Davacılar vekili asıl davada; davacıların murisi Ercüment'in 01.06.1978 tarihinde davalı ... ve dava dışı ...ile bir araya gelerek, “Hürkar Pide Kebap Salonu” adı altında bir müesseseyi, düzenlenen yazılı ortaklık sözleşmesi hükümlerine uygun bir şekilde işletmek üzere adi ortaklık tesis ettiklerini, Ocak 1995 tarihinde vefat eden Ercüment'in kanuni varislerinin asli ortak olarak ortaklığa devam ettiklerini, diğer ortak Yaşar'ın sonradan hissesini davalıya devrettiğini, işyerinin yüksek cirolu ticari işletme olduğunu, muris Ercüment'in kalp hastası olması nedeniyle, gerçek kar miktarı ve marjını araştırmadan davalının tek taraflı hesaplarla belirlediği rakamlar doğrultusunda ortaklık kâr payını almak zorunda kaldığını, ayrıca davalının 10.07.1996 tarihinden itibaren ortaklık kar payı ödemesini yapmadığını, buna karşılık ortaklıktan elde ettiği ve dağıtmadığı kâr payları ile ticari deposu olan bir dükkan satın aldığını ileri sürerek; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, ticari...
Davacı eldeki dava ile, davalının bu ortaklık payı için ödemiş olduğu ortaklık katılım (sermaye) payını, kar payı alacağını ve işletme yeri için ödenen depozito bedelini talep etmekte olduğundan, artık taraflar arasındaki ortaklık ilişkisinin sona erdiğinin kabulü gerektiği kuşkusuzdur. Nitekim dava konusu adi ortaklığın yaklaşık üç aylık bir işletme süresi sonunda iş yerinin kapatılması suretiyle sona erdiği ve iş yerindeki demirbaşların davalı tarafça satıldığı her iki tarafın da kabulündedir. buna göre fiilen sona eren adi ortaklıkta davacının talebinin adi ortaklığın fesih ve tasfiyesine ilişkindir ve tasfiyenin mahkemece bizzat yapılması gerekmektedir. Adi ortaklık ilişkisi, TBK'nın 639.maddesinde sayılan sona erme sebeplerinden birinin gerçekleşmesi ile sona erer. Bu şekilde ortaklığın sona ermesinin başlıca iki sonucu ortaya çıkar. Bunlardan ilki, yöneticilerin görevlerinin sona ermesi, diğeri de ortaklığın tasfiyesidir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen adi ortaklıktan kaynaklanan tespit ve alacak davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili ve katılma yoluyla davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı, davalılar ile arasındaki adi ortaklık sözleşmesi gereği ödenmesi gereken kar payının davalılarca ödenmediğini ileri sürerek, adi ortaklıktaki payının tespiti ile ödenmeyen ortaklık payı alacağının tahsilini, bunun mümkün olmaması halinde ise adi ortaklığın fesih ve tasfiyesi ile tasfiye payı alacağının tahsilini talep etmiştir. İstanbul Anadolu 10....
G E R E K Ç E Uyuşmazlık, adi ortaklığın feshi, tasfiyesi ve kar payı alacağına ilişkindir. İDM'nce yukarıda gösterilen gerekçelerle adi ortaklığın feshine, tasfiyesine ve kar payı alacağının kısmen kabul kısmen reddine karar verilmiştir. 6100 sayılı HMK'nun 355. maddesi gereğince resen gözetilecekler dışında istinaf dilekçesinde gösterilen sebeplerle sınırlı yapılan incelemede; I)Dava dilekçesine ekli T2-Ali Çetin Adi Ortaklığı, Ortaklık Sözleşmesi" başlıklı sözleşmeye göre; tarafların Özel Eko-Dent Ağız ve Diş Sağlığı Polikliniği unvanıyla 11/03/2013 tarihinde adi ortaklık kurdukları, ağız ve diş sağlığı işleri konusunda ortak oldukları, başlangıçta davacının %20, davalının %80 oranında sermaye payı koyacaklarının taahhüt edildiği, kar ve zararın belirtilen pay oranında dağıtılacağı hükme bağlanmıştır....
1.317.863,12 TL olduğunu belirttiğini, sözleşme kapsamında yıl sonunda kendilerine % 50 ortaklık payı-kar ödenmesi gerekli iken bu kapsamda hiçbir ödeme yapılmadığını, davalının kar payı ödememek için giderleri afaki olarak yüksek gösterdiğini, kar payı ödenmemesine rağmen davalı şirket yetkililerinin şahsi hesaplarına 2.000.000 TL den fazla para aktardıklarının öğrenildiğini, taraflar arasında kar payı ve ortaklık dışındaki diğer alacakları ile ilgili ... 6....
