Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Tarafların iddia ve savunmaları ile dosyaya sunulan deliller birlikte değerlendirildiğinde; Dava, adi ortaklığın feshi, tasfiyesi ve borçlu şirketin kar payının belirlenerek, haczi taleplidir. Adi ortaklığın tasfiyesinde; Türk Borçlar Kanununun 642.madde ve devamı hükümlerine göre tasfiye işlemi gerçekleştirilmelidir. Zira, 6101 sayılı Türk Borçlar Kanununun Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunun 1.maddesine göre; Türk Borçlar Kanununun yürürlüğe girdiği tarihten önceki fiil ve işlemlere, bunların hukuken bağlayıcı olup olmadıklarına ve sonuçlarına, bu fiil ve işlemler hangi kanun yürürlükte iken gerçekleşmişse, kural olarak o kanun hükümleri uygulanır. Ancak, Türk Borçlar Kanununun yürürlüğe girmesinden sonra bu fiil ve işlemlere ilişkin olarak gerçekleşecek temerrüt, sona erme ve tasfiye, Türk Borçlar Kanunu hükümlerine tabidir....

    Ünvanlı adi ortaklığın FESHİNE ve malların ortaklar arasında paylaşılmasına, 2- ortaklığın borçları ödendikten sonra ve ortaklardan her birinin ortaklığa verdiği avanslar ile ortaklık için yapılan giderler ve koymuş olduğu katılım payları geri verildikten sonra artan bir şey olursa bu kazancın ortaklar arasında paylaştırılmasına, 3-Asıl dava ile birleşen 2015/330 esas sayılı davanın reddine karar verilmiş, hüküm süresi içerisinde taraf vekillerince temyiz edilmiştir. 1- Taraflar arasında adi ortaklık kurulduğu belirlendiğine göre; mahkemece yapılacak iş; 01.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun 620 ve devamı maddelerinde düzenlenen adi ortaklık hükümlerini dikkate almak ve 642. vd. maddelerindeki tasfiye hükümlerini taraflar arasındaki işletmeye dair adi ortaklığa uygulamak olmalıdır....

      reddi gerekir. 2- Uyuşmazlık, adi ortaklığın feshi ve tasfiyesine ilişkindir....

        Asliye Ticaret Mahkemesi’nce; davacının talebinin iş oraklığının ortaklarından birinden olan alacağının ödenmemesi nedeni ile ortaklığın fesih ve tasfiyesi sonucu borçlu ortağa düşecek tasfiye payından alacaklarının tahsilini içerdiği, iş ortaklığı 6098 sayılı BK’nin 620/1 maddesinde düzenlenmiş olup, iki yada daha fazla kişinin emek ve mallarını ortak bir amaca erişmek için birleştirmeyi üstlendikleri sözleşme türü olduğu, bu nedenle iş ortaklığının fesih ve tasfiyesi için açılmış davalar yönünden genel görevli mahkeme olan Asliye Hukuk Mahkemelerinin görevli olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Adana 7....

          Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile adi ortaklıklarda, ortaklardan birinin kişisel borçlarından dolayı hakkında icra takibi yapılması halinde, borçlu ortağın kar veya tasfiye payı belirlenmeden ortaklığa ait mevcut bir hakkın haczine karar verilemeyeceği gerekçesiyle istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir. V. TEMYİZ A. Temyiz Yoluna Başvuranlar Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı alacaklı vekili temyiz isteminde bulunmuştur. B. Temyiz Sebepleri Davalı alacaklı temyiz dilekçesinde; adi ortaklığın kazancının ortaklar arasında taksim edildiğini, dosya kapsamında adi ortaklık sözleşmesinde paylaşım oranları ve tasfiye oranın belli olduğunu, ... şirketinin dava hakkı ve hukuki yararı olmadığını, Kaymakamlığın ......

