ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO: 2019/382 Esas KARAR NO: 2023/612 DAVA: Tapu İptali Ve Tescil (Satış Vaadi Sözleşmesinden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ: 11/10/2019 KARAR TARİHİ: 27/09/2023 Mahkememizde görülmekte olan Tapu İptali Ve Tescil (Satış Vaadi Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı müflis şirket -------- şirketi İle müvekkili şirket arasında ------- İli, ------- İlçesi, ------- Mahallesi, ------- Pafta, ------ Parselde yer alan -------- Blok ------- ve ------- Blok --------- numaralı gayrimenkullerin devri ile ilgili olarak Taşınmaz Satış Vaadi Sözleşmeleri akdedildiğini, müvekkili ile yüklenici -------- şirketi arasında akdedilen sözleşmeler gereğince; müvekkilinin yükleniciden olan 534.926,00-TL+KDV tutarındaki cari hesaptan kaynaklanan hakediş alacağına karşılık ------ İli, ------- İlçesi, -------- Mahallesi, -------Pafta, -------- Parselde yer alan ------- Blok -------- ve ---...
Dosya kapsamından, taraflar arasında adi yazılı şekilde devre mülk satış sözleşmesinin düzenlendiği anlaşılmaktadır. 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunda değişiklik yapan 4822 sayılı Kanunun 3/c maddesinde “konut ve tatil amaçlı taşınmaz malların” da Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun kapsamına alındığı anlaşılmakta olup, aynı Kanunun 23. maddesine göre de bu Kanunun uygulanması ile ilgili olarak çıkacak her türlü uyuşmazlıkların tüketici mahkemesinde görüleceği hüküm altına alınmıştır. Somut olayda dava, taraflar arasında düzenlenen devre mülk satış sözleşmesinin iptal edilerek sözleşme nedeniyle davalıya verilen bono nedeniyle borçlu olunmadığının tespiti istemine ilişkindir. Buna göre, davanın açıldığı 23.05.2014 tarihinde halen yürürlükte olan 4077 sayılı Kanun kapsamındaki uyuşmazlığın ... 1. Asliye Hukuk (Tüketici Mahkemesi sıfatıyla) Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir....
Dilekçenin tamamına itiraz ettiklerini, açılan dava haksız olduğunu, reddi gerektiğini, tapu kaydı, muris ile davacılar arasında yapılan adi yazılı belge ve dava dilekçesinden anlaşılacağı üzere, söz konusu adi yazılı şekilde düzenlenmiş olan evrakın düzenleme tarihinde, dava konusu taşınmaz, tapulu bir taşınmaz olduğunu. Bu nedenle taşınmazın aynına dair sözleşme ve eklerinin, tapu müdürlüğünde yapılması gerekir....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 28/06/2022 NUMARASI : 2022/123 ESAS, 2022/364 KARAR DAVA KONUSU : Tapu İptali Ve Tescil (Satış Vaadi Sözleşmesinden Kaynaklanan) KARAR : KARAR TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili Şirket ile davalı yüklenici Kadim Yapı Betacons Adi Ortaklığı arasında Kartal 10....
bir hukuki ilişki bulunmadığını, arabuluculuk yoluna başvurulmadan açılan davanın özel dava şartı yokluğundan usulden reddi gerektiğini, somutlaştırma ve delillerin gösterilmesi yükümünün yerine getirilmediğini, eksik nispi harcın ikmali gerektiğini, müvekkili banka tarafından taşınmaz kaydına tesis ve tescil edilen ipoteğin huzurdaki davaya konu taşınmazın adi yazılı şekilde düzenlenen satış vaadi sözleşmesinden önce gerçekleştiğini, ticari kredi sözleşmeleri gereğince müvekkili bankanın ipoteklerinin fek etme yükümlülüğünün doğmadığını, dava konusu taşınmazın üzerinde bulunan takyidatlar kabul edilerek devralındığını, davacının adi yazılı satış vaadi sözleşmesinden doğan taleplerini yalnızca davalı Garanti Kozaya karşı ileri sürebileceğini, 30.9.1988 tarihli 1987/2 E. 1988/2 K. sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Genel Kurulu(YİBGK) kararı gereğince de ipoteğin fekkinin talep edilemediğini, satış sözleşmesinin imza tarihinde taşınmaz üzerinde ipotek bulunduğunu, davacının kötüniyetli...
