Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Bozma öncesi aldırılan raporlarda; davacının adi ortaklıktan 428.271,46 TL alacaklı olduğunun bildirildiği ve alacağın para borcu olması nedeni ile adi ortaklığı oluşturan ortakların her birinin borçtan müteselsilen sorumlu olduklarından bahisle her birine karşı dava açılabileceğinin bildirildiği görülmüştür. Mahkememizce 2011/293 esas sayılı dosyası üzerinden yapılan yapılan sonucunda davanın kabulüne karar verildiği, davalı vekilinin kararı temyiz etmesi üzerine Yargıtay .... Hukuk Dairesi'nin 2020/5014 esas ve 2021/4239 karar sayılı 29/04/2021 tarihli ilamı ile mahkememiz kararının bozulmasına hükmolunduğu anlaşılmıştır. Yukarıda belirtilen Yargıtay bozma ilamına göre ''Dava, alacak davası olup alacağa konu borcun kaynağının adi ortaklık adına yapılan ödemeler olduğu iddia edilmiştir. Bilindiği gibi adi ortaklığın tüzel kişiliği bulunmamaktadır. Adi ortaklığın bu niteliği itibariyle mecburi takip ve dava arkadaşlığı bulunmaktadır....

    Bozma öncesi aldırılan raporlarda; davacının adi ortaklıktan 428.271,46 TL alacaklı olduğunun bildirildiği ve alacağın para borcu olması nedeni ile adi ortaklığı oluşturan ortakların her birinin borçtan müteselsilen sorumlu olduklarından bahisle her birine karşı dava açılabileceğinin bildirildiği görülmüştür. Mahkememizce 2011/293 esas sayılı dosyası üzerinden yapılan yapılan sonucunda davanın kabulüne karar verildiği, davalı vekilinin kararı temyiz etmesi üzerine Yargıtay .... Hukuk Dairesi'nin 2020/5014 esas ve 2021/4239 karar sayılı 29/04/2021 tarihli ilamı ile mahkememiz kararının bozulmasına hükmolunduğu anlaşılmıştır. Yukarıda belirtilen Yargıtay bozma ilamına göre ''Dava, alacak davası olup alacağa konu borcun kaynağının adi ortaklık adına yapılan ödemeler olduğu iddia edilmiştir. Bilindiği gibi adi ortaklığın tüzel kişiliği bulunmamaktadır. Adi ortaklığın bu niteliği itibariyle mecburi takip ve dava arkadaşlığı bulunmaktadır....

      Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 24.12.2012 gün ve 1613-1371 sayılı hükmün Yargıtayca incelenmesi taraf vekillerince istenilmekle dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Dava, adi ortaklıktan kaynaklanan alacağın tahsili için girişilen ilâmsız icra takibine itirazın iptâli ve takibin devamı istemine ilişkindir.... 2. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2010/339 Esas, 2011/393 Karar sayılı iş bölümü itirazının kabulüne dair kararını temyizen inceleyen Yargıtay Yüksek 7. Hukuk Dairesi'nin 02.11.2012 gün 2012/2281 Esas 2012/7472 Karar sayılı ilâmında da uyuşmazlığın adi ortaklıktan kaynaklandığı benimsenmiştir. Uyuşmazlığın belirlenen bu niteliğine göre adi ortaklıktan kaynaklandığından kararın temyizen incelenmesi görevi Dairemize ait olmayıp Yüksek 3. Hukuk Dairesinin görev alanında kaldığından dosyanın anılan Daireye gönderilmesi gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle dosyanın görevli Yargıtay Yüksek 3....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Tarih ve numarası yukarıda yazılı hükmün incelenmesi sırasında Özel Daireler arasında meydana gelen görev uyuşmazlığının giderilmesi istenilmekle, 2797 sayılı Yasa uyarınca toplanan Başkanlar Kurulu'nca dairelerin görevsizlik kararlarıyla dava dosyası incelenerek gereği görüşüldü: Dava, taraflar arası adi ortaklıktan kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir. Uyuşmazlığın niteliği itibariyle durumun değerlendirilmesi görevi 3. Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ: Dosyanın 3. Hukuk Dairesine GÖNDERİLMESİNE, , 06.11.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....

          -K A R A R- Davacı vekili, müvekkilinin davalı kooperatif üyesi iken anasözleşmenin 13/2. maddesinin ihlal edildiğinden bahisle, anasözleşmenin 16/2. maddesi gereği ortaklıktan çıkarıldığını, çıkarma kararının onaylı suretinin 10 gün içerisinde tebliğ edilmek üzere noter kanalı ile gönderilmediğini, çıkarma gerekçesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, müvekkiline eşit davranılmadığını ileri sürerek, davalı kooperatif yönetim kurulunun 07.03.2011 tarih ve 17 sayılı ihraç kararının iptalini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davacının kooperatifin anasözleşmesindeki iştigal konusu ürünler üzerinde ticaret yapan ve bu ürünler üzerinde çalışan bir şirketin ortak ve yöneticisi olduğunun tespiti nedeniyle hakkında ortaklıktan çıkarma kararı alındığını, çıkarma kararının anasözleşmeye uygun olduğunu savunarak, davanın reddini talep etmiştir....

