WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dava sözleşmeye aykırılık nedeni ile kiralanın tahliyesi istemine ilişkindir. Mahkemece kiralanana zarar verilmediği, değerinin artırıldığı gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmesi üzerine hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Türk Borçlar Kanununun 316.maddesi hükmü uyarınca kiracı kiralananı sözleşmeye uygun olarak özenle kullanmak ve kiralananın bulunduğu taşınmazda oturan kişiler ile komşulara gerekli saygıyı göstermekle yükümlüdür. Kiracının bu yükümlülüğe aykırı davranması durumunda sözleşmeye aykırılık nedeniyle tahliyesine karar verilebilmesi için kiraya verenin konut ve çatılı işyeri kirasında kiracıya en az otuz gün süre vererek aykırılığın giderilmesini, aksi takdirde sözleşmeyi feshedeceğini yazılı olarak bildirmesi ve tanınan bu süre içerisinde de akde aykırılığın giderilmemiş olması gerekir. Diğer kira ilişkilerinde ise, kiraya veren, kiracıya önceden bir ihtarda bulunmaksızın, yazılı bir bildirimle sözleşmeyi hemen feshedebilir....

    Dava, akte aykırılık nedeniyle kiralananın tahliyesi istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir. Hükme esas alınan 01.12.2009 başlangıç tarihli ve 01.04.2015 bitiş tarihli sözleşme konusunda taraflar arasında bir uyuşmazlık bulunmamaktadır. Davacı vekili dava dilekçesinde belirtilen akte aykırılıklara dayanarak kiralananın tahliyesini istemiş ise de yargılama sırasında neticeden dava dilekçesinin 5. maddesinde belirtilen 18.25 kotunda yer alan projeye aykırı işlerin eski hale getirmediğinden kiralananın tahliyesini istemiştir....

      Kiralananın doğrudan kullanımına ilişkin olmayan stopajın zamanında ödenmemesi sözleşmeye aykırılık oluşturmaz. Davacı kiraya veren tarafından davalı kiracıya 28.02.2014 tarihli bir ihtar gönderilmiş ise de bu ihtarda açıkça Türk Borçlar Kanun'unun 316. maddesi gereği 30 günlük süre verilerek akde aykırılığın giderilmesi aksi takdirde sözleşmenin feshedileceği bildirilmemiştir. Açıklanan nedenlerle esasen akde aykırılık nedeniyle tahliye davası açma şartları gerçekleşmediğinden istemin reddine karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile tahliyeye karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir....

        Uyuşmazlık, akde aykırılık nedeniyle tahliye istemine ilişkindir. Mahkemece istemin reddine karar verilmesi üzerine hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı vekili, dava dilekçesinde, davalı ...'nın 01.10.2011 tarihli kira sözleşmesi ile kiracı olduğunu, mecurun güzellik merkezi olarak kiralandığı halde masaj salonu olarak işletildiğini, bu işletme şeklinin kira sözleşmesine aykırı olduğunu, ihtara rağmen akde aykırılığın giderilmediğini belirterek kiralananın tahliyesine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili, taraflar arasındaki 01.10.2011 tarihli sözleşme ile taşınmazın güzellik merkezi olarak kullanılmak üzere kiralandığını, masaj salonu açabilmek için ......

          Dava, akde aykırılık nedeniyle kiralananın tahliyesi istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kabulü ile kiralananın tahliyesine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Harçlar Kanunu 17.maddesinde tahliye davalarında bir yıllık kira bedeli üzerinden harç alınması gerektiği, 28.maddesinde ise alınması gereken harcın dörtte birinin peşin alınacağı ve kalanın ise kararın verilmesinden itibaren iki ay içerisinde ödeneceği, 32.maddesinde de yargı işlemlerinden alınacak harçlar ödenmedikçe müteakip işlemlerin yapılamayacağı ve 30.maddesinde ise muhakeme sırasında tespit olunan değerin dava dilekçesinde belirtilen değerden fazla olduğunun anlaşılması halinde yalnız o celse için muhakemeye devam olunacağı, takip eden celseye kadar noksan değer üzerinden peşin karar ve ilam harcı tamamlanmadıkça davaya devam olunamayacağı hüküm altına alınmıştır....

