Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk Derece Mahkemesi tarafından yapılan yargılama sonunda; " Dava; ağaçlandırma izni kapsamında kullandırılan kredinin yasal faizi ile birlikte iadesi talebine ilişkindir Gönderilen belgelerin incelenmesinde; Karaman ili merkez Tarlaören Köyü 218 nolu bölme ve Kozlubucak köyü eski 344 yeni 404 nolu bölme ile ilgili özel ağaçlandırma sahası tahsisine ilişkin davacı kurumdan davalı T4 ağaçlandırma ve erozyon kontrolü hizmetlerine ilişkin hükümler çerçevesinde kredi tahsisi kullandırıldığı, taahhütname imzalandığı, saha teslim tutanaklarının düzenlendiği, sonrasında revize proje düzenlendiği, revize projeden sonra sahada işlem yapılmadığının tespit edildiği, davalı T5 ağaçlandırma izninin iptal edildiği ve ödenen kredinin iadesi için davalılara ödeme emri gönderildiği anlaşılmıştır....

Ceza dosyasında alınan bilirkişi raporunda yanan alanın krokide A harfi ile gösterilen 0.178 ha alanın devlet ormanında kaldığı mütalaa edilmiş , mahkemece rapora atıfla hüküm oluşturmuştur.Bu ceza mahkemesi kararı uyarınca davalının arazideki otları yaktıktan sonra yeterince söndürmeyerek taksirle yangına neden olduğu yönündeki kesinleşen maddi olgular taraflar bakımından kesin delil, hukuk hakimi bakımından bağlayıcı olduğu gibi hukuk hakimi ceza mahkemesinde toplanan delilleri serbestçe değerlendirebileceğinden davalının taksir ile orman yangınına sebebiyet verdiği, 0.178 ha orman alanın yangından zarar gördüğünün sabit olduğu anlaşılmıştır. Davalıların sorumlu olacağı zarar miktarının belirlenmesi yönünden , bilindiği üzere hukukumuzda gerçek zarar ilkesi geçerlidir. Zarar gören ancak haksız fiil nedeniyle uğradığı gerçek zararını haksız fiil sorumlularından isteyebilir. Yargıtay 4....

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Ceza Mahkemesi HÜKÜM : Sanık hakkında açılan kamu davasının zamanaşımı nedeniyle düşürülmesine dair, Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunarak; Gereği görüşülüp düşünüldü; Yerinde görülmeyen sair itirazların reddine; Ancak; Sanık hakkında açılan kamu davasının zamanaşımı nedeniyle düşürülmesine karar verilmiş bulunmasına göre tazminat, ağaçlandırma gideri, bunlara bağlı olarak nisbi harç ve vekalet ücretine hükmolunamayacağının gözetilmemesi, Bozmayı gerektirmiş, müdahil idarenin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan bozma üzerine verilen hükmün bu sebeplerden dolayı istem gibi BOZULMASINA, ancak bu hususlar CMUK. 322 maddesi gereğince yeniden yargılamayı gerektirmediğinden karardan; 372,36 YTL tazminatın, 3,41 YTL ağaçlandırma giderinin, 20.29 YTL nisbi harcın ve 275....

    tarihinin Mahkemelerine dava açma tarihi olan 27/03/2018 tarihi olduğunun kabulü gerektiği, bu durumda, dava konusu edilen bütün işlemler gözönüne alındığında, idari yargıda dava açma süresi olan 60 gün içinde adli yargıda açılmayan ve dava açma süresi geçtikten sonra Mahkememizde açılan davanın süre aşımı nedeniyle esasının incelenme olanağı bulunmadığı belirtilerek, davanın 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 15. maddesinin 1/b bendi uyarınca süreaşımı yönünden reddine karar verilmiştir....

      Davacı tarafından, Ağaçlandırma Yönetmeliği'nin 12. maddesinin 10. fıkrasının yürürlüğe girmesiyle, Devlet ormanlarını işgal eden kişilere, orman halk ilişkilerinin düzeltilmesi adına özel ağaçlandırma için imtiyaz tanındığı ve böylece fuzuli şagillerin ödüllendirildiği ve orman alanlarının işgalinin özendirildiği, bu durumun açıkça Anayasa'nın 169. maddesine aykırı olduğu iddia edilerek bakılan davanın açıldığı anlaşılmıştır. Yönetmeliğin 12. maddesinin dava konusu 10. fıkrası, geçmişte kullanıcısı olan kişilere kullandıkları sahalarda, özel ağaçlandırma çalışmalarında öncelik hakkı tanıdığından, kişilerin bu durumdan yararlanmak amacıyla bu alanları ileriye dönük olarak çeşitli biçimlerde işgal etmeleri olasılığı bulunmaktadır. Bu durumda, yeterince açık olmayan ve muğlak bir nitelik taşıyan "çeşitli gayelerle" ibaresinin yer alması nedeniyle uygulamada tereddüte yol açabilecek olan dava konusu Yönetmeliğin 12. maddenin 10. fıkrasında hukuka uyarlık görülmemiştir....

