Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davalı tarafın, dava konusu aboneliklerine ilişkin, abonelik durumunu-abonelik tarifesini(mesken mi?, ticari mi?, hayır kurumu mu?, resmi daire mi?, tarımsal sulama mı?) gösterir, sözleşme, fatura vs. belge dosya içerisinde bulunmamaktadır. Bu nedenle, dosya arasında bulunması gereken; davalı tarafın abonelik durumunu-abonelik tarifesini gösterir, sözleşme, fatura vs. belgenin onaylı suretinin taraflardan sorularak celbedilerek dava dosyasına konulması ve temyiz incelemesi yapılmak üzere Dairemize gönderilmesi için dosyanın yeniden mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 10.03.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    Sanıkların üzerlerine atılı suçun unsurlarının "...kişinin bilgisi ve rızası dışında abonelik tesisi veya işlemi yapmak, yaptırmak veya bunun için gerçeğe aykırı bir belge düzenlemek, usulüne uygun düzenlenen evrakta değişiklik yapmak veya gerçek dışı hazırlanan bir evrakı kullanmak..." olduğu, suçun sübutu bakımından, sanıkların adı geçen sözleşmeyi mutlaka kendi el yazısıyla düzenleyip imzalaması şartı aranmadığı, adı geçen evrakta, değişiklik yapmak veya gerçek dışı hazırlanan evrakı kullanmak fiillerinden her hangi birini gerçekleştirmesi, abonelik sözleşmesi hazırlamak dışında herhangi bir abonelik tesisi veya işlemi yapması veya yaptırması halinde de suçun maddi unsurlarının oluştuğu kabul edilebilecektir....

      Mahkemece; ''...davacının geçiçi abonelik istemiyle başvurduğu adresdeki yapının yapı ruhsatına ve fenni gereklere uygun olmadığı" gerekçesiyle keşif dahi yapılmaksızın davanın reddine karar verilmiş; hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Uyuşmazlık, davacının konutuna geçici abonelik tesisinin mümkün olup olmadığı noktasında toplanmaktadır. Bilindiği üzere, 3194 sayılı İmar Kanunu’nun 30 ve 31. madde hükümlerine göre, yapı kullanma izin belgesi bulunmayan yerlerde abonelik tesisi mümkün olmayıp, dava konusu dairenin bulunduğu binanın yapı kullanma (iskan) izninin alınmadığı konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmamaktadır. Uyuşmazlığın çözümünde öncelikle konuya ilişkin mevzuatın açıklığa kavuşturulması gerekmektedir. .../......

        Dava konusu abonelik tesisi istenen dairenin elektrik ve doğalgaz aboneliğinin bulunduğu, dairenin bulunduğu binanın yapı kullanma izin belgesinin (iskan) bulunmadığı hususlarında ihtilaf bulunmamaktadır....

          Öte yandan, ...Tarifeler Yönetmeliği’nin 30/d maddesinin yollamasıyla, anılan Tarifenin “Abonelik türleri” başlıklı 6/h maddesi, “…Abonelerin gruplandırılmasıyla, tarifelerin uygulama esasları aşağıda açıklanmıştır. ... Geçici aboneler: ......

            Bu durumda, mahkemece, abonelik tesisi istenen dairenin bulunduğu binanın yapı (inşaat) ruhsat tarihinin 30.12.2005 olması, dava konusu yerde su aboneliğinin bulunması ve bu şekilde davacının belediyecilik hizmetlerinden yararlanıyor oluşu, abonelik tesisi istenen dairenin bulunduğu binaya ilişkin yapı denetim firmasından alınan ve binanın %90 oranında tamamlandığını gösteren seviye tespit tutanağı, yapıya ilişkin diğer bazı dairelerde aboneliğin bulunduğunun iddia edilmesi de dikkate alınarak, konusunda uzman bir bilirkişi ile mahallinde keşif yapılarak, abonelik tesisi istenen daire için yukarıda anılan İmar Kanununun geçiçi 11. maddesinde belirtilen şartların oluşup oluşmadığı, geçici abonelik tesisi için bir sakınca olup olmadığı hususlarında, hüküm kurmaya yeterli, Yargıtay denetimine elverişli olacak şekilde, bilirkişiden ayrıntılı ve açıklayıcı bir rapor alınması ve hasıl olacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, eksik araştırma ve inceleme sonucu yazılı şekilde hüküm kurulmuş...

