Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Somut uyuşmazlıkta davacı, kaçak su kullanımının tespit edilmesi üzerine abonelik sözleşmesi uyarınca davalı adına tahakkuk ettirilen su kullanım bedelinin tahsilini talep etmiştir. Taraflar arasında abonelik ilişkisi kurulmuş olup, dava dilekçesinde de abonelik sözleşmesi uyarınca tahakkuk ettirilen borç miktarı talep edildiğinden, taraflar arasında uyuşmazlık tüketici işleminden kaynaklanmaktadır. Buna göre, Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun kapsamında bulunan uyuşmazlığın Tüketici Mahkemesinde görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri gereğince .... 1. Tüketici Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 05.06.2015 gününde oy birliğiyle karar verildi....

    ın şikayetçi adına sahte GSM abonelik sözleşmesi düzenlemek suretiyle özel belgede sahtecilik suçunu işlediklerinden bahisle haklarında açılan kamu davasında, müştekinin abonelik sözleşmesindeki imzaların kendisine ait olmadığını beyan ettiği, sanık ...'ın abonelik sözleşmesini müştekinin düzenlediğini ve kendisine verdiğini iddia ettiği, sanık ...'ın ise ...'ın amcasının oğlu olduğunu, müşteki ile gelerek numara taşıma işlemi yaptıklarını, sözleşme ve formdaki yazıların kendisine ait olduğunu, ancak imzaların müşteki tarafından atıldığını savunması, 02.07.2012 tarihli bilirkişi raporuna göre sözleşmedeki yazıların sanık ...'...

      müdafii ile sanık ...’ın yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine; ancak: 1- Sahte imzalarla başka kişiler adına abonelik sözleşmeleri düzenlendiği iddiasıyla açılan kamu davasında, sanık ...’ın eyleminin; 10.11.2008 gün ve 27050 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 5809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanunu'nun 63. maddesinin 10. fıkrası ile yaptırıma bağlanan 56. maddesinin 2. fıkrasındaki "İşletmeci veya adına iş yapan temsilcisine abonelik kaydı sırasında abonelik bilgileri konusunda gerçek dışı belge ve bilgi verilemez" hükmü karşısında; özel hüküm niteliğinde bulunan 5809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanunu'nun 56. maddesindeki suçu oluşturacağı, cep telefonu bayii işleten diğer sanık ...’ın eyleminin hükümden sonra 19.02.2014 tarih ve 28918 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren 6518 sayılı Kanunun 104 ve 105. maddeleri ile değişik 5809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanunu'nun 63. maddesinin 10. fıkrası ile yaptırıma bağlanan 56. maddesinin...

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Özel belgede sahtecilik HÜKÜM : Beraat Katılanın kimlik bilgileri kullanılarak adına sahte... abonelik sözleşmesi düzenlediği iddia olunan olayda; sanığın savunmasında, bahse konu hattın yetkilisi olduğu işyerinde düzenlenmediğini, kendisinin üst bayi olduğunu, buna karşılık sözleşmelerin alt bayilerde düzenlendiğini, o dönem alt bayi isimlerinin sözleşmelerin üzerine yazılmadığını, suçlamayı kabul etmediğini beyan etmesi karşısında, gerçeğin kuşkuya yer bırakmayacak biçimde belirlenmesi bakımından, ilgili... şirketinden sorulmak suretiyle abonelik sözleşmesini düzenleyen herhangi bir alt bayi bulunup bulunmadığının tespitine çalışılması, tespit edilmesi halinde bahse konu alt bayinin işyeri yetkilisinin tanık sıfatıyla dinlenilmesi, suça konu hattın kendisine ait işyerinde düzenlenip düzenlenmediğinin ayrıntılı olarak sorulması, abonelik sözleşmesi üzerindeki bilirkişi raporu ile katılana ait olmadığı tespit edilen imzaların...

          a ait GSM abonelik sözleşmesinin sahte olarak Sanık ... tarafından düzenlenip kullanılması suçundan doğrudan doğruya zarar görmeyen katılan ...’ın davaya katılma hakkı bulunmadığı, usulsüz olarak verilen katılma kararı hükmü temyiz etme yetkisi vermeyeceği cihetle, şikayetçinin vaki temyiz isteminin, 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK.nun 317. maddesi uyarınca REDDİNE; II-Sanık ... hakkında verilen karara karşı katılanın temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; Suça konu katılana ait ... nolu hatta ait abonelik sözleşmesindeki üst bayinin... Elektrik Ltd Şti firmasının olduğunun, imzaların katılana ait olup olmadığı yönünde inceleme yapılmadığının anlaşılması karşısında; gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek biçimde belirlenebilmesi bakımından; suç tarihi itibariyle abonelik sözleşmesinde üst bayi olan......

