Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Kayseri Genel İcra Müdürlüğünün 2019/107971 sayılı takip dosyası ile davalı T4 Şti tarafından 22.500,00 TL bedelli çeke istinaden davalı T3 aleyhine toplam 24.763,56- TL üzerinden icra takibi başlatıldığı, İ.İ.K.’nun 89/3. maddesine istinaden gönderilen haciz ihbarnamesi nedeniyle ihbarnameye muhatap olan davacı üçüncü kişi tarafından eldeki istirdat davasının açıldığı anlaşılmaktadır. İhbarnamenin gönderildiği icra takibi davalı alacaklı tarafından davalı borçlu Kadir Kanşıray'a karşı kambiyo senedine istinaden yapılmış olup ticari iş niteliğindeki takip dosyasından gönderilen ihbarnameye karşı açılan menfi tespit ve istirdat davasının da ticaret mahkemesinde görülmesi gerekir. Yargıtay 19. HD'nin 2019/1500 E. ve 2019/4799 K. sayılı ilamı da bu yöndedir. O halde, eldeki davanın Asliye Ticaret Mahkemesince görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. Bu nedenle, davaya bakmakla görevli mahkemenin Kayseri 2....

Borçlu hakkındaki takip; borçlu takibe hiç itiraz etmemişse, borçlunun yapmış olduğu itiraz icra mahkemesince kesin olarak kaldırılmış ise, borçlunun yapmış olduğu itiraz icra mahkemesince geçici olarak kaldırılmış ve borçlu tarafından süresi içinde borçtan kurtulma davası açılmamış ise kesinleşmiş olur. Borçlu itiraz süresi içinde itiraz hakkı varken borca ya da imzaya itiraz etmeyerek borcu öder ise cebri icra tehdidinden söz edilemeyeceğinden istirdat davası açamaz. Ancak sebepsiz zenginleşme davası açabilir. Yine süresinde borçtan kurtulma davası açmış ve bu davayı kaybetmiş olan borçlu istirdat davası açamayacağı gibi açtığı itirazın iptali davasını kaybeden borçlu da istirdat davası açamaz....

    Dava, İİK.nın 89/5. maddesinden kaynaklanan istirdat istemine ilişkindir.Dava, davacının, dava dışı 3. kişinin borcundan kaynaklı olarak, davalıya borçlu olmadığının tespiti istemli açılan istirdat davası olup, ilk derece mahkemesi kararı davacı tarafından aktif husumet ehliyeti olduğu gerekçesi ile istinaf edilmiştir. İnceleme, 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun(HMK) 355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır. Anılan yasa hükmü: "...Üçüncü şahıs, kusuru olmaksızın bir mâni sebebiyle müddeti içinde haciz ihbarnamesine itiraz etmediği takdirde 65 inci madde hükmü uygulanır. Her halde, üçüncü şahsın genel hükümlere göre borçluya karşı müracaat ve tazminat hakkı saklıdır....

    İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonunda; "Davanın niteliğine göre; 3.kişi tarafından, yani davacı tarafından icra dosyasına yapılan ödemeden dolayı istirdat ve menfi tespit davasının icra takibinin borçlusu tarafından açılması gerekir. Bu tür davada, davacı sıfatı takip borçlusuna aittir. Takip konusu borç, 3.kişi tarafından, yani davacı tarafından ödenmiş olsa bile; davacı sıfatı asıl borçluya aittir. Çünkü, burada borçtan kurtulan takip borçlusudur. Yargıtay 19 Hukuk Dairesi'nin 28/04/2016 tarih ve 2015/18160 Esas, 2016/7678 Karar sayılı içtihadı ve Yargıtay 19 Hukuk Dairesi'nin 06/05/2009 tarih ve 2009/4422 Esas, 2009/4085 Karar sayılı içtihadında da belirtildiği üzere ve İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2018/421 E....