            Uyuşmazlık kiralananın akde aykırılık nedeniyle tahliyesi istemine ilişkindir. Mahkemece kiralananın tahliyesine karar verilmiş hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. Taraflar arasında davanın 28/06/2011 ve 03/06/2013 tarihlerinde takipsiz bırakıldığı hususunda uyuşmazlık bulunmamaktadır. Uyuşmazlık, 1086 Sayılı HUMK'a göre taraflarca iki kez davanın takipsiz bırakılması imkânı var iken, 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 Sayılı HMK'nun 320/son maddesi gereğince basit usule tabi davalarda, davanın bir kez takipsiz bırakılabileceğinin kabul edilmiş olması nedeni, HMK'nun 320/son maddesinin yürürlüğü ve somut olaya zaman bakımından uygulanıp uygulanamayacağına ilişkindir. 6100 Sayılı HMK'nun 320/son maddesinde, basit usule tabi davalarda, davanın bir kez takipsiz bırakılabileceği kabul edilmiştir....

              Dava, akde aykırılık nedeniyle kira sözleşmesinin feshi ve kiralananın tahliyesi istemine ilişkindir. Davacı dava dilekçesinde; davalının 25.10.2005 tarihli bir yıl süreli kira sözleşmesi ile müvekkiline ait iş yeri niteliğindeki bağımsız bölümde kiracısı olduğunu ve kiralananda lokanta işlettiğini, kendi imzası da taklit edilerek düzenlenen sahte Kat Malikleri Kurulu kararı ile içkili lokanta ruhsatı aldığını ve lokantayı içkili lokanta haline getirdiğini, güven sarsıcı bu davranışın dürüstlük kuralına uymayıp, B.K.'nun 256. maddesine aykırı olduğunu ileri sürerek kira sözleşmesinin feshine ve kiralananın akde aykırılık nedeniyle tahliyesine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece, davacının sahteciliğini iddia ettiği Kat Malikleri Kurulu kararının ... 37....

                İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ Mahkemece yapılan yargılama neticesinde; kiralananın, sözleşmedeki devir yasağına rağmen davalıya devredildiği, devir hususunda kiraya veren tarafından verilmiş yazılı bir iznin varlığının davalılar tarafından ispat edilemediği gerekçesiyle davanın davalı T7 yönünden kabulü ile, davalı T7'un davaya konu "Sille Parsana Mahallesi Edipoğlu Caddesi No: 118 Selçuklu/Konya" adresindeki mecurdan fuzuli işgal nedeniyle tahliyesine, davanın davalı T5 yönünden ise akde aykırılık nedeniyle kiralanandan tahliyesi talebinin yasal şartlar oluşmadığından reddine karar verilmiştir....

                Hukuk Dairesi'nin 15.06.2015 tarih, 2015/2561 Esas-2015/5936 Karar sayılı ilamı ile, ".... davalı ... yönünden akde aykırılığın giderilmesi için üç gün süre verildiği, akde aykırılık nedeniyle tahliye davası açma şartları gerçekleşmediğinden davanın reddine karar verilmesi ve ayrıca diğer davalı yönünden de davacının kira sözleşmesinin başından itibaren davalı şirketin dava konusu taşınmazı kullanımını bildiği ve bu konuda zimmi muvafakatı bulunduğu savunması karşısında tüm deliller toplandıktan sonra sonucuna göre karar verilmesi " gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir. Bozma üzerine yeniden yapılan yargılama sonucunda davacı tarafından dosya takip edilmediğinden Mahkemece, 6100 sayılı HMK 'nın 150/5 maddesi gereğince davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiş, hüküm davalılar tarafından temyiz edilmiştir....

                  Olayımıza gelince; davacı, davalı tarafından işletilen kantin bölümünde bulunan klimaları ve makinaları beslemek amacıyla kaçak priz hattı çekildiğinin tespit edildiğini ve buna dair tutanak tutulduğunu gerekçe göstererek kiralananın tahliyesini talep etmiş olmasına göre, mahkemece uyuşmazlığın 6098 sayılı TBK.nun 316/3 maddesi çerçevesinde değerlendirilmesi gerekir. Nitekim davacının davada dayandığı maddi olgu ve hukuki sebep, akde aykırılığın giderilmesinin dışında kiralananın açıktan açığa fena kullanılmasına ilişkindir. Bu durumda, yukarıda açıklandığı üzere akde aykırılığın giderilmesi konusunda davalıya ihtar gönderilmesine gerek yoktur. Bu durumda, davalının kiralananı açıktan fena kullanması nedeniyle tahliyeye karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçesiyle istemin reddine karar verilmesi doğru değildir. Hüküm bu nedenle bozulmalıdır....

                    UYAP Entegrasyonu