Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece tapu iptali ve tescil isteğine ilişkin davaya bakma görevinin Asliye Hukuk Mahkemesine ait olması nedeniyle görevsizlik kararı verilmiş olmasında ve buna ilişkin hükmün onanmasında isabetsizlik bulunmamıştır. Davacı vekilinin tapu iptali ve tescil isteğine yönelik karar düzeltme isteğinin REDDİNE, Ne var ki, davacı dava konusu taşınmazın aile konutu olduğunu ileri sürerek, aile konutu şerhi verilmesini de istemiştir. 4787 sayılı Aile Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yargılama Usullerine Dair Kanun'un 4.maddesinde aile hukukundan doğan dava ve işlerin Aile Mahkemelerinde görüleceği hükme bağlanmıştır. Somut olayda, aile konutu şerhi verilmesi isteğine ilişkin dava, mahkemenin görevi dahilinde olup, bu talebe dair olumlu olumsuz karar verilmemiş olması doğru değildir. Mahkemece yapılacak iş, aile konutu şerhi isteğinin esası yönünden incelenerek sonucuna göre bir karar verilmesidir....

    "‘Eşlerden biri, diğer eşin açık rızası bulunmadıkça, aile konutu ile ilgili kira sözleşmesini feshedemez, aile konutunu devredemez veya aile konutu üzerindeki haklan sınırlayamaz." Bu madde hükmü ile aile konutu şerhi konulmuş olmasa da eşlerin birlikte yaşadıkları aile konutu üzerindeki fiil ehliyetleri sınırlandırılmıştır. Sınırlandırma aile konutu şerhi konulduğu için değil, zaten var olduğu için getirilmiştir. Bu sebeple tapuya aile konutu şerhi verilmese bile o konut aile konutu özelliğini taşır. Anılan madde hükmü ile getirilen sınırlandırma, emredici niteliktedir. Dolayısıyla bu haktan önceden feragat edilemeyeceği gibi eşlerin anlaşmasıyla da ortadan kaldırılamaz ve açık rıza ancak "belirli olan" bir işlem için verilebilir....

    Davacı vekili tarafından, yerel mahkeme kararının usul ve yasaya aykırı olduğu yönünde istinaf başvurusunda bulunulmuş olup, dosya üzerinde yapılan incelemede; mahkemece dava konusu taşınmazın maliki olan davalı eşin, dava açıldıktan sonra 07/03/2019 tarihinde vefat ettiği gerekçesiyle, davanın konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş ise de; somut olayda davanın TMK 194.maddesi gereğince, aile konutu niteliğindeki taşınmazın davalı Songül adına yapılan satışla yolsuz tescilin iptali ve diğer davalı T5 adına taşınmazın tescili ve tapu kaydına aile konutu şerhi konulması davası olduğu, öncelikle, davanın açıldığı tarihte satış işleminin geçerli olup olmadığı, davacı eşin açık rızasının bulunup, bulunmadığı hususunun belirlenmesi gerektiği, geçerli bir satış işleminin olmadığının kabul edilmesi halinde ise, eski tapu kaydı maliki eşin ölümünün, bu işleme hukukilik kazandırmasının düşünülemeyeceği, diğer bir anlatımla, ölü olan bir işlemin diriltilemeyeceği, sağ...

    Ne var ki; davacının ipoteğin kaldırılmasına ilişkin talebi yanında bağımsız "tapu iptal ve tescil talebi" ve "taşınmazın tapu kaydına aile konutu şerhi konulması" talebi de bulunmaktadır. Dava konusu taşınmazın davalı eş ... tarafından diğer davalı ...'e satışı sırasında davacı eşin açık rızası alınmamıştır. Davacı eşin bu talebine ilişkin davayı açmasında hakkını kötüye kullandığına (TMK.md.2) ilişkin bir delil veya veri de bulunmamaktadır. Tapu iptal ve tescil talebi yönünden, davacı Türk Medeni Kanununun 194. maddesindeki "aile konutu koruması"ndan yararlanabilecek durumdadır. O halde; davalılar ... ve ... yönünden, tapu iptal ve tescil talebinin kabulüyle, davalı ... üzerindeki tapu kaydının iptaline, taşınmazın üzerindeki mevcut ipotek ve hacizlerle yükümlü olarak diğer davalı ... adına tapuya tesciline ve tapu kaydına aile konutu şerhi konulmasına karar verilmesi gerekirken, bu talebin de reddi isabetsiz olmuştur....

