WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

yazılı şekilde----- Taksitli Satış Sözleşmesi” başlıklı sözleşmenin kurulduğu, sözleşmede davaya konu ------numaralı bağımsız bölümün davacı tarafından davalıya devredileceğinin kararlaştırıldığı, adi yazılı şekilde düzenlenmiş “Konut Teslim Tutanağı”ndan anlaşıldığı üzere davalıya, davaya konu edilen------ numaralı bağımsız bölümün teslim edildiği, ancak ------- gelen yazının ekinde bulunan tapu kaydından görüldüğü üzere davaya konu edilen------ numaralı bağımsız bölümün davacı şirket adına tescilli olduğu, her ne kadar taraflar arasında adi yazılı şekilde kurulan ------ Satış Sözleşmesi” başlıklı sözleşmede davaya konu---- numaralı bağımsız bölümün davacı tarafından davalıya devredileceği kararlaştırılmışsa da taşınmazın mülkiyetinin devrini içeren bu sözleşmenin, taşınmaz satış sözleşmesi olarak TBK m. 237/1, Tapu Kanunu m. 26 hükmünce tapu müdürlüğünde resmi şekilde yapılması gerektiği, taşınmaz satış vaadi olarak kararlaştırılmış olarak kabul edilecekse de TBK m. 237/1l, Noterlik...

    sözleşmesinin geçersiz olduğunu, davacı adi yazılı satış vaadi sözleşmesinden doğan taleplerini yalnızca davalı Garanti Kozaya karşı ileri sürebileceğini, 30.9.1988 tarihli, 1987/2 Esas, 1988/2 karar sayılı yargıtay içtihadı birleştirme genel kurulu(YİBGK) kararı gereğince de ipoteğin fekkinin talep edilemeyeceğini, ipoteğin tesisi esnasında taşınmazın davacıya satıldığı müvekkili tarafından bilinmediğini, adi yazılı satış sözleşmesinin imza tarihinde taşınmaz üzerinde ipotek bulunduğunu, davacının kötü niyetli olduğunu, davacının ihtiyati tedbir talebinin reddi gerektiğini, müvekkili banka lehine tesis edilen ipoteklerin fekkinin talep edildiği iş bu davada müvekkili bankaya üçüncü kişi olarak davanın ihbar edilmesi , HMK’ya aykırı olduğunu, ihbar olunan davada taraf sıfatı bulunmadığından huzurdaki davada müvekkili aleyhine herhangi bir işlem yapılamayacağını, hüküm kurulamayacağını, müvekkili Banka ile Garanti Koza firması arasında akdedilen Genel Kredi Sözleşmesi ve eki protokoller...

    Adi Ortaklığı ile müvekkili ... arasında akdedilen Kartal ... Noterliği 18/02/2021 Tarih ve ... Yevmiye numaralı Düzenlenme Şeklinde Taşınmaz Satış Vaadi Sözleşmesi'nin ilgili tapu kütüğüne şerh ve tescil edilmesine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı ... Tic. A.Ş. cevap dilekçesinde özetle, davacının icbar davası (tapu iptal ve tescil davası) açma imkanı varken satış vaadi sözleşmesinin şerhi talepli dava açmasında hukuki yararı olmadığını, dava şartı arabuluculuk başvurusu şartı yerine getirilmediğini, yazılı yargılama usulünün uygulanması gerektiğini, davacı ile diğer davalı yüklenici arasında akdedilen ve davaya konu şerhi talep edilen taşınmaz satış vaadi sözleşmesine müvekkilinin taraf olmadığını, müvekkili, diğer davalı yükleniciler ile aralarında akdedilen hasılat paylaşım esaslı inşaat sözleşmesinin geriye etkili fesh edildiğini, Kartal ......

      İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı T4 vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Müvekkili banka ile diğer davalı firma arasında akdedilen ticari kredi sözleşmesi gereğince İDM kararına konu uyuşmazlığın İstanbul Asliye Ticaret Mahkemelerince görülmesi gerektiğini, husumet yaygınlaştırılmadan taraf teşkili sağlanmadan hüküm kurulduğunu, müvekkili banka Garanti Koza arasında ticari kredi ilişkisi bulunduğunu, ticari kredi sözleşmeleri gereğince müvekkili bankanın ipotekleri fek etme yükümlülüğünün doğmadığını, davacı ile müvekkili banka arasında bağlı kredi ilişkisi bulunmadığını, adi yazılı şekilde yapılan gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinin geçersiz olduğunu, davacının adi yazılı satış vaadi sözleşmesinden doğan taleplerini yalnızca davalı Garanti Koza'ya karşı ileri sürebileceğini, 30.9.1988 tarihli, 1987/2 esas, 1988/2 karar sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Genel Kurulu (YİBGK) kararı gereğince de ipoteğin fekkinin talep edilemeyeceğini, adi yazılı satış sözleşmesinin imza...

