Tüketici Mahkemesi T. 07/07/2022, E. 2020/469, K. 2022/237 sayılı kararına karşı yapmış olduğumuz istinaf başvurusunun kabulünü, İlk derece mahkemesi kararının HMK m. 353/1- a-4 ve HMK m. 353/1- a-6 uyarınca kaldırılmasını ve dosyanın ilk derece mahkemesine geri gönderilmesini, Eğer ilk derece mahkemesi kararı geri gönderilmezse, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını ve lehimize olacak yeniden hüküm tesis edilerek davanın reddine karar verilmesini, Yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesi..." istemiyle istinaf kanun yoluna başvurmuştur. DELİLLER, DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; HMK.nın 355. maddesindeki düzenleme uyarınca, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine ilişkin aykırılık bulunup bulunmadığı yönü gözetilerek yapılan inceleme sonucunda, Dava, kat karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir....
geçerli bir karar olmaksızın şirket adına bir işlem yapan ortak bundan doğan zarardan şahsen sorumlu olacaktır.” denildiğini, davalının müvekkillerinin bilgisi ve onayı dışında yapmış olduğu tüm işlemler nedeniyle her türlü zarardan kaynaklanan tazminat haklarını saklı tutulduğunu, yine davalının tek başına yaptığı muvazaalı taşınmaz devirleri için tapu iptali tescil davaları açma hakkını saklı tuttuklarını, taraflarınca Sarıyer Tapu Müdürlüğünde yapılan inceleme neticesinde halen Gökkar-Globalsan Adi Ortaklığı adına kayıtlı 47 adet taşınmaz bulunduğu tespit edildiğini, bu taşınmazların davalı tarafından ortaklık zararına muvazaalı bir şekilde 3. kişilere devrinin önlenmesi için ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep ettiklerini, daha önce ortaklık adına kayıtlı olup 3. kişilere devredilen 198 adet taşınmazla ilgili tapu iptali tescil davası açma haklarını saklı tuttuklarını, ortaklık adına kayıtlı bulunan taşınmazlarla takdiren teminatsız olarak ihtiyati tedbir konulmasını talep ettiklerini...
Adi Ortaklığı’na ilişkin temsil yetkisi verilmesine ilişkin ortaklarca yapılmış olan son düzenleme olan 25.03.2015 tarih ve 8786 sayılı Ticaret Sicil Gazetesi'nde tescil ve ilan edilmiş Adi Ortaklık Sözleşmesi'nin 9. maddesi ile yapıldığı,bu sözleşmenin , Ticaret Sicili Gazetesinde tescil ve ilan edildiği için davalıların ve özellikle de davalı Fatih Belediyesi’nin ticaret sicilinde tescil ve ilan edilmiş olan temsil yetkisine ilişkin hususu bilmediğini ileri sürmesinin TTK m. 36/f. I hükmüne göre mümkün olmadığını,tescil ve ilan edilmiş adi ortaklık sözleşmesi m. 9 hükmüne göre “şirketin tahakkuk etmiş ve edecek her türlü hak istihkak ve alacaklarını genel olarak talep etmeye” ... ve ... müştereken yetkili kılındığından, tek başına davalı ... şirketinin "işçilerin kıdem tazminatlarının ödenmesi" talimatı vermesinin hukuken mümkün olmadığını, verilen talimatı ... şirketinin kendi adına verdiği, ortaklığı temsilen vermediğini, davalı ......
Dava konusu uyuşmazlık, taraflar arasındaki adi ortaklık ilişkisinin fesih ve tasfiyesi ile adi ortaklıktan kaynaklı tapu iptali tescil ve alacak istemine ilişkindir. Adi ortaklık sözleşmesi, iki yada daha fazla kişinin emeklerini ve mallarını ortak bir amaca erişmek üzere birleştirmeyi üstlendikleri sözleşmedir. (TBK. 620/1 md.) Adi ortaklık ilişkisi, TBK'nun 639.maddesinde sayılan sona erme sebeplerinden birinin gerçekleşmesi ile sona erer. Bu şekilde ortaklığın sona ermesinin başlıca iki sonucu ortaya çıkar. Bunlardan ilki, yöneticilerin görevlerinin sona ermesi, diğeri de ortaklığın tasfiyesidir. Tasfiye, ortaklığın bütün malvarlığının belirlenip, ortakların birbirleri ile alacak verecek ve ortaklıktan doğan tüm ilişkilerinin kesilmesi yoluyla ortaklığın sonlandırılması, malların paylaşılması ya da satış yoluyla elden çıkarılmasıdır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasındaki dava, adi ortaklık sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Uyuşmazlığın niteliğine ve tarafların sıfatına göre, dosyanın temyiz incelemesi, Yargıtay 3. Hukuk Dairesinin görevine girmektedir. SONUÇ: Yukarıdaki açıklanan nedenlerle, dosyanın görevli Yargıtay 3. Hukuk Dairesi Başkanlığı’na GÖNDERİLMESİNE, 06.05.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamından; davacı ile davalı arasındaki hukuki ilişkinin adi ortaklık sözleşmesi mahiyetinde olduğu, her ne kadar davacı tarafça taraflar arasındaki söz konusu sözleşme feshedilmeksizin ve geçerli sayılarak fesih dahil tüm şikayet dava ve hakları saklı kalmak kaydıyla dava konusu ... parseldeki taşınmazın davalı adına olan tapu kaydının iptali ile davacı adına tescili yönünde talepte bulunulmuş ise de; taraflar arasındaki mevcut adi ortaklık tasfiye talep edilmeden tapu iptali ve tescile karar verilemeyeceği, her ne kadar davacının talebinin ortaklığın tasfiyesi ve tasfiyeden kaynaklanan alacaklarının kendine ödenmesi isteminde olabileceği düşünülebilirse de davacının açıkça söz konusu ortaklığın tasfiyesini talep etmeden ve ortaklık korunmak suretiyle bu taşınmazın adına tescilini talep ettiği gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir....
