WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Asliye (Aile) Hukuk Mahkemesinin 13/04/2017 tarih ve 2016/157 Esas, 2017/182 Karar sayılı kararının kaldırılmasına, yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına ve davacının tapu iptali ve tescil, tapu kütüğüne aile konutu şerhi konulması ve tazminat davalarının reddine karar verilmiştir. Türk Medeni Kanunu'nun 193. maddesi hükmü ile eşlerin birbirleri ve üçüncü kişilerle olan hukuki işlemlerinde özgürlük alanı tanınmış olmakla birlikte Türk Medeni Kanunu’nun 194. madde hükmü ile eşlerin aile konutu ile ilgili bazı hukuksal işlemlerinin diğer eşin rızasına bağlı olduğu kuralı getirilerek eşlerin hukuki işlem özgürlüğü "Aile birliğinin korunması" amacıyla sınırlandırılmıştır. Buna göre, eşlerden biri diğer eşin "Açık rızası bulunmadıkça" aile konutu ile ilgili kira sözleşmesini feshedemez, aile konutunu devredemez ve aile konutu üzerindeki hakları sınırlayamaz. Bu cümleden hareketle, aile konutunun maliki olan eş, aile konutundaki yaşantıyı güçlüğe sokacak biçimde, aile konutunu devredemez....

    CEVAP Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; taraflar arasında kesinleşmiş bir boşanma kararı bulunmadığını, boşanma davası sürerken mahkeme tarafından aile konutu şerhi konulması talep edilebilen bir kurum olduğu nazara alındığında boşanma davasının açılmış olması aile konutu niteliğini sona erdiren bir durum olmadığını, taşınmaz üzerindeki aile konutu şerhinin dava yolu ile konulmadığından tapu müdürlüğünce kaldırılmasının mümkün olacağını, yüksek mahkeme kararlarında dava şartı olan hukuki yararın bulunmaması sebebiyle davanın usulden reddinin gerektiğini, tüm bunların yanında müvekkilinin ikametgah adresi üzerinde aile konutu şerhi bulunan konut olup, halen konutta kişisel malı olan mobilyaların ve bir takım özel eşyalarının bulunduğunu, müvekkilinin tek geçim kaynağının tedbir nafakası olduğunu, nafaka miktarının azlığı sebebiyle boşanma kararı kesinleşinceye kadar aile konutunda yaşama hakkının baki olduğu değerlendirildiğinde aile konutunun kendisine tahsisi talebinde bulunmasının...

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Aile Konutu Şerhi Konulması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı kadın, dava dilekçesinde özetle dava konusu taşınmazın 15 yıldır aile konutu olduğunu, eşinin 23.11.2011 tarihinde vefat ettiğini, geride mirasçı olarak önceki evliliğinden olan çocuklarını bıraktığını, eşinin ölümünden sonra da halen bu taşınmazda oturduğunu, eşinin önceki evliliğinden olan çocuklarının bu taşınmazla ilgili olarak ortaklığın giderilmesi davası açtıklarını belirterek dava konusu taşınmaza aile konutu şerhi konulması istemiyle eldeki bu davayı açmıştır....

        Türk Medeni Kanunu 194 hükmü ile eşlerin fiil ehliyetine getirilen sınırlama aile konutuna şerhin konulması ya da konulmaması koşuluna bağlanmadığı gibi işlem tarafı olan üçüncü kişinin iyi niyetli olup olmamasının da herhangi bir önemi bulunmamaktadır. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 194/1. maddesine göre, “Eşlerden biri, diğer eşin açık rızası bulunmadıkça, aile konutu ile ilgili kira sözleşmesini feshedemez, aile konutunu devredemez veya aile konutu üzerindeki hakları sınırlayamaz.” Bu madde hükmü ile aile konutu şerhi “konulmuş olmasa da” eşlerin birlikte yaşadıkları aile konutu üzerindeki fiil ehliyetleri sınırlandırılmıştır. Sınırlandırma aile konutu şerhi konulduğu için değil, zaten var olduğu için getirilmiştir. Bu sebeple tapuya aile konutu şerhi verilmese bile o konut aile konutu özelliğini taşır. Zira dava konusu taşınmaz şerh konulmasa dahi aile konutudur. Eş söyleyişle şerh konulduğu için aile konutu olmamakta aksine aile konutu olduğu için şerh konulabilmektedir....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Aile Konutu Şerhi Konulması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı, aile konutu şerhi konulmasını talep etmiş, mahkemece Türk Medeni Kanununun 194. maddesinin üçüncü fıkrasının 06.02.2014 tarihli 6518 sayılı kanunla değiştirildiğini, yapılan değişiklikle aile konutu olarak özgülenen taşınmaz malın maliki olmayan eşin, tapu kütüğüne konutla ilgili gerekli şerhin verilmesini tapu müdürlüğünden isteyebileceğinin kabul edildiğini bu sebeple davacının dava açmakta hukuki yararının bulunmadığı gerekçesiyle davanın usulden reddine karar verilmiştir. Her dava açıldığı tarihteki şartlara göre değerlendirilir. Taşınmaza aile konutu şerhi konulmasına dair dava 18.05.2012 tarihinde açılmıştır....