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın adi yazılı satış sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil ile taşınmazın kayıtlarındaki her türlü ipotek, rehin ve hacizlerin fekki istemine ilişkin olduğu, kural olarak adi yazılı taşınmaz satış sözleşmesinin resmi şekil şartına uygun olmaması nedeniyle kesin hükümsüz olup tarafları bağlamayacağını ancak davacı tarafın sözleşmeden kaynaklı edimlerini yerine getirmesi gerekçesiyle taşınmazın davalı adına olan tapu kaydının iptali ile davacı adına tapuya kayıt ve tesciline, davacının dava konusu taşınmazın tapu kaydındaki her türlü ipotek, rehin ve hacizlerin fekki hususundaki talebinin ise bu konuda usulüne uygun açılmış bir dava olmadığı gerekçesiyle bu konuda karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir. IV.İSTİNAF A.İstinaf Yoluna Başvuranlar İlk Derece Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir. B. İstinaf Sebepleri 1....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın adi yazılı satış sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil ile taşınmazın kayıtlarındaki her türlü ipotek, rehin ve hacizlerin fekki istemine ilişkin olduğu, kural olarak adi yazılı taşınmaz satış sözleşmesinin resmi şekil şartına uygun olmaması nedeniyle kesin hükümsüz olup tarafları bağlamayacağı ancak, davacı tarafın sözleşmeden kaynaklı edimlerini yerine getirdiği gerekçesiyle, taşınmazın davalı adına olan tapu kaydının iptali ile davacı adına tapuya kayıt ve tesciline, davacının dava konusu taşınmazın tapu kaydındaki her türlü ipotek, rehin ve hacizlerin fekki hususundaki talebinin ise bu konuda usulüne uygun açılmış bir dava olmadığı gerekçesiyle bu konuda karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir. IV. İSTİNAF A. İstinaf Yoluna Başvuranlar İlk Derece Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir. B. İstinaf Sebepleri 1....
Temyiz Sebepleri Davalı ... vekili temyiz dilekçesinde özetle, davacının noterde kat karşılığı inşaat sözleşmesi yapmaktan imtina ettiğini, adi yazılı sözleşmenin geçersiz olduğunu ileri sürerek hakkını kötüye kullandığını, bu davanın konusu olan takip dosyasının 06.02.2019 tarihinde haricen tahsil edilip infaz edilerek kapatıldığını, dosya borcunun ödenmesine müteakip taraflar arasındaki şifahi görüşmenin aksine kararın istinaf edildiğini, istinaf kararının isabetli olmadığını, alacağın likit olmadığını belirterek kararın bozulmasını istemiştir. C. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, adi yazılı olarak düzenlenen kat karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklanan alacak için başlatılan takibe itirazın iptali ve icra inkar tazminatı istemine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 369 ncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 nci maddeleri, 6098 sayılı TBK'nın 470-486. maddeleri, İİK'nın 67. maddesi 3....
kabul edileceğini, arabuluculuk yoluna başvurulmadan açılan davanın özel dava şartı yokluğundan davanın usulden reddi gerektiğini, somutlaştırma ve delillerin gösterilmesi yükümü yerine getirilmediğini, adi yazılı şekilde yapılan gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinin geçersiz olduğunu, adi yazılı şekilde yapılan gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinin geçersiz olduğunu, davacı adi yazılı satış vaadi sözleşmesinden doğan taleplerini yalnızca davalı Garanti Kozaya karşı ileri sürebileceğini, 30.9.1988 tarihli, 1987/2 esas, 1988/2 karar sayılı Yargıtay içtihadı birleştirme genel kurulu(YİBGK) kararı gereğince de ipoteğin fekkinin talep edilemeyeceğini, satış sözleşmesinin imza tarihinde taşınmaz üzerinde ipotek bulunmadığını, ipoteğin tesisi esnasında taşınmazın davacıya satıldığı müvekkili tarafından bilinmediğini, davacının kötü niyetli olduğunu, davanın açılmasına müvekkili banka sebebiyet vermediğinden dava mahkeme masrafları ve vekâlet ücreti talebinin reddi ile bunların tümüyle davacı...
ilişki bulunmadığını, arabuluculuk yoluna başvurulmadan açılan davanın özel dava şartı yokluğundan usulden reddi gerektiğini, somutlaştırma ve delillerin gösterilmesi yükümünün yerine getirilmediğini, eksik nispi harcın ikmali gerektiğini, müvekkili banka tarafından taşınmaz kaydına tesis ve tescil edilen ipoteğin huzurdaki davaya konu taşınmazın adi yazılı şekilde düzenlenen satış vaadi sözleşmesinden önce gerçekleştiğini, ticari kredi sözleşmeleri gereğince müvekkili bankanın ipoteklerinin fek etme yükümlülüğünün doğmadığını, dava konusu taşınmazın üzerinde bulunan takyidatlar kabul edilerek devralındığını, davacının adi yazılı satış vaadi sözleşmesinden doğan taleplerini yalnızca davalı T10 Kozaya karşı ileri sürebileceğini, 30.9.1988 tarihli 1987/2 E. 1988/2 K. sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Genel Kurulu(YİBGK) kararı gereğince de ipoteğin fekkinin talep edilemediğini, satış sözleşmesinin imza tarihinde taşınmaz üzerinde ipotek bulunduğunu, davacının kötüniyetli olduğunu, davanın...