Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Eş söyleyişle, ev başkanının MK 369/1'den doğan bu sorumluluğu, her şeyden önce şahıs itibariyle sınırlı olup, sadece küçük, akıl hastalığı veya akıl zayıflığı ve kısıtlıların haksız davranışları ile başkalarına verdikleri zararlardan sorumludur. Hemen belirtmelidir ki, bu düzenleme hukuk sistemimiz içinde başkasının eyleminden sorumluluğu düzenleyen ayrık hükümlerden birisidir. Hukuk düzeni, ev başkanını koruyucu ve güvenilir kişi; küçükleri, kısıtlıları, akıl hastalığı veya akıl zayıflığı bulunanları da korunmaya ve gözetime muhtaç kimseler olarak kabul etmiş, söz konusu istisnai düzenlemeye de Aile Hukuku'na ilişkin hükümler arasında özel olarak yer vermiştir. Zira, ev başkanlığı, aile halinde birlikte yaşayanların idare edilmesine, öncelikle aile üyeleri arasında bir düzenin kurulmasına, bunların yararına olarak birliğin korunmasına hizmet eder....

Eş söyleyişle, ev başkanının MK.369/1'den ... bu sorumluluğu, her şeyden önce şahıs itibariyle sınırlı olup, sadece küçük ve kısıtlıların haksız davranışları ile başkalarına verdikleri zararlardan sorumludur. Bu nedenledir ki, ev başkanı özen ve gözetim görevini yerine getirmemesinden dolayı üçüncü kişilerin uğradığı zararı tazminle sorumludur ve bu sorumluluk hukuksal nitelikçe kusursuz sorumluluktur. Dolayısıyla, ev başkanının bu sorumluluktan kurtulabilmesi ancak, alışılmış şekilde durum ve koşulların gerektirdiği dikkatle küçüğü gözetim altında bulundurduğunu veya bu dikkat ve özeni gösterseydi dahi zararın meydana gelmesini engelleyemeyeceğini ispat etmesi ile mümkündür. Tüm bu açıklamalar göstermektedir ki, ev başkanının sorumluluğu yasal dayanağını Türk Medeni Kanunu’nun Aile Hukukunu düzenleyen ikinci kitabında yer alan 369. maddeden almakta; aynı zamanda hukuksal nitelikçe de aile hukuku hükümleriyle sıkı sıkıya bağlantılı bulunmaktadır....

    İşte bu tür fiili ve hukuki imkansızlıklar küçük, kısıtlı akıl hastası veya akıl zayıfı aile üyelerinin davranışlarından zarar gören kimselere karşı başka bir şahsın sorumlu kılınması ihtiyacını doğurmuştur. Gerçekten. çok sık meydana gelen bu olaylarda, toplumu savunmasız bırakmamak; onu, küçüklere, kısıtlılara, akıl hastası ve akıl zayıflarına karşı korumak gerekir. İşte toplum yaran ve işlerin güvenle yürütülmesi ilkesi, zarar veren bu kimselerin yanında, başka birinin de sorumlu tutulmasını zorunlu kılmıştır. Türk Hukuk sisteminde ev başkanının sorumluluğu kusura dayanmaz. Diğer bir anlatımla bu sorumluluk kusursuz sorumluluktur. Medeni Kanun'un sözü edilen maddesinde öngörülen ana ilke ev başkanının gözetimindeki özen ödevini yapmamasıdır. Ev başkanının sorumluluğunun ilk şartı, gözetime muhtaç bir aile üyesinin zararlı bir davranışta bulunmasıdır. Zararlı davranış olumlu hareketlerle olabileceği gibi olumsuz hareketlerle de yaratılır....

      Hukuk Dairesinin 15/01/2018 tarihli ve 2016/13061 E., 2018/119 K.sayılı ilamı ile; " Dava konusu uyuşmazlık; davalının, reşit olmayan çocuğunun eylemi sonucu meydana gelen kaza nedeni ile manevi tazminat talebinden kaynaklanmaktadır. Davalı hakkında açılan bu dava, 4721 sayılı yasanın 369.maddesi kapsamında olup, ev başkanının sorumluluğu esasına dayanmaktadır. TMK'nun 369. maddesi, Kanunun İkinci Kitabının İkinci Kısmında yer aldığından, bu maddeye dayalı Aile Hukukundan doğan uyuşmazlıkların çözümü de 4787 sayılı Aile Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yargılama Usullerine Dair Kanunun 4. maddesi uyarınca, Aile Mahkemelerinin görev alanına girmektedir. Somut olayda; uyuşmazlığın, Aile Mahkemesi’nde çözümlenmesi gerekir.." şeklinde karar verilmiştir. Yine Yargıtay 3....

      Dava, 4721 sayılı TMK.nun 367 ve 369.maddesi hükmü gereğince aile reisi (aile başkanı, ev başkanı) aleyhine TTK.nun 1301.maddesine dayanılarak açılan rücuan tazminat istemine ilişkindir. MK.nun 369 maddesinde, " ev başkanı, ev halkından olan küçüğün kısıtlının, akıl hastalığı veya akıl zayıflığı bulunan kişinin verdiği zarardan alışılmış şekilde durum ve koşullarının gerektirdiği dikkatle onu gözetim altında bulundurduğunu veya bu dikkat ve özeni gösterseydi dahi zararın meydana gelmesini engelleyemeyeceğini ispat etmedikçe sorumludur" hükmü düzenlenmiştir. Aile başkanının sorumluluğu, sebep sorumluluğu olduğundan objektif özen ve gözetim ödevini ihlal etmesi halinde kusurlu olmasa dahi doğan zarardan sorumlu olacaktır. Babanın uzun süre aileden ../... uzak kalması, anne ve babanın ayrı yaşaması gibi durumlarda ev başkanlığının fiilen anneye geçtiğinin kabulü gerekir. Dava doğrudan aile reisine karşı açılmalıdır....

