Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Üçüncü kişinin ödeme yaptıktan sonra istirdat davası açabileceği hükme bağlanmışsa da ödeme yapmadan istirdat davasının öncüsü olan menfi tespit davası açma imkanı da tanınmalıdır. (Kuru, Baki: İcra Ve İflas Kanunu'nun 89. Maddesinde yapılan değişiklikler, Bankacılar Dergisi, 2003 s. 47. S. 65; İyilikli, ... : Haciz ihbarnameleri, Ankara 2012, S.157). Takip borçlusuna borçlu olmadığını düşünen üçüncü kişiye ödeme yapmadan menfi tespit davası açma imkanının tanınması menfaatler dengesine de uygun düşer. İİK.'nun 89. Maddesine göre takip alacaklısı haciz ihbarnamesi göndertme hakkını kullanırken dürüstlük kurallarına aykırı davranmamalıdır. Takip alacaklısının bu hakkını açıkça kullanmasını hukuk düzeni korumayacağından (MK. md. 2) üçüncü kişiye menfi tespit davası açma hakkı tanınması gerekir (3. HD 18.03.2010, 2009/19701 E, 2010/4600 K)....

    ye ait 23/05/2022 tarih, .... sayılı cevabi yazısında; talebe konu çekin 3. Şahıs olan ... vergi nolu .... Sanayi ve Ticaret A.ş. Tarafından ibraz edildiğini ve takas sorgusunda karşılıksız işlemi gördüğünü, .... Bankası A.ş.'nin 01/05/2022 tarih, ... sayılı cevabi yazısında ise talebe konu çekin 3. Şahıs olan .... TC kimlik numaralı .... tarafından ibraz edildiğini ve karşılıksız olarak işlem gördüğüne ilişkin cevap verildiği anlaşılmakla, mahkememizce davacı tarafa çekleri ibraz edene karşı istirdat davası açmak üzere kesin süre verildiğine ilişkin muhtıra tebliğ edilmiş, davacı tarafa verilen kesin süre içerisinde dava açıldığına dair belge ibraz edilmemiş olmakla; açılan davanın reddine karar verilerek aşağıda yazılı olduğu biçimde hüküm kurulmuştur....

      Davacı istirdat davasında yalnız paranın verilmesi lazım gelmediğini ispata mecburdur. " TÜM DOSYA KAPSAMI BİRLİKTE DEĞERLENDİRİLDİĞİNDE; Dava kira borcundan kaynaklanan istirdat davasıdır. İstirdat davalarında İİK. 78. Maddesinin 8. Bendinde yetkili mahkemeler belirtilmiştir. İstirdat davalarında iki yetkili mahkeme vardır. Dava davalının yerleşim yerinde açılabileceği gibi icra mahkemesinin bulunduğu yerde de açılabilir. İş bu davada davalının yerleşim yeri Kozan/Adana olmakla beraber icra mahkemesinin bulunduğu yer Adana'dır. Dolayısıyla davacı tarafından seçimlik hakkı kullanılarak yetkili mahkemede dava açılmış olup, Adana 7. Sulh Hukuk Mahkemesi tarafından davaya devam edilerek karar verilmesi gerekmektedir. Tüm bu sebeplerle açılan davada Adana 7. Sulh Hukuk Mahkemesi yetkili olduğundan yargı yeri olarak belirlenmesine karar vermek gerekmiştir....

      ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO:2020/301 Esas KARAR NO :2020/907 DAVA:3. Şahıs Tarafından Açılan Menfi Tespit DAVA TARİHİ:02/07/2020 KARAR TARİHİ:29/12/2020 Mahkememizde görülmekte olan 3. Şahıs Tarafından Açılan Menfi Tespit davasının yapılan açık yargılamasının sonunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin tekstil işleri ile iştigal ettiğini, davalı tarafça, dava dışı borçlular ... ve .... Ltd. Şti. hakkında .... İcra Müdürlüğünün ... Esas sayılı dosyasıdan kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla icra takibi başlatıldığını, takip dolayısıyla 04/03/2020 tarihinden .... İcra Müdürlüğünün ......

        İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2013/138 Esas sayılı dosyası ile açılan davanın kabulüne karar verilerek tebligatın usulsüz olduğunun tespit edildiğini ve verilen kararın Yargıtay denetiminden geçerek onandığını, davalının komisyon sözleşmesi gereğince kendisine hizmet sunmadığından ücret istemeye hak kazanmadığını ileri sürerek başlatılan icra takibi sonucu ödenen 13.098,88 TL ile takip ve dava dosyalarında yaptığı masraflar ve vekalet ücretine karşılık fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 2.000,00 TL’nin faizi ile birlikte davalıdan tahsilini istemiştir. Davalı, davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, davanın İİK. 72. maddesine göre açılan istirdat davası olduğu ve davanın açıldığı tarih itibarı ile 1 yıllık hak düşürücü sürenin dolmuş olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir....

