Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Maddesi hükmü uyarınca aile konutuna ilişkin diğer eşin rızası hilafına tasarrufta bulunulmasının mümkün olmadığını taşınmazın tapu kaydı üzerinde aile konutu şerhi bulunup bulunmadığının bu davaya etkisi bulunmadığını, tarafların aile yaşantısının sürekli olarak bu taşınmazda devam ettiğini mahkemece esasa girilmeden davanın reddine karar verilmesi gerekirken bilirkişi incelemesi yaptırılarak davanın kabulüne karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek mahkemece verilen kararın kaldırılması gerekçesi ile istinaf kanun yoluna başvurmuştur....

Aile Mahkemesinin 2017/835 Esas sayılı dosyasında boşanma davalarının devam ettiğini, TMK'nun 194. maddesine dayalı aile konutu şerhi talebi ya da tapu iptali ve tescil davası ikame edilemeyeceğini, hak sahibi olmayan eşin icazete yönelik beyanda bulunmadığı safhada aile birliği son bulur ya da aile konutu vasfı yitirilirse, hak sahibi olmayan eşin rızası alınmadan yapılan aile konutunun devrine ilişkin tasarruf işleminin iptali konusunda sıfat ve hukuki menfaati olmadığından aile konutuna matuf tapu iptali ve tescil davası açamayacağını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....

Aya ait borçlar olduğu, bu aya ilişkin borcun bildirilmesi talebiyle kuruma başvurulması sonucunda; davacının şirketin 08.10.2012 tarihinde yapılan taksitlendirmesinde taşınmazını teminat olarak gösterdiği, teminat olarak gösterilen dönemlerin taksitlendirmeyi kapsayan dönemler olduğu ve 2012/5,6,7,8 aylardaki borçların devam ettiği,2010/11. dönemde şirket tarafından işçilik bildirilmediği için böyle bir dönem olmadığı yönünde bilgi verilmiştir. Somut dosyada; taşınmaza ilişkin muvafakatnamenin 08.10.2012 tarihli olması, haciz dayanağı prim borcunun bu tarih itibariyle tahakkuk etmiş olup, 2012/5,6,7,8 aylara ilişkin olması, taahhütnamede 2010/11....biçiminde düzenlenen ibare kapsamında yapılan araştırmada dava dışı şirketin prim borçlarının haciz dayanağı borç dönemlerinden oluşması birlikte değerlendirildiğinde; teminat ve taahhüdün haciz dayanağı döneme ilişkin olduğunun kabulünün gerektiği, istinaf mahkemesi tarafından muvafakatnamenin 2010/11....

    nun beyanında 3.000 TL karşılığında katılanın dava ile ilgili haklarını satın aldığını, katılanın da avukat hanımın yazdığı nota göre muvafakatname tanzim ettirerek kendisine verdiğini, dava sonucu para tahsil edilince avukatın parayı kendisine verdiğini, noterde yazılan nota göre paranın kendisinin olduğunu beyan etmesi karşısında, 74.907,96 TL değerinde bir hakkın iddiaya göre 3.000 TL'ye satın alınmasının hayatın olağan akışına aykırı olması, bu yönde herhangi bir sözleşme bulunmaması, muvafakatnamenin avukatın notuna göre yazıldığının belirtilmesi, vekaletname ve muvafakatnamenin aynı anda verilmiş olması karşısında, sanığın, vekili bulunduğu katılanın haklarının ortadan kaldırılmasına neden olacak şekilde ... isimli şahıs ile iştirak halinde söz konusu eylemi gerçekleştirip gerçekleştirmediğinin tespiti ve maddi gerçeğin hiç bir kuşkuya yer bırakmayacak şekilde ortaya çıkarılması açısından, ... isimli şahsın sanıkla bağlantısı ve sanık hakkında yapılmış başka soruşturma bulunup bulunmadığı...

