WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

A.Ş'nin prim borcundan dolayı sorumlu olup olmadığının 5510 sayılı yasanın 88. maddesi ve Türk Ticaret Kanunun ilgili kanun maddeleri kapsamında değerlendirilerek karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olup bozma nedenidir. O hâlde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır. SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz edilen hükmün BOZULMASINA, 22.03.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    Esasa ilişkin olarak yapılacak yargılamada ise, ayrıntıları Dairemizin 26.05.2011 günlü bozma kararında belirtildiği üzere; 6183 sayılı Yasanın 55.maddesi, vadesinde ödenmeyen kamu alacaklarının tahsili amacıyla ödeme emri düzenlenmesi olanağını öngörmüş olup; ödeme emrine konu edilen alacağın kesinleşmiş ve tahsil edilebilir aşamaya gelmiş olması zorunluluğu bulunmaktadır. Bu durumda ise,5510 sayılı Yasanın 102(506 sayılı Yasa 140) maddesi uyarınca başlamış olan itiraz prosedürünün bulunup bulunmadığı araştırılarak, idari para cezasının kesinleşip kesinleşmediği belirlenmelidir.Prosedürün varlığı halinde sonucu beklenerek,kesinleşen idari para cezası miktarının tespitiyle,ancak bu miktara ilişkin ödeme emri yönünden, 6183 sayılı Yasanın 58. maddesinde sınırlı olarak sayılmış nedenlere dayalı olarak inceleme yapılmak suretiyle sonuca ulaşılmalıdır....

      Denizcilik Anonim Şirketi’nin üst düzey yönetici olduğundan bahisle davacının taşınmazına davalı Kurum tarafından konulan haczin, Mahkemece farklı gerekçelerle kaldırılmasına karar verilmiş ise de; davacı aleyhine 6183 sayılı Kanun kapsamında usule uygun herhangi bir takip yapılmadığının ve sonuç itibariyle hükmün yerinde olduğunun anlaşılması karşısında, yerinde bulunmayan bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, 08.03.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....

        "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki 6183 sayılı Yasaya dayalı borçlu olmadığının tesbiti davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı Vergi İdaresi vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı vekili, davalı vergi idaresinin kamu borçlusu ... .... Yan San. ve Tic. A.Ş aleyhine vergi borcu nedeni ile 6183 sayılı Yasa uyarınca yaptığı takip sırasında, davacıya haciz ihbarnamesi gönderdiğini, ancak süresinde itiraz edilemediğini borçlunun müvekkili şirket nezdinde herhangi bir hak ve alacağı olmadığından borçlu olmadığının tesbitini istemiştir. Davalı vergi idaresi vekili, davacının haciz ihbarnamesine ... gün içerisinde itiraz etmediğinden borcun zimmetinde sayıldığını takip hukuku anlamında alacağın kesinleştiğinden menfi tesbit davasının açılamayacağını ve haksız açılan davanın reddi gerektiğini savunmuştur....

          Haciz ihbarnamesinin yasal dayanağı olan 6183 sayılı Kanunun 79. madde hükmüne göre, davacı haciz bildirisinin tebliğ edildiği tarih itibarıyla amme borçlusuna borçlu olmadığını veya malın elinde bulunmadığını ispat etmek zorundadır....

            Sağlamer aleyhine 6183 sayılı Yasa hükümleri uyarınca ... takibi yaptıklarını, ancak dava dışı ...’un borçlu ... ile diğer borçlu ...’ın sağlığında kendisine verdiği vekaletname ile ... plakalı aracı ölümünden sonra davalı ... Tic. Ltd....

              ‘ye ait 2013/1-9 arası aylara ilişkin prim borcunun tahsili anılan şirket müdürü olan davacıdan talep edilmiş olup, dava ile ödeme emrinin iptali ve borçlu olunmadığının tespiti talep edilmektedir. 01.07.2008 tarihinde yürürlüğe giren 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu'nun 88. maddesinde Kurumun prim ve diğer alacaklarını 6183 sayılı Kanun uyarınca takip ve tahsil edeceği düzenlemesine yer verilmiştir. 6183 sayılı Kanun'a göre Kurum tarafından yapılan takip idari icra takip yöntemidir ve Kurum icra dairesine gerek kalmadan önce ödeme emri düzenleyerek tebligat çıkaracak ve sonrasında icra takibine başlayacaktır. Kurum tarafından kendisine ödeme emri gönderilen borçlunun, tebliğ tarihinden itibaren 7 gün içerisinde yetkili iş mahkemesinde ödeme emrinin iptali davası açması gerekmektedir....

                HUKUK USULÜ MUHAKEMELERİ KANUNU(MÜLGA) [ Madde 9 ] "İçtihat Metni" Davacı, prim ve gecikme zammından dolayı borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini istemiştir. Mahkeme, ilâmında belirtildiği şekilde davanın yetki yönünden reddine karar vermiştir. Hükmün, davacı Avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve tetkik hâkimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. Dava, hukuki nitelikçe; eksik işçilik bildirimine dayalı olarak Kurumca re'sen tahakkuk ettirilen prim ve gecikme zammından dolayı, davacı işverenin Kuruma karşı borçlu olmadığının tespiti ile ölçümleme işleminin iptali istemine ilişkin olup, davanın yasal dayanağı, 506 sayılı Kanunun 4958 sayılı Kanunla değişik 79.maddesidir....

                  Söz konusu madde ile kanunun kapsamına giren alacaklar belirlenmiş olup, idarelerin akitten, haksız fiilden ve haksız iktisaptan doğan alacakları kapsam dışında bırakılmıştır. 506 sayılı Kanun 80. maddede (5510 SK m.88) Kurumun, süresi içinde ödenmeyen prim ve diğer alacaklarının tahsilinde, 6183 sayılı Amme Alacakların Tahsil Usulü Hakkında Kanunun uygulanacağı belirtilmiştir. Buradaki söz konusu alacak prim ve prime ilişkin alacaklardır. Kurum işlemine konu alacak rücu alacağı olup, alacak temelinde haksız fiile dayanır. Kurumun haksız fiilden doğan alacakları 6183 sayılı Yasanın 1. maddesi uyarınca 6183 sayılı Yasaya tabi alacaklardan değildir. Bu nedenle kurumun rücu alacağı genel hükümlere göre takip edilen alacak niteliğinde olup, 6183 sayılı Yasa kapsamında takip yapılamaz. 2) Davaya konu kurumun rücu alacağının kapsamı ve sorumlular 506 sayılı Yasanın 26. maddesinde düzenlenmiştir....

                    Bunun üzerine davacı şirket eldeki davayı açarak haciz bildirilerindeki borçlulara ve davalı kuruma borçlu olmadığının tespitini istemiştir. Mahkemece davacının borçlu olduğu miktarın tespiti için bilirkişi raporu alınmış ise de yasal gerekçeler içermeyen ve denetimden uzak bir rapor niteliğinde olduğu görülmüştür....

                      UYAP Entegrasyonu