Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Tüm dosya kapsamı, dava, cevap, takip dosya kapsamı, ipotek senetleri, ihtarname, taraf defter ve kayıtları üzerinde yapılan inceleme sonucu hazırlanan bilirkişi raporu hep birlikte değerlendirildiğinde; taraflar arasında ticari mal alım-satımı konusunda ilişkinin bulunduğu, davalı tarafından söz konusu ticari ilişkiden kaynaklanacak borcun teminatı için 9 adet gayrimenkul üzerinde 750.000,00-TL limitli, süresiz fek i bildirilinceye kadar teminat( üst sınır ) ipoteğinin kurulduğu, davalının söz konusu ticari mal alım/satımından kaynaklı cari borcun ödenmemesi üzerine noter vasıtası ile 11/03/2020 tarihli ihtarname ile cari borç 120.811,20-TL'nin ihtarnamenin tebliğinden itibaren 30 gün içerisinde ödenmesinin talep edildiği, ihtarnamenin 13/03/2020 tarihinde tebliğ edildiği halde verilen 30 günlük süre içinde de borç ödenmediğinden davalının 14/04/2020 tarihinde temerrüde düştüğü, takibin ise bu tarihten sonra 02/10/2020 tarihinde başlatıldığı, temerrüt tarihinden takip tarihine kadar hesap...

    ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 25/05/2021 NUMARASI : 2020/196 ESAS, 2021/203 KARAR DAVA KONUSU : Alacak - Sebepsiz Zenginleşme (Taşınmaz Alım-Satımı Kaynaklı) KARAR : Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı davacı tarafça istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla HMK' nın 352 ve devamı maddeleri uyarınca dosya incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili ilk derece mahkemesine vermiş olduğu dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile dava dışı Aşiroğlu Emlak Ltd. Şti. arasında satış sözleşmesi yapıldığını, yapılan sözleşme uyarınca dava konusu Adana ili, Çukurova ilçesi, Güzelyalı Mahallesi, 6170 ada 4 parsel, 16 kat 64 nolu bağımsız bölümlü daireyi dava dışı müteahhit Aşiroğlu Emlak Dek. İnş. Taah. ve Yapı Malz. Tic. Ltd....

    Dosya kapsamındaki dava dilekçesi ve cevap dilekçesi incelendiğinde davacı ile davalı taraf arasında konut alım satımına ilişkin sözleşme bulunduğu bu sözleşmeye istinaden davalı tarafa 124.000,00 TL bedelli senet verildiği, konut alım satımı nedeniyle davacının halen 29.000,00 TL borcu bulunduğu anlaşılmaktadır. Dosya kapsamında davacının konut alım satımı nedeniyle mevcut borcunun 29.000,00 TL olduğu, senet bedelinin ise 124.000,00 TL olduğu anlaşılmaktadır. Davacının konut alım satımı nedeniyle 29.000,00 TL borcu bulunduğu ancak senet bedelinin 124.000,00 TL olması nedeniyle senedin üçüncü kişilere ciro edilmesi halinde mevcut borcunu aşan bir takibe maruz kalma ihtimalinin bulunduğu bu nedenle senedin üçüncü kişilere ciro edilmesinin önlenmesinde ve icra takibine konu edilmesinin önlenmesinde hukuki menfaatinin bulunduğu anlaşılmaktadır....

    ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2018/1060 Esas KARAR NO: 2021/577 DAVA: Alacak (Taşınmaz Alım-Satımı Kaynaklı) DAVA TARİHİ : 31/05/2016 KARAR TARİHİ: 25/05/2021 Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Taşınmaz Alım-Satımı Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında ---- tarihli gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinin imzalandığını, müvekkilinin ----------- niteliğindeki bağımsız bölümü satın aldığını, sözleşmenin----------- teslim tarihi olarak belirtilmesine rağmen belirlenen tarihte teslim yapılmadığını, sözleşmenin ----göre davalı yana zımmen--- aylık ek süre tanındığını, bu sürenin eklenmesiyle son teslim tarihinin --- tarihi olduğunu, ancak taşınmazın bu tarihte de müvekkiline teslim edilmediğini, davalı yanan --------yevmiye numaralı ihtarnamesinin keşide edildiğini, gecikilen her ay için kira bedeli ödenmesinin talep edildiğini, davalı tarafça cevaben gönderilen ihtarname ile inşaatın idari makamlarca...

