Türk Medeni Kanunu madde 194. hükmü ile eşlerin fiil ehliyetine getirilen sınırlama aile konutuna şerhin konulması ya da konulmaması koşuluna bağlanmadığı gibi işlem tarafı olan üçüncü kişinin iyiniyetli olup olmamasının da herhangi bir önemi bulunmamaktadır. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 194/1. maddesine göre, "Eşlerden biri, diğer eşin açık rızası bulunmadıkça, aile konutu ile ilgili kira sözleşmesini feshedemez, aile konutunu devredemez veya aile konutu üzerindeki hakları sınırlayamaz." Bu madde hükmü ile aile konutu şerhi "Konulmuş olmasa da" eşlerin birlikte yaşadıkları aile konutu üzerindeki fiil ehliyetleri sınırlandırılmıştır. Sınırlandırma aile konutu şerhi konulduğı için değil, zaten var olduğu için getirilmiştir. Bu sebeple tapuya aile konutu şerhi verilmese bile o konut aile konutu özelliğini taşır. Zira dava konusu taşınmaz şerh konulmasa dahî aile konutudur....
Mahallesi, 9210 ada, 12 parsel ve 4 nolu bağımsız bölümün aile konutu olduğunu, ancak bu taşınmaza müvekkilinin haberi ve rızası olmadan ipotek konulduğunu, müvekkilinin haberi olmadığı için hukuken geçersiz olan ipoteğin terkin edilmesi gerektiğini, Ankara 14. İcra Müdürlüğü'nün 2018/11879 Esas sayılı dosyasında icra takibi başlatıldığını iddia ederek dava konusu taşınmaz üzerindeki ipoteğin kaldırılmasına ve taşınmaz üzerine aile konutu şerhi konulmasına karar verilmesini talep etmiştir. II....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Aile Konutu Üzerindeki İpoteğin Kaldırılması ve Tapu Kütüğüne Şerh Konulması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dava konusu taşınmazın "aile konutu" olduğu, hak sahibi olan koca tarafından davacı eşin açık rızası alınmadan davalı ... lehine 22.08.2008 tarihinde ipotek tesis ettirildiği yapılan soruşturma ve toplanan delillerden anlaşılmaktadır. Davalı şirket taşınmazın tapu kütüğünde "aile konutu" olduğuna ilişkin şerh bulunmadığını, iyiniyetli olduklarını ileri sürmüştür. Davalı şirket 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu hükümlerine tabi tacirdir (m.124 vd.). Her tacir ticaretine ait bütün faaliyetlerinde basiretli hareket etmekle yükümlüdür (e. TTK m. 20/2, 6102 s. TTK m. 18/2)....
Davacı ve yargılama sırasında vefat eden davalı eşi T6 aile konutu olan dava konusu gayrimenkul üzerine davalı banka tarafından ipotek konulduğu sabittir....
Hukuk Dairesi'nin 2012/26800 Esas, 2013/18681 Karar sayılı ilamı) göz önüne alınarak davacı vekiline eksik harcı tamamlamak üzere kesin süre verilmiş, davacı vekilince eksik 1.707,75 TL harcın yatırılarak, makbuzun dosyaya sunulduğu anlaşılmakla işin esasının incelenmesine geçilmiştir. ''...4721 Sayılı TMK'nın 194/1. maddesi hükmü kapsamında aile konutu olarak özgülenen bir taşınmaza bu husustaki şerh “konulmuş olmasa da” eşlerin birlikte yaşadıkları aile konutu üzerindeki fiil ehliyetleri yasa koyucu tarafından zaten sınırlandırılmış olup bu sınırlandırma, aile konutu şerhi konulduğu için değil, zaten var olduğu için getirilmiştir. Bu sebeple tapuya aile konutu şerhi tescil edilmese bile o konutun aile konutu özelliğini kazanmadığı söylenemeyecektir. Başka bir ifadeyle, aile konutu olarak kullanılan taşınmaza şerh konulduğu için taşınmaz aile konutu özelliği kazanmayıp, aksine aile konutu olduğu için şerh konulabilmektedir....
Hukuk Dairesi'nin 2012/26800 Esas, 2013/18681 Karar sayılı ilamı) göz önüne alınarak davacı vekiline eksik harcı tamamlamak üzere kesin süre verilmiş, davacı vekilince eksik 1.707,75 TL harcın yatırılarak, makbuzun dosyaya sunulduğu anlaşılmakla işin esasının incelenmesine geçilmiştir. ''...4721 Sayılı TMK'nın 194/1. maddesi hükmü kapsamında aile konutu olarak özgülenen bir taşınmaza bu husustaki şerh “konulmuş olmasa da” eşlerin birlikte yaşadıkları aile konutu üzerindeki fiil ehliyetleri yasa koyucu tarafından zaten sınırlandırılmış olup bu sınırlandırma, aile konutu şerhi konulduğu için değil, zaten var olduğu için getirilmiştir. Bu sebeple tapuya aile konutu şerhi tescil edilmese bile o konutun aile konutu özelliğini kazanmadığı söylenemeyecektir. Başka bir ifadeyle, aile konutu olarak kullanılan taşınmaza şerh konulduğu için taşınmaz aile konutu özelliği kazanmayıp, aksine aile konutu olduğu için şerh konulabilmektedir....
