak değerlendirilebileceği, adi ortaklık adına hareket edilmeden adi ortaklığın ortağının şahsi borç olarak borçlandığı hallerde adi ortaklığa ait malvarlığının haczedilebilmesinin mümkün bulunmadığı, bu durumda ancak borçlu ortağın tasfiye payı üzerinde haczin mümkün bulunduğu gözetildiğinde; adi ortaklığın ortağı olan T3'in şahsi borcu nedeniyle 07.01.2020 tarihinde T1 adi ortaklığının fırın ürünleri imalat faaliyet gösterdiği adreste ortaklığın malvarlığı üzerinde haciz işlemi tesis edildiği, gerçekleştirilen haciz işlemine dayanak olan borcun ortaklardan T3'in şahsi borcu olduğu, ortağın şahsi borcundan ötürü adi ortaklığın malvarlığının haczedilemeyeceği açık olup, gerçekleştirilen haciz işlemini iptaline karar verilmesinde bir...

                UYAP Entegrasyonu