ya borçlu olmadığının tespitine ... verilmiş; hüküm, davalı idare vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava 6183 Sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkındaki Kanunun 79/3. maddesi gereğince açılmış menfi tesbit istemine ilişkindir. Dairemizin yerleşik uygulamalarına göre; 5510 Yasanın 88. maddesi uyarınca kurum alacaklarının tahsilinde 6183 Sayılı Yasanın uygulanması gerektiği, aynı yasanın 101.maddesinde de bu kanunun uygulanmasından doğacak uyuşmazlıkların çözümlenmesinde alacaklı ... Müdürlüğünün bulunduğu yer iş mahkemesinin yetkili olduğu kabul edilmektedir....
a borçlu olmadığı gibi 750 TL alacaklı konumda olduğu belirtilerek müvekkilinin borçlu olmadığının tespitine ve bu borca ilişkin ödeme emrinin iptaline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde kısaca davanın reddini talep etmiştir. Mahkemece toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre, Davacı tarafından davalı aleyhine açılan davanın kabulüne, Davalı tarafından ...'ın vergi borcundan dolayı gönderilen 7.457 TL tutarındaki haciz ihbarnamesinden ve buna bağlı olarak gönderilen ödeme emrine ilişkin olarak davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine karar verilmiş hüküm davalı ... vekili tarafından süresi içerisinde temyiz edilmiştir....
Kurumuna müracaat edilmesi zorunludur" hükmü yer almaktadır. 5510 sayılı Kanunun 88. maddesinde ise; Kurumun prim ve diğer alacaklarının tahsilinde 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usûlü Hakkında Kanunun uygulamasından doğacak uyuşmazlıkların çözümlenmesinde Kurumun alacaklı biriminin bulunduğu yer iş mahkemesinin yetkili olduğu hükme bağlanmıştır. Somut olayda dava konusu, davacılar murisinin prim, işsizlik sigortası primi, damga vergisi borundan dolayı 6183 sayılı Yasaya göre düzenlenerek mirası reddeden davacılara tebliğ edilen ödeme emirlerinin iptali istemine ilişkin olup; dava açılması, gerek 5510 sayılı Yasa, gerekse de bu yasanın atıf yaptığı özel yasalarda (örneğin 6183 sk) belirtilen özel usul ve sürelere tabi uyuşmazlıklarda, 5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu'nun 7/3. maddesi hükmü gereğince dava açmadan önce Kuruma başvurulması gerekmez. Davalı taraf lehine vekalet ücretine hükmedilmemesi gerekirken, vekalet ücretine hükmedilmesi isabetsiz olup, bozma nedenidir....
işverenlerin şirket yönetim kurulu üyeleri de dahil olmak üzere üst düzeydeki yönetici veya yetkilileri ile kanuni temsilcileri Kuruma karşı işverenleri ile birlikte müştereken ve müteselsilen sorumludur.” hükmünü öngörmüştür. 6183 sayılı Yasanın 35. maddesinde ise, “Limited şirket ortakları şirketten tahsil imkanı bulunmayan amme alacağından sermaye hisseleri oranında doğrudan doğruya sorumlu olurlar ve bu Kanun hükümleri gereğince takibe tabi tutulurlar” hükmü öngörülmüş iken, öngörülen istisnaları dışında 06.06.2008 tarihinde yürürlüğe giren Amme Alacaklarının Tahsili Usulü Hakkında Kanunda ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkındaki 04.06.2008 tarih 5766 sayılı Kanun’un 3....
Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılamada; davanın kısmen kabulü ile 26.431,13 TL'nin 14/06/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde, dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, bozmaya uygun karar verilmiş olmasına göre; davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir. 2-Dava, 6183 sayılı Kanun'dan kaynaklanan menfi tespit istemine ilişkindir. 1136 Sayılı Avukatlık Kanunun 168. maddesinde değişiklik yapan 5904 sayılı Yasanın 35. maddesi “6183 sayılı Yasanın uygulanmasından doğan her türlü davalar için avukatlık ücreti tutarı maktu olarak belirlenir” hükmünü içermektedir....