TL olarak hesaplandığını, ancak akdin feshini talep edenin B.K 108 maddesi kapsamında tazminat talep edip edemeyeceğinin mahkemenin taktirinde olduğunu, davalı şirketin dava konusu olan işletmecilik ile ilgili olarak ortakılık döneminde kar elde etmeyip zarar etmesi nedeniyle davacının adi ortaklık kar payı talep edemeceğini beyan etmişlerdir. Mahkememiz dosyasına ibraz edilen rapora karşı tarafların itirazları üzerine daha önce rapor veren bilirkişi heyetinden ... tarihli ek rapor alınmış, bilirkişiler ek raporlarında; dava konusu olan ortaklık ile işletmeciliğin ... tarihinde başladığı ve ... tarihinde sona erdiğini, davalı şirketin ticari defterlerine göre dava konusu olan ortaklık ile ilgili işletmede davalı şirketin kar elde etmediğini, aksine ......
Talepte bulunanın kar payının tahsiline ilişkin açacağı davanın aynı zamanda adi ortaklığın tasfiyesi talebini de içereceği, adi ortaklık sözkonusu olduğundan adi ortaklığın tasfiyesine karar verilmesi halinde, tasfiyenin TBK.nun 642. ve devamı maddelere uygun şekilde gerçekleştirilmesinin temini için adi ortaklık malvarlığının muhafazası yönünden gerekli tedbirlerin alınması zorunludur.Ancak somut olayda ; davacı, davalı şirketlerde hissedarlığının tespiti ve hisselerin kendi adına tescili veya alacak talep etmektedir. Taraflar arasında adi ortaklık bulunduğu iddiası ileri sürülmekle, adi ortaklığın malvarlığının korunması için her ne kadar tedbir kararı verilmesi mümkün olabilmekte ise de ,davada tedbir kararı verilmesi istenen hisselerin bu anlamda adi ortaklık malvarlığına dahil olduğu şeklinde bir iddia sözkonusu olmadığı gibi, mahkemenin ara karar gerekçesinde yazılı hususların tesbiti gerektiği, ayrıca Adi Ortaklık Sözleşmesinin içeriğini oluşturan davalı ... Tic. Ltd....
davanın itirazın iptali yani alacak davası olarak açıldığını, Yargıtay'ın bu tür adi ortaklıklarda sözleşme feshedilmeden mahkemece tasfiye işlemi yapılmadan alacak talebinde bulunulamayacağını ancak tasfiye işlemi yapıldıktan sonra kar zarar ortaya çıktıktan sonra ortaklığın tasfiyesi ve varsa kar zararın taraflara ödenebileceğine ilişkin sayısız kararının olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir....
ya gittiğini, davalının...yı ortaklık adına işletmeye devam ettiğini, vergi kaydını sildirdiği 11/09/1995 tarihine kadar... prim ödemelerini yaptığını, 2002 yılında işletme ruhsatının yenilenmemesi nedeniyle...nın kapatılması üzerine yeni ruhsat alınması için davalıyı vekil tayin ettiğini, ancak 2011 yılında yurda döndüğünde...nın ruhsatının davalı adına düzenlendiğini öğrendiğini, ayrıca davalının ortaklıkla ilgili hesap vermediği gibi kendisinin ...'ya gittiği tarihten itibaren kar payı da ödemediğini ileri sürerek; adi ortaklığın tespiti ile fazlaya ilişkin hakkı saklı kalmak üzere, şimdilik 10.000 TL kar payının faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir. Davalı; davanın zamanaşımına uğradığını, esas yönünden ise iddia edildiği gibi taraflar arasında bir adi ortaklığın bulunmadığını,...i olan davalının 1985 ila ...'ya gittiği 1989 yılları arasında yanında çalıştığını savunarak, davanın reddini istemiştir....
Bozmaya uyan mahkemece; davanın kabulü ile adi ortaklığın feshine, davacının davaya konu icra takibi nedeniyle davalı ... ...’na borçlu olmadığının tespitine; ortaklık mal varlığı tespit edilemediğinden, davalı ... ...’nun sermaye ve kar payının tahsili isteminin reddine dair verilen karar, davalı ... ...'nun temyizi üzerine; Dairece verilen 21/11/2017 tarihli ve 2016/9755 E. - 2017/16219 K. sayılı kararla; mahkeme kararının gerekçesiz olduğundan bahisle bozulmuştur....