          lik çeke istinaden davalı tarafından, davacı hakkında 12.11.2007 tarihinde icra takibi yapılmış, davacı 08.02.2008 tarihinde menfi tespit ve istirdat davası açma hakkını saklı tutarak borcu ödemiş, aynı tarihde de iş bu menfi tespit davası açılmıştır. Davalı vekili, davanın reddini istemiştir. Mahkemece, yapılan yargılama sonucunda davanın kabulüne, davacının çekle borçlu olmadığının tespitine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. İİK'nun 72/1. maddesi hükmüne göre borçlu icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu bulunmadığının tespiti için menfi tespit açabilir.Aynı maddenin 7. fıkrası hükmüne göre borçlu olmadığı bir parayı temamen ödemek mecburiyetinde kalan şahıs, ödediği tarihten itibaren bir sene içinde umumi hükümler dairesinde mahkemeye başvurarak pararın geriye alınmasını isteyebilir. Somut olayda davacı borçlu 08.02.2008 tarihde borcu ödemiş, aynı tarihte menfi tespit davası açmıştır....

            Bunun için, takip devam ederken alacaklıya karşı menfi tespit davası açabileceği gibi, böyle bir menfi tespit davası açmamış ve borcu cebri icra tehdidi altında ödemiş ise, ödemiş olduğu paranın kendisine verilmesi için alacaklıya karşı istirdat davası açabilir. (Kuru, B. İcra ve İflâs Hukukunda Menfi Tespit Davası ve İstirdat Davası, Ankara 2003, s. 233) 2004 sayılı İcra ve İflâs Kanunu'nun 72/1. maddesi “Borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu bulunmadığını ispat için menfi tesbit davası açabilir.” hükmünü içermektedir. Aynı maddenin 7. fıkrasında ise “Takibe itiraz etmemiş veya itirazının kaldırılmış olması yüzünden borçlu olmadığı bir parayı tamamen ödemek mecburiyetinde kalan şahıs, ödediği tarihten itibaren bir sene içinde, umumi hükümler dairesinde mahkemeye başvurarak paranın geriye alınmasını isteyebilir.” düzenlemesi mevcuttur....

              Mahkememizin 08/03/2022 tarihli oturumunda davacı vekili, borcun ödendiğini, davaya istirdat davası olarak devam edeceklerini, davalı vekili, istirdat davasının reddini talep ettiklerini, borcun davacı tarafından ödenmediği, kooperatife ait olan ödeme dava açılmadan önce gayrimenkulu satın alan 3.kişi tarafından ödendiği, davacı tarafından ödenmediği, davacının şu an itibariyle kooperatif üyesi olmadığı, kooperatife karşı herhangi bir sorumluluğu olmadığı, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davalı kooperatif 19/04/2017 günlü kararı Madde 6.'ya göre; '2017 yılının aylık aidat miktarının mayıs 2017 tarihinden itibaren 10TL olması önerildi öneri oylamaya sunuldu 447 kabul oyu ile oy birliği ile kabul edildi....

                Esas sayılı dosyasında davacı tarafa, dava dışı müdahilin elinde bulunan dava konusu çeke yönelik istirdat davası açmak üzere süre verildiği, bunun üzerine davacı tarafından eldeki istirdat davasının açıldığı, yukarıda değinilen Yargıtay kararında da belirtildiği gibi çek iptali davasında verilen tedbirlerin istirdat davası açıldıktan sonra karar kesinleşinceye kadar devam edeceği, bu nedenle davacı vekili tarafından talep edilen ödeme yasağına yönelik tedbirin, çek iptali davasının konusuz kalması nedeniyle esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına dair verilen kararın kesinleşmesine kadar devam edeceği, kararın kesinleşmesinden sonra ise tedbir talebinin sonradan açılmış olan istirdat davası kapsamında talep edilebileceği, somut olayda Adana 1. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2022/... Esas sayılı dosyasının henüz kesinleşmediği, bu nedenle mahkemece, davacı vekilinin tedbir talebinin reddine karar verilmesinde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmıştır....

                  Davalı cevap olarak; takip borçlusu tarafından yapılan temlik işleminin muvazaalı olduğunu, davacının süresine usulüne uygun itirazda bulunmadığı gibi gecikmiş itiraz yoluna da başvurmadığını, İİK 89/3 maddesindeki menfi tespit davası açılması için öngörülen 15 günlük hak düşürücü sürenin geçtiğini belirterek haksız ve yersiz açılan davanın reddini savunmuştur. Yerel mahkemece; takip borçlusunun davacı 3. kişiden olan alacağını icra takip tarihinden önceki bir tarihte temlik etmiş olması nedeniyle istemin kabulüne dair verilen karar, davalı tarafından temyiz edilmiştir. Eldeki davanın; İİK 89. maddesi uyarınca 3. kişi durumunda olan davacının İİK 89/3 maddesinde öngörülen 15 günlük yasal hak düşürücü süreyi kaçırması nedeniyle icra takip alacaklısı olan davalıya karşı açtığı menfi tespit davası olduğu anlaşılmaktadır....

                    UYAP Entegrasyonu