Elektrik Abonelik Sözleşmesinin (6 sayfadan ibaret) sayfaları üzerinde “...” adına atılı bulunan abone imzalarının ... elinden çıkmadığı kanaatini bildirir rapor sunulmuştur. DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE: Dava elektrik abonelik sözleşmesinden doğan alacağın tahsili amacıyla girişilen icra takibine vaki itirazın iptali davasıdır. Uyuşmazlık taraflar arasında geçerli bir elektrik abonelik sözleşmesi kurulup kurulmadığı ve icra takibine konu elektrik kullanım borcu nedeniyle davalının sorumlu olup olmadığı noktasında toplanmaktadır. Tüm dosya kapsamı bir arada değerlendirildiğinde; alınan imza incelemesi raporuna göre abonelik sözleşmesi altındaki imzanın davalıya ait olmadığı anlaşıldığından ve davacı tarafından fiili kullanıcının davalı olduğuna ilişkin başkaca delil dava dosyasına sunulmadığından sübut bulmayan davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir....
Bu açıklamalar doğrultusunda uyuşmazlık değerlendirildiğinde; davacı, kiracısı olduğu dava konusu taşınmaz için davalı yana elektrik aboneliği tesisi için başvuruda bulunmuşsa da önceki abonenin ödenmeyen borcu bulunduğu gerekçesiyle yeni abonelik talebinin reddedildiği gerekçesiyle iş bu davayı açmıştır. Dosyadaki deliller incelendiğinde dava konusu taşınmazda Mülayim Yılmaz adına 63708 nolu abonelik bulunduğu, davacının 20/11/2019 tarihinden itibaren dava konusu yeri kiraladığı ve kendi adına yeni abonelik talep ettiği ancak önceki abonenin toplam 13.281,50 TL borcunun bulunduğu anlaşılmaktadır....
Dava konusu binanın iskân izninin olmadığı dosya içeriği ile sabittir. 3194 sayılı İmar Kanunu’nun 30 ve 31. maddeleri hükmüne göre, yapı kullanma izin belgesi bulunmayan yerlerde abonelik tesisi mümkün değildir....
Davalı vekilinin cevap dilekçesi özetle; Davacı tarafın iddia ve taleplerinin hukuki mesnetten yoksun olduğunu, davacı tarafın alacağının kaynağı kurumsal hat abonelik sözleşmesine dayandırdığını, iş bu abonelik sözleşmesi ve ekinde bulunan müvekkil imza sirküleri incelendiğinde müvekkil şirket atına sözleşmeyi imza yetkisi ...'nın imzaladığının görüldüğünü, müvekkilinin dava dışı ... ile gerçekleştirmiş olduğu görüşmede şirketin abonelik sözleşmesi imzalanması talep etmediği belirtildiği ve kendisinden bu durum sorulduğunu, akabinde ilgili evraklar gösterildiğinde dava konusu evraklardaki imzanın kendisine ait olmadığını bildirdiğini, daha sonra davacı taraf ile gerçekleştirilen görüşmelerde müvekkil şirket adına ... tarafından kendisine ait olmayan imzalar ile bir abonelik sözleşmesi ile 16 farklı GSM hat aboneliğe ilişkin sözleşmenin imza altına alındığının tespit edildiğini, yapılan araştırma ile ...'...
EGO Genel Müdürlüğü İdari Encümeninin 7.5.1996 gün ve … sayılı kararı ile, doğalgaz alt yapı çalışmalarının devam etmesi, sayaçlarda ön ödemeli elektronik kartlı sisteme gidilmesi, yeni abonelere kartlı sayaç takılması ve doğalgaz alımlarının peşinata dönüşmesi nedenleriyle abone olma şartlarının yeniden düzenlenerek, yeni abone olan bütün abonelerden her bağımsız daire için 300 USA dolar abonelik ücreti alınmasına, dava konusu 10.10.1996 gün ve … sayılı encümen kararı ile de 300 dolarlık abonelik ücretinin Doğalgaz Abonelik Bağlantı Hizmet Bedeli adı altında alınmasına karar verilmiş, tek bir kazan aboneliği bulunan ve merkezi sistemle ısıtılan 120 dairelik davacı site yönetiminden de dava konusu encümen kararına dayanılarak her bir daire için 300 USA Doları istenilmiştir....