      Olayda aile konutu üzerinde hak sahibi olan davacı koca, konut üzerindeki şerhin kaldırılmasına karar verilmesini istemiş, mahkemece; şerhin kaldırılmasına karar verilmiş, davalının temyizi üzerine hüküm Yargıtay’ca 18.12.2006 tarihinde verilen kararla onanmıştır. Davalı; karar düzeltme isteğinde bulunmuştur. Karar Düzeltme isteğine ilişkin dilekçesinde; onama kararından önce davacının 7.12.2006 tarihinde öldüğünü belirterek buna ilişkin nüfus kaydını, terekeye temsilci atandığına ilişkin kararı ve tereke temsilcisinin davadan feragat ettiğine ilişkin belgeyi eklemiş, bu sebeplerle onama kararının düzeltilmesini istemiştir. Dosya, karar düzeltme talebi nedeniyle Yargıtay’ın önündedir. Evlilik birliği, kocanın ölümüyle sona etmiştir....

        Hemen belirtilmelidir ki, aile konutunun, hak sahibi eş tarafından devri ve konut üzerindeki hakların sınırlandırılması, diğer eşin açık rızasına bağlıdır. Aile konutu olarak özgülenen taşınmaz malın maliki olmayan eş, tapu kütüğüne konutla ilgili gerekli şerhin verilmesini isteyebilir (TMK m.194). Bu rıza alınmadan konutla ilgili yapılan tasarruf işlemi geçersizdir. Bu geçersizliği, rızası gereken eş konutun bu vasfını devam ettirmesi koşuluyla evlilik birliği süresince ileri sürebilir. Evlilik, ölümle veya boşanma yahut da iptal kararıyla sona ermiş ise, Türk Medeni Kanununun 194. maddesinin "aile konutuna" sağladığı koruma da sona erer ve diğer eşin rızası alınmadan yapılan tasarruf işlemi yapıldığı andan itibaren geçerlilik kazanır. Somut olayda; dava konusu taşınmazın taraflar adına 1/2'şer pay ile kayıtlı olduğu, Antalya 4....

          ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 12/03/2019 NUMARASI : 2015/75 ESAS 2019/102 KARAR DAVA KONUSU : Sözleşmenin İptali KARAR : İstanbul Anadolu 27....

          vekili temyiz başvuru dilekçesinde özetle davacının muvazaaya dayalı olarak tapu iptali ve tescil talebinde bulunduğunu, iddiasını ispat edemediğini, kararı 4721 sayılı Kanun’un 194 üncü maddesine dayalı olarak verildiğini, davacının dava dilekçesini bu iddiaya dayandırmadığını, davacının taşınmazın devrini bildiği halde ... süre dava açmamasının satış sırasında muvafakatinin olduğunu gösterdiğini, taşınmazın aile konutu olduğunu bildiğine ilişkin gerekçenin de yerinde olmadığını belirterek ileri sürerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir. C. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, davacı tarafından açılan aile konutuna dayalı tapu iptali ve tescili davasında taşınmazın satışı nedeniyle malik olmayan eş olan davacının rızasının alınıp alınmadığı, davalıların rızasının varlığını ispat edip etmedikleri, davanın kabulünün yerinde olup olmadığı noktasında toplanmaktadır. 2....

            in temyizden feragat yetkisine haiz kurum tarafından verilmiş muvafakatnamenin veya bu konuda vekilin yetkisinin bulunup bulunmadığına dair belgelerin eklenmesinden sonra dosyanın iadesinin temini amacıyla Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 08.01.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

              "İçtihat Metni" Taraflar arasındaki davadan dolayı verilen 23/05/2013 gün ve 2011/227-2013/251 sayılı hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: Heyetçe incelenmesi gerekli görülen ve dosya içerisinde bulunmayan 2003 tarihli muvafakatnamenin aslı veya tasdikli suretinin eklenmesinden sonra dosyanın temyiz incelemesi için tekrar gönderilmek üzere mahal mahkemesine geri çevrilmesine karar vermek gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, dosyanın mahal mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 03/03/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                UYAP Entegrasyonu