        Tüm bu yasa hükümlerinin birlikte değerlendirilmesi sonucu gerek özel mülkiyete ait gerekse kamuya ait taşınmazlarda ağaçlandırma faaliyetinin, yalnızca Orman Yönetimi tarafından yapılması gerekmediği gibi, özel ve tüzel kişilikler tarafından da yasada belirlenmiş koşullar çerçevesinde (11.03.1989 tarih ve 20105 nolu Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren Ağaçlandırma Yönetmeliğinde düzenlenen kurallara göre) ağaçlandırma yapılabileceği anlaşılmaktadır. Hukuk Genel Kurulunun 03.06.1998 gün ve 1998/8-347 - 394 sayılı ve 12.12.2001 gün 2001/20-1118-2001/1156 sayılı kararlarında açıklandığı gibi, Hazinenin, tapulu taşınmazını orman yetiştirmek üzere 178 sayılı K.H.K.nin 13/d maddesi uyarınca tahsis etmesi halinde, o taşınmaz Hazinenin özel mülkü olmaktan çıkar ve kamu malı niteliğine dönüşür....

          Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesince; uyuşmazlığın, davacı şirketten ilave ağaçlandırma bedeli istenilmesinden kaynaklandığını, idare tarafından verilen izinler nedeniyle orman sayılan alanda izin verilmesi sonucu bu yerlerin ağaçlandırılması için yapılacak giderlerin karşılığı olarak alınacak bedel olarak "ağaçlandırma bedeli"nden söz edildiği, bunun dışında ilave ağaçlandırma bedelinin düzenlenmediğini, Olayda, davacı şirket TEİAŞ'a ait Gaziantep İli, Nurdağı İlçesi, … Mahallesi mevkiinde bulunan enerji iletim hattının Nurdağı Orman İşletme Şefliği'nin sınırları içerisindeki orman sahasından geçmesi sebebiyle, orman vasıflı arazi için ağaçlandırma bedeli ödemesi gerektiği konusunda duraksama bulunumakla birlikte, söz konusu taahhüt senedinde davacı şirketten istenen ilave ağaçlandırma bedelinin yasal dayanağının bulunmadığı, işlemde her ne kadar Orman Genel Müdürlüğünün … tarih ve … sayılı talimatı uyarınca bu bedelin tahsil edilmesi...

            B) Davalı Cevabının Özeti: Davalı işveren, 6245 sayılı Yasanın 50.maddesi kapsamında ağaçlandırma kavramına 09.10.2003 tarihli Ağaçlandırma Yönetmeliği ile açıklık getirildiğini, 30.04.2009 tarihli değişiklik ile ağaçlandırma kavramına fidanlıkların da eklendiğini, ancak araştırma fidanlıklarının asıl görevinin ağaçlandırma faaliyeti olmadığını, ağaçlandırma projelerinde faaliyet göstermediğini, davacının seyyar görev tazminatı veya geçici görev yolluğuna hak kazanmadığını beyanla davanın reddini talep etmiştir. C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti: Mahkemece, davacının 01.01.2008-31.12.2010 dönemini kapsayan 2....

              B) Davalı Cevabının Özeti: Davalı işveren, 6245 sayılı Yasanın 50.maddesi kapsamında ağaçlandırma kavramına 09.10.2003 tarihli Ağaçlandırma Yönetmeliği ile açıklık getirildiğini, 30.04.2009 tarihli değişiklik ile ağaçlandırma kavramına fidanlıkların da eklendiğini, ancak araştırma fidanlıklarının asıl görevinin ağaçlandırma faaliyeti olmadığını, ağaçlandırma projelerinde faaliyet göstermediğini, davacının seyyar görev tazminatı veya geçici görev yolluğuna hak kazanmadığını beyanla davanın reddini talep etmiştir. C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti: Mahkemece, davacının 01.01.2008-31.12.2010 dönemini kapsayan 2....

                B) Davalı Cevabının Özeti: Davalı işveren, 6245 sayılı Yasanın 50.maddesi kapsamında ağaçlandırma kavramına 09.10.2003 tarihli Ağaçlandırma Yönetmeliği ile açıklık getirildiğini, 30.04.2009 tarihli değişiklik ile ağaçlandırma kavramına fidanlıkların da eklendiğini, ancak araştırma fidanlıklarının asıl görevinin ağaçlandırma faaliyeti olmadığını, ağaçlandırma projelerinde faaliyet göstermediğini, davacının seyyar görev tazminatı veya geçici görev yolluğuna hak kazanmadığını beyanla davanın reddini talep etmiştir. C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti: Mahkemece, davacının 01.01.2008-31.12.2010 dönemini kapsayan 2....

                  UYAP Entegrasyonu