KARŞI OY YAZISI Davacı, aile konutu olan taşmazda, davalı eş tarafından diğer davalı sigorta şirketi lehine ipotek tesis edildiğini belirterek, Türk Medeni Kanununun 194. maddesi gereğince ipoteğin kaldırılmasını istemiştir. Davalı banka iyiniyetli olduğunu savunmuş, mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir. Davalı banka iyiniyetli olduğunu savunduğuna göre; kanunun iyiniyete sonuç bağladığı durumlarda (TMK md.3) aslolan iyiniyetin varlığıdır. Bu durumda ipotek tesisi tarihinde tapu kütüğünde aile konutu şerhi bulunmadığı dikkate alındığında, davalı bankanın kötüniyetli olduğunu kanıtlama yükü davacıya düşer. Davacı tarafından ipotek alacaklısının kötü niyetli olduğu hususu kanıtlanamamıştır (TMK. md. 1023). Gerçekleşen bu durum karşısında ipoteğin kaldırılmasına ilişkin istemin reddine karar vermek gerekirken yazılı gerekçeyle davanın kabulü isabetsiz olduğundan çoğunluğun onama kararına muhalifiz....
Hukuk Dairesi'nin 2012/26800 Esas, 2013/18681 Karar sayılı ilamı) göz önüne alınarak davacı vekiline eksik harcı tamamlamak üzere kesin süre verilmiş, davacı vekilince eksik 1.707,75 TL harcın yatırılarak, makbuzun dosyaya sunulduğu anlaşılmakla işin esasının incelenmesine geçilmiştir. ''...4721 Sayılı TMK'nın 194/1. maddesi hükmü kapsamında aile konutu olarak özgülenen bir taşınmaza bu husustaki şerh “konulmuş olmasa da” eşlerin birlikte yaşadıkları aile konutu üzerindeki fiil ehliyetleri yasa koyucu tarafından zaten sınırlandırılmış olup bu sınırlandırma, aile konutu şerhi konulduğu için değil, zaten var olduğu için getirilmiştir. Bu sebeple tapuya aile konutu şerhi tescil edilmese bile o konutun aile konutu özelliğini kazanmadığı söylenemeyecektir. Başka bir ifadeyle, aile konutu olarak kullanılan taşınmaza şerh konulduğu için taşınmaz aile konutu özelliği kazanmayıp, aksine aile konutu olduğu için şerh konulabilmektedir....
(Muhali) (Muhalif) KARŞI OY YAZISI Eşlerden biri, diğer eşin "açık rızası bulunmadıkça, aile konutunu devredemez veya aile konutu üzerindeki hakları sınırlayamaz (TMK md. 194/1). Aile konutunu malik olan eş, buna rağmen belirtilen tasarrufları yapmış ve bu durumu diğer eş dava konusu etmişse (dava bakımından, ipoteğin kaldırılması talebi); davacı eş, taşınmazın aile konutu olduğunu, davalı eş ve onunla işleme girişen davalılar da, işlemde davacının açık rızasının bulunduğunu da kanıtlamalıdır. Açık rızanın varlığı konusunda ispat yükü davalılar üzerindedir. Davalılar açık rızayı kanıtlayamasa bile, davacının Türk Medeni Kanununun 2. maddesi anlamında Türk Medeni Kanununun 194. maddesindeki hakkını kötüye kullandığını ortaya koydukları takdirde, yine davanın reddi gerekir. İspat konusunda, delil serbestliği mevcuttur. Tapuda yapılan işlemlerin tarafı olanlar Türk Medeni Kanununun 1023 ve 1024. maddesindeki iyi niyet korumasından yararlanamaz....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Aile konutu şerhi K A R A R Taraflar arasındaki uyuşmazlık TMK.nun 194.maddesine göre açılan, tapuda aile konutu şerhi bulunan taşınmaz üzerindeki ipoteğin kaldırılması isteğine ilişkin bulunduğuna göre, 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 14.maddesi hükmü gereğince, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yüksek Yargıtay (2.) Hukuk Dairesine ait olmakla gereği için dosyanın anılan Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 22.10.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Eşlerden biri, diğer eşin açık rızası bulunmadıkça, aile konutu ile ilgili kira sözleşmesini feshedemez, aile konutunu devredemez veya aile konutu üzerindeki hakları sınırlayamaz. Rızayı sağlayamayan veya haklı bir sebep olmadan kendisine rıza verilmeyen eş, hakimin müdahalesini isteyebilir. Aile konutu olarak özgülenen taşınmaz malın maliki olmayan eş, tapu kütüğüne konutla ilgili gerekli şerhin verilmesini isteyebilir. (TMK m194) Dosya incelendiğinde; tarafların 03/02/1988 tarihinden bu yana evli oldukları, davaya konu Şırnak İli, Cizre İlçesi, Yafes Mahallesi 779 ada, 4 numaralı parsel üzerindeki taşınmazın evlilik birliği içerisinde 10/10/2006 tarihinde dahili davalı T6 tarafından edinildiği, sözkonusu taşınmaz üzerine 28/06/2013 tarihinde 1412 yevmiye no ile T3 lehine 200.000,00 TL karşılığı ipotek tesis edildiği, ipoteğin tesisine ilişkin davacı eşten alınan muvafakatnamenin sunulduğu, Malatya 8....
