GEREKÇE: Davada, taraflar arasında düzenlenen adi ortaklığın fesh edilmesi nedeniyle adi ortaklığın tasfiyesi ve tasfiye payının ödenmesi talep edilmektedir. Taraflar arasında 26/03/2012 tarihli "Ortak Girişim Beyannamesi" ile adi ortaklık sözleşmesinin imzalandığı ve ortaklık konusu işin 23/06/2014 tarihinde teslim edilerek adi ortaklığın feshedilerek sonlandırıldığı taraflar arasında ihtilafsızdır. Uyuşmazlık, taraflar arasındaki adi ortaklığın tasfiyesinin gerçekleştirilip gerçekleştirilmediği noktasında toplanmaktadır. Ankara 7.Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 10/05/2017 tarih, 2015/601 E.-2015/306 K. sayılı dava dosyasının içeriğinden, davacı tarafından davalı aleyhine "Adi ortaklığın feshi ve tasfiyesi ile mahkemece tasfiye memuru atanması " talepli davanın açıldığı, mahkemece; ... Adi Ortaklığının fesih ve tasfiyesine, tasfiye memuru olarak ...'...
Buna göre somut olayda, taraflar arasında adi ortaklık ilişkisinin kurulduğu hususunda uyuşmazlık bulunmamaktadır. Ortaklık, taraflar arasında yapılan bir anlaşma veya mahkeme kararı olmadıkça tasfiye edilmiş sayılamaz. Tarafların ortaklıktaki hak ve borçları hususunda taraflar arasında bir anlaşma olmadıkça veya bu husus mahkeme kararıyla belirlenip tasfiyeye karar verilmedikçe, adi ortaklığın devam ettiği kabul edilmelidir. Bu bağlamda taraflar arasındaki ortaklık, fesih ve tasfiye edilmediğinden zamanaşımı süresi henüz başlamamıştır. Hal böyle olunca mahkemece; taraf delilleri toplanmak suretiyle TBK' nın 620 ve devamı maddeleri gereğince inceleme ve yargılama yapılarak hasıl olacak sonuca göre davanın esası hakkında bir karar verilmesi gerekirken, davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı görülmüş, bu husus bozmayı gerektirmiştir...)...
Mahkemece, tarafların adi ortaklık kurdukları, dava konusu edilen makinelerin davacı tarafından adi ortaklığa katkı payı olarak konulduğu ve bu makinelerin halen şirkette mevcut olduğu, makineler dışında davacının başkaca nakdi veya ayni sermaye koyduğuna dair delil bulunmadığı, davacının adi ortaklık için katkı payı olarak koyduğu makineleri istediğine göre, bu isteğin aynı zamanda adi ortaklığın feshi ve tasfiyesi isteğini de kapsadığı, taraflar arasında düzenlenen ortaklık sözlemesinde ortaklığın fesih ve tasfiyesi hususunda özel bir sebep belirtilmediği, bu nedenle de zaman itibarı ile somut olaya uygulanması gereken 818 sayılı BK.' nun 535/7 (6098 sayılı TBK.' nun 639/7) maddesi uyarınca adi ortaklığın fesih ve tasfiyesi için haklı nedenlerin bulunmasının aranacağı, dosya kapsamındaki tüm deliller değerlendirildiğinde, davacının adi ortaklığın fesih ve tasfiyesini isteyebilmesi için haklı nedenlerin bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş hüküm davacı vekili tarafından...
Örneğin ortağın, ortaklığa getirdiği sermayenin iadesini istemesi, ortaklığın feshi ve tasfiyesi istemini de kapsamaktadır. Somut olay yukarıdaki ilkeler ışığında incelendiğinde ; İlk derece mahkemesince yargılamada bilirkişi kurulu raporu alınmış,sözkonusu raporda ; davacı T2 Şti., davalı Gökkar İnşaat Ltd.Şti. ve davaya konu Adi Ortaklığın ticari defter ve belgeleri incelenerek , davacı T2 Şti.'nin kayıtlarında 31.12.2018 tarihi itibarıyla davalı Gökkar İnşaat Ticaret Ltd. Şti.'nden 159159.01.6002 kodlu hesapta 43.000,00 TL alacaklı ve davaya konu Gökkar-Globalsan Adi Ortaklığına 332.02 hesapta 2.280.787,63 TL borçlu olduğu,davaya konu Gökkar-Globalsan Adi Ortaklığının, davalı ortak Gökkar İnşaat Ltd. Şti. tarafından finanse edilmiş olduğu ve 31.12.2018 tarihi itibarıyla davalı Gökkar İnşaat Ltd. Şti.'nin davaya konu adi ortaklıktan 10.130.567,86 TL alacaklı olduğu, davaya konu Gökkar-Globalsan Adi Ortaklığının ticari defter kayıtlarından davacı T2 Şti.'...
Ortak girişimler birden fazla gerçek veya tüzel kişi tarafından iş ortaklığı veya konsorsiyum olarak iki türlü oluşturulabilir. İş ortaklığı üyeleri hak ve sorumluluklarıyla işin tümünü birlikte yapmak üzere, konsorsiyum üyeleri ise hak ve sorumluluklarını ayırarak işin kendi uzmanlık alanlarıyla ilgili kısımlarını yapmak üzere ortaklık yaparlar. Sözleşme tarihinde yürürlükte bulunan mülga 818 sayılı Borçlar Kanununun 520. maddesinde tanımlandığı üzere, adi ortaklık iki veya daha fazla kişinin ortak bir amacı gerçekleştirmek için güçlerini ve araçlarını birleştirmeye sözleşme uyarınca söz verdikleri bir şahıs birliğidir. Adi ortaklık gerçek kişiler arasında kurulabileceği gibi, bir veya daha çok kişi ile ticaret şirketi arasında da kurulabilir. İşte özellikle büyük inşaat işlerinde eserin ortaya çıkarılmasını üstlenmek üzere birden fazla yüklenicinin kurdukları adi ortaklığa konsorsiyum ortaklığı denilmektedir....
