Dava;adi ortaklıktan kaynaklı alacak istemine ilişkindir. Adi ortaklık sözleşmesi; geçerlilik şekli olarak, herhangi bir şekle bağlı değildir. Ancak, ispat şekli bakımından yasal delillerle kanıtlanması gerekir. Ayrıca, adi ortaklık ilişkisinde; bir ortak tarafından açılan alacak talebi, ortaklığın fesih ve tasfiyesi istemini de kapsar. Somut olayda;21/08/2009 tarihli "Küçükbaş Hayvan Demirbaş Senedidir" başlıklı belgeye göre davacıların murisi ile davalı arasında adi ortaklık ilişkisi kurulduğu,davacıların murislerinin ölmesi sonrasında idareci ortak olan davalının işlerin gidişatı ile ilgili kendilerine hesap vermediği ve kar payı ödemesi de yapmadığını iddia ederek eldeyi davayı açtığı,davalının ise davacıların murisi ile aralarındaki ortaklık ilişkisinin 2014 yılında sona erdiğini ifade ettiği dikkate alındığında,söz konusu ortaklık ilişkisinin sona erdiği sabit olmakla, tasfiyenin de mahkemece bizzat yapılması gerektiği kuşkusuzdur....
Sanayi ve Ticaret A.Ş'nin ortakları olduğu, dosyada yer alan banka dekontlarına ve davacının iddiasına göre, bu şirket nezdinde davacıya ödenen kar payının davacı tarafından davalının hesabına aktarıldığı, bir kısmının ise elden ödendiği, davanın kar payının hatalı hesaplanması veya eksik ödenmesine ilişkin olmadığı, davacının talebinin kendisine ödenen kar payının, davalıya aralarındaki adi ortaklık sözleşmesi gereğince başka şirketlere hissedar yapılması için verildiği, ancak davalı tarafça bu paranın adi ortaklığa aykırı olarak kullanıldığının ileri sürüldüğü, dosyada davacı ve davalının tacir olduğuna dair bir delilin bulunmadığı, talebin kar payına yönelik olmaması nedeniyle ve adi ortaklığın TTK'da düzenlenmediğinden mutlak ticari davalardan olmadığı ve tarafların da tacir olmadığından nispi nitelikteki ticari davalardan da olmadığından, malvarlığı haklarına ilişkin olan davanın genel hükümlere göre asliye hukuk mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerektiği anlaşılmıştır....
Asliye Ticaret Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava, adi ortaklığın feshi ve payına isabet eden miktarın ödenmesi istemine ilişkindir. .... 2. Asliye Hukuk Mahkemesince; uyuşmazlığın ticari nitelikli dava olduğu ve ticaret mahkemesinde görülmesi gerektiği belirtilerek görevsizlik yönünde hüküm kurulmuştur. ... 1. Asliye Ticaret Mahkemesi ise, taraflar arasındaki uyuşmazlığın adi ortaklık sözleşmesinden kaynaklandığı, davanın, adi ortaklık sözleşmesinin tarafı olan davacının, sözleşmenin uygulanması ile alakalı diğer ortaklara açtığı alacak istemli dava olduğu, adi ortaklık sözleşmesinin TBK'da düzenlendiği ve bu itibarla davanın ticari dava olmadığı, işbu davada görevli Mahkemenin davanın ilk açıldığı ... Asliye Hukuk Mahkemesi olduğu gerekçesi ile görevsizlik kararı vermiştir....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO:2021/607 Esas KARAR NO:2022/684 DAVA:Ticari Şirket (Şirket Ortaklık Payı Alacağının Tahsili Kaynaklı) DAVA TARİHİ:08/09/2021 KARAR TARİHİ:20/09/2022 Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Şirket Ortaklık Payı Alacağının Tahsili Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dilekçesinde özetle davalılar ile davacı kendi aralarında ticari bir ilişkiye başlamaları üzerine---tarihli ortaklık sözleşmesini imza altına aldıkları, Sözleşmenin 2....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TARİHİ : 25/02/2022 NUMARASI : 2022/193 E - 2022/233 K DAVA KONUSU : Ticari Şirket KARAR : Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak,ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle, dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili sunmuş olduğu dava dilekçesinde özetle; davalılar ile müvekkili arasında adi ortaklık kurulduğunu, davalı şirketin büyümesi ve yüksek oranda kar elde etmesi sonrasında diğer davalı T3 müvekkilin hisse sahipliğini kabul etmemeye başladığını, taraflar arasında adi ortaklık kurulduğundan bu yana kar payı dağıtılmadığını, müvekkil kendisi 2019 ve 2020 mizanları ile kar payı seviyesinde pay hesaplamalarını hazırlamış ve mizanlar üzerinden kar payı toplantısı yapmayı davalıdan ısrarla istemiş ancak davalı buna yanaşmadığını ve herhangi bir kar payı ödemesi yapmadığını, T3 müvekkilin zararına sebepsiz olarak zenginleştiğini belirterek, adi ortaklık...