Hukuk Dairesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı kadın tarafından ipoteğin kaldırılması ve aile konutu şerhi konulması davası yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davacının aile konutu şerhi davasının reddine yönelik temyiz itirazları yersizdir. 2-İpoteğin kaldırılması davasına yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; Dava; aile konutu olan taşınmazın, hak sahibi eş tarafından diğer eşin rızası alınmadan, davalılardan banka yararına ipotek verildiğinden bahisle ipoteğin kaldırılması isteğine ilişkindir (TMK m. 194)....
HUKUK DAİRESİ Dava; dava konusu taşınmazın aile konutu olduğunun tespiti ile aile konutu şerhi konulması ve taşınmaz üzerindeki ipoteğin kaldırılması istemine ilişkindir. Davanın bu niteliğine göre, inceleme görevi Yargıtay 2. Hukuk Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yargıtay 2. Hukuk Dairesine gönderilmesine 27/01/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi....
Dava aile konutu hukuki sebebine dayalı olarak ipoteğin fekki istemine ilişkindir. Mahkemece, İzmir 5. Aile Mahkemesinde görülen davada ipoteğe konu taşınmazın aile konutu olduğu gerekçesiyle ipoteğin kaldırılmasına ve aile konutu şerhi konulmasına dair hüküm tesis edildiği, anılı mahkeme ilamının infaz edildiği, davanın açıldığı tarihte davalının haksız olduğu gerekçesiyle konusu kalmayan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına, davalı aleyhine vekalet ücreti ve yargılama giderine hükmedilmiş, kararın davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine Dairemizin 25.05.2021 tarihli, 2020/3899 E. 2021/4383 K. sayılı ilamı ile hükmün onanmasına karar verilmiş, davalı vekilince karar düzeltme talebinde bulunulmuştur. Somut olayda davacı bizzat ipoteği tesis ettiren olup ipoteğin tesis tarihinde tapu kaydında aile konutu şerhi bulunmadığı açıktır....
Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ :İpoteğin Kaldırılması - Aile Konutu Şerhi Konulması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı banka tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı tarafından açılan ipoteğin kaldırılması ve dava konusu taşınmaza aile konutu şerhi konulması davasında, ilk derece mahkemesince davanın kabulü ile dava konusu taşınmaz üzerindeki ipoteğin kaldırılmasına ve taşınmaza aile konutu şerhi konulmasına karar verilmiş, verilen karara karşı davalı banka istinaf talebinde bulunmuş, Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesince davalı bankanın istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılmasına ve esas hakkında yeniden hüküm kurularak davanın reddine karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verilen karar, davacı kadın tarafından temyiz edilmiştir....
İcra Müdürlüğü'nün 2017/5227 Esas sayılı dosyasından ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile yapılan icra takibi uyarınca dava konusu taşınmazın 15/05/2018 tarihinde cebri icra yoluyla satışına karar verildiğini, ancak davacı tarafından satışın kesinleşmemesi ve yalnızca zaman kazanmak maksadıyla ipoteğin fekki davası açıldığını, ihtiyati tedbir talebinin ve haksız ve hukuki mesnetten yoksun davanın reddine karar verilmesini talep ettiği anlaşılmıştır. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI ÖZETİ Yapılan yargılama neticesinde; davanın reddine karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF NEDENLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava konusu bağımsız bölümün aile konutu olduğunu davacı müvekkilinin rızası olmadığını belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE; Dava, aile konutu üzerindeki ipoteğin (TMK, md. 194) kaldırılmasına ilişkindir. Görev kamu düzenine ilişkindir....