İletişim A.Ş.ye yönelik “özel belgede sahtecilik” suçundan verilen mahkûmiyet hükmüne yönelik sanık ve müdafisinin temyizinin incelenmesinde; Suç tarihinin abonelik sözleşmesinin düzenlendiği “13.10.2009” tarihi olduğu; sanığın sahte nüfus cüzdanı ile katılan ... adına sahte GSM abonelik sözleşmesi düzenlettirmekten ibaret eyleminin, hüküm tarihinden önce 10.11.2008 gün ve 27050 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 5809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanunu'nun 63. maddesinin 10. fıkrası ile yaptırıma bağlanan 56. maddesinin 2. fıkrasındaki "İşletmeci veya adına iş yapan temsilcisine abonelik kaydı sırasında abonelik bilgileri konusunda gerçek dışı belge ve bilgi verilemez" ve 5. fıkrasındaki "Gerçeğe aykırı evrak düzenlemek veya değiştirmek suretiyle kişinin bilgi ve rızası dışında tesis edilmiş olan abonelikler kullanılamaz" hükümleri karşısında; özel hüküm niteliğinde bulunan ve lehe olan 5809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanunu'nun 56. maddesindeki suçu oluşturduğu belirlenerek...
Sanığın üzerine atılı suçun unsurlarının "...kişinin bilgisi ve rızası dışında abonelik tesisi veya işlemi yapmak, yaptırmak veya bunun için gerçeğe aykırı bir belge düzenlemek, usulüne uygun düzenlenen evrakta değişiklik yapmak veya gerçek dışı hazırlanan bir evrakı kullanmak..." olduğu, suçun sübutu bakımından, sanığın adı geçen sözleşmeyi mutlaka kendi el yazısıyla düzenleyip imzalaması şartı aranmadığı, adı geçen evrakta değişiklik yapmak veya gerçek dışı hazırlanan evrakı kullanmak fiillerinden her hangi birini gerçekleştirmesi, abonelik sözleşmesi hazırlamak dışında herhangi bir abonelik tesisi veya işlemi yapması veya yaptırması halinde de suçun maddi unsurlarının oluştuğu kabul edilebilecektir....
Dava konusu binanın iskan izninin alınmadığı dosya içeriği ile sabittir. 3194 sayılı İmar Kanunu’nun 30 ve 31. maddeleri hükmüne göre, yapı kullanma izin belgesi bulunmayan yerlerde abonelik tesisi mümkün değildir....
, 5271 sayılı CMK'nın 223/7 maddesi gereğince davanın reddine karar verilip verilemeyeceğinin değerlendirilmesi, sahtecilik eyleminin sübutu halinde sanığa isnat edilen eylemin 5809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanunu'nun 56. maddesindeki suçu oluşturup oluşturmayacağının tartışılması, suça konu abonelik sözleşmesi ekinde yer alan başvuru formu ve tarife taahhütnamesi üzerinde bulunan katılan ... adına atılı imzaların ve el yazılarının aidiyeti hususunda soruşturma aşamasında alınan 16/09/2013 tarihli bilirkişi raporunda herhangi bir tespit yapılmaması ve suça konu abonelik sözleşmesi ve eklerinde ...Bilişim Tlk....
D. olduğunu, kendisinin amcasının vekili sıfatıyla amcası adına davalı kurumda abonelik sözleşmesi açtırdığını, ancak kurumun asil gibi işlem yaparak abonelik sözleşmesini davacı adına yaptığını, davacının vekil sıfatı ile imza atarken taraf olduğunu sonradan öğrendiğini, sözleşmenin iki tarafında iradesini yansıtmadığı için yok hükmünde olduğunu, davacıya yıllar sonra borç tahakkuk ettirildiğini belirterek, abonelik sözleşmesinin batıl olduğunun tespitine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacı aleyhine Kocaeli 4. İcra Müdürlüğü'nün 2009/17912 sayılı dosyası ile takip başlatıldığını, takibe yapılan itiraz üzerine Kocaeli 2. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2011/36 Esas sayılı dosyası ile itirazın iptali davası açıldığını, ayrıca davacının Kocaeli 3. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2011/311 sayılı dosyası ile icra dosyasında borçlu olmadığının tespitine ilişkin dava açtığını ve bu dosyanın 2....