Kid" isimli işyerini işletmek üzere adi ortaklık kurduklarını, davalının 21.09.2002 tarihinde kendisi aleyhine sebepsiz zenginleşmeye dayalı davayı açtığını, bu davanın açılması ile ortaklığın bitirilmesi hususunda tarafların iradelerinin birleştiğini ileri sürerek; taraflar arasındaki adi ortaklık ilişkisinin 21.09.2002 tarihi itibariyle tasfiye edilmesini ve kendisinin ortaklık adına yaptığı toplam ( şimdilik ) 19.170 TL harcamanın yarısı olan 9.585 TL'nin davalıdan tahsilini talep etmiştir. Davalı; davacının, ortaklığı keyfi olarak yönettiğini ve bir süre sonra ortaklığı 3. kişiye sattığını belirterek davanın reddini istemiştir. Mahkemece; 2006/367 E....
Bir ortak tarafından adi ortaklığa ilişkin olan sermaye payının istenmesi, aynı zamanda ortaklığın feshini ve tasfiyeyi de kapsar. Uyuşmazlık, bu bağlamda değerlendirilip, çözüme kavuşturulmalıdır. Bu durumda, mahkemece; 01.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun 620 ve devamı maddelerinde düzenlenen adi ortaklık hükümleri dikkate alınmalı, Türk Borçlar Kanununun 642.madde ve devamı hükümlerine göre tasfiye işlemi gerçekleştirilmelidir. Zira, 6101 sayılı Türk Borçlar Kanununun Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunun 1.maddesine göre; Türk Borçlar Kanununun yürürlüğe girdiği tarihten önceki fiil ve işlemlere, bunların hukuken bağlayıcı olup olmadıklarına ve sonuçlarına, bu fiil ve işlemler hangi kanun yürürlükte iken gerçekleşmişse, kural olarak o kanun hükümleri uygulanır. Ancak, Türk Borçlar Kanununun yürürlüğe girmesinden sonra bu fiil ve işlemlere ilişkin olarak gerçekleşecek temerrüt, sona erme ve tasfiye, Türk Borçlar Kanunu hükümlerine tabidir....
Bu durumda, mahkemece; 01.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun 620 ve devamı maddelerinde düzenlenen adi ortaklık hükümleri dikkate alınmalı, Türk Borçlar Kanununun 642.madde ve devamı hükümlerine göre tasfiye işlemi gerçekleştirilmelidir. Zira, 6101 sayılı Türk Borçlar Kanununun Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunun 1.maddesine göre; Türk Borçlar Kanununun yürürlüğe girdiği tarihten önceki fiil ve işlemlere, bunların hukuken bağlayıcı olup olmadıklarına ve sonuçlarına, bu fiil ve işlemler hangi kanun yürürlükte iken gerçekleşmişse, kural olarak o kanun hükümleri uygulanır. Ancak, Türk Borçlar Kanununun yürürlüğe girmesinden sonra bu fiil ve işlemlere ilişkin olarak gerçekleşecek temerrüt, sona erme ve tasfiye, Türk Borçlar Kanunu hükümlerine tabidir....
Ltd Şti ve ...İş ortaklığı, ... Ltd Şti , ... AŞ hakkında 16/7/2014 tanzim, 31/10/2014 vade tarihli 340.541,31 TL bedelli senetten dolayı kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takip başlatıldığı, senet fotokopisi incelendiğinde , ödeyecek kısmında ... Ltd Şti ve ...İş ortaklığı kaşesinin ve imzanın mevcut olduğu, düzeleme tarihinin 16/4/2014 lehtarının ..., vade tarihinin 31/10/2014 , bedelinin 340.541,31 TL olduğu, Bakırköy ... İcra Müdürlüğünün ... esas sayılı dosyasında, ... Ltd Şti tarafından ... Oto Ltd Şti ve ...İş ortaklığı, ... Ltd Şti , ......
Numaralı dosyasında onandığı ve kesinleştiğini, davalı ile yapılan ... tarihli sözleşmeden sonra ve bu sözleşmeye güvenerek ... İnşaat Sanayi Ticaret ve Turizm A.Ş - ... Müh. İnş. ve Tic. Ltd. Şti. Adi ortaklığı ile ... Çelik Boru San. A.Ş - ... Boru Mak. San. ve Tic. A.Ş iş ortaklığı arasında “Serik, Belek, Belkıs, Boğazkent, Çandır, Kadriye, Karadayı, Taşağıl, Yukarı Kocayatak (Antalya) Grup İçmesuyu İnşaatı Yapım İşi” kapsamında kullanılacak çelik boruların satın alınmasına ilişkin sözleşme imzalandığını, ... Çelik Boru San. A.Ş - ...Boru Mak. San. ve Tic. A.Ş iş ortaklığı tarafından 1.540.271,53USD talepli dava açıldığını,davanın derdest olduğunu, ihalenin iptal olması ve kararın da onanarak kesinleşmesi sebebiyle ... tarihinde Tasfiye Kabul Tutanağı düzenlendiği ve ...tarihinde stok sahalarında tespit edilen ve ihzarat hakkedişine konu olan 4032,00 metre uzunluktaki 336 adet boru ......
