Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Mahkemece yapılan yargılama sonucunda; davacı, dahili davalı T6 ile evli olduğunu, eşinin kendisinin yazılı rızası olmaksızın diğer dahili davalı T7 davalı şirkete olan borçlarına kefil olduğunu ve adına kayıtlı taşınmaza ipotek ettirdiğini, bu kefalet ve ipotek sebebiyle icra takibine uğradığını, kefalete rızasının bulunmadığını ileri sürerek rıza alınmadan kurulan kefaletin ve ipoteğin iptalini istediği, yapılan incelemede, kefalet ve ipoteğe rızasının olduğuna dair belgedeki imzanın kendisine ait olmadığı anlaşıldığından aile konutuna eşin rızası alınmadan tesis edilen ipoteğin iptaline karar verilmiş olup; dosyası içeriğine, dosyadaki yazılara göre ilk derece mahkemesi kararında usule ve esasa ilişkin herhangi bir aykırılığın bulunmadığı, davanın esasıyla ilgili hükme etki edecek tüm delillerin dava dosyası içinde bulunduğu, kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği, Davalı şirketin cevap dilekçesinde dava konusu yerin aile...

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Mahkemece yapılan yargılama sonucunda; davacı, dahili davalı T6 ile evli olduğunu, eşinin kendisinin yazılı rızası olmaksızın diğer dahili davalı T7 davalı şirkete olan borçlarına kefil olduğunu ve adına kayıtlı taşınmaza ipotek ettirdiğini, bu kefalet ve ipotek sebebiyle icra takibine uğradığını, kefalete rızasının bulunmadığını ileri sürerek rıza alınmadan kurulan kefaletin ve ipoteğin iptalini istediği, yapılan incelemede, kefalet ve ipoteğe rızasının olduğuna dair belgedeki imzanın kendisine ait olmadığı anlaşıldığından aile konutuna eşin rızası alınmadan tesis edilen ipoteğin iptaline karar verilmiş olup; dosyası içeriğine, dosyadaki yazılara göre ilk derece mahkemesi kararında usule ve esasa ilişkin herhangi bir aykırılığın bulunmadığı, davanın esasıyla ilgili hükme etki edecek tüm delillerin dava dosyası içinde bulunduğu, kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği, Davalı şirketin cevap dilekçesinde dava konusu yerin aile...

Türk Medeni Kanununun 194. madde hükmü ile eşlerin fiil ehliyetine getirilen sınırlama aile konutuna şerhin konulması ya da konulmaması koşuluna bağlanmadığı gibi işlem tarafı olan üçüncü kişinin iyiniyetli olup olmamasının da herhangi bir önemi bulunmamaktadır. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 194/1. maddesine göre, “Eşlerden biri, diğer eşin açık rızası bulunmadıkça, aile konutu ile ilgili kira sözleşmesini feshedemez, aile konutunu devredemez veya aile konutu üzerindeki hakları sınırlayamaz.” Bu madde hükmü ile aile konutu şerhi “konulmuş olmasa da" eşlerin birlikte yaşadıkları aile konutu üzerindeki fiil ehliyetleri sınırlandırılmıştır. Sınırlandırma aile konutu şerhi konulduğu için değil, zaten var olduğu için getirilmiştir. Bu sebeple tapuya aile konutu şerhi verilmese bile o konut aile konutu özelliğini taşır. Zira dava konusu taşınmaz şerh konulmasa dahi aile konutudur....

    DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Dava Tapu İptali ve Tescil-Tapu Kaydına Aile Konut Şerhi Konulması davasıdır. İlk derece mahkemesince verilen karara karşı davalı T3 kararın tamamı yönünden süresinde istinaf talebinde bulunmuştur. Mahkememizce; re'sen gözetilecek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf sebepleriyle sınırlı olarak yapılan (HMK md. 355) inceleme sonucunda; 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 194/1. maddesine göre, “Eşlerden biri, diğer eşin açık rızası bulunmadıkça, aile konutu ile ilgili kira sözleşmesini feshedemez, aile konutunu devredemez veya aile konutu üzerindeki hakları sınırlayamaz.." denilmektedir. Yargıtay 2. Hukuk Dairesi'nin 10.07.2017 tarih ve 2016/16257 Esas- 2017/8657 Karar sayılı ilamında; "Türk Medeni Kanununun 194. maddesi uyarınca "Aile Konutu''; eşlerin varsa çocuklarının bütün yaşam faaliyetlerini gerçekleştirdiği, yaşantısına buna göre yön verdikleri, acı ve tatlı günlerin içinde yaşandığı anılarını taşıyan konuttur....

