WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Sanığın üzerine atılı suçun unsurlarının "...kişinin bilgisi ve rızası dışında abonelik tesisi veya işlemi yapmak, yaptırmak veya bunun için gerçeğe aykırı bir belge düzenlemek, usulüne uygun düzenlenen evrakta değişiklik yapmak veya gerçek dışı hazırlanan bir evrakı kullanmak..." olduğu, suçun sübutu bakımından, sanığın adı geçen sözleşmeyi mutlaka kendi el yazısıyla düzenleyip imzalaması şartı aranmadığı, adı geçen evrakta değişiklik yapmak veya gerçek dışı hazırlanan evrakı kullanmak fiillerinden her hangi birini gerçekleştirmesi, abonelik sözleşmesi hazırlamak dışında herhangi bir abonelik tesisi veya işlemi yapması veya yaptırması halinde de suçun maddi unsurlarının oluştuğu kabul edilebilecektir....

    Bunun yanında; tarafalar arasında imzalanan 06.12.2005 tarihli abonelik sözleşmesinde, davalıdan 240.72TL ‘’Doğalgaz Abonelik Bağlantı Hizmet Bedeli’’ alındığı ve bunun geri ödenmeyeceğinin belirtildiği, ödeme makbuzunda da ödenen bedelin ‘’Sözleşme Bedeli’’ olduğu açıklamasının yapıldığı anlaşılmaktadır. Tüm bu bilgiler ışığında; davalının kartlı sayaç abonesi olması nedeniyle kendisinden güvence bedeli alınamayacağı, sözleşmede belirtildiği üzere abonelik sırasında kendisinden sözleşme bağlantı bedeli alındığı ve yukarıda belirtilen yönetmelik hükümleri ve sözleşme çerçevesinde davalının ödediği bağlantı bedelinin iade edilemeyeceği göz önünde bulundurularak davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken, davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, açıklanan nedenlerle Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının kanun yararına bozma talebinin kabulü gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının kanun yararına temyiz talebinin kabulü ile, Ankara 4....

      Mahkemece, "...binanın projeye uygun tamamlandığını ispatlar, yapı denetim firmasınca düzenlenmiş, dava öncesi tarihe ait belge bulunmadığından davalı kurumun geçici abonelik talebini reddetmesi yasaya uygun görüldüğünden..." davanın reddine karar verilmiş, hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Uyuşmazlık geçiçi abonelik istemine ilişkindir. Dava konusu binanın iskan izninin alınmadığı yapı ruhsat izin tarihinin 26.09.2015 olduğu dosya içeriği ile sabittir. 3194 sayılı İmar Kanunu’nun 30 ve 31.maddeleri hükmüne göre, yapı kullanma izin belgesi bulunmayan yerlerde abonelik tesisi mümkün değildir....

        Somut olayda, davacı kurum, abonelik sözleşmesi gereğince, davalının tükettiği enerji bedelinin tahsilini talep etmektedir. Davacı, abonelik sözleşmesinin bir örneğini delil olarak dosyaya ibraz etmiştir. Taraflar arasında abonelik sözleşmesinin bulunması halinde uyuşmazlık niteliği itibariyle Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun kapsamında kalacağından, davaya bakmaya Tüketici Mahkemesi görevlidir. Ancak, mahkemece, taraflar arasında abonelik sözleşmesinin kurulup kurulmadığı yönünde araştırma yapılmadan, davalının davacı kurum ile arasında abonelik sözleşmesi bulunmadığı yönünde ki tek taraflı beyanına itibar edilmek suretiyle davaya bakmaya genel mahkemeler görevlidir gerekçesiyle davanın reddi cihetine gidilmiştir....

          Buna göre, fiili kullanıcıya karşı rücu hakkı mevcut olan mirasçılar abonelik sözleşmesi iptal edilmediği sürece, fiili kullanıcı ile beraber elektrik dağıtım şirketine karşı kullanım bedelinden dolayı sorumluluğunun devam edeceği kuşkusuzdur. (7.HD. 04.03.2013 tarihli 2012/6639 E-2013/1969 K.sayılı ilamı, 13.HD 07.05.2007 tarihli 2007/2824 E-2007/6268 K.sayılı ilamı) Hal böyle olunca, murisin veya mirasçıların aboneliği iptal ettirmeden aboneliğe ilişkin tesisatın kullanılmasını sağladıklarının belirlenmesi halinde, abonelik gereği abone mirasçılarının sorumluluğunun devam ettiğinin kabulü gerekir. Mahkemece, davalıların söz konusu abonelik nedeniyle müteselsilen sorumlu oldukları kabulü ile sonucu dairesinde hüküm tesisi gerekirken yazılı gerekçe ile davanın reddi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir....

