Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Kat, 4 nolu bağımsız bölümün davalı T3 üzerine kayıtlı olduğu ve taşınmaz üzerinde davalı banka lehine konulmuş 11/09/2014 tarih 15897 yevmiye nolu 600.000,00 TL bedelli ipotek bulunduğu, taşınmaza 25/12/2017 tarihinde aile konutu şerhi işlendiği ayrıca taşınmaz üzerinde dava konusu edilmeyen başka bir ipoteğin daha bulunduğu, yapılan keşif sonucu alınan bilirkişi raporuna göre taşınmazın aile konutu olabilme özelliği taşıdığı, dinlenen tanık beyanları ve dosya kapsamına göre taşınmazın davacı ve davalı Zeki'ye ait aile konutu olduğu, aile konutu olarak kullanıldığı, davalı banka tarafından ipotek konulurken borçlu davalı Zeki'nin eşi davacının rızasının alınmadığı, TMK 194/1 maddesinde "Eşlerden biri diğer eşin açık rızası bulunmadıkça aile konutu ile ilgili kira sözleşmesini feshedemez, aile konutunu devredemez veya aile konutu üzerindeki hakları sınırlayamaz" hükmünün düzenlendiği, tapuya aile konutu şerhi konulmasa ya da ipotekten sonra konulsa bile bu şerhin kurucu değil açıklayıcı...

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Aile Konutu Üzerindeki İpoteğin Kaldırılması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dava, aile konutu üzerinde davalı banka lehine tesis edilen ipoteğin kaldırılması isteğine ilişkin olup, işleme rızası gereken eş tarafından açılmış, mahkemece “ipotek tesis tarihinden önce taşınmazın tapu kütüğünde aile konutu olduğuna ilişkin şerh bulunmadığı, davalının iyiniyetli kazanımının korunacağı, kötüniyetli olduğunu, davacının ispat edemediği” gerekçesiyle dava reddedilmiş, kararı davacı temyiz etmiştir. Davalı banka, ipotek tesisine davacının “olur” verdiğini ileri sürerek “eş muvafakatnamesi” başlıklı belgeyi sunmuştur. Davacı, bu belgedeki imzayı kabul etmemiştir....

    ; ".. 4721 sayılı Kanun'un 194 üncü maddesinin birinci fıkrası gereğince ''Eşlerden biri, diğer eşin açık rızası bulunmadıkça, aile konutu ile ilgili kira sözleşmesini feshedemez, aile konutunu devredemez veya aile konutu üzerindeki hakları sınırlayamaz'..."...

      DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Dava, aile konutu üzerine konulan ipoteğin kaldırılması ve bu taşınmazın tapu kaydına aile konutu şerhi konulması(TMK m. 194) istemine ilişkindir. HMK'nın 355. maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebepler ve kamu düzeni ile sınırlı olarak yapılan istinaf incelemesinde, 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 194/1. maddesine göre, "Eşlerden biri, diğer eşin açık rızası bulunmadıkça, aile konutu ile ilgili kira sözleşmesini feshedemez, aile konutunu devredemez veya aile konutu üzerindeki hakları sınırlayamaz,” Bu madde hükmü ile aile konutu şerhi “konulmuş olmasa da” eşlerin birlikte yaşadıkları aile konutu üzerindeki fiil ehliyetleri sınırlandırılmıştır. TMK 194. Maddesinde vücut bulan aile konutunun devri veya sınırlandırılmasında gerekli olan eş rızası, evlilik birliği ve aile konutu vasfı devam ettiği sürece hukuki himaye sağlayan,emredici, şahısla kaim, devir ve intikali mümkün olmayan kanundan doğan bir haktır....

      ın babası ... ve diğer kardeşlerin müşterek 1/3 nispetinde malik oldukları aile konutu olarak kullandıkları, ... ili Sarıyer İlçesi ......

        Davacı malik olmayan eş, aile konutu niteliğindeki bulunan taşınmazın, malik olan davalı eş tarafından "açık rızası bulunmadan" davalı şirket lehine ipotek ettirildiğini ileri sürerek, aile konutu üzerine konulan ipoteğin kaldırılmasını talep etmiş, davalı şirket ise dava konusu taşınmazın tapu kaydında aile konutu olduğuna dair bir şerhin bulunmadığını, şirketin iyiniyetli olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece yapılan yargılama neticesinde, davacının ipoteğe açık rızası bulunmadığı gerekçesiyle ipoteğin kaldırılmasına karar verilmiştir. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 194/1. maddesine göre, "Eşlerden biri, diğer eşin açık rızası bulunmadıkça, aile konutu ile ilgili kira sözleşmesini feshedemez, aile konutun devredemez veya aile konutu üzerindeki hakları sınırlayamaz. Bu madde hükmü ile aile konutu şerhi "konulmuş olmasa da' eşlerin birlikte yaşadıkları aile konutu üzerindeki fiil ehliyetleri sınırlandırılmıştır....

        İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın esasının aile konutu olarak kullanılan taşınmaz üzerindeki ipoteğin kaldırılması olarak açıldığı, bilahare tapu iptal tescil davası olarak ıslah edildiği, davanın temelinde yatan sebebin aile konutu olgusu olduğu, bu nedenle davaya bakma görevinin "Aile Mahkemesine" ait olduğu, dava konusu taşınmazın davacı ... ile dahili davalı ...'...

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi KARAR Taraflar arasındaki uyuşmazlık, aile konutu olduğunun tespiti ve aile konutu üzerindeki ipoteğin kaldırılması isteğine ilişkindir. Yargıtay Başkanlar Kurulu'nun 14.01.2017 tarih ve 1 sayılı kararı ile hazırlanan, 20.01.2017 günlü ve 2017/1 sayılı Yargıtay Büyük Genel Kurulunca kabul edilip 27.01.2017 tarihli ve 29961 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak 01.02.2017 günü yürürlüğe giren Hukuk Daireleri'ne ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (2.) Hukuk Dairesi'nin görevi cümlesinden bulunmakla, dosyanın anılan Daire Başkanlığı'na GÖNDERİLMESİNE, 24/04/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

            Davacı ve yargılama sırasında vefat eden davalı eşi T6 aile konutu olan dava konusu gayrimenkul üzerine davalı banka tarafından ipotek konulduğu sabittir....

            GEREKÇE : Davanın konusu, aile konutu üzerine konulan ipoteğin kaldırılması ile aile konutu şerhi verilmesi talebinden ibarettir. Davalı T8 vekili istinafında, davacının iyi niyetli olmadığını, A Bank'tan çekilen kredi için aile konutuna ipotek konulmasına muvafakat ettiğini, bu nedenle 2.dereceden verilen ipotek için de bu muvafakatın geçerli olacağını, aile konutu olduğu iddiasının kötü niyetli olduğunu belirterek davanın reddini talep etmiştir....

            UYAP Entegrasyonu