Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Aile Konutu Olduğunun Tespiti Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacının eşi mirasbırakan ... 27.02.2014 tarihinde ölmüştür. Davacı, dava konusu konutun miras hakkına mahsuben özgülenmesi için Sulh Hukuk Mahkemesinde dava açtığını, bu nedenle dava konusu taşınmazın murisin ölümüne kadar aile konutu olduğunun tespitini talep etmiştir. Mahkemece "Ölüm nedeniyle evlilik birliği sona erdiğinden dava konusu taşınmazın dava tarihi itibariyle aile konutu özelliğini kaybettiği" gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir....

    Hukuk Dairesinin 2019/5110 esas 2019/8865 karar sayılı ilamında işaret edildiği üzre davacının, aile konutu şerhi konulması davasının dinlenilebilmesi için, tapu iptal tescil davasının kesinleşmesi gerekmektedir. Aksi takdirde aile konutu şerhi konulması davasının incelenmesi hukuken mümkün değildir. O halde aile konutu şerhi konulmasına ilişkin davanın, tapu iptali ve tescil davasından tefrik edilip, ayrı bir esasa kaydedilmesi, tapu iptali ve tescil dosyasının bekletici mesele yapılıp, sonucunun beklenmesi ve hasıl olacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, bu yön nazara alınmadan yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmamıştır. Açıklanan nedenlerle aile konutu şerhi davası için dosyada tefrik kararı verilip tapu iptal tescil kararının bekletici mesele yapılması, oluşacak sonucuna göre aile konutu şerhi hakkında karar verilmesi için kararın sair yönler incelenmeksizin kaldırılarak mahkemesine gönderilmesine dair aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir....

    Bakırköy 1.Aile Mahkemesi'nce, dava konusu taşınmazda, tapu iptali ve tescil talebinin mahiyeti itibariyle B.K.'nuna göre çözümleneceğinden, Aile Mahkemesinin görevine girmediği gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Bakırköy 8.Asliye Hukuk Mahkemesi ise, evlilik birliğinin devamı sırasında aile konutu olduğu iddia olunan taşınmazın eşten mal kaçırmak amacıyla yapılan muvazaalı işlemin iptaline ilişkin dava olduğu, tefrik kararınında yerinde olmadığı ve Aile Mahkemesinin görevine girdiğini belirterek görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. Davacı, aile konutu olarak, halen oturmakta olduğunu iddia ettiği taşınmazın, danışıklı (muvazaalı) şekilde diğer eş tarafından üçüncü kişi diğer davalılar adına tescil ettirildiğini ileri sürerek tapunun iptaliyle 1/2 payının adına tescile karar verilmesini ve aile konutu şerhi konulmasını istemiştir....

      Konuyla ilgili mevzuat incelendiğinde; TMK'nın Aile Konutu başlığını düzenleyen 194. maddesi "Eşlerden biri diğer eşin açık rızası bulunmadıkça aile konutu ile ilgili kira sözleşmesini feshedemez, aile konutunu devredemez ve aile konutu üzerindeki hakları sınırlayamaz" şeklindedir. 4721 Sayılı TMK'nın 194/1. maddesi hükmü kapsamında aile konutu olarak özgülenen bir taşınmaza bu husustaki şerh “konulmuş olmasa da” eşlerin birlikte yaşadıkları aile konutu üzerindeki fiil ehliyetleri yasa koyucu tarafından zaten sınırlandırılmış olup bu sınırlandırma, aile konutu şerhi konulduğu için değil, zaten var olduğu için getirilmiştir. Bu sebeple tapuya aile konutu şerhi tescil edilmese bile o konutun aile konutu özelliğini kazanmadığı söylenemeyecektir. Başka bir ifadeyle, aile konutu olarak kullanılan taşınmaza şerh konulduğu için taşınmaz aile konutu özelliği kazanmayıp, aksine aile konutu olduğu için şerh konulabilmektedir....

      KARŞI OY YAZISI Davacı, Türk Medeni Kanununun madde 194. hükmüne göre "kooperatif kaydına" aile konutu şerhi verilmesini isteyerek davalı eşine husumet yöneltmiştir. Yerel mahkeme "Türk Medeni Kanununun 194. maddesi uyarınca davalının ...adresindeki taşınmazın KOOPERATİF ÜYELİĞİ kaydına aile konu şerhi konulmasına" karar vermiştir. Uygulama Türk Medeni Kanununun hükümlerine açık aykırılık oluşturmaktadır. 1-Aile Konutu şerhi Türk Medeni Kanununun madde 194/3.hükmüne göre sadece sadece TAPU KÜTÜĞÜNE konulabilir. Başka bir anlatımla KOOPERATİF ÜYELİĞİ KAYDINA şerh konulamaz 2-... kişinin tapu kaydına dahi aile konutu şerhi konulamaz. Ancak bireysel mülkiyete geçilmişse o konuta aile konutu şerhi konulabilir. Kabul şekli bakımından; Kooperatifin yer almadığı bir davada kooperatif kayıtları üzerinde değişiklik yapılması mümkün değildir. Farklı düşünüyorum....

