Ancak bu tesisatta abonelik 2013 yılında sonlandırılmıştır. Tutanak tutulma tarihine kadar da herhangi bir abonelik görülmemektedir. 25.03.2019 tarihinde davalı tarafından abonelik tekrar alınmış ve 4008209287 nolu tesisata 20517247 nolu sayaç takılmıştır. Kaçak tutanağında belirtilen 1976 model sayaç çok eski olduğundan davacı kurum yetkilileri muhtemelen bu sayaca ait tesisat numarasına ulaşamamış ve sisteme yeni bir sanal tesisat tanımlamışlardır(4011509241). Ancak az önce belirttiğim üzere 4008209287 nolu tesisatta abonelik kaçak tutanağı sonrası başlamıştır ve tutanak tarihine kadar kullanılan elektrik abonesiz ve PSS'siz şekilde tüketilmiştir. Bu durum Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliğinin 42. Maddesinin 1. Fıkrasının (a) bendine göre kaçak elektrik tüketimi kapsamına girmektedir. Dağıtım şirketi tarafından kaçak elektrik tüketim tutanağının tutulması doğru bir işlemdir...Ödenmesi gereken fatura bedeli ise 11.390,90 TL .." olduğu yönünde görüş bildirilmiştir....
İstinaf dilekçesinde özetle; verilmesi gereken kararın yeni abonelik tesisi değil, borçların kapatılarak eski aboneliğin davacı adına devredilmesi olması gerektiğini, davacının kuruma her hangi bir başvurusu olmadığını, davacının fiili kullanıcı olduğunu, davanın açılmasında hukuki yarar bulunmadığını, fiili kullanıcı olarak eski borçtan müteselsilen sorumlu olduğunu, zira enerji tüketiminin kesintisiz gerçekleştiğini, müvekkili şirketin özel şirket olup tekel konumunda da bulunmadığını, muvazaalı abonelik talebinin reddedilmesi gerektiği yönünde yargı kararları olduğunu, davanın abonelik tesis talebine ilişkin olduğundan ortada bir dava değeri olmadığını bu nedenle nispi vekalet ücretine hükmedilemeyeceğini belirterek bu nedenlerle yerel mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : HMK' nın 353. Maddesine göre inceleme yapıldığından duruşma açılmamıştır. Dava, abonelik tesis talebine ilişkindir....
Sanığın üzerine atılı suçun unsurlarının "...kişinin bilgisi ve rızası dışında abonelik tesisi veya işlemi yapmak, yaptırmak veya bunun için gerçeğe aykırı bir belge düzenlemek, usulüne uygun düzenlenen evrakta değişiklik yapmak veya gerçek dışı hazırlanan bir evrakı kullanmak..." olduğu, suçun sübutu bakımından, sanığın adı geçen sözleşmeyi mutlaka kendi el yazısıyla düzenleyip imzalaması şartı aranmadığı, adı geçen evrakta, değişiklik yapmak veya gerçek dışı hazırlanan evrakı kullanmak fiillerinden her hangi birini gerçekleştirmesi, abonelik sözleşmesi hazırlamak dışında herhangi bir abonelik tesisi veya işlemi yapması veya yaptırması halinde de suçun maddi unsurlarının oluştuğu kabul edilebilecektir....
Bu durumda, mahkemece, abonelik tesisi istenen dairenin bulunduğu binanın yapı (inşaat) ruhsat tarihinin 30.12.2005 olması, dava konusu yerde su aboneliğinin bulunması ve bu şekilde davacının belediyecilik hizmetlerinden yararlanıyor oluşu, abonelik tesisi istenen dairenin bulunduğu binaya ilişkin yapı denetim firmasından alınan ve binanın %90 oranında tamamlandığını gösteren seviye tespit tutanağı, yapıya ilişkin diğer bazı dairelerde aboneliğin bulunduğunun iddia edilmesi de dikkate alınarak, konusunda uzman bir bilirkişi ile mahallinde keşif yapılarak, abonelik tesisi istenen daire için yukarıda anılan İmar Kanununun geçiçi 11. maddesinde belirtilen şartların oluşup oluşmadığı, geçici abonelik tesisi için bir sakınca olup olmadığı hususlarında, hüküm kurmaya yeterli, Yargıtay denetimine elverişli olacak şekilde, bilirkişiden ayrıntılı ve açıklayıcı bir rapor alınması ve hasıl olacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, eksik araştırma ve inceleme sonucu yazılı şekilde hüküm kurulmuş...
