A.Ş. tarafından uhdesine alınmış olması nedeniyle işin tamamlanamaması riski olduğunu, Yönetim Kurulu tarafından alınan 21.09.2016 tarihli karara istinaden ortaklığın yetkili olduğu kişiler değiştirilerek ......yetkilisi davalı ... ve ...’ın ortaklığın yetkilisi yapıldığını, ortaklığın işlerinin denetlenemediğini belirterek, davalılar ... ve ...’ın ortaklığı yönetim yetkisinin haklı nedenlerin varlığı sebebiyle kaldırılmasına, ortaklık yönetim yetkisinin ortaklardan davacı yetkilisi ...’e verilmesine karar verilmesini talep etmiştir. CEVAP: Davalılar vekili cevap dilekçesinde; davalılar tarafından usulüne uygun olarak alınmış bir yönetim kurulu kararının mevcut olduğunu, sözleşmenin 6. maddesi uyarınca adi ortaklığın yönetim ve temsil yetkisinin değiştirilmesi için ... firmasından ...'in imzasının bulunmasının zaruri olduğunu, ...'...
TBK'nın 620. maddesindeki tanıma göre; adi ortaklık sözleşmesi, iki ya da daha fazla kişinin emeklerini ve mallarını ortak bir amaca erişmek üzere birleştirmeyi üstlendikleri sözleşmedir. TBK'nın 624. maddesinde ise ekseriyetle karar verileceğinin kararlaştırılmamış olması halinde adi ortaklıkta kararların oybirliğiyle verileceği düzenlenmiştir. Adi ortaklığın iktisap ettiği veya adi ortaklığa devredilen şeyler, alacaklar ve ayni haklar adi ortaklık sözleşmesi dairesinde müştereken ortaklara ait olur. Şirket mukavelesinde diğer bir hüküm bulunmadıkça bir ortağın alacaklıları haklarını ancak o ortağın tasfiyedeki hissesi üzerinde kullanabilirler. Aksi sözleşmeyle kararlaştırılmış olmadıkça, ortaklar, birlikte yahut bir temsilci vasıtasiyle üçüncü kişiye karşı üstlenmiş oldukları borçlardan müteselsilen mes'ul olurlar (BK'nın 638. madde)....
Davacı vekili senet düzenleme tarihi olan 22/10/2018 tarihinde adi ortaklığın borçlandırıcı işlemlerde çift imza ile temsil edildiğini ileri sürerek takibin iptaline karar verilmesini talep etmiş ise de 14/10/2015 tarihli adi ortaklık sözleşmesinin 6. Maddesinde "ortaklığı idareye ve ortaklığı temsil ve ilzam etmeye, sulh ve ibraya ortaklardan her biri münferiden yetkilidir" düzenlemesinin yer aldığı, davacı tarafından senet düzenleme tarihinde adi ortaklığın çift imza ile temsil edildiği iddiasının ispatlanamamış olması nedeni ile davanın reddine karar verilmesi usul ve yasaya uygun bulunmakla yerinde bulunmayan istinaf talebinin reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur....
Taraflar arasında imzaladıkları Adi Ortaklık Sözleşmesi'nde adi ortaklığın tasfiyesine ilişkin herhangi bir hükmün bulunmadığı anlaşıldığından taraflara adi ortaklığın tasfiyesi hususunda tasfiye memuru belirlemelerinin istenildiği, bu konuda alanında uzman mali müşavir Mehmet Köse'nin tasfiye memuru olarak atanmaları konusunda 27/11/2018 tarihli duruşmada anlaştıkları, tarafların ortaklığın sona erdirildiği tarih itibariyle ortaklığın tüm mal varlığının (aktif ve pasifi ile birlikte) ortaklık hesabını gösterir hesapların istenildiği, buna dair tarafların bir takım evrakları mahkemeye sunduğu, bunların yeterli olmaması nedeniyle taraflara ellerindeki delillerini kesin süre içinde mahkemeye sunulması hususunda ihtarda bulunulduğu, buna rağmen herhangi bir evrak sunmadıkları, Tasfiye memuru Mehmet Köse'nin 21/10/2019 havale tarihli raporun dosyaya sunulduğu, raporda; vergi mükellefiyeti 31/07/2017 tarihinde sona eren adi ortaklığın işletme defterinde ortaklığın mal varlığını, ortaklığın alacaklarını...
