WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Örnek olarak bir gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi cezai şarta bağlanacak ise bu cezai şartında noterde resen düzenlenen senette gösterilmesi gerekir ( Oğuzman-Öz, Borçlar Hukuku, Vedat kitap, 2010 sh 902). Somut olayda taraflar arasında tanzim edilen davanın dayanağını teşkil eden adi yazılı şekilde düzenlenmiş cezai şartı birlikte içeren taşınmaz satış vaadi sözleşmesi geçersiz ise de taahhüt edilen yer dışında, yola cephesi olmayan başka bir parselin tapudan devri yapılmakla artık sözleşmenin bu kısmının geçersiz olduğunu söylemek dürüstlük kuralına aykırı düştüğü kabul edilmektedir....

    Noterliği’nin 15.10.2021 tarihli 29822 yevmiye numaralı Taşınmaz Satış Vaadi Sözleşmesinin 7. maddesi ile işbu sözleşmede hüküm bulunmayan hallerde 18.12.2020 tarihli Ön Ödemeli Konut Satış Sözleşmesinin uygulanacağı kararlaştırıldığını, taşınmaz satış vaadi sözleşmesinde teslimde yaşanacak gecikmelerde davalı şirketin ödemesi gereken gecikme tazminatına ilişkin yeni bir belirleme yapılmadığından bu husus ile ilgili atıf yapılan adi yazılı ön ödemeli konut satış sözleşmesine başvurmak gerektiğini, müvekkiline devri için vade belirlenmediğinden Kartal 17....

    Kaynağını Borçlar Kanununun 22. maddesinden alan taşınmaz satış vaadi sözleşmeleri, Borçlar Kanununun 213. maddesi ile Türk Medeni Kanununun 706. ve Noterlik Kanununun 89. maddesi hükümleri uyarınca noter önünde re’sen düzenlenmesi gereken, bir başka anlatımla geçerliliği resmi şekil şartına bağlı kılınan, tam iki tarafa borç yükleyen ve kişisel hak sağlayan sözleşme türüdür. Vaat alacaklısı, taşınmaz satış vaadi sözleşmesi ile mülkiyet devir borcu yüklenen satıcıdan edim yerine getirilmediğinde Türk Medeni Kanununun 716. maddesi uyarınca açacağı tapu iptali ve tescil davasında borcun hükmen yerine getirilmesini isteyebilir. Satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan davaların kabulüne karar verebilmek için sözleşmenin ifa olanağı bulunmalıdır. Gayrimenkul satımına ilişkin BK.m213-217 hükümleri tapulu taşınmazlara ilişkindir....

      Davalı vekili savunmasında, taşınmaz satış sözleşmesinin davacı ile, müvekkili olan davalının yetkilisi olduğu dava dışı ... arasında yapıldığını, sözleşmede davalının şirket yetkilisi olarak imzasının bulunduğunu, davacının dava dışı şirkete 28.000 Euro satış bedelini peşin olarak ödediğini, bu nedenle de husumetin davalıya yöneltilemeyeceğini beyan ederek, davanın husumet nedeni ile reddine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece, davalının ödeme olgusunu ispat edemediği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş, verilen bu hüküm süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava konusu uyuşmazlık, harici taşınmaz satış sözleşmesinden kaynaklı olarak verilenlerin iadesi talebine ilişkindir. Tapulu taşınmazların satışına ilişkin sözleşme, resmi şekilde yapılmadığı için TMK'nun 706, TBK'nun 237. (BK.'nun 213), Tapu Kanununun 26. ve Noterlik Kanununun 60. maddeleri uyarınca hukuken geçersizdir....

        DAVA Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının, kız kardeşinin eşi olan davalı ile 02.12.1995 tarihinde adi yazılı satış senedi tanzim ettiğini, davalının tapu tahsis belgesiyle hak sahibi olduğu taşınmaz üzerine 2 kat daha inşa ettikten sonra 2 adet daireyi davacıya teslim edeceğini vaat ettiğini, gayrimenkul satış senedinin şahitler huzurunda ve muhtar onayıyla imzalandığını, satış tarihi itibari ile 800.000.000 ETL'yi peşin, 200.000.000 ETL'yi de iki adet dairenin teslim tarihi olan 1996 yılı mart ayında olmak üzere satış bedelinin tamamını davalıya ödediğini, kapı numarası 3 ve 5 olan dava konusu 2 adet daireyi 1996 yılı mart ayında müvekkiline teslim ettiğini fakat dava konusu taşınmazların yer aldığı bina için davalının müteahhit firma ile arsa payı karşılığı satış vaadi ve inşaat sözleşmesi imzaladığını, taşınmazda kat irtifakı/kat mülkiyeti kurulduysa bağımsız bölümlerin tapu kaydının iptali ile davacı adına tescilini; aksi halde davacının zilyetliğinde bulunan dairelerden...

          Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile satış sözleşmesinin ve tapu kaydının iptaline, ödenen 7.500,00 TL'nin tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalı şirket vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dava, devre mülk satış sözleşmesinin iptali ile taşınmaz bedelinin ve cezai şart alacağının tahsili isteğine ilişkindir. Mahkemece, Medeni Kanun 706., Borçlar Kanunu 213. ve Noterlik Kanunu 60. maddeleri gereğince taşınmazların satışının resmi şekilde yapılması gerektiği, taraflar arasında yapılan devre mülk sözleşmesinin haricen düzenlendiği ve geçersiz olduğu saptaması yapılarak sonuca gidilmiştir. Gerçekten de, taşınmaz mülkiyetinin devrini amaçlayan sözleşmelerin geçerlilikleri, resmi şekilde düzenlenmiş bulunmalarına bağlı olup, eldeki davada dosyaya sunulan ve taraflarca altı imzalanmış "Hisseli Gayrimenkul Satış Sözleşmesi" başlıklı sözleşmenin adi yazılı şekilde yapıldığı ve geçersiz olduğu anlaşılmaktadır....

            Davalılardan T6 vekili ise davaya cevap dilekçesinde, davaya konu kat karşılığı inşaat sözleşmesinden sonra aynı zamanda inşaatın yapılacağı taşınmazın paydaşlarından olan davacı ile müvekkili Reşit'in aralarında adi ortaklık sözleşmesi düzenlediklerini ve bu sözleşme uyarınca davaya konu kat karşılığı inşaat sözleşmesinin yapım giderlerinin adi ortaklıkça karşılanması ve sözleşme uyarınca yükleniciye kalacak bağımsız bölümlerin adi ortaklığa ait olacağı konusunda adi ortaklık kurduklarını, davaya konu tapu iptali ve tescili talep edilen 1 numaralı bağımsız bölümün de taraflar arasında düzenlenen bu adi ortaklık sözleşmesine konu olan bağımsız bölümlerden olduğunu, davacı ile davalı müvekkili arasında adi ortaklık sözleşmesinden kaynaklı olarak açılıp derdest olan Ankara 10. Asliye Hukuk Mahkemesi'nde ve Ankara 21. Asliye Hukuk Mahkemesi'nde görülen davalar bulunduğunu, bu dosyalarda verilen kararların istinaf edilmesi sonucu Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 24....

            Noterliğinde 16/07/2003 tarih ve 11172 yevmiye no'lu geçerli bir satış vaadi sözleşmesi düzenlendiği, sözleşmede taraflarca belirlenen bedelin davacı murisi tarafından davalı müteahhite ödendiği belirtildiği, böylece resmi sözleşmede ödendiği belirtilen bedelin ödenmediği ancak aynı değerde başka delil ile ispatı gerekeceğinden davacının satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan edimini yerine getirdiğinin kabulü gerektiği, öte yandan taşınmazın davalı ...'a satış vaadi sözleşmesinden önce 28/02/2000 tarihinde satıldığı, davacının sözleşme yaptığı yüklenicinin satış vaadi sözleşmesi yapmadan evvel 01/05/2001 tarihinde azledildiği, sözleşmenin feshedildiği, gelen tapu kaydında davalı müteahhitin ve arsa sahibi ......

              Kaynağını Borçlar Kanununun 22. maddesinden alan taşınmaz satış vaadi sözleşmeleri, Borçlar Kanununun 213. maddesi ile Türk Medeni Kanununun 706. ve Noterlik Kanununun 89. maddesi hükümleri uyarınca noter önünde re’sen düzenlenmesi gereken, bir başka anlatımla geçerliliği resmi şekil şartına bağlı kılınan, tam iki tarafa borç yükleyen ve kişisel hak sağlayan sözleşme türüdür. Vaat alacaklısı, taşınmaz satış vaadi sözleşmesi ile mülkiyet devir borcu yüklenen satıcıdan edim yerine getirilmediğinde Türk Medeni Kanununun 716. maddesi uyarınca açacağı tapu iptali ve tescil davasında borcun hükmen yerine getirilmesini isteyebilir. Satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan davaların kabulüne karar verebilmek için sözleşmenin ifa olanağı bulunmalıdır....

                yazılı satış vaadi sözleşmesinden doğan taleplerini yalnızca davalı garanti kozaya karşı ileri sürebileceğini, adi yazılı satış sözleşmesinin imza tarihinde taşınmaz üzerinde ipotek bulunmadığını, ipoteğin tesisi esnasında taşınmazın davacıya satıldığı müvekkilim tarafından bilinmediğini, terditli olarak talep edilen davacı adına kayıtlı uyuşmazlık konusu tapu kayıtlarının iptali ve garanti koza adına tescil ve bedel iadesi hukuken mümkün olmayıp reddi gerektiğini, T3 A.ş. lehine tesis edilen ipotek hakkı müvekkil bankaya devir ve temlik olduğunu, davacı kötüniyetli olduğunu, açıklanan nedenlerle istinaf talebimizin kabulü ile, Yerel Mahkeme’nin görevsiz Bakırköy Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesi'ne gönderilmesi kısmı ile ilgili usul ve yasaya aykırı kararının İstinaf incelemesi neticesinde kaldırılmasını, yeniden hüküm tesis edilerek dava dosyasının görevli ve yetkili İstanbul Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesi'ne gönderilmesine karar verilmesini, yargılama giderleri ile avukatlık ücretinin...

                UYAP Entegrasyonu