Bu nedenle işbu davada dava şartı olan nitelikli çoğunluk tarafından alınan ortaklıktan çıkarmaya ilişkin genel kurul kararı bulunmadığı gözetilerek karşı davanın dava şartı yokluğundan reddine karar vermek gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, hükmün bu şekilde düzeltilmesine karar vermek gerekmiştir. (Yargıtay 11. H.D 2019/3224 Esas 2020/2963 Karar) HMK'nın 353/1- b-2 maddesi gereğince bu hususların düzeltilmesi suretiyle davacının istinaf başvurusunun kabulüne, ilk derece mahkemesinin kararının 6100 sayılı HMK 353/1- b.2 maddesi hükmü gereğince kaldırılarak bu yönden düzeltilmek suretiyle yeniden aşağıdaki şekilde hüküm kurulmasına karar verilmiştir....
GEREKÇE: Dava, asıl davada adi ortaklıkta pilot ortak olan davacının hakedişlerine özel ortak olan davalının borçları nedeniyle el konulması suretiyle davalının haksız kazanç sağladığı iddiasıyla tazminat, karşı davada adi ortaklık kar payı alacağına ilişkindir. Mahkememizce...... E. K. sayılı, 30.04.2012 tarihli karar ile :''...Davacı -karşı davalı ... Ltd. Şti. Nin açtığı alacak davasında davalı karşı davalı ile ortaklaşa kurmuş oldukları adi şirketin tüm kayıtlarının kendi defter kayıtları üzerinde gözüktüğü adi şirketin Hiçbir kaydının ayrı tutulmadığı bu haliyle ıspat edilemeyen alacak davasının reddine, Davalı-karşı davacı...Ltd. Şti. Nin ise aynı şekilde istelerinin ve karşı davada yapılan yargılama ile adi şirketin kuruluşu ile ilgili bir delil sunulmadığından açılan karşı davanın da reddine...'' karar verilmiş, Asıl davada davacı vekilinin temyizi üzerine Mahkememiz kararı Yargıtay 7. Hukuk Dairesi'nin 2012/8575 - 2013/2919 E. K....
- K A R A R - Davacı vekili, müvekkilinin, davalı kooperatifin ortağı olduğunu, akçalı yükümlülüklerini yerine getirmesine rağmen yönetim kurulu tarafından gönderilen borç ihtarnemeleri sonucu kooperatiften ihracına karar verildiğini ileri sürerek, haksız, usulsüz olan ortaklıktan çıkarma kararının iptalini ve yargılama giderleriyle vekalet ücretinin karşı taraftan tahsilini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davanın reddini istemiştir. Mahkemece iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre; davalı kooperatif tarafından yapılan borç bildirimleri, yapılan ihtarlar ve verilen süreler, süreler sonunda alınan ortaklıktan çıkarılma kararı ve bu kararın bildirimi davacıya 1163 Sayılı Kooperatifler Kanunu'nun 27....
Mahkemece, 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu'nun 16. maddesi gereğince ortaklıktan çıkarmayı gerektiren nedenlerin kooperatif anasözleşmesinde düzenlenmesinin gerektiği, kooperatif anasözleşmesinin 14. maddesinde parasal yükümlülüklerin yerine getirilmemesinin ortaklıktan çıkarma nedenleri arasında sayıldığı, bu nedenle ortaklıktan çıkarma kararının usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesiyle, davanın reddine dair verilen karar, davacı vekilinin temyiz istemi üzerine Dairemizin 09.05.2012 tarih ve 2012/1562-3417 E-K. sayılı ilamıyla bozulmuştur. Bu kez, davalı vekili karar düzeltme isteminde bulunmuştur. Yargıtay ilamında belirtilen gerektirici sebeplere göre, HUMK'nun 440.maddesinde sayılan hallerden hiçbirisine uymayan karar düzeltme isteminin reddi gerekmiştir....
Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü: Davacı vekili, davalı şirket ortaklar kurulu tarafından sermaye taahhüdünü süresi içerisinde yerine getirmediği gerekçesiyle müvekkilinin ortaklıktan çıkarılmasına karar verildiğini, ihtarname ve tebligatların usulüne uygun olmadığını ileri sürerek, çıkarma kararının iptaline ve ortaklıktaki hissesinin %24 olduğunun tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, usulüne uygun ihtarname çekilmek suretiyle davacının ortaklıktan çıkarıldığını savunarak, davanın reddini istemiştir....