Diğer taraftan, 6183 sayılı Yasanın 55. maddesi kapsamında davacı adına düzenlenmiş ve anılan Yasanın 58. maddesi uyarınca usulünce tebliğ edilmiş bir ödeme emrinin ya da başlatılmış bir icra takibinin bulunmaması halinde ise, yapılan bu tebligatın ödeme emri niteliğinde olmayıp davalı kurum tarafından davacıya gönderilmiş bir borç bildirim yazısından ibaret bulunması nedeniyle, davanın Kuruma karşı borçlu olunmadığının tespiti davası olarak kabul edilip, davacının temsilcilik konumuna göre 506 sayılı Yasanın 80’inci maddesi kapsamında sorumluluğunun bulunup bulunmadığının irdelenmesi ile tespitinde de engel yoktur....
bütün muamelelerin tarihleri ne olursa olsun hükümsüz olduğunun ifade edildiği ve iptale tabi olduğu belirtildiğinden iptal nedenlerinin gerçekleşip gerçekleşmediği de takdir olunmalıdır. 6183 Sayılı ...’nun 25 maddesi gereğince iptal davaları borçlu ve borçlu ile hukuki muamelede bulunan veya borçlu tarafından kendilerine ödeme yapılan kimseler ile bunların mirasçıları aleyhine açılır....
Kurum alacağı için 6183 sayılı Kanunun 55.maddesi uyarınca düzenlenip, tebliğ edilen ödeme emrine karşı borçlu, anılan Yasanın 58.maddesi uyarınca 7 gün içinde iş mahkemesine itiraz davası açabilir....
ye borçlu olmadığının anlaşıldığından bahisle davanın kısmen kabulüne karar vermiş; hüküm, davalı ... idaresi vekili tarafından temyiz edilmiştir.Dava 6183 Sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkındaki Kanunun 79.maddesi gereğince açılmış menfi tesbit istemine ilişkindir. 1-Dosyadaki yazılara toplanan delillere hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre davalı ... idaresi vekilinin aşağıda yazılı bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.2-1136 Sayılı Avukatlık Kanunun 168.maddesinde değişiklik yapan 5904 Sayılı yasanın 35.maddesi “6183 sayılı Yasanın uygulanmasından doğan her türlü davalarda vekalet ücreti tutarı maktu olarak belirlenir”hükmü gereğince taraflar yararına maktu vekalet ücreti takdiri gerekirken nispi vekalet ücreti takdiri doğru görülmemiştir.Ne var ki,bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirir nitelikte görülmediğinden, 6100 Sayılı HMK'nin geçiçi 3/2 maddesi delaletiyle 1086 sayılı HUMK'nin 438/7 maddesi...
Davacı vekili; davalı Belediye Başkanlığının davacı ......ya 6183 sayılı yasa kapsamında gerçek ve tüzel kişiden oluşan 50 kişilik bir liste göndererek Belediye'ye borçlu olan bu şahısların mevduatına alacak ve fer'ilerini karşılayacak kadar haciz konularak Belediye adına bloke edilmesini talep ettiğini ayrıca Belediye'den cevap alınmadıkça mudilere hiçbir meblağ ödenmemesini, aksi takdirde 6183 sayılı yasa 6 ve 79. maddeleri gereğince yasal işleme başlanacağının bildirildiğini, ...... tarafından süresinde cevap verilmemesi nedeni ile bildiride belirtilen alacakların kanunen davacı ...... nezdinde sayıldığını, ...... kayıtlarına göre sadece dava dışı borçlu İbrahim Sayın'ın vadesiz hesaplarında toplam 616,27 TL bulunduğunu, bundan başkaca diğer borçluların ......dan hiçbir hak ve alacağının bulunmadığını belirterek bu durumun tespitine karar verilmesi isteminde bulunmuştur....