Bu itibarla davacı-zarar görenin soyut ispat yöntemine dayanan aşkın zarar talebinin yerinde olduğu, bilirkişi tarafından yapılan hesaplama yönteminin ---- uygulamasına uygun olduğu anlaşılmış, davacının aşkın zarar talebinin kısmen kabulüne karar verilmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
Zira aşkın (munzam) zarar sorumluluğu, temerrüt faizinden sorumluluktan farklı olarak kusur sorumluluğuna dayanmakta olup burada aranan kusur, borçlunun temerrüde düşmekteki kusurudur. Ancak aşkın (munzam) zarar iddiasının ileri sürüldüğü durumlarda sorumluluk için, diğer koşulların varlığı durumunda borçlunun temerrüde düşmedeki kusurunun varlığı asıldır. Başka bir anlatımla temerrüt sonrasında borçlunun temerrüde düşmedeki kusurunun alacaklı tarafından ispatı gerekmez. Aksine borçlu, temerrüde düşmede kusursuz olduğunu ispatlamadıkça ortaya çıkan aşkın (munzam) zarardan sorumludur. Aşkın (munzam) zararın varlığı için gereken son koşul ise; borçlunun temerrüdü ile alacaklının aşkın (munzam) zararı arasındaki illiyet bağının mevcudiyetidir. Bu çerçevede alacaklı, borçlunun temerrüde düşmesi ile ileri sürdüğü aşkın (munzam) zarar olgusu arasındaki illiyet bağını ispatla yükümlüdür....
Üçüncü haciz ihbarnamesinde ise borç miktarı davacı/3. kişi lehine olacak şekilde 542.112,49- TL olarak gösterilmiştir. Yönetmeliğin 44. maddesine göre, ücüncü haciz ihbarnamesinde, ikinci haciz ihbarnamesinin tebliğ tarihinin yazılması gerektiği belirtilmiş, davacıya gönderilen üçüncü haciz ihbarnamesinde ise ikinci haciz ihbarnamesinin tebliğ tarihi yanlış yazılmış ise de, bu husus esasa etkili değildir. Diğer yandan ikinci ve üçüncü haciz ihbarnamelerinde yazılı miktarların birinci haciz ihbarnamesindeki borç miktarını aşması halinde, haciz ihbarnamelerinin bu nedenle tümden iptali gerekmeyip, sadace birinci haciz ihbarnamesini aşan kısımların iptali ile yetinilmelidir....
İş sayılı dosyasından ihtiyati haciz kararı verildiğini, anılan karar hakkında Gaziosmanpaşa 6. İcra Müdürlüğünün 2020/60807 E. sayılı dosyasından müvekkili aleyhine İcra takibi başlatıldığını, hakkında ihtiyati haciz kararı verilen Gaziosmanpaşa 3....
Şahıslara 1 yılı aşkın bir süre sonra yeniden bu sefer farklı bir alacağın doğmuş olma ihtimaline karşılık 29.06.2020 tarihinde İİK m. 89/1 ihbarnameleri gönderildiğini ve yine 3. şahıslarca itirazda bulunulduğunu, davacı taraf birinci haciz ihbarnameleri gönderildikten sonra 3. şahıslarca itiraz edildiğinden artık aynı maddeye dayalı başkaca herhangi bir ihbarname gönderilemeyeceğinden bahisle işbu davayı açtığını, oysa hiç bir kanuni temelinin bulunmadığını, üçüncü kişinin birinci haciz ihbarnamesine itiraz etmesinden sonra, borçlunun üçüncü kişide yeni bir alacağı doğmuşsa, İİK m.89’a uygun olarak bu (yeni) alacağın haczini sağlamak amacıyla, üçüncü kişiye (yeni) birinci haciz ihbarnamesi gönderilebileceğini, ikinci sefer gönderilen birinci haciz ihbarnamelerinde yeni bir alacağın doğmuş olma ihtimaline dayandıklarını, bu durumda herhangi bir hukuksuzluk bulunmadığından bahisle davanın reddini istemiştir. III....
