Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında; Dava konusu taşınmazın niteliği ve bilirkişi raporuna yansıyan özelliklerine göre % 50 oranında objektif değer arttırıcı unsur ilavesinin doğru olduğu, Dairemizce aldırılan ek rapor da gözetildiğinde, dava konusu taşınmaz hakkında verilen acele el koyma kararı sonrasında kadastro yenileme işlemi yapıldığı, parselin zemindeki yerinin değişmediği, acele el koyma sırasında koordinatsız pafta ile işlem yapıldığı, kamulaştırma hattını çakıştırınca 8424,03 m² lik kısmın kamulaştırma ve acele el koyma sahasında kaldığı, el atılan kısımda ölçüm hatası olmadığı, yüzölçüm farkının yenileme çalışmasından kaynaklandığı, bu iki alanın parsele denk gelen kısımlarının da aynı yer olduğu göz önüne alındığında, kamulaştırılan bölüm hakkında öncesinde acele el koyma kararı verildiği anlaşılmıştır....

/K. sayılı ilamı ile taşınmaza el konulmasına karar verilmiştir. İş bu acele el koyma davasında taşınmazın acele el koyma bedeli 68.788,07- TL olarak tespit edilmiş olup, bu bedel Ziraat Bankası, Mut Şubesi'ne bloke edilmiştir. 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun 27. maddesi uyarınca bu bedel yatırılmadan zaten Mahkemece acele el koyma kararı verilememektedir. Dolayısıyla davacının ifade ettiğinin aksine, Mahkemece tespit edilen acele el koyma bedeli davacının tasarrufuna tahsis edilmiştir. Mahkemece verilen acele el koyma kararından sonra davacı ile uzlaşma hususunda anlaşılmış; ancak taraflar hazır bulunarak tapuda tescil işlemini gerçekleştiremediklerinden dava konusu taşınmaz Maliye Hazinesi adına tescil edilememiş ve taşınmaz davacı üzerinde tescilli olarak kalmaya devam etmiştir. Taşınmaz malikine Mut Asliye Hukuk Mahkemesi'nin acele el koyma kararı ile el koyma yetkisi verilmiş olup, yaklaşık kamulaştırma bedeli de kendisine ödenmiştir....

Taraflar arasındaki uyuşmazlık acele el koyma istemine ilişkin olup gerek talebin niteliği gerekse konu hakkındaki yüksek mahkemenin yerleşik içtihatları gözetildiğinde bu tür taleplerin delil tespiti niteliğinde olduğu, HMK’nın 341/1 maddesinde belirtilen, anlaşmazlığı çözümleyen nihai bir karar mahiyetinde olmadığı anlaşıldığından söz konusu karar istinafı kabil kararlardan değildir. Dolayısıyla acele el koyma istemine ilişkin dosyada ileri sürülen ihtiyati tedbir istemleri yönünden verilen kararların da istinafı kabil değildir. Yerel mahkemenin kararında ihtiyati tedbir istemi yönünden istinaf yolunun açık olduğunu göstermesi de sonuca etkili görülmemiştir. Açıklanan nedenlerle davacı vekilinin istinaf isteminin HMK'nın 352. maddesi gereğince usul yönünden reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmesi gerekmiştir....

Yapılan incelemede; el atılan taşınmazlara ilişkin olarak davalı idarece Kamulaştırma Kanunun 27. maddesi uyarınca acele el koyma davaları açılmış ve halen devam etmekte olduğu ilgili dava dosyalarının incelenmesinden anlaşılmış olup, acele el koyma davalarının sonuçlanması ve makul süre içerisinde Kamulaştırma Kanunun 10. maddesinde düzenlenen kamulaştırma bedelinin tespiti ve tescili davalarının açılıp açılmamasına göre, dava açılmış ise sonucu beklenerek, karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde davanın kabulüne hükmedilmesi, Doğru görülmemiştir. Davalı idare vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle H.U.M.K.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, 12/05/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    Ancak; 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine 6459 sayılı Yasanın 6. maddesi ile eklenen hüküm uyarınca, dört ay içerisinde sonuçlandırılamayan davada, tespit edilen kamulaştırma bedelinden acele el koyma bedeli mahsup edildikten sonra kalan bedele yasal faiz işletilmesi gerektiği halde acele el koyma kararı ile tespit edilen bedel mahsup edilmeden yazılı şekilde faize hükmedilmesi, Doğru değil ise de; bu yanılgının giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, Gerekçeli kararın hüküm fıkrasının; 5 nolu paragrafında yer alan (Mahkemece Yargıtay 5.Hukuk Dairesi bozma ilamı öncesinde tespit edilen Kamulaştırma bedeli olan 413.754,96 TL) ibaresinin hükümden çıkartılmasına yerine (Tespit edilen kamulaştırma bedelinden acele el koyma bedeli mahsup edildikten sonra kalan 168.639,46 TL) ibaresinin yazılmasına, Hükmün böylece DÜZELTİLEREK ONANMASINA, taraflardan peşin alınan temyiz ve temyize başvurma harçlarının Hazineye irad kaydedilmesine, 18/06/2020 gününde oybirliğiyle...

      Davalının acele el koyma dosyasında belirlenen bedeli kabul ettiğine dair imzalı beyanı ve idarenin de bu beyanı kabul etmesi sonucunda, acele el koyma dosyasında belirlenen bedel üzerinden davanın kabulüne karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir....

        K A R A R - Dava, 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili istemine ilişkindir.Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davacı idare vekilince temyiz edilmiştir.Davalının acele el koyma dosyasında belirlenen bedeli kabul ettiğine dair imzalı beyanı ve idarenin de bu beyanı kabul etmesi sonucunda, acele el koyma dosyasında belirlenen bedel üzerinden davanın kabulüne karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir....

          K A R A R - Dava, 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili istemine ilişkindir.Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davacı idare vekilince temyiz edilmiştir.Davalının acele el koyma dosyasında belirlenen bedeli kabul ettiğine dair imzalı beyanı ve idarenin de bu beyanı kabul etmesi sonucunda, acele el koyma dosyasında belirlenen bedel üzerinden davanın kabulüne karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir....

            K A R A R - Dava, 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili istemine ilişkindir.Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davacı idare vekilince temyiz edilmiştir.Davalının acele el koyma dosyasında belirlenen bedeli kabul ettiğine dair imzalı beyanı ve idarenin de bu beyanı kabul etmesi sonucunda, acele el koyma dosyasında belirlenen bedel üzerinden davanın kabulüne karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir....

              . - K A R A R - Dava, 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili istemine ilişkindir.Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davacı idare vekilince temyiz edilmiştir.Davalının acele el koyma dosyasında belirlenen bedeli kabul ettiğine dair imzalı beyanı ve idarenin de bu beyanı kabul etmesi sonucunda, acele el koyma dosyasında belirlenen bedel üzerinden davanın kabulüne karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir....

                UYAP Entegrasyonu