Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

TMK’nın 194. maddesinde öngörülen sınırlandırma, taşınmazın tapu kaydına aile konutu şerhi konulduğu için değil, konut aile konutu vasfı taşıdığı için getirilmiştir. Bu sebeple taşınmazın tapu kaydında aile konutu şerhi bulunmasa bile o konut aile konutu özelliğini taşır. Bu durumda; Türk Medeni Kanunu’nun 194. maddesi uyarınca malik olan eş tarafından diğer eşin açık rızası alınmadan aile konutu üzerindeki hakların sınırlandırılması durumunda yapılan bu işlemin “geçerli” kabul edilemeyeceği emredici hüküm gereğidir. Diğer eşin geçerli olmayan işlemin iptali için dava açabileceği kuşkusuzdur. Davaya konu gayrimenkul davacının eşi davalı Abdullah tarafından 24.02.2017 tarihinde edinilmiş, ipotek tesis işlemleri 05.02.2019 ve 05.03.2019 tarihlerinde yapılmış, aile konutu şerhi ise 24.05.2019 tarihinde konulmuştur. Dava konusu taşınmazın yapılan keşif, alınan tanık beyanı kapsamında aile konutu olarak özgülendiği tartışmasızdır....

Dava, TMK'nın 194 maddesi uyarınca aile konutuna konulan ipoteğin kaldırılması talebine ilişkindir Davacı kadın, aile konutu üzerindeki ipoteğin kaldırılmasını talep etmiş, mahkemece davanın reddine karar verilmiştir. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 194/1. maddesine göre, “Eşlerden biri, diğer eşin açık rızası bulunmadıkça, aile konutu ile ilgili kira sözleşmesini feshedemez, aile konutunu devredemez veya aile konutu üzerindeki hakları sınırlayamaz." Bu madde hükmü ile aile konutu şerhi “konulmuş olmasa da” eşlerin birlikte yaşadıkları aile konutu üzerindeki fiili ehliyetleri sınırlandırılmıştır. Sınırlandırma, aile konutu şerhi konulduğu için değil, zaten var olduğu için getirilmiştir. Bu sebeple tapuya aile konutu şerhi verilmese bile o konut aile konutu özelliğini taşır. Zira dava konusu taşınmaz şerh konulmasa da aile konutudur. Eş söyleyişle şerh konulduğu için aile konutu olmamakta, aksine aile konutu olduğu için şerh konulabilmektedir....

Eşlerden birinin haklı bir sebep olmaksızın birlikte yaşamaktan kaçınması, boşanma veya ayrılık davası açılması veya başka bir sebeple ortak hayatın olanaksız hale gelmesi hali dahi konutun aile konutu vasfını ortadan kaldırmaz. Yapılan yargılama ve toplanan delillerden tarafların, 12.01.1994 tarihinde evlendikleri ,işbu dava tarihi itibariyle evli oldukları ve dava konusu taşınmazın aile konutu konutu olduğu konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmamaktadır. Tarafların en son birlikte oturdukları konutun davaya konu edilen konut olması karşısında; aile konutu olma şartları gerçekleşmiştir. Taraflar arasında boşanma davasının bulunması dava konusu taşınmazın aile konutu vasfını ortadan kaldırmaz. Davacı erkek dava tarihi itibariyle dava açmakta haklı değildir. Bu nedenle kendisini vekille temsil ettiren davalı kadın yararına vekalet ücretine hükmedilmesi ve yargılama giderlerinden davacı erkeğin sorumlu tutulması gerekmektedir....

Eşlerden birinin haklı bir sebep olmaksızın birlikte yaşamaktan kaçınması, boşanma veya ayrılık davası açılması veya başka bir sebeple ortak hayatın olanaksız hale gelmesi hali dahi konutun aile konutu vasfını ortadan kaldırmaz. Yapılan yargılama ve toplanan delillerden tarafların, 12.01.1994 tarihinde evlendikleri ,işbu dava tarihi itibariyle evli oldukları ve dava konusu taşınmazın aile konutu konutu olduğu konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmamaktadır. Tarafların en son birlikte oturdukları konutun davaya konu edilen konut olması karşısında; aile konutu olma şartları gerçekleşmiştir. Taraflar arasında boşanma davasının bulunması dava konusu taşınmazın aile konutu vasfını ortadan kaldırmaz. Davacı erkek dava tarihi itibariyle dava açmakta haklı değildir. Bu nedenle kendisini vekille temsil ettiren davalı kadın yararına vekalet ücretine hükmedilmesi ve yargılama giderlerinden davacı erkeğin sorumlu tutulması gerekmektedir....

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Aile Konutu Üzerindeki İpoteğin Kaldırılması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dava, aile konutu üzerine, davacının rızası alınmaksızın davalı banka (daha sonra davalı bankanın temliki nedeniyle davalı taraf ... olmuştur) lehine tesis edilen ipoteğin kaldırılması ve taşınmazın tapu kütüğüne aile konutu şerhi konulması isteğine ilişkin olup, mahkemece, dava konusu taşınmaz üzerinde ipotekten önce aile konutu şerhinin bulunmadığı, ipotek alacaklısı bankanın kötüniyetli olduğunun ispatlanmadığı gerekçesiyle reddedilmiştir. Dava konusu taşınmazın ipotek tarihi itibariyle aile konutu olduğu, taşınmaz üzerinde hak sahibi tarafından, Türk Medeni Kanununun l94/1. maddesi gereğince davacı eşin açık rızası alınmadan, ......