        Böyle bir ihlâl olmadığı takdirde, zarar söz konusu olmayacağı için ev başkanının sorumluluğu doğmaz. Ayrıca, meşru müdafaa gibi hukuka uygunluk nedenlerinin varlığı halinde de ev başkanı sorumlu olmaz. Hukuka aykırılığın gerçekleşmesi için, gözetime muhtaç kişinin zarar verici fiilinin mi, yoksa ev başkanının özen yükümlülüğünün ihlâlinin mi hukuka aykırı olması gerektiği tartışmalıdır. Öğretide bir görüşe göre, kanunun ev başkanına yüklediği özen ve gözetim ödevinin ihlâli hukuka aykırılık unsurunun oluşması için yeterlidir. Ayrıca, gözetime muhtaç kimsenin davranışının hukuka aykırı olması aranmaz. Buna karşılık diğer bir görüşe göre, ev başkanı ancak gözetime muhtaç kişinin hukuka aykırı davranışı halinde sorumlu olur ve gözetime muhtaç kimsenin davranışının hukuka uygunluk nedenleriyle sorumluluk doğurmaması halinde ev başkanının da sorumluluğu doğmaz....

        Yerel mahkemenin Aile başkanının sorumluluğu yönünde kabulü bulunmamaktadır. Uyuşmazlık bu nedenle haksız eylemden kaynaklanan tazminat istemine ilişkin olup, uyuşmazlık konusu dosyanın temyiz incelemesi Dairemizin görevi dışındadır. Davanın niteliğine göre inceleme görevi Yargıtay 4.Hukuk Dairesinindir. Ancak, anılan daire dosyayı dairemize göndermiş olduğundan; dosyanın Hukuk Başkanlar Kurulunca temyiz incelemesini yapacak daire belirtilmek üzere dosyanın Yargıtay Birinci Başkanlığına gönderilmesine, 18.12.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....

          Davalı hakkında açılan bu dava, 4721 sayılı yasanın 369.maddesi kapsamında olup aile başkanının sorumluluğu esasına dayanmaktadır. 4787 sayılı Aile Mahkemelerinin Kuruluş ve Yargılama Usullerine Dair Kanun’un .../.... maddesi; 4721 sayılı Medeni Kanun’un İkinci Kitabı’ndan Üçüncü Kısım hariç olmak üzere (TMK.md.118-395, 5133 sayılı Kanun md....-...) kaynaklanan bütün davaların Aile Mahkemesi’nde bakılacağını hükme bağlamıştır. Bu haliyle uyuşmazlığın Aile Mahkemesi’nde çözümlenmesi gerekir. Mahkemece, davaya aile mahkemesi tarafından bakılması için davanın görevsizlik nedeni ile reddi gerekirken Asliye ... Mahkemesi tarafından bakılarak sonuçlandırılmış olması doğru bulunmamış kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... ve ... aleyhine 01/05/2008 gününde verilen dilekçe ile tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın ... yönünden husumetten reddine, ... yönünden kabulüne dair verilen 15/07/2010 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, davalı ...'in yasal erginlik yaşına ulaşmamış çocuğunun haksız eylemi nedeniyle uğranılan maddi zararın, Medeni Yasa'nın 369. maddesi uyarınca ev başkanının da sorumluluğu gereğince ödetilmesi istemi ile Aile Mahkemesi sıfatıyla açılmış bulunan tazminat istemine ilişkindir. Yerel mahkemece Asliye Hukuk Mahkemesi sıfatıyla işin esası incelenerek, baba ...'...

              Davacı tarafça, dava konusu trafik kazasının oluşumunda kusurlu olduğu ve zarardan sorumlu olduğu ileri sürülen davalı yaya Hakan TAŞTAN dava tarihinde 18 yaşından küçük olduğundan, dava dilekçesi başlığı ve içeriğinden yaya Hakan’a velayeten anne ve babaya karşı dava açılmış olduğu, anne Ümmügülsüm TAŞTAN ve baba Bayram TAŞTAN hakkındaki davanın 4721 sayılı TMK'nın 369. maddesi kapsamında ev başkanının sorumluluğu esasına dayandırıldığı görülmektedir. 4787 sayılı Aile Mahkemesi'nin Kuruluş, Görev ve Yargılama Usullerine Dair Kanun'un 4/1 maddesi gereğince, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun İkinci Kitabı'ndan doğan dava ve işlere Aile Mahkemesi'nde bakılması gerekir. Görev konusu, kamu düzenine ilişkin olup yargılamanın her aşamasında mahkemece kendiliğinden gözetilir. Davacı taraf davada, 6102 sayılı TTK'nın 1472 maddesine (eski 1301 md) dayalı olarak rücuen tazminat isteminde bulunmuştur....

              UYAP Entegrasyonu