Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

DELİLLER : Tüm dosya kapsamı DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, İtirazın İptali ( Taşınmaz Alım Satımı Kaynaklı) talebine ilişkindir. İnceleme, 6100 sayılı HMK'nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek duruşmasız olarak yapılmıştır. Davacı, davalı ile dava konusu Kocaeli ili İzmit İlçesi Durhasan Mah/köyü 777 ada, 5 parsel, 83/403 arsa paylı 2. Kat 11 nolu bağımsız bölümün 280.000,00 TL karşılığında satışı hususunda anlaşarak sözleşme imzaladıklarını, taşınmazın devrinin yapıldığını, sözleşmeye göre bir kısmının peşin verildiğini, kalan kısımların taksitle ve çekle ödeneceğinin kararlaştırıldığı, yapılan ödemeler sonrası davalının kalan 67.503,52 TL borcunu ödemediğini ileri sürerek, davacının icra takibine vaki itirazın iptaline karar verilmesini talep etmiş, davalı, davaya cevap vermemiştir....

- K A R A R - Davacı vekili, müvekkili şirketin medikal cihazların ithalatı, alım ve satımı alanında faaliyet gösterdiğini, bu bağlamda davalı firmanın da müvekkilinin çalıştığı bayiilerden biri olduğunu, davalı şirketin Ş.Urfa İl Sağlık Müdürlüğünün 700 el dopleri alım ihalesine katıldığını ve müvekkili firmadan 700 adet el dopleri alımı için teklif istediğini, müvekkili firmanın da 20.12.2009 tarihli, 30 gün süreli teklif mektubunu borçlu firmaya faksla gönderdiğini, borçlu firmanın işbu teklif mektubunu ve içeriğini kabul ettiğini, ihalenin davalı şirket üzerinde kaldığını, ihalenin kesinleşmesinden sonra davalının müvekkili firmaya 09.02.2010 tarihinde kesin sipariş için faks çekerek ürünlerin gönderilmesini istediğini, müvekkili firmanın aynı günlü cevabi yazısında ilgili ürünler için üretici firmanın Çin'de bulunduğunu ve Çin'in 08.02.2010 günü itibari ile yeni yıl tatiline girmiş olduğundan malzemelerin teslimatının 10 gün içinde yapılamayacağının davalı firmaya iletildiğini...

    O halde davacı ile davalı müteahhit arasındaki ilişki taşınmaz alım-satımı sözleşmesi kapsamında olup, dava 6098 sayılı TBK'nın 146. maddesi (eski BK'nın 125. maddesi) gereğince on yıllık zamanaşımı süresine tabi olup, zamanaşımı süresi de, alacağın muaccel olduğu tarihten itibaren işlemeye başlayacağından, mahkemece işin esası hakkında inceleme yapılarak sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekirken, yanlış değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, temyiz olunan kararın davacı yararına BOZULMASINA, HUMK’nun 440/I maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 22/02/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi....

      tarih ve E:..., K:... sayılı kararda; dosyaya sunulan bilgi ve belgelerden, 2014 yılında birden fazla gayrimenkul alım ve satımı olmasa da ve 03/01/2014 tarihinde sadece 1 adet taşınmaz satmış ise de bu tarihe kadar 2011, 2012, 2013 ve 2014 yılları arasında yapılan alım ve satımlarının değerlendirilmesi sonucu miras yoluyla intikal edenler dışında da birden fazla gayrimenkul alım ve satımı olduğu görülen dolayısıyla devamlı olarak gayrimenkul alım satım faaliyeti ile uğraştığı sabit olan davacının, faaliyetinin Gelir Vergisi Kanunu 37. maddesinde öngörülen koşulları taşıdığı, bu nedenle, gayrimenkul satışları neticesinde elde ettiği kazancının da ticari kazanç hükümlerine göre değerlendirilmesi yerindeyse de, tapuda 25/12/2013 tarihinde 596.329,00 TL bedele satın alınan, 9 gün sonra 03/01/2014 tarihinde 1.050.000,00 TL bedele satılan taşınmazın alım-satım bedelleri arasında yüksek fark olması, davacının bu taşınmazın bir kısmını hibe, bir kısmını miras paylaşımı, bir kısmını da izaleyi...

        DAVA : Alacak (Taşınmaz Alım-Satımı Kaynaklı) DAVA TARİHİ : ... KARAR TARİHİ : ... GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 20/05/2022 Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Taşınmaz Alım-Satımı Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinden özetle; Müvekkilinin tacir olduğunu, GAyrimenkul Emlak Danışmanlığı yaptığını, davalılardan ... , ... , ... , .. , ... , ... , ... ve ... birlikte malik oldukları Kayseri İli ... İlçesi ... Mahallesi ... Pafta ... Ada ... Parselde bulunan "Depolu Asma Katlı Fırın vasfındaki taşınmazın satış işlemleri ile ilgili olarak müvekkili tarafından aracılık hizmeti ifa edilmesi amacıyla müvekkiline başvurduklarına, mülkün satışı için müvekkilinin yükümlülüklerini yerine getirdiğini, müvekkilinin aracılık faaliyeti kapsamında davalılardan ......

          ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO:2022/766 Esas KARAR NO:2023/431 DAVA:Alacak (Taşınmaz Alım-Satımı Kaynaklı) DAVA TARİHİ:16/11/2022 KARAR TARİHİ:30/05/2023 Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Taşınmaz Alım-Satımı Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA DİLEKÇESİ: Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkil şirket ile davalı arasında 27.04.2007 tarihinde Düzenleme Şeklinde Arsa Payı Karşılığı Bina Yapımı ve Satış Vaadi Sözleşmesi düzenlendiğini, anılan bu sözleşmenin IV Numaralı maddesi olan paylaşımın esasları başlığı altındaki a bendi gereğince, inşa edilecek konutların, taraflar arasında %41 Arsa Sahibine (...A.Ş.) , %59'u ise Yükleniciye (......

            "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki alacak (taşırnmaz alım-satımı kaynaklı) davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. KARAR Davacı, davalıdan .... ili ...ilçesi ...köyü..... mevkiinde bulunan 322 ada, 4 parselde bulunan davalı hissesini 25/07/2005 tarihinde 50.000 TL bedel karşılığı satın aldığını, daha sonra söz konusu hisseye ilişkin olarak dava dışı... tarafından davalıya karşı gayrimenkul satış vaadi sözleşmesine dayalı olarak tapu iptal ve tescil davası açıldığını, dava dışı...'...

              Vergi Mahkemesince verilen ... tarih ve E:... , K:... sayılı kararda; dava dilekçesine sunulan bilgi ve belgelerden, 2014 yılında birden fazla gayrimenkul alım ve satımı olmasa da ve 03/01/2014 tarihinde sadece bir adet taşınmaz satmış ise de, 2011, 2012, 2013 ve 2014 yılları arasında yapılan alım ve satımlarının değerlendirilmesi sonucu miras yoluyla intikal edenler dışında da birden fazla gayrimenkul alım ve satımı olduğu görülen dolayısıyla devamlı olarak gayrimenkul alım satım faaliyeti ile uğraştığı sabit olan davacının, faaliyetinin Gelir Vergisi Kanunu 37. maddesinde öngörülen koşulları taşıdığı, bu nedenle, gayrimenkul satışları neticesinde elde ettiği kazancının ticari kazanç hükümlerine göre değerlendirilmesi gerektiği, davacı tarafından devredilen gayrimenkulün tapu kayıtlarında arsa olarak görüldüğünden davalı idarece, satış bedeli üzerinden %18 oranında katma değer vergisi hesaplanması suretiyle yapılan tarhiyatta hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna varılmıştır....

                "İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelendi; TCK'nın 241. maddesinde tanımlanan tefecilik suçunun oluşabilmesi için kazanç elde etmek amacıyla başkasına ödünç para verilmesinin gerektiği, Dairemizce de benimsenen Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 12/05/2015 gün ve 2014/4-655 Esas, 2015/152 Karar sayılı kararında da açıklandığı üzere kişiler arasında doğmuş bir alacak borç ilişkisine dayanmayan kazanç elde etme amaçlı ödünç para verme eylemlerinin tefecilik suçu kapsamında bulunduğu nazara alındığında, çiftçilik yapan müşteki ...’nun hububat alım satımı yapan sanıktan 2010 yılında 70.000 TL borç aldığı, karşılığında hasat zamanı mısır ve fıstık vermek üzere anlaşma yaptığı, teminat olarak açık senet imzalayıp sanığa verdiği, 2012, 2013, 2014 yıllarında sanığa değişik miktarda tarımsal ürünü teslim ettiği, bu şekilde borcunun bir kısmını ödemesine rağmen sanığın senedi iade etmediği, daha sonra aralarında hesap...

                  - K A R A R - Davacı vekili, davalıların menkul kıymet alım satım sözleşmesine istinaden, borsada menkul kıymet alım-satımı yaptıklarını, gönderilen hesap özetlerine itiraz edilmediğini, 12.08.2006 tarihi ile hesaplarda herhangi bir menkul kıymet bulunmamasına rağmen davalıların alacak talebinde bulunduklarını ileri sürerek borçlu olmadıklarının tespitini talep ve dava etmiştir. Davalılar vekili, davanın hesaplarda usulsüz işlemler yaparak müvekkillerini zarara uğrattığını beyan ederek davanın reddini istemiş, karşı davası ile her bir karşı davacı için 7.000 TL maddi, 10.000 TL manevi tazminatın ayrı ayrı tahsili için talepte bulunmuştur. Mahkemece yanlar arasındaki sözleşmenin 18. maddesi uyarınca uyuşmazlığın tahkimde çözümlenmesi gerektiği belirtilerek görevsizlik kararı verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir....

                    UYAP Entegrasyonu