Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dava konusu uyuşmazlık; davalıların, olay tarihinde reşit olmayan çocuklarının eylemi nedeni ile oluşan maddi ve manevi tazminat talebinden kaynaklanmaktadır. Davalılar hakkında açılan bu dava, 4721 sayılı Yasanın 369.maddesi kapsamında olup, aile başkanının sorumluluğu esasına dayanmaktadır. 4787 sayılı Aile Mahkemelerinin Kuruluş ve Yargılama Usullerine Dair Kanun’un 4/1. maddesi; 4721 sayılı Medeni Kanun’un İkinci Kitabı’ndan Üçüncü Kısım hariç olmak üzere (TMK.md.118-395, 5133 sayılı Kanun md.2-3) kaynaklanan bütün davaların Aile Mahkemesi’nde bakılacağını hükme bağlamıştır. Öyle ise, mahkemece; bu ilkeler gözetilerek, davaya aile mahkemesinde bakılması gerektiği gerekçesi ile, dava dilekçesinin görevsizlik nedeni ile reddine karar verilmesi gerekirken; yanılgılı değerlendirme sonucu, işin esası hakkında karar verilmiş olması doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir....

    İşte bu tür fiili ve hukuki imkansızlıklar küçük, kısıtlı akıl hastası veya akıl zayıfı aile üyelerinin davranışlarından zarar gören kimselere karşı başka bir şahsın sorumlu kılınması ihtiyacını doğurmuştur. Gerçekten, çok sık meydana gelen bu olaylarda, toplumu savunmasız bırakmamak; onu, küçüklere, kısıtlılara, akıl hastası ve akıl zayıflarına karşı korumak gerekir. İşte toplum yaran ve işlerin güvenle yürütülmesi ilkesi, zarar veren bu kimselerin yanında, başka birinin de sorumlu tutulmasını zorunlu kılmıştır. Türk Hukuk sisteminde ev başkanının sorumluluğu kusura dayanmaz. Diğer bir anlatımla bu sorumluluk kusursuz sorumluluktur. Medeni Kanun'un sözü edilen maddesinde öngörülen ana ilke ev başkanının gözetimindeki özen ödevini yapmamasıdır. Ev başkanının sorumluluğunun ilk şartı, gözetime muhtaç bir aile üyesinin zararlı bir davranışta bulunmasıdır. Zararlı davranış olumlu hareketlerle olabileceği gibi olumsuz hareketlerle de yaratılır....

      i kasten öldürmeleri nedeniyle adı geçenlerin anne ve babaları aleyhine manevi tazminat davası açmıştır. 4787 Sayılı Aile Mahkemesi'nin Kuruluş Görev ve Yargılama Usullerine Dair Kanun'un 4/1. maddesi gereğince, Türk Medeni Kanunu'nun İkinci Kitabı'ndan doğan dava ve işlere aile mahkemesinde bakılır. Somut olayda Türk Medeni Kanunu'nun İkinci Kitabı içerisinde yer alan 369. maddesinin ve aile başkanının sorumluluğu hükümlerinin uygulanması gerektiğinden davaya aile mahkemesinde bakılması gerekir. Yerel mahkemece açıklanan yönler gözeltilerek mahkemenin görevsizliğine karar vermek gerekirken işin esasına girilmesi usul ve yusaya aykırı görüldüğünden kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda gösterilen nedenlerle davalı ... yararına BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer yönlerin şimdilik incelenmesine yer olmadığına ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 11/06/2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....

        Dava dilekçesi içeriğinden davalılar Mehmet ve ... aleyhindeki dava, küçük İbrahim'in velisi olmaları nedeniyle açılmış olup davada 4721 sayılı TMK 369 maddesinde öngörülen ve Aile Mahkemesinin görev alanında bulunan "Ev Başkanının Sorumluluğu" hukuki nedenine hiç bir şekilde dayanılmamıştır. Bu halde uyuşmazlığın Şanlıurfa 3. Asliye Hukuk Mahkemesince çözümlenmesi gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 Sayılı HMK.’nun 21. ve 22.(1086 sayılı HUMK.’nun 25. ve 26.) maddeleri gereğince Şanlıurfa Asliye 3.Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 02.07.2013 gününde oybirliği ile karar verildi....

          Eş söyleyişle ev başkanının MK.369/1'den doğan bu sorumluluğu, her şeyden önce şahıs itibariyle sınırlı olup, sadece küçük ve kısıtlıların haksız davranışları ile başkalarına verdikleri zararlardan sorumludur. Bu nedenledir ki, ev başkanı özen ve gözetim görevini yerine getirmemesinden dolayı üçüncü kişilerin uğradığı zararı tazminle sorumludur ve bu sorumluluk hukuksal nitelikçe kusursuz sorumluluktur. Dolayısıyla, ev başkanının bu sorumluluktan kurtulabilmesi ancak, alışılmış şekilde durum ve koşulların gerektirdiği dikkatle küçüğü gözetim altında bulundurduğunu veya bu dikkat ve özeni gösterseydi dahi zararın meydana gelmesini engelleyemeyeceğini ispat etmesi ile mümkündür. Tüm bu açıklamalar göstermektedir ki, ev başkanının sorumluluğu yasal dayanağını Türk Medeni Kanunu’nun Aile Hukukunu düzenleyen ikinci kitabında yer alan 369. maddeden almakta; aynı zamanda hukuksal nitelikçe de aile hukuku hükümleriyle sıkı sıkıya bağlantılı bulunmaktadır. (Bknz. Yargıtay 3....