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: Adi ortaklık hakkındaki başlatılan takibe karşı açılan davanın ancak adi ortaklık adına açılabileceğini ve buna göre diğer ortağın da davada taraf olması veya davaya muvafakat göstermesi gerektiğini, davacının işletme adına yetkili kişi olduğunu ileri sürüp 11.05.2016 tarihli Ticaret Sicili Gazetesi'ni delil olarak göstermiş ise de bunun doğrudan T1 Kurdoğlu Konut İnşaat" unvanına sahip işletme ile ilgili olduğunu, adi ortaklıkta idareci ortağın yapacağı işlemlerin adi ortaklığı bağlayıcı nitelikte olduğunu ve ticari mümessil vasfını haiz idareci ortağın kambiyo senedi düzenleyebilmesi için ayrı ve özel bir yetkiye sahip olması gerekmediğini, bu sebeplerle adi ortaklık sözleşmesinin nazara alınmasını, tarafların ticari defterlerinin incelemesi ile İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk Derece Mahkemesi tarafından davanın kabulüne karar verildiği anlaşılmıştır....
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: Adi ortaklık hakkındaki başlatılan takibe karşı açılan davanın ancak adi ortaklık adına açılabileceğini ve buna göre diğer ortağın da davada taraf olması veya davaya muvafakat göstermesi gerektiğini, davacının işletme adına yetkili kişi olduğunu ileri sürüp .... tarihli Ticaret Sicili Gazetesi'ni delil olarak göstermiş ise de bunun doğrudan ....unvanına sahip işletme ile ilgili olduğunu, adi ortaklıkta idareci ortağın yapacağı işlemlerin adi ortaklığı bağlayıcı nitelikte olduğunu ve ticari mümessil vasfını haiz idareci ortağın kambiyo senedi düzenleyebilmesi için ayrı ve özel bir yetkiye sahip olması gerekmediğini, bu sebeplerle adi ortaklık sözleşmesinin nazara alınmasını, tarafların ticari defterlerinin incelemesi ile İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk Derece Mahkemesi tarafından davanın kabulüne karar verildiği anlaşılmıştır....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 18/03/2022 NUMARASI : 2018/469 E - 2022/199 K DAVA KONUSU : Alacak KARAR : Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak, ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle , dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle ; müvekkili ile aynı zamanda ağabeyi olan T3 ve diğer davalı T4 23.06.2017 tarihinde adi ortaklık şeklinde ortaklık kurduklarını, söz konusu adi ortaklıkta ayrıca gayri resmi ortak sıfatıyla Ayhan Şen'in de yer aldığını, Adi ortaklığın temsili konusunda da sözleşmenin, işletmenin idaresi, temsil ve ilzamı başlığı altında madde 5'te davalı T4 yetkilendirildiğini, söz konusu Adi Ortaklığa göre, Zümrütevler Mah....
Noterliği'nin 24/03/2021 tarihli 6920 yevmiye numaralı davacının adi ortaklığı temsil yetkisinin sona erdiğine ilişkin Tadil Sözleşmesi ibraz edilmiştir. Mahkeme kararının gerekçesinde de açıklandığı üzere ; davacının adi ortaklığın müşterek temsilcilerin biri olduğu dönem bakımından adi ortaklığa karşı hukuki sorumluluğunun bulunduğu, sonradan bu temsil yetkisinin ortadan kalkmasının davacının geçmişe dönük sorumluluğunu ortadan kaldırmadığı, bu bakımından davacının temsilci olduğu dönem bakımından temsil yetkisinden kaynaklı haklarını korumak için eldeki davayı açmakta hukuki yararı ve aktif husumet ehliyeti bulunduğu ,bu sebeple davalı şirketin bu yöndeki istinaf sebepleri yerinde görülmemiştir....
ın........13.01.2011 tarih 438 yevmiye nolu adi ortaklık sözleşmesi yaptıklarını hacze konu işletmeyi % 50 kar zarar ortaklığı şeklinde işletmeye başladıklarını, ...'ın hırdavat malzemeleri alınırken kendisine düşen pay olan 150.000 TL ödemeyi yapmadığını, davalı ...'ın adi ortaklıkta payına düşen bedeli ödememesi üzerine iş yerine hacizler gelmeye başladığını, bunun üzerine müvekkilinin davacıdan 150.000 TL nakit para almak zorunda kaldığından davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, kurban bayramı tatili nedeniyle davanın süresinde açıldığı, takip konusu borcun adi ortaklığın değil ...'...
Belediye Başkanlığı'nca ihaleye çıkarılan ....Merkezi yapım işi için adi ortaklık kurduklarını ve ihalenin bu ortaklıkça alındığını, alacağın tahsili için icra müdürlüğünce ... ... Belediye Başkanlığı'na yazılan haciz müzekkeresi ile adi ortaklığın hak ve alacakları üzerine haciz konduğunu, borçlu ortağın kişisel borcu için hükmi şahsiyeti bulunmayan adi ortaklığa ait bir mal veya alacak üzerine haciz konamayacağını ileri sürerek adi ortaklığın hak ve alacakları üzerine konan haczin kaldırılması istemi ile icra mahkemesine başvurduğu; mahkemece, takip konusu senette adi ortaklığın borçlu olması nedeniyle adi ortaklığın malvarlığına haciz konulabileceği gerekçesiyle şikayetin reddine karar verildiği anlaşılmaktadır....