      Bu nedenle; Mahkemece hesap konusunda uzman üç kişilik bilirkişi heyetine üçüncü kişi şirket ve şirketin ticari defterleri üzerinde inceleme yaptırılmak sureti ile, davacının dayandığı faturanın ticari defterlere işlenip işlenmediği, bedellerinin ödenmesine ilişkin ticari defterlerde kayıt bulunup bulunmadığı, iki şirket arasında önceye dayalı ticari ilişki olup olmadığı,varsa alacak borç ilişkileri, lastik alım satımı dışında başkaca taşınır-taşınmaz mal alım satımı olup olmadığı, üçüncü kişi şirketin daha öncesinde stok tarzında mal alımı yapıp yapmadığı, borçlu şirketin fatura tarihleri arasında üçüncü kişi şirket haricinde başka şirketlere de mal satıp satmadığı, üçüncü kişi şirket satıldığı iddia edilen malların ticari emtianın önemli bir bölümünü teşkil edip etmediği, bu defterlerin usulune uygun tutulup tutulmadığı, açılış ve kapanış tasdiklerinin yapılıp yapılmadığı, Bakırköy 5....

        - K A R A R - Davacı vekili, müvekkilinin davalıdan taşınmaz alıp karşılığında senetler verdiğini, borcunun bir kısmını ödeyememesi üzerine tarafların bir araya gelip yeniden ödeme planı yaptıklarını, müvekkilinin davalıya verdiği yeni tarihli ve muhtelif bedelli senetlerden kaynaklanan borcunu ödediği halde, davalının müvekkilinin güvenini kötüye kullanarak eski senetleri iade etmeyip icra takibine konu ettiğini ileri sürerek toplam 124.000 TL bedelli senetlerden dolayı davalıya borçlu olunmadığının tespitine, taşınmaz üzerindeki ipoteğin fekkine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, senetlerde nakden kaydının bulunduğunu, davacının senetlerin taşınmaz alım satımı ile ilgili olarak verildiğini yazılı delille ispatlaması gerektiğini, müvekkilinin ipoteğe konu taşınmazı davacıya sattığını, 10.000 TL kapora aldığını, ancak ipoteğin fekki şartlarının oluşmadığını belirterek davanın reddine, %40 tazminata karar verilmesini istemiştir....

          DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava; hayvan alım satımı nedenine dayalı alacak istemine ilişkindir. İstinaf incelemesi; Kamu düzenini ilgilendiren konularda resen, diğer yönlerden HMK'nın 355. maddesi gereğince istinaf sebepleriyle sınırlı olarak yapılmıştır. Davacı davalıya iki adet büyükbaş hayvan sattığını davalının satış bedelini ödemediğini beyan ederek alacak isteminde bulunmuştur. İlk derece mahkemesi tarafından davacının bahsetmiş olduğu icra takip dosyası getirtilmiş olup, Akşehir 2....

          alacağından olduğunu ve maddi anlamda zarara uğradığını, fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla sözleşmenin iptalinden kaynaklı kaybedilen aracılık ücreti olan 56.000,00 TL maddi zararın taraflarına ödenilmesine, ticari itibarın zedelenmesi nedeniyle yaşanılan mağduriyetlerden kaynaklı 64.000,00 TL manevi zararın tarafına ödenilmesine hükmedilmesine, dava harç ve masrafların davalı taraf üzerinde bırakılmasına, avukatlık ücreti ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

            Davalı yan öncelikle zaman aşımı itirazında bulunmuş, davacı ile aralarında akdedilmiş bir sözleşme ve cari hesaba dayalı bir ticari ilişki bulunmadığını, davacı tarafça talep edilen alacak kalemlerini kabul etmediklerini, borcun var olduğunu kabul eder ispatlar nitelikte bir mutabakat olmadığını, alacağı doğurur şekilde davacı tarafından verilmiş bir hizmet ve/veya mal teslimi de olmadığını, bu durumun ticari defter ve kayıtlar ile sabit olduğunu, taraflar arasında mal alım satımı ya da bir hizmet ilişkisi olduğunu ispat yükünün davacı tarafa ait olduğunu belirterek davanın reddiyle davacının %20'den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilmesini savunmuştur....

              İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; "...Davaya konu edilen işlemin hisse senedi ve diğer yatırım araçlarının alım satımına ilişkin olduğu, sürecin basit bir yatırım hesabı niteliğinde olmadığı, hisse senetlerinin ve yatırım araçlarının alınıp satılması işine davacının aktif olarak katılıp talimatlar verdiği, davalının yaptığı işlemlerin sözleşmeye göre davacının talimatıyla yapılabileceği, sermaye piyasası araçları alım satımına dair çerçeve sözleşme kapsamındaki hukuki ilişkinin bu şekilde yürüdüğü anlaşılmaktadır. Bahsi geçen sözleşmenin kapsamı ve taraflara yüklenen edimler bir bütün olarak değerlendirildiğinde, davacının ticari nitelikte hisse senedi alım satım işlemleri yapmak üzere bu ilişkiye girdiği, davacının davranışının basit bir yatırım yapmaktan ibaret olmadığı, hisse alım satımından kâr elde etmek üzere risk aldığı, bu durumda davacının tüketici sayılamayacağı kanaatine varılmaktadır....

              UYAP Entegrasyonu