      Birleştirilen davada davacı, Türk Medeni Kanunu kapsamında aile konutu niteliğinde olan 5960 parsel sayılı taşınmazın boşanma davası açtığı davalı eşi ... tarafından bilgisi ve rızası olmaksızın, mal kaçırmak amacı ile diğer davalı ...’e satış sureti ile aktarıldığını, ... tarafından ise diğer davalılar olan Hasan ve ...’a aktarıldığını, taşınmazı devralan bu kişilerin taşınmazın aile konutu niteliğinde olduğunu bildiklerini ve iyiniyetli olmadıklarını ileri sürerek 5960 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının iptali ile davalı eşi ... adına tesciline karar verilmesini istemiştir. Davalılar davanın reddini savunmuşlardır....

        Bu düzenleme ile malik olmayan eşe, aile konutu ile ilgili tapu kütüğüne şerh verilmesini isteme hakkı tanınmış, eşlerin aile konutu ile ilgili bazı hukuksal işlemlerinin diğer eşin rızasına bağlı olduğu kuralı getirilerek eşlerin hukuki işlem özgürlüğü “aile birliğinin’’ korunması amacıyla sınırlandırılmıştır. Tapu kaydında aile konutu şerhi bulunmasa dahi aile konutuna ilişkin olarak; eşlerden biri diğer eşin açık rızası bulunmadıkça aile konutuyla ilgili kira sözleşmesini feshedemeyecek, aile konutunu devredemeyecek ve aile konutu üzerindeki hakları sınırlayamayacaktır. Malik olmayan eşin izni için şekil şartı bulunmamakla birlikte, iznin açık olması gerekmektedir. Açık rızanın varlığını ispat yükü ise aile konutu ile ilgili tasarrufta bulunana aittir. 15. TMK’nın 194. maddesinde öngörülen sınırlandırma, taşınmazın tapu kaydına aile konutu şerhi konulduğu için değil, konut aile konutu vasfı taşıdığı için getirilmiştir....

          ancak sözünde durmadığını belirterek Büyük Sinan Mahallesi Camicem Sokak Huzur Sitesi No: 4/21 Karatay/Konya adresinde bulunan aile konutu niteliğindeki taşınmaz üzerinde bulunan ipotek şerhinin terkinine, taşınmazın davalı T3 adına olan tapu kaydının iptali ile davacının eşi olan davalı T6 adına kayıt ve tesciline, taşınmazın tapu kaydına aile konutu şerhi konulmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tapu İptali ve Tescil Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalılar tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı, "aile konutu" olarak kullandıkları taşınmazın "açık rızası" alınmadan muvazaalı olarak davalı eşi tarafından, taşınmazın 4/5 payının diğer davalı oğluna devredildiğini ileri sürerek tapu kaydının iptali ile yeniden 4/5 payının davalı eş ... adına tesciline karar verilmesini talep etmiş, mahkemece taşınmazın aile konutu olduğu, taşınmazın 4/5 payının davalı eş tarafından diğer davalı ...’a yapılan devir işleminin TMK 194. maddesine aykırı olduğu gerekçesiyle davanın kabulü ile taşınmazın 4/5 oranında paylı maliki ...’a ait tapunun iptali ile davalı eş ... adına tesciline karar verilmiştir....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tapu İptali ve Tescil Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı kadın, dava dilekçesinde davalılardan eşi olan ..'in kendi adına kayıtlı olup, tarafların aile konutu olarak kullandıkları taşınmazı, kendisinin izni ve haberi olmadan dava dışı Kadriye'ye satarak devrettiğini belirterek davalı ... adına oluşan tapu kaydının iptali ile eşi davalı ... adına tapuya tescilini talep etmiş, mahkemece davanın muvazaa hukuksal sebebine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkin olduğu ve davaya bakma görevinin asliye hukuk mahkemesine ait olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Olayları açıklamak taraflara, hukuki nitelendirme hakime aittir....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tapu İptali ve Tescil Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı kadın, dava dilekçesinde davalılardan eşi olan ..'in kendi adına kayıtlı olup, tarafların aile konutu olarak kullandıkları taşınmazı, kendisinin izni ve haberi olmadan dava dışı Kadriye'ye satarak devrettiğini belirterek davalı ... adına oluşan tapu kaydının iptali ile eşi davalı ... adına tapuya tescilini talep etmiş, mahkemece davanın muvazaa hukuksal sebebine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkin olduğu ve davaya bakma görevinin asliye hukuk mahkemesine ait olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Olayları açıklamak taraflara, hukuki nitelendirme hakime aittir....

                UYAP Entegrasyonu