            Davacı bankanın akidi, adi ortaklığın ortakları değil bizzat kendisidir ve bankanın bankacılık sözleşmesinden kaynaklı sorumluluğu adi ortaklığa karşıdır. Bankanın adi ortaklığın feshi konulu 16.07.2018 tarihli ihtarnameyi nazara alarak, adi ortaklığın dağıldığı düşüncesiyle mevduatı, ortaklık payına göre ortaklara ödemesi dahi mümkün değildir. Zira, mevduattan, ortaklığın tasfiyesine bağlı olarak hangi ortağa ne miktarda ödeme yapılacağı ancak ortaklığın tasfiyesi ile açığa çıkacaktır ve bu aşamada bankadaki mevduatın adi ortaklığın hesabına iade edilmesi zorunludur. Davacı banka, davalıya adi ortaklık hesabından ödeme yaptıktan sonra ödenen miktar kadar tutarı adi ortaklık ile aralarındaki bankacılık sözleşmesine uygun olarak adi ortaklık hesabına iade etmiştir....

              ın tedbir red kararını istinaf ederek; kıymetli evrakların, adi ortaklık faaliyetinden elde edildiğini, adi ortaklığında feshi talep edildiğinden, adi ortaklığın aktif ve pasiflerinin, mallarının ve kıymetli evrakların bu davanın konusu olduğunu, tedbire konu kıymetli evrakların adi ortalığın faaliyeti sonucunda kazanıldığını davalı tarafından ikrar edildiğini, adi ortaklığın tasfiyesi için iş bu davanın açılması nedeniyle ortaklığın devam etmeyeceği, başkaca alacak ya da borç doğumuna yol açacak anlaşmalar yapamayacağını, kıymetli evrakların ele geçirilerek asılsız cirolarla takibe konulması nedeniyle tedbir taleplerinin yerinde olduğunu, Müvekkili şirket aleyhine yapılan ......

                Açıklanan bu hukuki olgular karşısında öncelikle ortaklığın sona erdiği tarih itibariyle aktif ve pasif mal varlığı belirlenmeli, ortaklığı yöneten ve idareci ortak olan davalıdan ortaklık hesabını gösterir hesap istenilmeli, verilen hesapta uyuşmazlık çıktığı takdirde taraflardan delilleri sorularak toplanmalı, bu şekilde belirlenen mal varlığının ne şekilde tasfiye edileceği taraflardan sorulmalı, tasfiyede anlaştıkları takdirde ona göre karar verilmelidir. Taraflar tasfiye konusunda anlaşamadıkları takdirde, mahkeme tayin edeceği tasfiye memuru marifetiyle tespit edilen ortaklık mallarının mevcut olanların satılmasına, şayet bu mallar mevcut değilse değerleri bilirkişi marifetiyle belirlenip, elde edilen gelirden veya malların belirlenen değerlerinden öncelikle ortaklığın borçları ödendikten sonra kalan kısmın taraflar arasında paylaştırılmasına karar verilmelidir....

                  Bu durumda, tasfiye işlemleri gerçekleştirilirken; 01.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6098 sayılı TBK'nun 620 ve devamı maddelerinde düzenlenen adi ortaklık hükümleri dikkate alınmalı, tasfiye işlemi Türk Borçlar Kanunu’nun 642’nci madde ve devamı hükümlerine göre gerçekleştirilmelidir. BK ve TBK’nın adi ortaklığın tasfiyesine ilişkin düzenlemeleri arasında tasfiye memuru ile ilgili hükümler dışında önemli bir farklılık bulunmamaktadır....

                    G E R E K Ç E Uyuşmazlık, adi ortaklığın feshi, tasfiyesi ve kar payı alacağına ilişkindir. İDM'nce yukarıda gösterilen gerekçelerle adi ortaklığın feshine, tasfiyesine ve kar payı alacağının kısmen kabul kısmen reddine karar verilmiştir. 6100 sayılı HMK'nun 355. maddesi gereğince resen gözetilecekler dışında istinaf dilekçesinde gösterilen sebeplerle sınırlı yapılan incelemede; I)Dava dilekçesine ekli T2-Ali Çetin Adi Ortaklığı, Ortaklık Sözleşmesi" başlıklı sözleşmeye göre; tarafların Özel Eko-Dent Ağız ve Diş Sağlığı Polikliniği unvanıyla 11/03/2013 tarihinde adi ortaklık kurdukları, ağız ve diş sağlığı işleri konusunda ortak oldukları, başlangıçta davacının %20, davalının %80 oranında sermaye payı koyacaklarının taahhüt edildiği, kar ve zararın belirtilen pay oranında dağıtılacağı hükme bağlanmıştır....

                    UYAP Entegrasyonu