WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

DAVA KONUSU : Tazminat (Tapunun Haksız Ele Geçirilmesi Nedenli) KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ : Davacı vekili ilk derece mahkemesine vermiş olduğu dava dilekçesinde özetle, müvekkilinin hissesi oranında malik olduğu dava konusu Samsun ili Atakum ilçesi Alanlı Mahallesi 3815 ada 6 parsel sayılı taşınmazın imar planında "Belediye Hizmet Alanı ve Açık Spor Tesis Alanı" olarak vasıflandırıldığını, Belediye Hizmet Alanı olarak 2.684,30 m2 , Açık Spor Tesisi alanı olarak 12.174,20 m2 olarak belirleme yapıldığını, taşınmazın uzun yıllar önce kesinleşen imar planında "Belediye Hizmet Alanı ve Açık Spor Tesis Alanı" olarak tesis edilmesine rağmen üzerinde halen herhangi bir yapı yapılmadığını, mevcut durumun müvekkilinin ve diğer hissedarların taşınmaz üzerinde tasarrufta bulunmasına engel teşkil ettiğini, her hangi bir kamulaştırma işlemi yapılmaksızın mülkiyet hakkının ihlal edildiğini belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 5.000,00 TL kamulaştırmasız el...

Karara İtiraz Eden : Yakınıcı … İçişleri Bakanlığından … gün ve … sayılı yazı ile gönderilen dosya 4483 sayılı Memurlar ve Diğer Kamu Görevlilerinin Yargılanması Hakkında Kanunun 9 uncu maddesi uyarınca incelenerek gereği görüşüldü: Yakınıcı …'e ait … mevkiinde bulunan taşınmazın 1986 yılında yapılan imar planı değişikliği ile spor tesisleri sahasında kalması nedeniyle Gençlik ve Spor İl Müdürlüğüne tahsis edildiği, yakınıcının 8.11.1996 günlü dilekçesi ile … Belediye Başkanlığına başvurarak imar planı değişikliği yapılması yolundaki isteminin reddi üzerine … İdare Mahkemesine açtığı iptal davasının Danıştay 6....

    Hukuk Mahkemesinin 1997/52-516 sayılı mülkiyetin tespiti dosyasında hükme dayanak yapılan ... raporunda (G) ile işaretlenen 10.164,68 m2 yüzölçümlü yerin spor tesisleri yapımı amacıyla Gençlik ve Spor İl Müdürlüğüne tahsis edilebilmesi için Hazine adına tapuya tescili istemiyle 2731 ada 1 parsel sayılı taşınmazın kuzeyinde kalan bölümü hakkında dava açtığı, Hazinenin devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yer iddiası ile dava açmadı, bu yöndeki istemle davaya katılımı da bulunmadığı, dosyada Orman Yönetimi de taraf olmadığı gibi, mahkemece de orman araştırması yapılmadığından, 2797 Sayılı Yargıtay Yasasının 14. maddesi ve Başkanlar Kurulunun 23.01.1992 tarihli kararı uyarınca temyiz incelemesi 7. Hukuk Dairesine ait olup, Dairemizin görevi dışındadır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; dosyanın görevli 7. Hukuk Dairesi Başkanlığına gönderilmesine 22/02/2007 gününde oybirliği ile karar verildi....

      Öte yandan Anayasa Mahkemesi’nin 25.09.2013 gün 2013/93 esas, 2013/101 Karar sayılı ilamında da; “Kamulaştırmasız el atmadan söz edilebilmesi için taşınmaz zilyetliğinin idareye geçmesi ve taşınmazın fiilen kamu hizmetine tahsis edilmiş olması gerektiği; imar kısıtlamalarında taşınmazın zilyetliğinin malikte kalmaya devam etmekte olup, yalnızca malikin tasarruf yetkisinin, ilgili mevzuattan kaynaklanan bazı kısıtlamalara maruz kaldığı, bu nedenle imar kısıtlamalarından kaynaklanan tazminat davalarının idari yargıda açılabileceği” kabul edilmiştir. Yukarıda açıklanan nedenlerle, davanın idari yargıda görülmesi gerektiğinden, dava dilekçesinin görev yönünden reddi reddi yerine, yazılı şekilde hüküm kurulması, Doğru görülmemiştir....

        Öte yandan Anayasa Mahkemesi’nin 25.09.2013 gün 2013/93 esas, 2013/101 Karar sayılı ilamında da; “Kamulaştırmasız el atmadan söz edilebilmesi için taşınmaz zilyetliğinin idareye geçmesi ve taşınmazın fiilen kamu hizmetine tahsis edilmiş olması gerektiği; imar kısıtlamalarında taşınmazın zilyetliğinin malikte kalmaya devam etmekte olup, yalnızca malikin tasarruf yetkisinin, ilgili mevzuattan kaynaklanan bazı kısıtlamalara maruz kaldığı, bu nedenle imar kısıtlamalarından kaynaklanan tazminat davalarının idari yargıda açılabileceği” kabul edilmiştir. Yukarıda açıklanan nedenlerle, davanın idari yargıda görülmesi gerektiğinden, dava dilekçesinin görev yönünden reddi reddi yerine, yazılı şekilde hüküm kurulması, Doğru görülmemiştir....