Somut olayda; davacı(karşı davalı) 13.05.2012 tarihli inşaat ortaklık sözleşmesi adlı sözleşmeyle ortaklığı fesih ve tasfiye ettiklerini ve belirtilen dairelerin adına tesciline, olmadığı takdirde bedelinin tahsiline karar verilmesini istemiştir. Yani davacı ortaklığı fesih ve tasfiye hususunda anlaştıklarını ve 13.05.2012 tarihli sözleşmeyi imzaladıklarını iddia etmiştir. Davalı(karşı davacı) ise birleşen dava ile baskı altında bu sözleşmeyi imzaladığını savunarak, davalıya aşırı yararlanma sağlayan bu sözleşmenin feshini ve uyarlanmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Bu durumda, mahkemece tarafların fesih ve tasfiye hususunda anlaştıkları ve anlaşamadıkları yönler kendilerinden sorularak tesbit edilmeli ve anlaşamadıkları konular hakkında her iki taraftan delilleri istenip incelenmeli, gerektiğinde bilirkişi incelemesi de yaptırılarak ortaklığın fesih ve tasfiyesinin ne şekilde yapılacağına karar verilmelidir....
Adi Ortaklığı vekili tarafından istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı İsteminin Özeti: Davacı vekili, davacının 1998 yılı Mart ayından itibaren T.C. ... Eğitim İşleri Daire Başkanlığı - Eğitim İşler Müdürlüğüne bağlı olarak ...'un çeşitli ilçe ve semtlerinde faaliyet gösteren sanat ve meslek eğitimi kursları çalışanı olarak değişen alt işverenler nezdinde dekoratif ev aksesuarları ve ipek boyama usta öğreticisi olarak çalışmaya başladığını, son alt işverenin... Ltd. Şti. - ... Eğitim Ltd. Şti. Adi Ortaklığı olduğunu iş sözleşmesinin işverence haklı neden olmadan feshedildiğini ileri sürerek kıdem ve ihbar tazminatının tahsilini istemiştir. Davalı Cevabının Özeti: Davalı... Ltd. Sti. - ... Eğitim Ltd. Şti....
Hatta belirli süreli ortaklıklarda da sözleşmede belirtilen ortaklık süresinin bitmesinden önce haklı sebeple sözleşmenin feshi davası açmak olanaklıdır ( Şener, Oruç Hami, Adi Ortaklık, Ankara: Yetkin Yayıncılık, 2008, s. 482 ). Ortak tarafından ileri sürülen sebebin, ortaklığın sona erdirilmesine olanak sağlayacak derecede haklı olup olmadığının belirlenmesi mahkemenin takdirindedir. Ayrıca fesih talebinin mutlaka fesih istenmesi şeklinde açıkça olması zorunluluğu yoktur. Örneğin; ortağın, ortaklığa getirdiği sermayenin iadesini istemesi, ortaklığın feshi ve tasfiyesi istemini de kapsamaktadır. Adi ortaklığın sona ermesi ile birlikte ortaklık tasfiye aşamasına girer. Ortaklar arasındaki hukuki bağ, tasfiye tamamlanmadan ortadan kalkmış kabul edilemez. Tasfiye, ortaklar arasındaki ortaklık ilişkisinin tamamen sona erdirilmesine yönelik kanuni bir usuldür....
Adi Ortaklığı Düzenleme Tarihi 15.09.2022, Vade Tarihi : 30.04.2023 olan ,10.000,00 TL bedelli,-Borçlusu ..., Lehtarı ...- ... Adi Ortaklığı, Düzenleme Tarihi 30.02.2022, Vade Tarihi 31.03.2023 olan, 10.000,00 TL bedelli, Borçlusu ..., Lehtar ...- ... Adi Ortaklığı, Düzenleme Tarihi 30.02.2022 ,Vade Tarihi 31.03.2023 olan, 10.000,00 TL bedelli, Borçlusu ..., Lehtarı ...- ... Adi Ortaklığı, Düzenleme Tarihi 15.08.2022, Vade Tarihi 31.03.2023 olan, 10 .000,00 TL bedelli, Borçlusu ..., LehtarI ...- ... Adi Ortaklığı, Düzenleme tarihi 23.05.2022, vade Tarihi 28.02.2023 olan, 10.000,00 TL bedelli, Borçlusu ..., Lehtarı ...- ... Adi Ortaklığı, Düzenleme Tarihi 15.08.2022, Vade Tarihi 28.02.2023 olan, 10 .000,00 TL bedelli, Borçlusu ..., Lehtarı ...- ... Adi Ortaklığı, Düzenleme Tarihi 22.07.2022, vade Tarihi 31.01.2023 olan, 15 .000,00 TL bedelli, -Borçlusu ..., Lehtarı ...- ......
Taraflar arasında adi ortaklık ilişkisi bulunduğu, tarafların ve ilk derece mahkemesinin kabulünde olduğu, dava konusu taşınmazın adi ortaklık döneminde alındığı, taraflar arasındaki uyuşmazlığın dava konusu taşınmazın tasfiye sürecinde kime bırakıldığı noktasında toplandığı anlaşılmakla, bu durumda Hakimler ve Savcılar Kurulu Birinci Dairesi'nin 25.06.2020 tarih ve 564 sayılı kararı ile düzenlenen Konya Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Daireleri arasındaki iş bölümünün 6. Hukuk Dairesinin görevlerini belirleyen 16.Maddesinde "Kararı veren mahkemenin ve tarafların sıfatına bakılmaksızın adi ortaklıktan kaynaklanan davalar nedeniyle verilen hüküm ve kararlar," hükmü uyarınca istinaf inceleme görevi Konya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi'ne ait olduğu anlaşılmakla; dosyanın anılan daireye gönderilmesine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....