            Davalı şirket yetkilisi tarafından imzası inkar edilen abonelik sözleşmesi 12.12.2006 tarihli olup, davacı tarafça dava dilekçesi ekinde sunulan belgeler itibariyle davalı şirkete ait vergi levhası, imza sirküleri, ... sicil tasdiknamesi, ticaret odası sicil kayıt ve faaliyet belgesi abonelik sözleşmesi sırasında sunulmuştur. Bu durumda her ne kadar abonelik sözleşmesindeki imzanın davalı şirket yetkilisine ait olduğu ispatlanamamış ise de abonelik sözleşmesinin yasal olarak geçerlilik şekline bağlanmamış olması da göz önünde bulundurulduğunda, davalı şirkete ait az yukarıda belirtilen belgelerin abonelik sözleşmesi sırasında sunulması ve davacı şirket tarafından elektrik enerjisinin sağlanması ve sağlanan elektrik enerjisinin kullanımının gerçekleşmesi itibariyle taraflar arasında sözleşme ilişkisinin gerçekleştiğinin kabulü gerekmektedir. Her ne kadar davalı şirket elektrik aboneliğine ait taşınmazın dava dışı ...'...

              Dosya içeriğine göre; Davacı, önceki abonenin borcu nedeniyle abonelik tesis edilmediğinden bahisle menfi tespit ve aboneliğin tesisini talep etmektedir. Davalı vekili ise, davacı ile önceki abone ... arasında muvazaalı bir ilişki bulunduğunu, ...'ın arkadaşı ve çalışanı olduğunu, iş yerini birlikte işlettiklerini, öncesinde aboneliğin ... adına tesis edildiğini, ...'a ait borcun ödenmediğini, anılan ma- haldeki işletmenin hiç bir şekilde değişmediğini savunmaktadır. Dosyaya ibraz olunan 26/07/2014 tarih ... nolu borçlu abonelik sözleşme talebi kontrol ve onay formunun tetkikinde; ... isimli müşterinin ... Mh ... Sokak No.... adresinde, kafeterya olarak faaliyet gösteren iş yeri ile ilgili yapılan çevre araş- tırması sonucu "ilgili mahallin ...'a ait olduğu, önceki abonenin ...'un çalışanı olduğu, abonelik talep eden ...'...

                Mahkemece, grafoloji ve sahtecilik uzmanından alınan bilirkişi raporu doğrultusunda abonelik sözleşmesindeki imzanın davalıya ait olmadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiş; hüküm süresi içerisinde davacı tarafından temyiz edilmiştir. 1)Uyuşmazlık; su abonelik sözleşmesinden doğan borç nedeniyle davalı aleyhine başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali ile icra inkar tazminatı istemine ilişkindir. Somut olayda; davalı, aleyhine başlatılan icra takibine dayanak gösterilen abonelik sözleşmesindeki imza ve yazıların kendisine ait olmadığını iddia etmiş, sahtelik iddiası nedeniyle, dava konusu abonelik sözleşmesi getirtilerek, davacının mahkeme nezdindeki imzaları ve dava konusu takip dosyasındaki itiraz dilekçesi, el yazısı ile yazılmış ve tarihi olmayan belgede yer alan imzaları grafoloji ve sahtecilik uzmanı bilirkişi tarafından mukayese edilerek inceleme yapılmıştır....

                  T5 KARAR TARİHİ :30/03/2021 Davalı vekilinin istinaf başvurusu üzerine dairemize gelen dosya incelendi; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı şirket arasında herhangi bir hukuki ve ticari ilişki bulunmamasına rağmen davalı şirket tarafından müvekkili adına borç tahakkuk edildiğini, borca dayanak 2351690 nolu abonenin müvekkiline ait olmadığını, söz konusu abonelik sözleşmesindeki imzanında müvekkiline ait olmadığını belirterek müvekkilinin davalıya 2351690 numaralı abonelik ilişkisinden kaynaklanandan faturadan dolayı tahakkuk eden 36.680 TL borçlu olmadığının tespitine, abonelik sözleşmesinin müvekkiline ait olmadığının tespitini talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....

                    Sanığın üzerine atılı suçun unsurlarının "...kişinin bilgisi ve rızası dışında abonelik tesisi veya işlemi yapmak, yaptırmak veya bunun için gerçeğe aykırı bir belge düzenlemek, usulüne uygun düzenlenen evrakta değişiklik yapmak veya gerçek dışı hazırlanan bir evrakı kullanmak..." olduğu, suçun sübutu bakımından, sanığın adı geçen sözleşmeyi mutlaka kendi el yazısıyla düzenleyip imzalaması şartı aranmadığı, adı geçen evrakta değişiklik yapmak veya gerçek dışı hazırlanan evrakı kullanmak fiillerinden her hangi birini gerçekleştirmesi, abonelik sözleşmesi hazırlamak dışında herhangi bir abonelik tesisi veya işlemi yapması veya yaptırması halinde de suçun maddi unsurlarının oluştuğu kabul edilebilecektir....

                      UYAP Entegrasyonu