              , davacının, davalı şirketle abonelik nosu verilen faturalar nedeniyle herhangi bir abonelik sözleşmesinin bulunmadığını, dava sonucunda anlaşılacağını, bu sözleşmeler nedeniyle 15.022,55 TL tutarındaki borcun davacıya ait olmadığının tespiti talep ve dava edilmiştir....

                , davacı şirketin dava dilekçesinde belirtmiş olduğunun aksine TKHK' 'nın 52 maddesinin 4 fıkrası uyarınca müşterinin/tüketicinin ticari veya tüketici farketmeksizin 1 yıldan uzun süreli olan abonelik sözleşmesini 1 yılın sona ermesinden itibaren herhangi bir gerekçe göstermeksizin ve cezai şart ödemeksizin istediği zamanda feshedebileceğinin açıkça düzenlendiğini, davalı şirketin 17.03.2020 tarihinde, anılan abonelik sözleşmesini feshetmek istediğini abonelik sözleşmesi yönetmeliğinin 23. maddesi uyarınca davacı şirketin ilgili kurumuna bildirdiğini, akabinde abonelik sözleşmesi kapsamında edinilmiş olan modemlerin VDSL Modem İade Tutanağı'nında ibraz edilmesi üzerine 17.03.2020 tarihinde davalı şirkete hasarsız ve eksiksiz şekilde iade edildiğini, davalı şirketin 17.03.2020 tarihinde, abonelik sözleşmesinin feshi için gerekli her türlü işlemi usulüne uygun olarak gerçekleştirdiğini, abonelik sözleşmesinin davalı şirketçe hukuka uygun olarak feshedilmesine ve davalı şirketçe konusu hizmetten...

                  Davalı vekili, davacı kurum ile abonelik sözleşmesini 23.12.2009 tarihinde imzaladıklarını, ancak abonelik sözleşmesinden önceki abonenin borcu olan ve 11.11.2009 ve öncesine ait borcun da müvekkilinden istendiğini, abonelik tarihinden sonraki borç tutarı olan 112,18-TL' yi ise takipten önce ödediklerini ve makbuzunu da sunduklarını belirterek takibe konu borcu kabul etmediklerini beyan etmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, davalının davacı kurum ile yapmış olduğu sözleşmeye göre sorumluluğu 23.12.2009 tarihinden itibaren başlayacağından ve abonelik tarihinden önceki borçlardan suyu kullanan kişi olmadığı için bir sorumluluğu bulunmadığından, davalı hakkındaki icra takibinin haksız olduğu belirtilerek davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....

                    ‘den satın alınan iş yerinde ... abonelik tesisi için davalıya başvurulmuş ise de, önceki malike ait bulunan abonelik kapsamında dava dışı şirketin elektrik borcu bulunduğu ileri sürülerek bu borçlar ödenmeden ... abonelik yapılamayacağının bildirildiğini, oysa müvekkilinin eski abonenin borçlarından sorumlu tutulamayacağını ve davalının bu eylemi sonucu mağdur olduğunu belirterek, ilgili işyerinde müvekkili adına aboneliğin tesisine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davacı yanın abonelik başvurusu için gerekli belgeleri ekleyerek yasal bir başvurusunun bulunmadığını yasal bir başvuruda bulunulduğunda müvekkilince bir cevap verileceğini bildirerek hukuki dayanaktan yoksun bulunan davanın reddini savunmuştur....

                      UYAP Entegrasyonu