CEVAP Davalı vekili; 05083226 numaralı abonenin sahibi davacının kaçak ve usulsüz elektrik kullandığının tespit edildiğini ve bölgedeki dağıtım şirketi tarafından kendisine 5.022,92 TL borç tahakkuk ettirildiğini, abonelik sahibinin, kaçak elektrik kullanmakla birlikte müvekkili olan şirkete de dönemsel fatura borcunu ödemediğini, diğer taraftan abonenin borçlarından kurtulmak maksadıyla davacı tarafça abonelik talep edildiğini savunarak davanın reddini istemiştir. III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; abonelik koşullarının oluştuğu gerekçesiyle; davanın kabulüne karar verilmiştir. IV. İSTİNAF A. İstinaf Yoluna Başvuranlar İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur. B....
Mahkemece, takibin mükerrer olmadığı, davalının ödemesi gereken abonelik bedellerini ödemediği belirtilerek, davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı, “... sağlayıcı” sözleşmesinin abonesi olan davalının, abonelik bedellerini ödemediğini belirterek, alacağın tahsili için başlatılan takibe vaki itirazın iptali istemiyle eldeki davayı açmış, davalı ise ödeyemediği abonelik bedellerinin ... kredi kartından çekilerek tahsil edildiğini, söz konusu kredi kartı borcu nedeniyle de ayrıca takip başlatıldığını, dolayısıyla dava 2008/8572-12902 konusu takibin mükerrer olduğunu savunmuştur. Taraflar arasındaki “... Sağlayıcılığı” sözleşmesinin “... Ödemeleri” başlıklı 2. maddesinde “Müşteriye ... A.Ş. tarafından uygun görülmesi halinde Banka’nın internet şubesinde bir hesap açılacak, kart girişi yapılacak ve kendisine ... ... verilecektir.”...
Sanığın üzerine atılı suçun unsurlarının "...kişinin bilgisi ve rızası dışında abonelik tesisi veya işlemi yapmak, yaptırmak veya bunun için gerçeğe aykırı bir belge düzenlemek, usulüne uygun düzenlenen evrakta değişiklik yapmak veya gerçek dışı hazırlanan bir evrakı kullanmak..." olduğu, suçun sübutu bakımından, sanığın bahse konu sözleşmeyi mutlaka kendi el yazısıyla düzenleyip imzalaması şartı aranmadığı, anılan evrakta değişiklik yapmak veya gerçek dışı hazırlanan evrakı kullanmak fiillerinden herhangi birini gerçekleştirmesi, abonelik sözleşmesi hazırlamak dışında herhangi bir abonelik tesisi veya işlemi yapması veya yaptırması halinde de suçun maddi unsurlarının oluştuğu kabul edilebilecektir....
Sanığın üzerine atılı suçun unsurlarının "...kişinin bilgisi ve rızası dışında abonelik tesisi veya işlemi yapmak, yaptırmak veya bunun için gerçeğe aykırı bir belge düzenlemek, usulüne uygun düzenlenen evrakta değişiklik yapmak veya gerçek dışı hazırlanan bir evrakı kullanmak..." olduğu, suçun sübutu bakımından, sanığın adı geçen sözleşmeyi mutlaka kendi el yazısıyla düzenleyip imzalaması şartı aranmadığı, adı geçen evrakta, değişiklik yapmak veya gerçek dışı hazırlanan evrakı kullanmak fiillerinden her hangi birini gerçekleştirmesi, abonelik sözleşmesi hazırlamak dışında herhangi bir abonelik tesisi veya işlemi yapması veya yaptırması halinde de suçun maddi unsurlarının oluştuğu kabul edilebilecektir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Özel belgede sahtecilik HÜKÜM : Mahkumiyet Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma neticelerine uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre sanığın yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine; ancak: 1- Suç ve hüküm tarihinden önce 10.11.2008 gün ve 27050 sayılı Resmi Gazetede yayınlanarak yürürlüğe giren 5809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanunu'nun 63. maddesinin 10. fıkrası ile yaptırıma bağlanan 56. maddesinin 2. fıkrasındaki "İşletmeci veya adına iş yapan temsilcisine abonelik kaydı sırasında abonelik bilgileri konusunda gerçek dışı bilgi ve belge verilemez” hükmü karşısında, sanığın eyleminin özel hüküm niteliğinde bulunan ve lehe olan 5809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanunu'nun 56. maddesindeki suçu oluşturduğu gözetilmeden “özel belgede sahtecilik” suçundan hüküm kurulması, 2- Kabule göre de; a- Suça konu abonelik...
