İLGİLİ MEVZUAT: 6362 sayılı Sermaye Piyasası Kanunu'nun "Ortaklıktan çıkarma hakkı ve satma hakkı" başlıklı 27. maddesinde, "(1) Pay alım teklifi sonucunda veya birlikte hareket etmek de dâhil olmak üzere başka bir şekilde sahip olunan payların halka açık ortaklığın oy haklarının Kurulca belirlenen orana veya daha fazlasına ulaşması durumunda, paya sahip olan bu kişiler açısından azınlıkta kalan pay sahiplerini ortaklıktan çıkarma hakkı doğar. Bu kişiler, Kurulca belirlenen süre içinde, azınlıkta kalan ortakların paylarının iptalini ve bunlar karşılığı çıkarılacak yeni payların kendilerine satılmasını ortaklıktan talep edebilirler. Satım bedeli, 24'üncü madde çerçevesinde belirlenir. (2) Birinci fıkrada yer alan şartlar çerçevesinde ortaklıktan çıkarma hakkının doğduğu durumlarda, azınlıkta kalan pay sahipleri açısından satma hakkı doğar....
İhraç kararlarına karşı dava açma süresi tebliğle başlar. İlk ihraç kararının ........2010 tarihinde davacıya tebliğ edildiği ve süresi içinde dava açıldığı sabit olmasına rağmen yanılgılı gerekçeyle davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir. ...-Ayrıca mahkemece, her iki dava birleştirilerek birlikte görülmüş ise de, ilk ihraç kararına ilişkin hüküm kesinleşmeden sonraki ihraç kararına ilişkin davanın esasına girilemez. İkinci dava birinci davayı beklemelidir....
İhtarın gereği yerine getirilmez ise dava dilekçesi karşı tarafa tebliğe çıkarılmaksızın davanın usulden reddine karar verilir. Arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması hâlinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilir." Bu hukuki açıklamalar ışığında somut olaya dönüldüğünde: davacının iş bu davadaki talebi, şirket yöneticisi davalıların eylemleri nedeniyle şirketin uğradığı zararların tahsili istemine ilişkindir. TTK'nın 5/A maddesine göre, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır. Davanın konusu (müddeabih), dava dilekçesindeki talep sonucuna, yani neticei talebe göre belirlenir. Neticei talebin bir para alacağının tahsili veya tazminat olduğu durumlarda, arabulucuya başvuru yapılmış olması dava şartı olup bu yöndeki talebi bakımından davanın reddine karar verilmiştir....
"İçtihat Metni" Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtayca incelenmesi davalı ... tarafından istenilmekle, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dosya incelendi, gereği görüşüldü: Dava, adi ortaklıktan kaynaklanan kar payı alacağına ilişkindir. Mahkemece istem kabul edilmiş, kararı davalı temyiz etmiştir. Davacı, davalı ile 03.02.1999 tarihli noterde yaptıkları ortaklık sözleşmesi ile %50'şer oranda kâr ve zarar ortağı olduklarını, davalının 2002-2006 yılları arasında kâr payı ödemesi yaptığı halde 2007 ve 2008 yılları için herhangi bir ödemede bulunmadığı gibi işletme faaliyetleri ve geliri konusunda da bilgi vermediğini ileri sürerek hissesine düşen kâr payının tahsilini istemiştir....
ihracına ilişkin kararının iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2020/308 Esas sayılı dosyası ile açılan alacak davasında 10/01/2022 tarihinde tesis edilen karara karşı davalının istinaf kanun yoluna başvurması üzerine üye hakimin görüşleri alındıktan sonra dosya incelendiğinde; DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkillerinin murisi T17 1967 yılında 6203 ortaklık numarası ile davalı Kooperatife 500,00 TL taahhüt ile ortak olduğunu ve taahhüt bedelini ödediğini, muris T17 vefatı üzerine davalı tarafından ölüm gerekçesi ile 25/06/2003 tarihinde ortaklıktan çıkartılmasına karar verildiğini, ortaklıktan çıkarma kararının davacılara usulüne uygun tebliğ edilmediğini, yapılan işlemin usule aykırı olması nedeniyle ortaklıktan çıkarma işleminin tam anlamıyla gerçekleşmediğini, bu nedenle 5 yıllık zaman aşımı süresinin başlamadığını, davacılara miras alacaklarının davalı tarafından ödenmediğini beyan ederek; davacı mirasçıların ortaklık sıfatının devam ettiğinin tespiti ile dava tarihine kadar doğmuş olan alacaklarının...
ın haklı sebeplerle ortaklıktan çıkartılması için arabuluculuğa başvurulması ve bu hususta dava açılması, bilimum gerekli iş ve işlemlerin yapılması'' hususunda karar alındığı görülmektedir. Burada hemen belirtilmelidir ki 7155 sayılı yasanın 20.maddesiyle eklenen TTK'nun 5/A maddesi "Bu Kanunun 4 üncü maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır." şeklinde olup, davanın niteliği itibariyle arabuluculuğa elverişli olmadığı görülmektedir. İptali istenen ... tarihli genel kurul kararında davacının ortaklıktan çıkartılması için arabuluculuğa başvurulması ve bu hususta dava açılmasıyla diğer tüm iş ve işlemlerin yapılması hususunda karar alındığı, işbu kararın icra kabiliyeti olan bir karar olmadığı, zira dava tarihi itibarıyla davacının ortaklıktan çıkartılması hususunda dava açılmadığı görülmektedir....
, müvekkilinin gerek taşeron olarak gerekse ortaklık adına yapmış olduğu harcamalar nedeni ile davalı karşı davacılardan alacaklı olduğunu, bu nedenlerle davanın kabulüne davalı karşı davacının açmış olduğu karşı dava ve taleplerin reddine, her iki dava ile ilgili yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı karşı davacılar üzerinde bırakılmasına karar verilmesini beyan ve talep etmiştir....
kararının iptaline, yargılama giderleri ile ücreti vekaletin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Davalı vekili, davacı tarafın ihraç kararına karşı yasal sürede dava açmadığını, öncelikle davanın süre yönünden reddi gerektiğini, davacıya yapılan tebligatların bir kısmının bizzat kendisine bir kısmının ise MERNİS adresine Tebligat Kanunu’nun 21/2. maddesine uygun olarak yapıldığını, davacının ihraca konu borçlardan haberdar edildiğini, huzur hakkı alacaklarının borçlarından mahsup edilmesi gerektiği yönündeki iddiaların bu dava kapsamında değerlendirilmesinin mümkün olmadığını, yönetim kurulunun çıkarma kararı aleyhine itiraz davası açılamayacağını, itiraz üzerine genel kurulca verilecek karara karşı dava açılabileceğini, davacının usule ve hukuka uyar şekilde ortaklığı sona erdiğinden davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....