Bu durumda, mahkemece, abonelik tesisi istenen dairenin bulunduğu binanın yapı (inşaat) ruhsat tarihinin 30.12.2005 olması, dava konusu yerde su aboneliğinin bulunması ve bu şekilde davacının belediyecilik hizmetlerinden yararlanıyor oluşu, abonelik tesisi istenen dairenin bulunduğu binaya ilişkin yapı denetim firmasından alınan ve binanın %90 oranında tamamlandığını gösteren seviye tespit tutanağı, yapıya ilişkin diğer bazı dairelerde aboneliğin bulunduğunun iddia edilmesi de dikkate alınarak, konusunda uzman bir bilirkişi ile mahallinde keşif yapılarak, abonelik tesisi istenen daire için yukarıda anılan İmar Kanununun geçiçi 11. maddesinde belirtilen şartların oluşup oluşmadığı, geçici abonelik tesisi için bir sakınca olup olmadığı hususlarında, hüküm kurmaya yeterli, Yargıtay denetimine elverişli olacak şekilde, bilirkişiden ayrıntılı ve açıklayıcı bir rapor alınması ve hasıl olacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, eksik araştırma ve inceleme sonucu yazılı şekilde hüküm kurulmuş...
Elektrik abonelik sözleşmesini imzalayan ve aboneliği devam eden abone, tesisatta kullanılan elektrik bakımından elektrik dağıtım şirketine karşı sözleşme gereği sorumlu olduğu gibi, elektrik sayacının muhafazası konusunda da sorumluluğu devam eder. Buna göre, fiili kullanıcıya karşı rücu hakkı mevcut olan abonenin, sözleşmesi iptal edilmediği sürece, kullanım bedelinden dolayı fiili kullanıcı ile beraber müteselsil sorumluluğunun devam edeceği kuşkusuzdur. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun ve Yargıtay 3. Hukuk Dairesinin istikrar kazanmış uygulamasına göre, abonelik iptal ettirilmedikçe, o abonelik üzerinden tüketilen su, elektrik ve doğalgaz gibi abonelik bedellerinden fiili kullanıcı ile birlikte abone de müteselsilen sorumludur....
Tüm dosya kapsamına göre davanın abonelik sözleşmesi uyarınca düzenlenen ve ödenmediği iddia olunan faturalara ilişkin icra takibine borçlu tarafından itiraz edilmesi üzerine açılan itirazın iptali davası olduğu, davalı ------unvanlı müessesenin abonelik sözleşmesini imzalayarak işbu abonelik sözleşmesi kapsamında adına tahsis edilen ----telefon numarasını kullanmaya başladığı, davalının talebi üzerine 26.02.2019 tarihinde hattının iptal edildiği , taraflar arasındaki abonelik sözleşmesine göre abonenin adına kayıtlı telefonu bir başkasının kullanımına bırakmasının, borç ile ilgili yükümlülükleri ortadan kaldırmadığı, abonenin, sözleşmenin devamı süresince kendisine fatura edilecek tüm ücretleri ödemekle yükümlü olduğu, dosya kapsamına alınan haberleşme uzmanı bilirkişi raporuna göre icra takibine konu 7 adet fatura bedelinin ödenmediği, 7 adet faturanın ödenmemesinde davacının 5809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanununun 50/3.maddesine ( “Abonelik sözleşmelerinde yer alan ve...
Davalı tarafın abonelik durumunu(mesken, ticari, hayır kurumu, resmi daire, tarımsal sulama) (abone no; ...) gösterir, sözleşme, fatura vs. belge dosya içerisinde bulunmamaktadır. Bu nedenle, dosya arasında bulunması gereken; davalı tarafın abonelik durumunu (abone no; ...) gösterir, sözleşme, fatura vs. belgenin onaylı suretinin, ayrıca taraflar arasındaki abonelik dosyasının da dava dosyasına konulması ve temyiz incelemesi yapılmak üzere Dairemize gönderilmesi için dosyanın yeniden mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 29.02.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Söz konusu dosyalar ile abonelik dosyasının (abonelik sözleşmesi, abonelik başvuru formu vs. belge asılları ile birlikte) dosyasına konularak temyiz incelemesi yapılmak üzere gönderilmesi için dosyanın mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 17.04.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Elektrik Dağıtım Şirketine müracaat edilerek ... adına gerçekleştirildiği belirtildiğinden, kiralanan taşınmaza ait elektrik aboneliğine ilişkin kayıtların onaylı suretleri ilgili kurumdan getirtilerek, ayrıca abonelik ... adına yapılmış ise, abonelik için taşınmaz malikince verilen bir muvafakat olup olmadığı, muvafakatı bulunmuyor ise neye istinaden ... adına abonelik açıldığı hususu da sorularak, yazı cevapları ve aboneliğe ilişkin evrak dosya içerisine alınarak, bundan sonra temyiz incelemesi yapılmak üzere gönderilmesi için dosyanın mahal mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, .../09/2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....