            Mahkemece; takip dayanağı abonman sözleşmesinin 16.05.2006 tarihli, 9541871 tesisat numaralı olduğu sözleşmenin arka tarafındaki taraflar kısmında müşteri kısmında ismin yazılı olmadığı sadece imza bulunduğu, abonelik bilgileri kısmında abone isminin yazılı olmadığı, bağlantı anlaşması isimli kısımda ise abonelik yapılan yerin dükkan olarak yazılı olduğu, davacının ise söz konusu yere ilişkin sunmuş olduğu tapu kayıtlarından maliki olduğu yerin mesken olduğu, yine abonelik bilgilerinin bulunduğu kısmın yani borç tahakkuk edilen yerin adres bilgilerinin 316 Ada, A2 Blok, D.7 ile abonelik sözleşmesi yapıldığı, ancak davacının sunmuş olduğu ve satın almak amacıyla yapmış olduğu sözleşmede ise, kendisine ait almaya teşebbüs ettiği dairenin 316 Ada, A4 Blok, D:9 olduğu, tüm bu hususlar nazara alındığında icra takibine konu 9541871 tesisat nolu aboneliğin, davacıya ait olmadığı gerekçesi ile davanın kabulüne, davacının Silivri 1.İcra Müdürlüğüne ait 2008/250 esas sayılı icra dosyasına yönelik...

              Ancak bu tesisatta abonelik 2013 yılında sonlandırılmıştır. Tutanak tutulma tarihine kadar da herhangi bir abonelik görülmemektedir. 25.03.2019 tarihinde davalı tarafından abonelik tekrar alınmış ve 4008209287 nolu tesisata 20517247 nolu sayaç takılmıştır. Kaçak tutanağında belirtilen 1976 model sayaç çok eski olduğundan davacı kurum yetkilileri muhtemelen bu sayaca ait tesisat numarasına ulaşamamış ve sisteme yeni bir sanal tesisat tanımlamışlardır(4011509241). Ancak az önce belirttiğim üzere 4008209287 nolu tesisatta abonelik kaçak tutanağı sonrası başlamıştır ve tutanak tarihine kadar kullanılan elektrik abonesiz ve PSS'siz şekilde tüketilmiştir. Bu durum Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliğinin 42. Maddesinin 1. Fıkrasının (a) bendine göre kaçak elektrik tüketimi kapsamına girmektedir. Dağıtım şirketi tarafından kaçak elektrik tüketim tutanağının tutulması doğru bir işlemdir...Ödenmesi gereken fatura bedeli ise 11.390,90 TL .." olduğu yönünde görüş bildirilmiştir....

                Yapılan değerlendirmede davalının tüzel kişi şirket olduğu, böylelikle tacir kabul edildiği, abonelik sözleşmesinin tüketici işlemi olarak değerlendirilemeyeceği açık olmakla TTK 4 uyarınca mahkememizin görevli olduğu kanaati ile yargılamaya devam edilmiştir. Davalı yan abonelik sözleşmesini ve altındaki imzasını inkar etmemiş olup, abonelik sözleşmesi HMK 208 uyarınca belge mahiyetindedir. Davacı yanca sunulan tüketim kayıtları ve abonelik dosyası ile hesap bilirkişisi raporu uyarınca davacının davalıdan 15.171,04 TL asıl alacak, 1.570,24 TL işlemiş faiz alacağı bulunduğu sabit olmuş, davacı davasında kısmen haklı bulunarak davanın kısmen kabulüne kısmen reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir....

                  abonelik sözleşmesinin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

                  Tüketici Mahkemesi; “…davacının 01103188 tesisat numaralı abonelik sözleşmesinin tarafı olmadığını iddia ettiği, dosyaya celp olunan bilgi ve belgelerden davacının abonelik adresinde ikamet ettiğinin ispatlanamadığı, sözleşme aslı bulunmadığından belge üzerinde inceleme yapılamadığı, davalı şirketin ispat külfetini yerine getiremediği, bu durum karşısında taraflar arasında usulüne uygun olarak yapılmış abonelik sözleşmesinden bahsedilemeyeceği, uyuşmazlığın 6502 sayılı Yasa kapsamında kalmadığı ve niteliği itibariyle görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğu” gerekçesiyle, karşı görevsizlik kararı vermiştir....

                  UYAP Entegrasyonu