          Bu nedenle karar düzeltme dilekçesinin reddi gerekmiştir. 2-Aile konutuna ilişkin karar düzeltme istemine gelince; Türk Medeni Kanununun 194. maddesi gereğince aile konutu olan taşınmazın tapu kaydına, aile konutu ile ilgili şerhin verilebilmesi için, o konutun eşlerden birine ait olması zorunludur. Mülkiyeti üçüncü kişiye ait bir taşınmaz eşlerce aile konutu olarak kullanılıyor olsa bile, hak sahibi olan üçüncü kişinin bu taşınmaz üzerindeki mülkiyet hakkını sınırlayıcı şekilde, tapu kütüğüne aile konutu şerhi verilemez. Aile konutu şerhi konulması istenilen 10 nolu bağımsız bölümün 1999 yılından bu yana üçüncü kişi durumdaki S… … A… …'e ait olduğu ve bu kişi adına tapuda kayıtlı bulunduğu davanın ise 26.9.2005 tarihinde açıldığı anlaşılmaktadır....

            Bu düzenleme ile malik olmayan eşe, aile konutu ile ilgili tapu kütüğüne şerh verilmesini isteme hakkı tanınmış, eşlerin aile konutu ile ilgili bazı hukuksal işlemlerinin diğer eşin rızasına bağlı olduğu kuralı getirilerek eşlerin hukuki işlem özgürlüğü "aile birliğinin" korunması amacıyla sınırlandırılmıştır. Tapu kaydında aile konutu şerhi bulunmasa dahi aile konutuna ilişkin olarak; eşlerden biri diğer eşin açık rızası bulunmadıkça aile konutuyla ilgili kira sözleşmesini feshedemeyecek, aile konutunu devredemeyecek ve aile konutu üzerindeki hakları sınırlayamayacaktır. Malik olmayan eşin izni için şekil şartı bulunmamakla birlikte, iznin açık olması gerekmektedir. Açık rızanın varlığını ispat yükü ise aile konutu ile ilgili tasarrufta bulunana aittir. Öte yandan; TMK’nın 194. maddesinde öngörülen sınırlandırma, taşınmazın tapu kaydına aile konutu şerhi konulduğu için değil, konut aile konutu vasfı taşıdığı için getirilmiştir....

            Dava aile konutu olarak kullanıldığı ileri sürülen taşınmaz üzerinde bulunan ipoteğin kaldırılmasına yönelik olduğuna göre, öncelikle aile konutu olarak kullanılan bölümün belirlenmesi gerekir. Bu durumda, mahkemece yapılacak iş; taşınmazın vasfıda dikkate alınarak, dava konusu taşınmazda usulünce keşif yapılıp, ipotek tesis tarihinde ve halen tarafların aile konutu olarak kullandıkları bağımsız bölümün belirlenmesi, uzman bilirkişilerden "Aile konutu" olarak kullanılan bölümün kroki ve harita üzerinde işaretlenmesinin istenmesi, aile konutu olarak kullanılan bu bölümün değerinin belirlenip, bu bölümle sınırlı olacak şekilde ipoteğin kaldırılmasına karar verilmesi gerekirken, taşınmazın tamamına yönelik olarak ipoteğin kaldırılmasına karar verilmesi doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir....

              DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava; davacı -----davalı -------- aile konutu üzerine konulan ipoteğin fekkine yönelikdir. ---------- sayılı ilamında "Eşlerden birinin meslekî faaliyeti veya çocukların sağlık veya eğitim durumu sebebiyle ailenin yaşam faaliyeti yılın belirli dönemlerinde farklı konutlarda odaklanıyorsa ailenin yaşam faaliyetinin yoğunlaştığı konut aile konutu sayılmalıdır." şeklindedir. Türk Medeni Kanunun 194. Maddesi "Eşlerden biri, diğer eşin açık rızası bulunmadıkça, aile konutu ile ilgili kira sözleşmesini feshedemez, aile konutunu devredemez veya aile konutu üzerindeki hakları sınırlayamaz. Rızayı sağlayamayan veya haklı bir sebep olmadan kendisine rıza verilmeyen eş, hâkimin müdahalesini isteyebilir. Aile konutu olarak özgülenen taşınmaz malın maliki olmayan eş, tapu kütüğüne konutla ilgili gerekli şerhin verilmesini tapu müdürlüğünden isteyebilir....

                DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava; davacı -----davalı -------- aile konutu üzerine konulan ipoteğin fekkine yönelikdir. ---------- sayılı ilamında "Eşlerden birinin meslekî faaliyeti veya çocukların sağlık veya eğitim durumu sebebiyle ailenin yaşam faaliyeti yılın belirli dönemlerinde farklı konutlarda odaklanıyorsa ailenin yaşam faaliyetinin yoğunlaştığı konut aile konutu sayılmalıdır." şeklindedir. Türk Medeni Kanunun 194. Maddesi "Eşlerden biri, diğer eşin açık rızası bulunmadıkça, aile konutu ile ilgili kira sözleşmesini feshedemez, aile konutunu devredemez veya aile konutu üzerindeki hakları sınırlayamaz. Rızayı sağlayamayan veya haklı bir sebep olmadan kendisine rıza verilmeyen eş, hâkimin müdahalesini isteyebilir. Aile konutu olarak özgülenen taşınmaz malın maliki olmayan eş, tapu kütüğüne konutla ilgili gerekli şerhin verilmesini tapu müdürlüğünden isteyebilir....

                  UYAP Entegrasyonu