    Öte yandan, 5510 Sayılı Yasa'nın 93. maddesinde değişiklik getiren ve 28.2.2009 tarihinde yürürlüğe giren 5838 Sayılı Yasa'nın 32/2- b maddesine göre; "Bu fıkraya göre haczi yasaklanan gelir, aylık ve ödeneklerin haczedilmesine ilişkin talepler, borçlunun muvafakati bulunmaması halinde, icra müdürü tarafından reddedilir." Bu düzenleme, İİK'nun 83/a maddesine göre özel nitelikte olduğundan, Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından ödenen gelir, aylık ve ödeneklerin haczinde, takibin kesinleşmiş olması şartıyla 28.2.2009 tarihi sonrasında borçlunun haciz tarihinden önce hacze muvafakati geçerlidir. Bir diğer anlatımla, 5838 Sayılı Yasa'nın 32/2- b maddesi ile yapılan düzenleme usule değil esasa ilişkin olup, İİK'nun 83/a maddesi karşısında özel hüküm sayılır ve öncelikle tatbik edilir....

    DAVA Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Ankara ili, Keçiören ilçesi, Bağlum Mah. 15 ada 12 parsel (10) numaralı bağımsız bölüm üzerine aile konutu şerhi konulduğunu, bu karar tapu müdürlüğüne ulaşmadan davalıların dava konusu taşınmazı muvazaalı olarak satış işlemini gerçekleştirdiklerini, dava konusu taşınmazın davalı ... adına yapılan muvazaalı tapu tescilinin iptali ile aile konutu şerhli olarak davalı ... adına tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. II....

      Temyiz Sebepleri Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; davacının, bankaya eşinin çalıştığı şirketin kredi kullanacağı ve kendisinin de eşine bu konuda rıza göstermesi gerektiği inancıyla götürüldüğünü, davacıya aile konutuna ipotek konulacağı için rıza istendiğinin söylenmediğini, banka tarafından da bu konuda bilgi verilmediğini, davacının aile konutuna ipotek konulması işlemine rıza göstermediğini, yapılan işlemin kefalet ipoteği olduğunu, belgenin geçersiz olduğunu ileri sürerek; davanın reddi yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir. C. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Dava, ipoteğin kaldırılması davası olup, uyuşmazlık davanın kabulü koşullarının oluşup oluşmadığı noktasında toplanmaktadır. 2. İlgili Hukuk 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri; 4721 sayılı Kanunu’un 194 üncü maddesi 3....

        nin davalı adına düzenlenmiş vekaletnamelerinin dosya arasında bulunmadığı anlaşılmakla; adı geçen vekillerden davalı adına düzenlenmiş vekaletnamenin temin edilmesi, temin edilemediği taktirde davalı şirket yetkili temsilcisinden temyize muvafakat edip etmediğinin sorularak muvafakat vermesi halinde düzenlenecek muvafakatnamenin birlikte gönderilmesi için dosyanın mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 03.03.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

          Türk Medeni Kanunu'nun 193. maddesi hükmü ile eşlerin birbirleri ve üçüncü kişilerle olan hukuki işlemlerinde özgürlük alanı tanınmış olmakla birlikte Türk Medeni Kanunu’nun 194. madde hükmü ile eşlerin aile konutu ile ilgili bazı hukuksal işlemlerinin diğer eşin rızasına bağlı olduğu kuralı getirilerek eşlerin hukuki işlem özgürlüğü "Aile birliğinin ve malik olmayan eşin barınma hakkınının korunması" amacıyla sınırlandırılmıştır. Malik olmayan eşin, aile konutunda ayni bir hakkı yoktur, şahsi hakkı vardır. Bu hak, taşınmazın parasal değerinin, taşınmazı devralan üçüncü kişiden istemeyi içermez. Ancak, ipotek tesisine ilişkin sözleşmenin hükümsüzlüğünün kanıtlanması halinde, ipoteğin kaldırılmasına karar verilebilir....

            Tapu Sicil Müdürlüğünce düzenlenen resmi senette ipotek işlemlerinde ...’in açıkça muvafakatinin ve imzasının olmadığını, taşınmazı satın aldığı tarihten itibaren aile konutu olarak kullandığını, Aile Mahkemesince ipoteğe eş rızası bulunmadığından tapu iptal ile taşınmazın kendi adına tesciline ve aile konutu şerhi konulmasına karar verildiğini, bu kararın bekletici mesele yapılması gerektiğini ileri sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir. C. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık,meskeniyet şikayeti ve İİK'nın 135/2 nci maddesi uyarınca tahliye emrinin iptali şikayetine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 353/1-b/2, 359/2 nci, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, İİK 16, 82/12, 135/2 inci madde hükümleri. 3. Değerlendirme İstinaf kanun yolu incelemesinin nasıl yapılacağına ilişkin usul düzenlemesi HMK'nın 341 ila 360. maddeleri arasında düzenlenmiştir....

              UYAP Entegrasyonu