ın müvekkilin hisse sahipliğini kabul etmemeye başladığını, taraflar arasında adi ortaklık kurulduğundan bu yana kar payı dağıtılmadığını, müvekkil kendisi 2019 ve 2020 mizanları ile kar payı seviyesinde pay hesaplamalarını hazırlamış ve mizanlar üzerinden kar payı toplantısı yapmayı davalıdan ısrarla istemiş ancak davalı buna yanaşmadığını ve herhangi bir kar payı ödemesi yapmadığını, ... müvekkilin zararına sebepsiz olarak zenginleştiğini belirterek, adi ortaklık payının tespiti ile ortaklığın feshine karar verilerek tasfiye edilmesine, tasfiye payına karşılık olarak fazlaya ilişkin haklarımız saklı kalmak kaydı ile şimdilik 10.000 TL tazminatın yasal faizi ile birlikte davalılardan alınarak müvekkile verilmesine, davalıların banka hesaplarına mal kaçırma ihtimaline binaen tedbir konmasına, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davalılara tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Müvekkili ile davalı şirket arasında imzalanan sözleşme ile icralık / batmakta olan davalı şirkete müvekkili sermaye desteği / nakit akışı sağlanmış ve karşılığında devam edecek kar payı ödemesi hususunda anlaşıldığını, müvekkilinin sözleşmedeki edimini yerine getirdiğini, davalı tarafın 2001 yılından 2006 yılına kadar tam hesap çıkartılmadan da olsa kar payı ödemeleri yaptığını, ancak daha sonraki aşamada bu ödemelerin kesildiğini, dosyaya konu davanın açılmak zorunda kaldığını, hukuka uygunluğa ve kesin delil ile sabit olan duruma rağmen davalının müvekkilin yasal hakkı olan kar payı ödemelerini yapmaması ve böyle bir kar payı alacağından süregelen kesintisiz alacak sebebiyle zamanaşımı olmamasına rağmen yerel mahkemenin bu taleplerini davalarını reddetmesinin hukuka aykırı olduğunu, kira alacağı nafaka alacağı gibi süregelen / devam eden alacaklardan yasal hüküm ve Yargıtay uygulamalarının kesin ve net olarak alacağın cinsine göre son on yıllık veya beş...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. KARAR Davacı, davalı şirket adına maliyeye kayıtlı olan internet kafeyi diğer davalı ile birlikte adi ortaklık şeklinde işlettiklerini, işyerinin açılışı sırasında donanım için katkıda bulunduğunu, kendisine kar payı ödenmediği gibi davalı ...'ın kendisini işletmeden kovduğunu ve bu suretle ortaklığın sona erdiğini belirterek yaptığı harcamalar ve kar payı karşılığı 20.000 TL'nın tahsilini istemiştir. Davalı ..., davacı ile bir ortaklığı bulunmadığını, parada almadığını savunarak davanın reddini dilemiş, diğer davalı şirket davaya cevap vermemiştir. Mahkemece, yemin davetiyesinin davalı ...'a tebliğinin geçersiz olduğu, ...'...
Mahkemece; alınan bilirkişi raporu uyarınca ispat edilemeyen kar payı isteminin reddine, ortaklık sermaye payına yönelik talebin ise kısmen kabulü ile 17.570 TL'nin dava tarihinden itibaren yasal faizi birlikte davalıdan tahsiline dair verilen 17/02/2015 tarihli hüküm; tarafların temyizi üzerine, Dairece verilen 07/06/2017 tarihli ve 2016/745 Esas 2017/9233 Karar sayılı ilamla; davacı ile davalı ve dava dışı ... arasında bir adi ortaklık ilişkisinin bulunduğu, davanın davaya konu adi ortaklığın diğer ortağı ...'e de yöneltilmesi gerektiği, mahkemece dava dışı ortak ...’in de davaya taraf olarak katılımının sağlanarak oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle bozulmuştur....
Mahkemece; taraflar arasındaki adi ortaklık sözleşmesinin, ortaklığa konu otogar işletmesinin 0.11.2008 tarihinde dava dışı şirkete devir edilmesi ve devir işlemininde ilgili belediye tarafından onaylanması nedeniyle bu tarihte sona erdiği, aldırılan bilirkişi raporu ile de adi ortaklığa konu işletme nedeniyle davalı şirketin herhangi bir karının bulunmadığı, aksine davalı şirketin 31.413,64 TL zarar ettiği, BK'nun 523. maddesi gereğince aksine hüküm bulunmadığı taktirde hissesi, sermayesinin kıymeti ve mahiyeti ne olursa olsun kar ve zarardan ortakların eşit olarak sorumlu olduğu, buna göre davacıların talep edebilecekleri bir kar payının bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacılar vekilleri tarafından temyiz edilmiştir. Dava, adi ortaklığın fesih ve tasfiyesi istemine ilişkindir. Dosya içeriğinden ve toplanan delillerden, taraflar arasında kurulan adi ortaklığın eylemli olarak sona erdiği anlaşılmakta olup, bu husus mahkemenin de takdirindedir....