-K A R A R- Davacı vekili, müvekkilinin davalı kooperatifin ortağı olduğunu, gerçek borcu içermeyen ihtarlara dayalı olarak ortaklıktan çıkartıldığını, ikinci ihtarda verilen ... günlük sürenin yasaya aykırı olduğunu, ileri sürerek, 02.....2011 tarihli ortaklıktan çıkarma kararının iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davacının usulüne uygun ihtarlara rağmen borcunu ödemediğini, çıkarma kararının hukuka uygun olduğunu savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir....
Mahkemece iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre; davacıların Otmanlar Köyü nüfusuna kayıtlı olduğu, Otmanlar Köyü'nde tapulu, tapusuz taşınmazları olduğu, yalnız kışı geçirmek için aşağı köylere indikleri, asıl ikametgahlarının ise Otmanlar köyü olduğu, geçici olarak kalınan yerlerin ikametgah sayılamıyacağı dolayısıyla ortaklıktan çıkarma kararının hukuka aykırılık teşkil ettiği gerekçesi ile davacılar Ş.. D.. ve M.. D..'ın ise ortaklıktan çıkarma kararı içersinde isimleri bulunmadığından hukuki menfaat yokluğundan reddine, diğer davacılar yönünden davanın kabulüne karar verilmiştir. Kararı, davalılar vekili temyiz etmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalılar vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir....
Adi ortaklığı konsorsiyumunun kusurunun bulunduğunun kabulünde bir isabetsizlik bulunmamakla birlikte, karar başlığında Ç..... AŞ'nin asıl işveren konumundaki adi ortaklıktan ayrı olarak davalı olarak belirtilmesi, usul ve yasaya aykırı olup bozma sebebidir. Ne var ki; bu aykırılığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hüküm bozulmamalı, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun geçici 3. maddesi gereği, Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 438. maddesi gereğince düzeltilerek onanmalıdır. SONUÇ : Karar başlığında yazılı 2 numaralı davalı şirket adının silinerek, 3 numaralı “İ..... Ltd. Şti. – Ç......A.Ş. Adi ortaklığı” unvanlı davalının 2 numaralı davalı olarak yazılmasına ve hükmün bu şekilde DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 24.12.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2009/683 Esas, 2010/43 Karar sayılı dosyasında davalı kooperatifin ecrimisil isteyemeyeceği, elatmanın önlenmesi davası açamayacağı, ortaklıktan çıkarma talebinde bulunamayacağına karar verildiği halde bu karar kesinleşmeden davalı kooperatifin 07.02.2010 tarihli genel kurulunda hukuka aykırı olarak gündem maddesi oluşturulmak suretiyle müvekkilleri hakkında ortaklıktan çıkarılma, elatmanın önlenmesi, ecrimisil ve ödemelerin iadesi konularında karar alındığını, alınan kararın gündeme usulune uygun olarak alınmaması, eşitlik ilkesine aykırı olması, gerekçe gösterilen çıkarma sebeplerinin kanunda gösterilen sebeplere uygun bulunmaması nedeniyle hukuka aykırı olduğunu ileri sürerek, davalı kooperatifin 07.02.2010 tarihli genel kurulunda müvekkilleri hakkında alınan ortaklıktan çıkarılma, elatmanın önlenmesi, ecrimisil ve ödemelerin iadesi kararlarının iptalini talep ve dava etmiştir....
Asliye Ticaret Mahkemesi 'nin 08/03/2022 tarih ve 2022/20 Esas 2022/187 Karar sayılı ilamına karşı ,davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya dairemize gelmekle dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda; TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:Davacı vekilinin 07/01/2022 havale tarihli dava dilekçesinde özetle; müvekkili ...'ın 2007 yılından beri davalı kooperatifin üyesi olduğunu, davalı kooperatif yönetim kurulu tarafından ortaklıktan çıkarma kararı aldığını, bu kararın müvekkilinin güncel adresine tebliği edilmediğini, davalı kooperatif müvekkilinin ikamet ettiği adresi bilmesine rağmen kötü niyetli olarak müvekkilin ortaklıktan çıkarılma kararının müvekkilin eski adresine tebliğ edildiğini, ortaklıktan çıkarılmaya itiraz ettiklerini bunun da Kayseri 4. Noterliği'nin ... yevmiye numaralı ......