      Kural olarak yapılan bu ödemenin İİK gereğince borca mahsuben yapılmış sayılacağı, yapılan ödemede davacı üçüncü kişinin ödediği bedelin sebepsiz zenginleşme kurallarına göre dosya borçlusundan geri isteme hakkı bulunacağı, ancak davalı olan alacaklının sebepsiz zenginleşen konumunda olmadığı anlaşılmaktadır. 3.kişi tarafından, yani davacı tarafından icra dosyasına yapılan ödemeden dolayı istirdat davasının icra takibinin borçlusu tarafından açılması gerekir. Bu tür davada, davacı sıfatı takip borçlusuna aittir. Takip konusu borç, 3.kişi tarafından, yani davacı tarafından ödenmiş olsa bile; davacı sıfatı asıl borçluya aittir. Çünkü, burada borçtan kurtulan takip borçlusudur. İcra dosyasında borçlu sıfatı olmayan borcu ödemiş olan davacı ... ... ... Şirketi'nin üçüncü kişi olarak ödediği bu parayı İİK 72. maddesi hükümleri uyarınca icra dosyası alacaklısına karşı istirdat davası açamayacağı şüphesizdir....

        Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 20/04/2015 tarih ve 2014/1126-2015/326 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü: Davacı, hamili bulunduğu çeklerini kaybettiğini ileri sürerek, iptal kararı talep etmiştir. Mahkemece, dava konusu çek hakkında usulen gerekli ilanların yapıldığı, dava konusu çeki elinde bulunduran şahıs tarafından başvuru yapıldığı, hamili belli olan çek için davacıya istirdat davası açması için süre verildiği, davacının hamil hakkında dava açtığı, bu durumda dava konusu çek yönünden iptal koşullarının mevcut olmadığı gerekçesi ile davanın reddine, ödeme yasağının kaldırılmasına karar verilmiştir. Kararı davacı temyiz etmiştir....

          İlk Derece Mahkemesi "...Bu açıklamalar ışığında somut olay değerlendirildiğinde; istirdat davasının koşullarının oluştuğu durumlarda davanın sebepsiz zenginleşme davası olarak nitelendirilmesinin doğru olmadığı, davacının istirdat davası açma imkanı varken 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde istirdat davası açmadığı anlaşıldığından,..." gerekçesi ile davanın usulden reddine karar vermiştir....

            Banka yazı cevabı incelendiğinde: dava konusu---------- keşide tarihli,---- numaralı, ----- tarafından ibraz edildiği anlaşılmış, davacı vekili çeki ibraz eden aleyhine istirdat davası açmak üzere muhtıra ile uyarılmış, davacı vekili tarafından ----Esas sayılı dosyasında ----- karşı istirdat davası açtığına ilişkin ----- mahkememize ibraz etmiştir. Tüm dosya kapsamınına göre: dava konusu çekin ---- adlı şahıs tarafından bankaya ibraz edildiği anlaşılmakla, davacı tarafın da bu şahsa karşı istirdat davası açtığı, dolayısıyla zayi nedeniyle çek iptali olan davanın konusu kalmadığından davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir....

              amacıyla açılan dava dosyasında TTK uyarınca istirdat davası açmak için kendilerine süre verildiğini, müvekkilinin çekin yetkili hamili olduğunu, bankaya vermek üzere imzalamış şekilde yedinde bulundurmakta iken çekin kaybolduğunu,çekte davacıya ait imzanın davalıya ciroyu, çekteki hakkı temlik içermediğini, 3. şahıs davalı ile davacının hiçbir hukuki ve fiili bağı, tanışıklarının bulunmadığını, davalıya borçlu olmadığının tespitine ve çekin istirdadına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

                İstirdat davasının açılmaması halinde ise ödeme yasağına ilişkin tedbir kararının kaldırılması gerekir.---- ------ Karara sayılı ilamı) Çek iptali davaları, özelliği itibari ile hasımsız açılan davalardan olup, yapılan yargılama sırasında çek hamilinin ortaya çıkması durumunda, çek iptali davasını açan davacıya, mevcut çek hamiline karşı çek istirdadı davası açması konusunda süre verilmesi gerektiği anlaşılmakla; Davacı vekiline çeki ibraz eden ... ----- mevcut çek hamiline karşı çek istirdadı davası açması için süre verildiği, davacı tarafça -------- dosyasında istirdat davası açıldığının bildirildiği,------ edildiğinde taraflar arasında dava dosyasının görüldüğü, davacı tarafça çek için istirdat davası açıldığı görülmekle, mahkememize açılan davanın konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına ve mahkememizce dava konusu çek hakkında verilen ödemeden men tedbir kararının akıbetinin istirdat davası açılan ------sayılı dosyasından verilecek karara bırakılmasına dair aşağıdaki şekilde...

                  UYAP Entegrasyonu