      Satış vaadi sözleşmesinden önce yapıldığı anlaşılan tarihsiz adi yazılı sözleşme ise usulüne uygun yapılmadığından, taşınmaz mülkiyetini nakleden geçerli bir sözleşme değildir. Tarafların daha sonra yaptıkları biçimine uygun satış vaadi sözleşmesi ile belirlenen bedel sözleşmenin şartlarına uygun olarak kararlaştırıp davacı tarafça ödenmiştir. Böylece, resmi sözleşme ile yapılan satışın geçersizliğinin iddia edilmesi halinde iddianın ancak, aynı değerde başka bir yazılı belge ile ispatı gerekeceğinden ve davacıya teklif edilen yeminin davacı tarafından ifa edilmiş olması karşısında, davalı tarafça ispat edilemeyen ilave 4.000 YTL satış bedelinin depo edilmesi için süre verilerek hükümde bu miktarın davalıya ödenmesine karar verilmiş olması doğru olmadığından hükmün bozulması gerekmiştir....

        Satış vaadi sözleşmesinden önce yapıldığı anlaşılan tarihsiz adi yazılı sözleşme ise usulüne uygun yapılmadığından, taşınmaz mülkiyetini nakleden geçerli bir sözleşme değildir. Tarafların daha sonra yaptıkları biçimine uygun satış vaadi sözleşmesi ile belirlenen bedel sözleşmenin şartlarına uygun olarak kararlaştırıp davacı tarafça ödenmiştir. Böylece, resmi sözleşme ile yapılan satışın geçersizliğinin iddia edilmesi halinde iddianın ancak, aynı değerde başka bir yazılı belge ile ispatı gerekeceğinden ve davacıya teklif edilen yeminin davacı tarafından ifa edilmiş olması karşısında, davalı tarafça ispat edilemeyen ilave 4.000 YTL satış bedelinin depo edilmesi için süre verilerek hükümde bu miktarın davalıya ödenmesine karar verilmiş olması doğru olmadığından hükmün bozulması gerekmiştir....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine asıl davada 19.08.2014 birleştirilen davada 08.08.2017 günlerinde verilen dilekçeler ile asıl davada önalım nedeniyle tapu iptali ve tescil, birleştirilen davada satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil talebi üzerine bozma ilamına uyularak yapılan duruşma sonunda; asıl davanın aktif husumet yokluğundan reddine, birleştirilen davanın davalı ... yönünden zamanaşımından reddine, diğer davalılar yönünden esastan reddine dair verilen 30/11/2020 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Asıl dava, önalım hakkından kaynaklanan tapu iptali ve tescil, bozma sonrası birleştirilen dava satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptali ve tescili isteğine ilişkindir....

            Dava, gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptali ve tescil, olmadığı taktirde bedelin tahsili istemine ilişkin olup, mahkemece davanın kabulüne, davalı ... adına kayıtlı dava konusu taşınmazın tapu kaydının iptali ile davacı adına tesciline karar verilmiş, karara karşı davalı ... vekili ile davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur....

              Davacının isteminin dayanağı “Gayrimenkul Satış Senedi” başlıklı 9.1.1990 tarihli adi yazılı sözleşmedir. Sözleşmenin konusu tapulu taşınmaz mülkiyetinin geçirilmesine ilişkin olduğundan Türk Medeni Kanununun 706, Borçlar Kanununun 213 ve Tapu Kanununun 26.maddeleri hükmünce sözleşmenin resmi şekilde düzenlenmiş bulunması gerekir. Mahkemece değinilen yasal olgu gözetilerek dava reddedildiğinden usul ve yasaya aykırılık yoktur. Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve tüm dosya içeriğine göre davacının bütün temyiz itirazının reddi ile usul ve yasaya uygun hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine, 18.10.2007 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

                nin 3.10.1966 tarihli adi yazılı, davalı M… …..'nın de 11.2.1966 tarihli adi yazılı satış senedi ile biçimine uygun düzenlenen 17.8.1988 tarihinde taşınmaz mal satış vaadi sözleşmelerine dayanmıştır. Mahkemece dayanılan sözleşmeler geçerli ve yeterli kabul edilerek istem hüküm altına alınmış kararı davalılar temyiz etmiştir. Taraflar tespit maliki Hüseyin'in mirasçılarıdır. Dayanılan satış senetlerinin içeriği taraflarca inkâr edilmemiştir. Gerçekten Türk Medeni Kanunun 677. maddesi uyarınca terekenin tamamının veya bir kısmının üzerinde mirasçılar arasında miras payının devri konusunda sözleşme yapılabilir. Yapılacak bu sözleşmenin geçerliliği yazılı şekle bağlıdır. Gerek 3.11.1976 tarihli ve gerekse 11.2.1966 tarihli sözleşmeler yazılı şekilde yapıldığından ve bu sözleşmelerle davalılar terekedeki bir kısım haklarını davacıya devrettiklerinden mahkemece davanın kabulüne karar verilmesinde usul ve yasaya aykırılık yoktur....

                  UYAP Entegrasyonu