        Zaten, bir yerin aile konutu sayılabilmesi için, eşlerin bütün yaşam faaliyetlerinin gerçekleştirildiği, yaşantısına buna göre yön verdiği, acı ve tatlı günleri içinde yaşadığı anılarla dolu bir alandır. O halde, tarafların yaşamsal faaliyetlerini birlikte sürdürmedikleri bu yerin aile konutu sayılamayacağı gerekçesiyle davacının davasının reddi gerektiği kanaatiyle hükmün bozulmasını düşündüğümden değerli çoğunluğun onama görüşüne katılmıyorum. KARŞI OY YAZISI Dava konusu taşınmazın satışının Borçlar Kanununun 18. maddesi uyarınca muvazaa ile illetli olması sebebi ile satışının iptaline karar verilerek bu taşınmaza aile konutu şerhi verildiği konusunda değerli çoğunluk ile arasında çekişme yoktur. Çekişme nedir? Aile konutu olarak şerh edilmesine karar verilen taşınmaz düşüncesine göre aile konutu değildir....

          Sınırlandırma aile konutu şerhi konulduğu için değil, zaten var olduğu için getirilmiştir. Bu sebeple tapuya aile konutu şerhi verilmese bile o konut aile konutu özelliğini taşır. Zira dava konusu taşınmaz şerh konulmasa dahi aile konutudur. Eş söyleyişle şerh konulduğu için aile konutu olmamakta aksine aile konutu olduğu için şerh konulabilmektedir. Bu nedenle aile konutu şerhi konulduğunda, konulan şerh “kurucu” değil “açıklayıcı” şerh özelliğini taşımaktadır. Anılan madde hükmü ile getirilen sınırlandırma, “emredici” niteliktedir. Dolayısıyla bu haktan önceden feragat edilemeyeceği gibi eşlerin anlaşmasıyla da ortadan kaldırılamaz ve açık rıza ancak “belirli olan” bir işlem için verilebilir....

          HMK'nın 355. maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebepler ve kamu düzeni ile sınırlı olarak yapılan istinaf incelemesinde; İlk derece mahkemesince dava konusu taşınmazın Davalı Lokman adına olan tapusunun iptaline ve davalı Mustafa adına tesciline karar verildiği halde davalı Lokman'ın kararı istinaf etmediği görülmüştür. 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 194/1. maddesine göre, "Eşlerden biri, diğer eşin açık rızası bulunmadıkça, aile konutu ile ilgili kira sözleşmesini feshedemez, aile konutunu devredemez veya aile konutu üzerindeki hakları sınırlayamaz”. Bu madde hükmü ile aile konutu şerhi “konulmuş olmasa da” eşlerin birlikte yaşadıkları aile konutu üzerindeki fiil ehliyetleri sınırlandırılmıştır. Sınırlandırma aile konutu şerhi konulduğu için değil, zaten var olduğu için getirilmiştir. Bu sebeple tapuya aile konutu şerhi verilmese bile o konut aile konutu özelliğini taşır. Zira dava konusu taşınmaz şerh konulmasa dahî aile konutudur....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Aile konutu şerhi konulması Uyuşmazlık, aile konutu olduğu iddia olunan taşınmazdaki satımın iptali ile tapuya aile konutu şerhi konulması istemlerine ilişkindir. Bu durumda temyiz incelemesi dairemizin görevi dışında bulunduğundan dosyanın görevli Yargıtay 2. Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 17/01/2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

            Sınırlandırma aile konutu şerhi konulduğı için değil, zaten var olduğu için getirilmiştir. Bu sebeple tapuya aile konutu şerhi verilmese bile o konut aile konutu özelliğini taşır. Zira dava konusu taşınmaz şerh konulmasa dahî aile konutudur. Eş söyleyişle şerh konulduğu için aile konutu olmamakla aksine aile konutu olduğu için şerh konulabilmektedir. Bu nedenle aile konutu şerhi konulduğunda, konulan şerh “Kurucu” değil "Açıklayıcı" şerh özelliğini taşımaktadır. Anılan madde hükmü ile getirilen sınırlandırma, “Emredici” niteliktedir. Dolayısıyla bu haktan önceden feragat edilemeyeceği gibi eşlerin anlaşmasıyla da ortadan kaldırılamaz ve açık rıza ancak “belirli olan” bir işlem için verilebilir....

            UYAP Entegrasyonu