Madde hükmü ile eşlerin aile konutu ile ilgili bazı hukuksal işlemlerinin diğer eşin rızasına bağlık olduğu kuralı getirilerek eşlerin hukuki işlem özgürlüğü, "aile birliğinin "korunması amacıyla sınırlandırıldığını, 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 194/1 maddesinin eşlerden biri diğer eşin açık rızası bulunmadıkça aile konutu ile ilgili kira sözleşmesini feshedeme aile konutunu devredemez veya aile konutu üzerindeki hakları sınırlamayamaz hükmüne içermektedtir. Tesis edilen ipotek işlemi ile aile konutu üzerindeki haklar müvekkilinin açık izni olmaksızın sınırlandırıldığını, tüm açıklanan nedenlerden ötürü davaya konu edilen Adana ili Kozan ilçesi 998 ada 4 parselde kain Çanaklı Mah. 10231 Sok. No:1 Tahir Paşaoüğlu Apt. Kat:14 Daire 28 Kozan adresinde bulunan gayrimenkulün kaydına aile konutu şerhi konulmasına, gayrimenkul üzerine davalı banka lehine tescil edilen ipoteğin kaldırılmasına, yargılama giderlerinin davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir....
Kat, 4 nolu bağımsız bölümün davalı T3 üzerine kayıtlı olduğu ve taşınmaz üzerinde davalı banka lehine konulmuş 11/09/2014 tarih 15897 yevmiye nolu 600.000,00 TL bedelli ipotek bulunduğu, taşınmaza 25/12/2017 tarihinde aile konutu şerhi işlendiği ayrıca taşınmaz üzerinde dava konusu edilmeyen başka bir ipoteğin daha bulunduğu, yapılan keşif sonucu alınan bilirkişi raporuna göre taşınmazın aile konutu olabilme özelliği taşıdığı, dinlenen tanık beyanları ve dosya kapsamına göre taşınmazın davacı ve davalı Zeki'ye ait aile konutu olduğu, aile konutu olarak kullanıldığı, davalı banka tarafından ipotek konulurken borçlu davalı Zeki'nin eşi davacının rızasının alınmadığı, TMK 194/1 maddesinde "Eşlerden biri diğer eşin açık rızası bulunmadıkça aile konutu ile ilgili kira sözleşmesini feshedemez, aile konutunu devredemez veya aile konutu üzerindeki hakları sınırlayamaz" hükmünün düzenlendiği, tapuya aile konutu şerhi konulmasa ya da ipotekten sonra konulsa bile bu şerhin kurucu değil açıklayıcı...
AİLE KONUTU ŞERHİNİN KALDIRILMASI 4721 S. TÜRK MEDENİ KANUNU [ Madde 194 ] 1086 S. HUKUK USULÜ MUHAKEMELERİ KANUNU(MÜLGA) [ Madde 73 ] "İçtihat Metni" Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Davacı, mülkiyeti kendisine ait olan 3549 parselde kayıtlı taşınmaz üzerinde bulunan (18) nolu dairenin tapu kütüğüne; Türk Medeni Kanununun 194/3. maddesi gereğince konulmuş bulunan "aile konutu" şerhinin konutun bu niteliğini kaybettiğini ileri sürerek terkinine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece; talep, "değişik işler" defterine kaydedilerek, davalıya tebligat yapılmaksızın ve duruşma açılmaksızın; isteğin kabulüne davacıya ait taşınmaz üzerindeki aile konutu şerhinin kaldırılmasına karar verilmiş; kararı davalı temyiz etmiştir. Davacı kocanın açtığı boşanma davası reddedilmiş karar 15.9.2004 tarihinde kesinleşmiştir. Evlilik devam etmektedir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Dava, aile konutu üzerine konulan ipoteğin kaldırılması ve bu taşınmazın tapu kaydına aile konutu şerhi konulması(TMK m. 194) istemine ilişkindir. HMK'nın 355. maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebepler ve kamu düzeni ile sınırlı olarak yapılan istinaf incelemesinde, 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 194/1. maddesine göre, "Eşlerden biri, diğer eşin açık rızası bulunmadıkça, aile konutu ile ilgili kira sözleşmesini feshedemez, aile konutunu devredemez veya aile konutu üzerindeki hakları sınırlayamaz,” Bu madde hükmü ile aile konutu şerhi “konulmuş olmasa da” eşlerin birlikte yaşadıkları aile konutu üzerindeki fiil ehliyetleri sınırlandırılmıştır. TMK 194. Maddesinde vücut bulan aile konutunun devri veya sınırlandırılmasında gerekli olan eş rızası, evlilik birliği ve aile konutu vasfı devam ettiği sürece hukuki himaye sağlayan,emredici, şahısla kaim, devir ve intikali mümkün olmayan kanundan doğan bir haktır....