            un ortaklıktan çıkarılmasına ilişkin usulüne uygun alınmış ve tebliğ edilmiş bir yönetim kurulu kararı ve tebliğ belgesinin dosyaya ibraz edilmediği, bu nedenle davalı kooperatif tarafından usulüne uygun alınmış ortaklıktan çıkarma işleminin bulunmadığı, buna göre, dava dışı ...'un ortaklığının devam ettiği gerekçesiyle, davanın kabulü ile ortaklıktan çıkarma kararının iptaline dair verilen karar, davalı vekilinin temyiz istemi üzerine Dairemizin 04.07.2012 tarih ve 2225 E, 4601 K sayılı ilamıyla onanmıştır. Bu kez, davalı vekili karar düzeltme isteminde bulunmuştur. Dosyadaki yazılara, mahkeme kararında belirtilip Yargıtay ilamında benimsenen gerektirici sebeplere göre, HUMK'nun 440.maddesinde sayılan hallerden hiçbirisine uymayan karar düzeltme isteminin reddi gerekmiştir....

              -K A R A R- Davacı vekili, müvekkilinin 09.06.2004 tarihinde davalı kooperatifteki hissesini devraldığı dava dışı...'un, davalı kooperatiften ihracına ilişkin kararın iptalini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, dava dışı...'un kooperatif anasözleşmesinin 10. maddesindeki ortaklık şartlarını haiz olmaması sebebiyle ortaklıktan çıkarıldığını savunarak, davanın reddini istemiştir. Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu'nun 16. ve anasözleşmenin 14. maddeleri uyarınca ortaklıktan çıkarmayla ilgili gerekçeli kararın karar defterine yazılması ve ortağa tebliğ edilmesi gerektiği, davalı kooperatifçe dava dışı...'un ortaklıktan çıkarılmasına ilişkin usulüne uygun alınmış ve tebliğ edilmiş bir yönetim kurulu kararı ve tebliğ belgesinin dosyaya ibraz edilmediği, bu nedenle davalı kooperatif tarafından usulüne uygun alınmış ortaklıktan çıkarma işleminin bulunmadığı, buna göre, dava dışı...'...

                Bu nedenle de davanın ... hakkında davanın reddi gerektiği, Müvekkili ...' in ise hiç bir surette adi ortaklıkta ortaklığı bulunmamakta olup, onun hakkında da karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu, yrıca tüm savunmalarımı baki kalmak ve kabul anlamına gelmemekle birlikte , İstanbul 15.Asliye Ticaret Mahkemesinin 2014/1139 Es.sayılı dosyası, davacının dava konusu ettiği talepleri yönünden haksız rekabete dayalı tazminat alacağının tahsili talebine ilişkin yine müvekkilleri aleyhine dava açıldığı, Dava konusu alacağın varlığını kabul etmemekle birlikte; dava ve/veya ıslah tarihinden geriye doğru 2 yıl gidilerek bulunan ( her halükarda 5 yıl ) süre öncesine ilişkin kar payı alacağı taleplerinin zamanaşımına uğradığı, Esas yönünden ise ; dava dilekçesi ve ticaret sicil kayıtlarından anlaşılacağı üzere ... ve ortakları Adi ortaklığında 2005 yılında ... ortaklıktan ayrılmış olduğu, yerine ortak olarak oğlu ...'...

                  havale tarihli ilk raporda da belirtildiği üzere, ihraç kararının dayanağı olan ihtarnamelerin davacıya tebliğ edilmediği, buna rağmen ihraç işlemleri devam ettirildiğini ve davacının ortaklıktan çıkarıldığını, çıkarma kararının da davacıya tebliğ edilemediği, davacının, 2002 yılından sonra ödeme yapmamış olmasının, çıkarma kararına geçerlilik kazandırıp, kazandırmayacağının takdirinin sayın mahkemeye ait olduğunu bildirmiştir....

                    Taraflar arasında 21.4.2005 tarihli sözleşme ile, ... komisyonculuğu yapmak için adi ortaklık kurulduğu, davalının sözleşmenin 12.maddesine göre 19.8.2005 tarihli ihtarı göndererek ortaklıktan ayrılacağını bildirdiği ve ortaklığın dava açılmadan önce fiilen sona erdiği hususu tartışmasızdır. Taraflar arasındaki adi ortaklık fiilen sona erdiğine ve davacı da 500 YTL kar payı istediğine göre, öncelikle adi ortaklığın aktif ve pasifi belirlenip, bunun sonucuna göre karar verilmesi gerekir. Bu amaçla adi ortaklığın aktif ve pasifi belirlenmeli, taraflardan delilleri sorulmalı, belirlenen mal varlığından öncelikle adi ortaklık borçları ödenmeli, avanslar mal varlığından düşülmeli, bundan sonra kalan bir şey mevcutsa bunun da taraflar arasında paylaştırılmasına karar verilmelidir....

                      UYAP Entegrasyonu