          Öte yandan Anayasa Mahkemesi’nin 25.09.2013 gün 2013/93 esas, 2013/101 Karar sayılı ilamında da; “Kamulaştırmasız el atmadan söz edilebilmesi için taşınmaz zilyetliğinin idareye geçmesi ve taşınmazın fiilen kamu hizmetine tahsis edilmiş olması gerektiği; imar kısıtlamalarında taşınmazın zilyetliğinin malikte kalmaya devam etmekte olup, yalnızca malikin tasarruf yetkisinin, ilgili mevzuattan kaynaklanan bazı kısıtlamalara maruz kaldığı, bu nedenle imar kısıtlamalarından kaynaklanan tazminat davalarının idari yargıda açılabileceği” kabul edilmiştir. Yukarıda açıklanan nedenlerle, davanın idari yargıda görülmesi gerektiğinden, dava dilekçesinin görev yönünden reddi reddi yerine, yazılı şekilde hüküm kurulması, Doğru görülmemiştir....

            Öte yandan Anayasa Mahkemesi’nin 25.09.2013 gün 2013/93 esas, 2013/101 Karar sayılı ilamında da; “Kamulaştırmasız el atmadan söz edilebilmesi için taşınmaz zilyetliğinin idareye geçmesi ve taşınmazın fiilen kamu hizmetine tahsis edilmiş olması gerektiği; imar kısıtlamalarında taşınmazın zilyetliğinin malikte kalmaya devam etmekte olup, yalnızca malikin tasarruf yetkisinin, ilgili mevzuattan kaynaklanan bazı kısıtlamalara maruz kaldığı, bu nedenle imar kısıtlamalarından kaynaklanan tazminat davalarının idari yargıda açılabileceği” kabul edilmiştir. Yukarıda açıklanan nedenlerle, davanın idari yargıda görülmesi gerektiğinden, dava dilekçesinin görev yönünden reddi reddi yerine, yazılı şekilde hüküm kurulması, Doğru görülmemiştir....

              Öte yandan Anayasa Mahkemesi’nin 25.09.2013 gün 2013/93 esas, 2013/101 Karar sayılı ilamında da; “Kamulaştırmasız el atmadan söz edilebilmesi için taşınmaz zilyetliğinin idareye geçmesi ve taşınmazın fiilen kamu hizmetine tahsis edilmiş olması gerektiği; imar kısıtlamalarında taşınmazın zilyetliğinin malikte kalmaya devam etmekte olup, yalnızca malikin tasarruf yetkisinin, ilgili mevzuattan kaynaklanan bazı kısıtlamalara maruz kaldığı, bu nedenle imar kısıtlamalarından kaynaklanan tazminat davalarının idari yargıda açılabileceği” kabul edilmiştir. Yukarıda açıklanan nedenlerle, davanın idari yargıda görülmesi gerektiğinden, dava dilekçesinin görev yönünden reddi reddi yerine, yazılı şekilde hüküm kurulması, Doğru görülmemiştir....

                Dava, kamu hizmetine tahsis edilen taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkin olup mahkemece davanın kabulüne hükmolunmuş ve Dairenin çoğunluk görüşü doğrultusunda davaya idari yargıda bakılması gerektiğinden bahisle hükmün bozulmasına karar verilmiş ise de bu görüşün yerinde olmadığı kanaatindeyim. Şöyle ki; Dosyada bulunan kanıt ve belgelerden dava konusu taşınmaza davalı idarece fiilen el atılmadığı, ancak ulusal ve uluslar arası spor alanı olarak kamu hizmetine tahsis edildiği anlaşılmaktadır. 6830 sayılı, 2942 sayılı ve bunu değiştiren 4650 sayılı Kamulaştırma Kanunlarında kamulaştırmasız el atma ile ilgili düzenlemeler bulunmamaktadır. Kamulaştırmasız el atma 16.05.1956 gün 1-6 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme kararı ile hukuk sistemimizde düzenlenmiştir....

                  Öte yandan Anayasa Mahkemesi’nin 25.09.2013 gün 2013/93 esas, 2013/101 Karar sayılı ilamında da; “Kamulaştırmasız el atmadan söz edilebilmesi için taşınmaz zilyetliğinin idareye geçmesi ve taşınmazın fiilen kamu hizmetine tahsis edilmiş olması gerektiği; imar kısıtlamalarında taşınmazın zilyetliğinin malikte kalmaya devam etmekte olup, yalnızca malikin tasarruf yetkisinin, ilgili mevzuattan kaynaklanan bazı kısıtlamalara maruz kaldığı, bu nedenle imar kısıtlamalarından kaynaklanan tazminat davalarının idari yargıda açılabileceği” kabul edilmiştir. Yukarıda açıklanan nedenlerle, davanın idari yargıda görülmesi gerektiğinden, dava dilekçesinin görev yönünden reddi reddi yerine, yazılı şekilde hüküm kurulması, Doğru görülmemiştir....

                    UYAP Entegrasyonu