KARAR Davacı, 13.8.2004 tarihli Lig TV Konut içi Bireysel Abonelik sözleşmesi uyarınca abonesi olan davalının sözleşmenin 3-2.7 maddesine aykırı olarak, Esnaf ve Sanatkarlar Derneğinde yayını izlettirdiğinin tutanakla tespit edildiğini ileri sürerek sözleşme gereğince ödemesi gereken cezai şart bedelinin tahsili için yapılan icra takibine vaki itirazının iptali ile icra inkar tazminatı istemiştir. Davalı, duruşmaya gelmemiş, savunmada da bulunmamıştır. Mahkemece, taraflar arasında ticari ve mesleki amaçlı abonelik sözleşmesinin bulunması nedeni ile mahkemenin görevsizliğine talep halinde dosyanın ... Asliye Ticaret mahkemesine gönderilmesine karar verilmiş; hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir....
Tüketici Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, telefon abonelik sözleşmesine dayalı alacağa ilişkin borçlu bulunmadığının tespiti istemine ilişkin olup, 29.05.2014 tarihinde açılmıştır. Asliye Hukuk Mahkemesi, “taraflar arasında abonelik sözleşmesi bulunduğu, abonelik sözleşmelerinin ise 4077 sayılı Kanunun 11/A maddesinde düzenlendiğini belirterek aynı Kanunun 23. maddesi uyarınca tüketici mahkemesinin görevli olduğu” gerekçesiyle; Tüketici Mahkemesi ise, “abonelik sözleşmesinin işyeri ile ilgili olduğu, bu nedenle davacının tüketici sayılamayacağı” gerekçesiyle, görevsizlik kararı vermiş; kararlar, temyiz edilmeksizin kesinleşmiştir....
adına sahte GSM abonelik sözleşmesi düzenlemek suretiyle özel belgede sahtecilik suçunu işlediği iddiasıyla açılan kamu davasında, gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek biçimde saptanabilmesi bakımından; 30.04.2010 tarihinde, suça konu 30.11.2006 tarihli sahte abonelik sözleşmesi ile çıkartılan GSM hattını kullandığı belirlenen 05.12.1993 doğumlu suça sürüklenen çocuğun, temin edilecek imza ve yazı örnekleri getirtilip, huzurda alınan yazı ve imza örnekleri ile birlikte GSM abonelik sözleşmesi üzerindeki yazı ve imzaların suça sürüklenen çocuğun eli ürünü olup olmadığı hususunda bilirkişi incelemesi yaptırılarak, sözleşme ekindeki nüfus cüzdanında yer alan fotoğrafın da suça sürüklenen çocuğa ait olup olmadığı tespit edildikten sonra sonucuna göre hukuki durumunun tayin ve takdiri gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde mahkumiyetine hükmolunması, Kabule göre de; 2-10.11.2008 tarih ve 27050 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren 5809 sayılı Elektronik Haberleşme...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Çocuk Mahkemesi SUÇ : Özel belgede sahtecilik HÜKÜM : Mahkumiyet 1-Suça sürüklenen çocuğun sahte ... abonelik sözleşmesi düzenlettirip ... numaralı hattı aldığı iddiasıyla açılan kamu davasında; suça konu abonelik sözleşmesinin aslı veya onaylı örneğinin dosya içerisinde bulunmadığı ve Mahkemece getirtilip incelenmediğinin anlaşılması karşısında; suça konu abonelik sözleşmesinin getirtilip incelenerek, suç tarihinin ve suça sürüklenen çocuğun suç tarihi itibarıyla yaşının kesin olarak belirlenmesi ve sonucuna göre hukuki durumunun belirlenmesi gerekirken, eksik inceleme ve araştırma ile hüküm kurulması, 2- Kabule göre; a) Hüküm tarihinden önce 10.11.2008 tarihinde yürürlüğe giren 5809 sayılı ......
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; Sanığın 5809 sayılı Kanun'un 56/4. maddesi kapsamında "...işletmeci veya adına iş yapan temsilcisi..." sıfatıyla, yine aynı maddede geçen "...Abonelik tesisi veya işlemi yapma, gerçeğe aykırı evrak düzenleme, değişiklik yapma ve bu evrakları kullanma..." seçimlik fiillerini işlediğinin ve sahte abonelik tesisi gerçekleştirdiklerinin iddia edildiği kamu davasında, suçun sübutu bakımından, sanığın bahsi geçen sözleşmeyi mutlaka kendi el yazısıyla düzenleyip imzalaması şartı aranmadığı, bahsi geçen evrakta, değişiklik yapmak veya gerçek dışı hazırlanan evrakı kullanmak fiillerinden her hangi birini gerçekleştirmesi, abonelik sözleşmesi hazırlamak dışında herhangi bir abonelik tesisi veya işlemi yapması veya yaptırması halinde de suçun maddi unsurlarının oluştuğu kabul edilebilecektir....