WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Sayılı dosyasından adi ortaklığın tasfiyesine yönelik dava olduğu, ceza soruşturmalarının bulunduğu, yine davacı tarafından adi ortaklıktan kaynaklanan ihtilaflar kapsamında Mahkememizin 2019/373, 2019/393,2019/394, 2019/395,2019/396, 2019/397,2019/398, 2019/399, 2020/19,2020/20 E. sayılı dava dosyalarından 3. Kişiler aleyhine açtığı menfi tespit davalarının bulunduğu, dolayısıyla davacının ortaklığın feshedildiğinin tespitini talep etmesinde hukuki menfaatinin bulunduğu gerekçesiyle davacı ve davalı tarafından Konya 9.Noterliğinin 24/10/2014 tarih ve 34050 yevmiye nolu "adi ortaklık sözleşmesi" ile kurulan "T1 ve T4 Ortaklığı" ünvanlı adi ortaklığın taraflar arasında düzenlenen 10/06/2018 tarihli "Adi Ortaklığın Tasfiyesi" başlıklı protokol ile 10/06/2018 tarihinde feshedildiğinin tespitine karar verilmiştir. İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava konusu adi ortaklık sözleşmesi 24.10.2014 tarihinde Konya 9....

Tasfiyeye sırasında bu tutar adi ortaklığın 3. kişiye olan borcu gibi gösterilmesi yerine davalıların harcamaları olarak gösterildiği anlaşılmaktadır. Ancak adi ortaklığın mevcut kalan davacı ile davalı Kamil bakımından tasfiyesine ilişkin karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmadığından sadece yapılan yanlışlığa işaret etmekle yetinilmiştir. (III) Davacının dava dilekçesinde davalı Süleyman'ın ortaklıktan ayrılma talebine karşılık ona verilmek üzere davalı Kamil tarafından kredi çekilmesinin kararlaştırıldığı, ancak kredinin temininin zaman alacağının belirtilmesi üzerine senetlerin imzalanarak Süleyman'a verildiği belirtilmiştir. İddiaya göre; davalı Kamil'in krediyi çektikten sonra ödemeyi yapıp senetleri geri alacağını kabul ettiği beyan edilmiştir....

un, bu ortaklıktan kendisine isabet eden 1/2 payının 2/3 ünü kendi üzerinde bırakarak 1/3 ünü 15.09.2007 tarihinde davacıya devrettiğini; dava konusu adi ortaklığa ilişkin .. Cafe ve .. Çöp Şiş ünvanlı işyerini Y.. Ç..'in işlettiğini, bu adi ortaklıktan dolayı davacıya herhangi bir kâr payı verilmediğini belirterek; davacının ortak olduğu tarihten dava tarihine kadar geçen dönem için, bu işletme kârından şimdilik 10.000 TL nin faiziyle birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalılar vekilleri, davanın reddini istemiş; davalı Y.. Ç.., ayrıca zamanaşımı ve aktif husumet itirazında bulunmuştur....

    Buna göre mahkemece; ispat yükünün davacıda olduğu ve iddiasını ispatlayamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesi gerekirken, uyuşmazlığın taraflar arasında adi ortaklık ilişkisinden kaynaklandığı ve davacının ilamsız icra ve itirazın iptali yolu ile davalıya karşı adi ortaklıktan kaynaklanan hak talebinde bulunamayacağı yönündeki yanılgılı gerekçe ile reddedilmiş olması doğru değil ise de sonucu itibariyle karar doğru olduğundan hükmün gerekçesinin düzeltilerek onanmasına karar verilmesi gerekmiştir....

      Şti'nin karar defteri incelendiğinde 30/04/2012 tarihli kararın karar defterinde bulunmadığı, dava dilekçesine ekli 30/04/2012 tarihli karar sureti incelendiğinde olumsuz tutum ve davranış sergileyerek şirketi sürekli zarara uğratan azınlıktaki hissedarlar Muzaffer Aydilek'in varisleri, ..., ... ve ...'ın ortaklık payının hesaplanarak hesaplanan bedelin kalan ortaklar tarafından ödenmek suretiyle TTK'nın 551/3 maddesi uyarınca haklı nedenlerle ortaklıktan çıkartılmasına, bu yönden şirket tarafından dava açılmasına karar verildi, davanın ortaklıktan çıkarma kararının iptali olarak kabul edildiği, 30/04/2012 tarihinde yapılmış olan toplantının olağan yada olağan üstü bir genel kurul toplantısı olmadığı, TTK'da limited şirketlerde ortaklıktan çıkartılma kararının iptalinin düzenlenmediği, bu nedenle davacıların ortaklıktan çıkarma kararının iptali davası açmakta hukuki menfaatlerinin olmadığı, Bolu 2....

        ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 26/10/2021 NUMARASI : 2019/440 ESAS- 2021/360 KARAR DAVA KONUSU : Adi Ortaklıktan Kaynaklanan Tazminat KARAR : İlk derece mahkemesince verilen karara karşı davacı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulmuş, dosya istinaf incelemesi yapılmak üzere dairemize gönderilmiş olup, yapılan ön inceleme neticesinde; TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilin davalı T4 e ait olan Esila tahin ve pasta malzemeleri isimli iş yerine ortak olmak için bu işle alakalı olarak bir takım makinalar teslim edildiği ve taraflar arasında bir protokol düzenlendiği bu protokolde "31/03/2017 tarihinde T4 T1 e devrini hiçbir ücret almadan faturasını kesip teslimatı yapacaktır." şeklinde düzenlendiği söz konusu forkliftin davalı tarafından müvekkiline teslim edilmediği,bunun üzerine Kayseri 8....

        Ortaklıktan çıkarma kararının iptali talepli davada alınan bilirkişi raporları ile davalının sermaye borcunu ödediği, herhangi bir eksiklik ve gecikmenin olmadığı gerekçesiyle, mahkemece henüz kesinleşmemiş mahkeme dosyasındaki bilirkişi raporuna atıfla eldeki itirazın iptali davasının reddine karar verilmiştir. Dosyada aldırılan bilirkişi raporları ile hükme dayanak alınan ortaklıktan çıkarma kararının iptali davasında alınan bilirkişi raporları arasında da uygunluk bulunmamaktadır. Bu itibarla, ortaklıktan çıkarma kararının iptali davasında verilen kararın kesinleşmediği nazara alınarak, bu dosyadaki bilirkişi raporları dayanak alınmak suretiyle işbu itirazın iptali davasının reddine karar verilmesi ve buna bağlı olarak davacı aleyhine kötüniyet tazminatına hükmedilmesi doğru olmamıştır....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki uyuşmazlık, adi ortaklıktan kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir. Uyuşmazlığın niteliğine ve tarafların sıfatına göre, dosyanın temyiz incelemesi, Yargıtay 7. Hukuk Dairesinin görevine girmektedir. SONUÇ : Yukarıdaki açıklanan nedenlerle, dosyanın görevli Yargıtay 7. Hukuk Dairesi Başkanlığı’na GÖNDERİLMESİNE, 07.03.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

            Davacı vekili, ıslah dilekçesinin kendisine tebliğinden sonra süresinde zamanaşımı def'inde bulunmuş, mahkemece 85.988,89 TL üzerinden karşı davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Taraflar arasındaki adi ortaklığın, davalının adi ortaklıktan ayrılmış olduğu 17.06.2004 tarihinde sona ermiş olduğu, mahkemenin de kabulündedir. Dava ve ıslah tarihinde yürürlükte olan mülga 818 sayılı BK'nun 126. maddesinin 4. fıkrası (6098 sayılı TBK'nun 147. maddesinin 4. fıkrası) uyarınca, adi ortaklıktan doğan davalar beş yıllık zamanaşımına tabidir. Zamanaşımının başlangıcı ise, yerleşmiş Yargıtay uygulamasına göre adi ortaklığın sona ermesi ile başlar. Zira, sona erme sebeplerinin gerçekleşmesi ile birlikte ortaklık tasfiye aşamasına girmekte olup, buna bağlı olarak ortakların tasfiye alacağını isteme hakkı da muaccel olmuş olur....

              Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 1999/277 Esas sayılı dava dosyasında çıkarma kararının iptaline ilişkin verilen kararın 19.03.2002 tarihinde kesinleştiğini, çıkarma kararından sonra müvekkilinin yolcu taşımasına izin verilmediğini, girişimlerin olumsuz sonuçlanması nedeniyle mahkeme kararının icra takibi sonucu 10.07.2006 tarihinde infaz edildiğini, müvekkilinin 07.09.1999 - 10.07.2006 tarihleri arasında çalıştırılmaması nedeniyle zararının oluştuğunu ileri sürerek, şimdilik 10.000,00 TL nin temerrüt faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş, 04.03.2009 tarihli ıslah dilekçesi ile tazminat istemini 19.818,05 TL'sına yükseltmiştir....

                UYAP Entegrasyonu