          'ın maddi tazminat talebinin kabulü ile, Davacılar ....... ve ...’ın maddi tazminat taleplerinin reddine, davacıların manevi tazminat taleplerinin kısmen kabulüne ,fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş,hüküm davalıla.... tarafından temyiz edilmiştir. 1-)Uyuşmazlık davalılar ... ve ... yönünden haksız fiil sorumluluğuna , davalı ... yönünden aile başkanı sorumluluğuna dayalı maddi ve manevi tazminat davası niteliğindedir ....

            Davalı hakkında açılan bu dava, 4721 sayılı yasanın 369.maddesi kapsamında olup, ev başkanının sorumluluğu esasına dayanmaktadır. TMK. nun 369. maddesi, Kanunun İkinci Kitabının İkinci Kısmında yer aldığından, bu maddeye dayalı Aile Hukukundan doğan uyuşmazlıkların çözümü de 4787 sayılı Aile Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yargılama Usullerine Dair Kanunun 4. maddesi uyarınca, Aile Mahkemelerinin görev alanına girmektedir. '' ve Yargıtay 3. HD 2015/19102 Esas ve 2017/4796 Karar sayılı ilamında ''Dava konusu uyuşmazlık; davalıların, reşit olmayan çocuklarının eylemi nedeni ile oluşan maddi tazminat talebinden kaynaklanmaktadır. Davalılar hakkında açılan bu dava, 4721 sayılı yasanın 369.maddesi kapsamında olup, ev başkanının sorumluluğu esasına dayanmaktadır....

            İşte bu tür fiili ve hukuki imkansızlıklar küçük, kısıtlı akıl hastası veya akıl zayıfı aile üyelerinin davranışlarından zarar gören kimselere karşı başka bir şahsın sorumlu kılınması ihtiyacını doğurmuştur. Gerçekten, çok sık meydana gelen bu olaylarda, toplumu savunmasız bırakmamak; onu, küçüklere, kısıtlılara, akıl hastası ve akıl zayıflarına karşı korumak gerekir. İşte toplum yararı ve işlerin güvenle yürütülmesi ilkesi, zarar veren bu kimselerin yanında, başka birinin de sorumlu tutulmasını zorunlu kılmıştır. Türk Hukuk sisteminde ev başkanının sorumluluğu kusura dayanmaz. Diğer bir anlatımla bu sorumluluk kusursuz sorumluluktur. Medeni Kanun'un sözü edilen maddesinde öngörülen ana ilke ev başkanının gözetimindeki özen ödevini yapmamasıdır. Ev başkanının sorumluluğunun ilk şartı, gözetime muhtaç bir aile üyesinin zararlı bir davranışta bulunmasıdır. Zararlı davranış olumlu hareketlerle olabileceği gibi olumsuz hareketlerle de yaratılır....

              Ev başkanlığı, aile halinde birlikte yaşayanların idare edilmesine, öncelikle aile üyeleri arasında bir düzenin kurulmasına, bunların yararına olarak birliğin korunmasına hizmet eder. Bununla beraber ev başkanlığı kurumuyla güdülen asıl amaç, gözetime muhtaç aile üyelerine karşı zarara uğramış olan üçüncü kişileri korumaktır. Yani ev başkanlığı yalnız yetkiler veren bir kurum olmayıp, aynı zamanda görev ve sorumluluklar da yükleyen bir kurumdur. Ev başkanı özen ve gözetim görevini yerine getirmemesinden dolayı üçüncü kişiler bir zarara uğramışlarsa, bu zararı tazminle sorumludur. Ev başkanının MK. 369/1 'den doğan sorumluluğu, her şeyden önce şahıs itibariyle sınırlıdır. Başka bir deyişle ev başkanı, sadece küçük ve kısıtlıların haksız davranışları ile başkalarına verdikleri zararlardan sorumludur. Kural olan, kusurlu davranıştan sadece failin sorumlu kılınması ve bundan doğacak sonuçlara da bizzat onun katlanmasıdır....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi Taraflar arasında görülen davada .... 2. Asliye Hukuk ve .... 1. Aile Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belli edilmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi gereği düşünüldü: K A R A R Dava, tazminat istemine ilişkindir. .... 2. Asliye Hukuk Mahkemesince, TMK'nın 369. maddesinde düzenlenen, ev başkanının sorumluluğuna ilişkin davalara, aile mahkemesince bakılması gerektiği gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurulmuştur. .... 1. Aile Mahkemesince, uyuşmazlığın niteliği itibariyle haksız fiilden kaynaklanan tazminat istemine ilişkin olduğu gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurulmuştur....

                  UYAP Entegrasyonu