talebinin reddi kararı ile 24/05/2022 tarihinde gönderilen araç haczi taleplerinin reddi kararlarına karşı şikayette bulunduğunu, icra müdürlüğü kararının hukuka aykırı olduğunu, haciz talebinin reddi kararının usule uygun olmadığını haciz talebinin süresi içinde gönderilmesine rağmen haciz talebinin işleme alınmadığını, taleplerin yasal süresi içinde olmasına rağmen red edildiğini belirterek şikayetin kabulü ile Sapanca İcra Müdürlüğü'nün 2022/262 esas sayılı dosyasında borçlu T4 Denizbank nezdinde bulunan banka hesaplarına 89/1 haciz müzekkeresi gönderilmesi için 23/05/2022 tarih saat 09:48 talebi ile borçlunun 34 XX 328 plakalı aracına haciz konulması için 24/05/2022 tarih saat 09:39 taleplerinin reddine ilişkin İcra Müdürlüğü'nün 23/05/2022 tarihli ve 25/05/2022 tarihli ret kararlarının iptaline, icra dosyasında haciz talepleri doğrultusunda işlem yapılarak borçlunun banka hesaplarına ve aracına haciz konulmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
------Şunu ifade etmek gerekir ki aşkın zararın ispatında salt bir yöntemin seçilmesi hukuken mümkün değildir....
Yargıtayın süre gelen uygulamasında aşkın zarar talebi için kişinin somut zararının bulunmasını ve aşkın zararın davacı tarafça somut olarak ispat edilmesi gerektiği hususunu katı bir biçimde uygulamaktaydı. Ancak ---------aşkın zararla ilgili vermiş olduğu kararında TBK 122. maddesinde düzenlenen “Aşkın Zarar” müessesi ile paradaki alım gücü düşüşüne (enflasyon vb.) bağlı taleplerin değerlendirilebileceğini açıkça beyan edilmiştir.---- bu kararından sonra---- arasında görüş farklılığı ortaya çıkmıştır. Ancak ----- içtihatlarına bakıldığında, aşkın zararın ispatı için alacaklının mevcut olan zararını açık ve somut bir biçimde ispat edilmesi gerektiği yönündedir. Başka bir deyişle, ----- ihlal kararından sonra somut ispata ilişkin katı tutumunu biraz yumuşatmış ise de son kararlarında tekrar somut ispat hususunu katı bir şekilde aradığı görülmektedir. ------Şunu ifade etmek gerekir ki aşkın zararın ispatında salt bir yöntemin seçilmesi hukuken mümkün değildir....
Bu itibarla davacı-zarar görenin soyut ispat yöntemine dayanan aşkın zarar talebinin yerinde olduğu, bilirkişi tarafından yapılan hesaplama yönteminin----- uygulamasına uygun olduğu anlaşılmış, davacının aşkın zarar talebinin kabulüne karar verilmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
İcra dosyasının incelenmesinden anlaşılacağı üzere, alacaklı vekilinin 17/11/2015 tarihli tüm borçlular için haciz talebinden sonra ,alacaklı tarafın 02/10/2017 tüm borçluların araç gayrimenkul maaş haciz talebinin bulunduğu ancak bu talebe ilişkin işlem yapılmadığı bu tarihten sonra 07/04/2021 tüm borçlular için araç haczi yapıldığı; Tüm borçlular için 17/11/2015 tarihli haciz talebinden sonra 02/10/2017 tarihinde tarihinde de haciz talebinde bulunulmuş ise de bu taleplere ilişkin masraf yatırılmadığı gibi müzekkerelerin gereğinin de yerine getirilmediği anlaşılmaktadır. Alacaklının sadece haciz talebinde bulunması yeterli olmayıp işlemin zamanaşımını kesmesi için İİK.nun 59. maddesi uyarınca işlemin gerektirdiği masrafın da yatırılmış olması gerekir....