İş ortaklığı ilişkisi kurulduğunu, işbu adi ortaklık sözleşmesi ile adi ortaklık kapsamında alınacak bütün kararların adi ortaklığı oluşturan şirketlerin hissedarlarının tamamının oybirliği ile alınacağı, inşaat yapım işinin tüm maliyetinin ilerleyen dönemde paylaşım yapılması şartıyla davacı müvekkili tarafından karşılanacağının kararlaştırıldığını, müvekkili şirketin iki ortaklı limited şirketi olduğunu, müvekkili şirketin hissedarlarının .... ve ...olduğunu, dava konusu edilen taşınmazda taraflarca iş ortaklığı kurmak, mevcut yapıda ... almak, imar transferi sağlamak ve yapılan tüm kat karşılığı inşaat sözleşmeleri ve vekaletnameleri birleştirmek amacıyla tevhit işlemi gerçekleştirildiğini, adi ortaklık sözleşmesinde iş ortaklığını oluşturan şirketlerde hisse devrinin yapılmaması ve ortaklık yapısının değiştirilmeyeceğine ilişkin hüküm bulunduğunu, fakat davalı şirket hissedarı tarafından sorumluluktan kaçınmak ve yükümlülüklerini yerine getirmemek ve şahsi borçlarını ödememek için davalı...
TBK adi ortaklığın tasfiyesini düzenleyen 644. maddesinin 2. bendi "ortaklar tasfiye işlerini yürütmek üzere tasfiye görevlisi atayabilir bu konuda anlaşamamaları halinde ortaklardan her biri tasfiye görevlisinin hakim tarafından atanması isteminde bulunabilir" şeklinde düzenlenmiş olup davacı bu maddeye dayalı olarak HMK 389. maddesi uyarınca adi ortaklık için belirlediği kişinin kayyım atanması yönünde ihtiyati tedbir talebinde bulunmuştur. Adi ortaklık;" iki ya da daha fazla kişinin emeklerini ve mallarını ortak bir amacı erişmek üzere birleştirmeyi üstlendikleri sözleşmedir". (TBK. 620/1 md.) Adi ortaklık sözleşmesi geçerlilik yönünden herhangi bir şekle tabi olmayıp, sözlü yapılan adi ortaklık sözleşmesi geçerli ise de; inkarı halinde, bu ortaklığın varolduğunu ileri süren kişinin, bu ortaklığı, uygulanması gerekli HUMK'nun 287.-288. ve 290. maddeleri (HMK madde 200.) gereğince ispatı gerekir....
İstinaf dilekçesinde ileri sürülen istinaf sebepleri, mahkemece verilmiş ve istinaf edilmiş olan gerekçeli ara kararda yazılı açıklamalar, yasal sebep ve gerekçeler ile bu aşamadaki mevcut derdest dava dosyası kapsamı birlikte incelenip değerlendirildiğinde; Derdest işbu adi ortaklığı feshi ve tasfiyesi ile tasfiye, kâr payı ve sermaye payı alacaklarının tahsili taleplerine ilişkin davada istenen bir miktar para alacağı yönünden ihtiyati haciz talebinin kabulü için İİK'nın 257 vd.maddeleri gereğince alacağın varlığı ve miktarına ilişkin olmak üzere aranan gerekli ve yaklaşık ispata dair yeterli koşulların, bu aşamadaki mevcut derdest dava dosyası kapsamına göre bulunmadığından sözkonusu ihtiyati haciz talebinin reddi gerektiği sonucuna varılmıştır....
Mahkememiz dosyasıyla birleşen --------- Esas sayılı davası, asıl dava tarafları arasında 30 Mart 2010 tarihinde ------- Noterliğinde ------- yevmiye no ile imzalanan iş ortaklığı sözleşmesinin feshi ve kâr payının ortaklık sözleşmesi gereğince dağıtılarak adi ortaklığın tasfiyesi istemine ilişkindir.Asıl dava davacısı ... tarafından asıl dava konusu olan iş ortaklığı sözleşmesinden kaynaklı alacağın 15/06/2018 tarihinde ... temlik edildiği, işbu davanın ise 28/11/2019 tarihinde açıldığı dava tarihi itibariyle davacı ... iş ortaklığı sözleşmesinin feshi ve kâr payının ortaklık sözleşmesi gereğince dağıtılarak adi ortaklığın tasfiyesi isteme hakkı bulunmadığından davanın reddine karar verilmiştir....
, adi ortaklığın borcu ve alacağının bulunmadığı da tespit edilerek ;ortaklığın sona erdiği tarih itibariyle ortaklığın tüm mal varlığının (aktif ve pasifiyle birlikte) belirlendiği, ortaklara paylaştırılmak üzere son bilanço düzenlendiği , İlk derece mahkemesince adi ortaklığın feshi, tasfiyeye ilişkin hükümler somut olayın özelliğine göre usulünce uygulanarak tasfiye işleminin yapıldığı anlaşılmıştır....