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tapu İptali ve Tescil-Aile Konutu Şerhi Konulması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı ... tarafından; aile konutu şerhi davasının kabulü ile her iki davaya yönelik yargılama gideri, harç ve vekalet ücreti yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Davacı erkek tarafından aile konutu niteliğinde olduğu iddia ettiği taşınmazın davalı eski malik eşi tarafından Türk Medeni Kanunu'nun 194. maddesine aykırı olacak şekilde diğer davalı ...'...

      Davacı; eşinin malik olduğu aile konutu olarak kullanılan taşınmaz üzerine, davalı banka lehine ipotek tesis edildiğini, bu işleme rızasının olmadığını ileri sürerek ipoteğin kaldırılmasını ve aile konutu şerhi konulmasını istemiş (TMK.ml94); mahkemece dava reddedilmiştir. Hükmün davacı koca tarafından temyizi üzerine, Dairemizin 04.03.2014 tarih 2013/21777 esas, 2014/4613 karar sayılı ilamı ile hüküm, ipoteğin kaldırılması talebinin reddi yönünden onanmış, dava konusu taşınmazın aile konutu olduğu, bu sebeple aile konutu şerhi konulması talebinin kabulü gerektiğinden bahisle bozulmuştur. Davalı banka, karar düzeltme talep ederek, dava konusu taşınmazın cebri icra ile davalı bankaya ihale edildiğini ve şerh konulmasında hukuki yarar kalmadığını ve davanın konusuz kaldığını belirterek, bozma kararının kaldırılmasını talep etmiştir....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Tapu İptal ve Tescil-Aile Konutu Şerhi Konulması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dava konusu gayrimenkul 3041 ada 2 parselde kayıtlıdır ve tapu kaydında niteliği arsa olarak belirtilmiştir. Mahkemece yapılan keşifte, taşınmazın ... kat, zemin kat ve iki dükkan, ev ile normal kat ve terastan oluşan dört katlı bina olduğu belirlenmiştir. Mahkemece 4 katlı binanın karı-koca (davacı ve davalı) tarafından aile konutu olarak kullanılan bölümü tespit edilerek bu bölüme isabet eden arsa payının bulunup buna göre karar verilmesi gerekirken, taşınmazın tamamının aile konutu olarak değerlendirilip taşınmaz satışının iptaline ve taşınmazın tamamı üzerine aile konutu şerhi konulmasına karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır....

          Aile konutu TMK'nın 194. Maddesinde düzenlenmiştir. Düzenlemeye göre eşlerden biri diğer eşin açık rızası bulunmadıkça aile konutu ile ilgili kira sözleşmesini feshedemeyecek, aile konutunu devredemeyecek, veya aile konutu üzerindeki hakları sınırlayamayacaktır. Böylece kural olarak eşlerin birbirleri ve 3. Kişilerle her türlü hukuki işlem yapma serbestisi TMK felsefesi içinde kabul edilmişken, aile konutu ile bu kurala ayrı bir istisna getirilmiş, aile konutu üzerindeki hakların sınırlandırılması esası kabul edilmiştir. Düzenleme ile malik olmayan eşe aile konutu ile ilgili tapu kütüğüne şerh verilmesini isteme hakkı tanınmıştır. Huzurdaki davaya konu olayda davalı banka tarafından dava konusu taşınmazda ipotek tesisi için davacının muvafakatinin alma yönünde girişimleri olduğu göz önünde bulundurulduğunda dava konusu taşınmazın aile konutu niteliğini bilmedikleri kabul edilemez....

          Aile Mahkemesi ise Asliye Hukuk Mahkemesince taraflara aile konutu ile ilgili hususun çözümü için süre verilmesi ve bu yolda açılacak davanın bekletici mesele yapılarak buna göre ihtilafın çözülmesi gerektiğini bildirerek, görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. Dava konusu taşınmazın 2/4 payı davalı ... adına tapuda kayıtlı olup 20.03.2006 tarihinde bu payla ilgili aile konutu şerhi işlenmiştir. Dava yolsuz tescile dayalı tapu ve tescile yöneliktir. Ancak iptali istenen payın tapu kaydına dava tarihinden önce TMK'nun 194. maddesi uyarınca “aile konutu” şerhinin konulduğu ve davalı ...'in evliliğinin dava tarihi itibariyle hukuken devam ettiği hususları sabittir. Bu davada aile konutuyla ilgili TMK'nun 194. maddesi hükümlerinin de tartışılması gerekeceğinden ve bu madde aile mahkemesinin görev alanında bulunduğundan dolayı uyuşmazlığın Aile Mahkemesinde görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir....

            UYAP Entegrasyonu