İnşaat Adi Ortaklığı" gösterilmek suretiyle eldeki iş bu davanın açıldığı, bu haliyle yapılan değerlendirmede de; davacı alacaklı yanca her ne kadar adi ortaklık taraf gösterilmek suretiyle icra takibi başlatılmış ve aynı şekilde itirazın iptali davası açılmış ise de; adi ortaklığın kendisine ait bir tüzel kişiliği mevcut olmadığı gibi davada taraf olma ve takip ehliyetinin de bulunmadığı, 6098 sayılı TBK'nın 620 ve devamı maddelerinde düzenlenen adi ortaklığın taraf ehliyeti olmadığından, adi ortaklık aleyhine açılacak dava ve takiplerin de, somut olayda olduğu gibi davanın konusu para ise ortaklar bu borçtan müteselsil sorumlu bulunduklarından ortaklardan biri , bazıları ya da tümüne karşı (ihtiyari dava arkadaşlığı) açılması gerektiği, ancak davacı alacaklı yanca, doğrudan adi ortaklık taraf gösterilmek suretiyle takip başlatıldığı ve dava açıldığı, bu haliyle de, adi ortaklığın takip ve dava ehliyeti bulunmadığı ve taraf, dolayısıyla da takip ehliyetini de 6100 sayılı HMK'nın 114/...
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 17/03/2021 NUMARASI : 2019/195 ESAS, 2021/40 KARAR DAVA KONUSU : Tapu İptali Ve Tescil (Satın Almaya Dayalı) KARAR : Davalı vekilinin istinaf başvuruları üzerine Körfez 2. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2019/195 Esas sayılı dosyası ve dava dosyasında verilen 2021/40 Karar sayılı gerekçeli kararı incelendi....
Birleşen dava ise, adi ortaklığın haklı sebeple fesih ve tasfiyesi ile adi ortaklık sözleşmesinin haklı sebeple feshinden kaynaklanan tazminat talebine ilişkindir. Taraflar arasındaki hukuki ilişkinin niteliğine ilişkin yapılan değerlendirmede; Taraflar arasında ..., ... tarihli ve ... tarihli sözleşmelerin düzenlendiği görülmüştür. ... tarihli "Ortaklık Sözleşmesi" başlıklı adi yazılı sözleşmede tarafların ortaklık şartlarını sorumluluk ve yükümlülüklerini kararlaştırdıkları, ortaklığın genel şartları kapsamında ... ili ...ilçesi ... Mahallesi ... ada ... parsel sayılı arsanın tamamının ortak veya tek şirket adına tescil ettirilerek satın alınması, bu satın alma işleminin tapuda tescil edilme süreci ve gayrimenkulün bütün hissedarlardan satın alınmasının davacının ve davacı şirket yetkilisinin sorumluluğunda olduğu, gayrimenkulün satın alım bedelinin ......
Dava dilekçesindeki anlatım ve dosya içerisindeki belgelerin incelenmesinde uyuşmazlığın tarafların ticari işletmesinden kaynaklandığına herhangi bir bilgi veya belgeye rastlanmamıştır. Bu nedenle dava, ticari dava olarak nitelendirilemeyecektir. Uyuşmazlığın temeli adi ortaklık ilişkisine dayanmaktadır ve adi ortaklığa ilişkin davalara bakmakta görevli mahkeme, asliye hukuk mahkemesidir..." gerekçesiyle görevsizlik yönünde karar vermiştir. Türk Borçlar Kanununun 620. maddesinde "Adi ortaklık sözleşmesi, iki ya da daha fazla kişinin emeklerini ve mallarını ortak bir amaca erişmek üzere birleştirmeyi üstlendikleri sözleşmedir." hükmüne yer verilmiştir....