Bu nedenle icra tehdidi altında ödeme yapan davacının yasal 1 yıllık sürede istirdat davası açmasına yasal engel bulunmamaktadır....
Şti tarafından ibraz edildiği hakkında bilgi verilmiş, mahkememizin 17/09/2020 tarihli duruşmasında hazır bulunan davacı vekiline istirdat davası açması için süre verilmiş, davacı vekili tarafından sunulan beyan dilekçesi ile, dava konusu çekle ilgili İstanbul ...ATM'nin ... E. Sayılı dosyasında istirdat davası açtıklarını beyan etmiş olduğu anlaşılmış ve ilgili dosya mahkemeden celp edilmiş ve dosyanın derdest olduğu anlaşılmıştır. T. ...Bankası Gayrettepe şubesinin ... seri numaralı 32.957,44-TL bedelli çek yönünden davacı tarafça hamil aleyhine çek istirdat davası açıldığı anlaşıldığından bu çek yönünden açılan davanın konusuz kalması sebebi ile karar verilmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiştir. T. ......
Üçüncü kişinin ödeme yaptıktan sonra istirdat davası açabileceği hükme bağlanmışsa da ödeme yapmadan istirdat davasının öncüsü olan menfi tespit davası açma imkanı da tanınmalıdır. (Kuru, Baki: İcra Ve İflas Kanunu'nun 89. Maddesinde yapılan değişiklikler, Bankacılar Dergisi, 2003 s. 47. S. 65; İyilikli, ... : Haciz ihbarnameleri, Ankara 2012, S.157). Takip borçlusuna borçlu olmadığını düşünen üçüncü kişiye ödeme yapmadan menfi tespit davası açma imkanının tanınması menfaatler dengesine de uygun düşer. İİK.'nun 89. Maddesine göre takip alacaklısı haciz ihbarnamesi göndertme hakkını kullanırken dürüstlük kurallarına aykırı davranmamalıdır. Takip alacaklısının bu hakkını açıkça kullanmasını hukuk düzeni korumayacağından (MK. md. 2) üçüncü kişiye menfi tespit davası açma hakkı tanınması gerekir (3. HD 18.03.2010, 2009/19701 E, 2010/4600 K)....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2020/111 Esas KARAR NO : 2021/324 DAVA : 3. Şahıs Tarafından Açılan Menfi Tespit DAVA TARİHİ : 06/02/2020 KARAR TARİHİ : 20/04/2021 KARAR YAZIM TARİHİ : 26/04/2021 Mahkememizde görülmekte olan 3. Şahıs Tarafından Açılan Menfi Tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili bankaya 12/11/2018 tarihinde, Bakırköy ..... İcra Müdürlüğü'nün ...... E....
Davacı istirdat davasında yalnız paranın verilmesi lazım gelmediğini ispata mecburdur. " TÜM DOSYA KAPSAMI BİRLİKTE DEĞERLENDİRİLDİĞİNDE; Dava kira borcundan kaynaklanan istirdat davasıdır. İstirdat davalarında İİK. 78. Maddesinin 8. Bendinde yetkili mahkemeler belirtilmiştir. İstirdat davalarında iki yetkili mahkeme vardır. Dava davalının yerleşim yerinde açılabileceği gibi icra mahkemesinin bulunduğu yerde de açılabilir. İş bu davada davalının yerleşim yeri Kozan/Adana olmakla beraber icra mahkemesinin bulunduğu yer Adana'dır. Dolayısıyla davacı tarafından seçimlik hakkı kullanılarak yetkili mahkemede dava açılmış olup, Adana 7. Sulh Hukuk Mahkemesi tarafından davaya devam edilerek karar verilmesi gerekmektedir. Tüm bu sebeplerle açılan davada Adana 7. Sulh Hukuk Mahkemesi yetkili olduğundan yargı yeri olarak belirlenmesine karar vermek gerekmiştir....
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili, istirdat davası açılması hususunda verilen kesin süreye ilişkin ara kararına karşı dosya içerisinde de bulunan 16.11.2023 tarihli beyan dilekçesinin sunulduğunu, bu dilekçede dava konusu çekin ... isimli kişi tarafından bankaya ibraz edildiğini ve akabinde müvekkili şirket tarafından Çorlu Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunulduğunu, çekin arka yüzünde müvekkilinin cirosu olmadığından çek sadece 3.kişi tarafından ibraz edildiğinden çeke ilişkin icra takibi başlatılmadığından ancak keşideci tarafından menfi tespit davası açılabileceğini, icra dosyası açılmadığını, dosyaya ödeme yapılmadığından istirdat davası açılamayacağı hususunun bildirildiğini, bu beyana rağmen mahkemece verilen süre içinde istirdat davası açmadıklarından davanın reddine karar verilmesinin haksız ve hukuka aykırı olduğunu, çeki ibraz eden şüpheli tarafından icra takibi başlatılmış olsaydı ancak keşideci tarafından menfi tespit davası açılabileceğini, bu durumda yasal olarak...
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO:2020/301 Esas KARAR NO :2020/907 DAVA:3. Şahıs Tarafından Açılan Menfi Tespit DAVA TARİHİ:02/07/2020 KARAR TARİHİ:29/12/2020 Mahkememizde görülmekte olan 3. Şahıs Tarafından Açılan Menfi Tespit davasının yapılan açık yargılamasının sonunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin tekstil işleri ile iştigal ettiğini, davalı tarafça, dava dışı borçlular ... ve .... Ltd. Şti. hakkında .... İcra Müdürlüğünün ... Esas sayılı dosyasıdan kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla icra takibi başlatıldığını, takip dolayısıyla 04/03/2020 tarihinden .... İcra Müdürlüğünün ......
ye ait 23/05/2022 tarih, .... sayılı cevabi yazısında; talebe konu çekin 3. Şahıs olan ... vergi nolu .... Sanayi ve Ticaret A.ş. Tarafından ibraz edildiğini ve takas sorgusunda karşılıksız işlemi gördüğünü, .... Bankası A.ş.'nin 01/05/2022 tarih, ... sayılı cevabi yazısında ise talebe konu çekin 3. Şahıs olan .... TC kimlik numaralı .... tarafından ibraz edildiğini ve karşılıksız olarak işlem gördüğüne ilişkin cevap verildiği anlaşılmakla, mahkememizce davacı tarafa çekleri ibraz edene karşı istirdat davası açmak üzere kesin süre verildiğine ilişkin muhtıra tebliğ edilmiş, davacı tarafa verilen kesin süre içerisinde dava açıldığına dair belge ibraz edilmemiş olmakla; açılan davanın reddine karar verilerek aşağıda yazılı olduğu biçimde hüküm kurulmuştur....
İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2013/138 Esas sayılı dosyası ile açılan davanın kabulüne karar verilerek tebligatın usulsüz olduğunun tespit edildiğini ve verilen kararın Yargıtay denetiminden geçerek onandığını, davalının komisyon sözleşmesi gereğince kendisine hizmet sunmadığından ücret istemeye hak kazanmadığını ileri sürerek başlatılan icra takibi sonucu ödenen 13.098,88 TL ile takip ve dava dosyalarında yaptığı masraflar ve vekalet ücretine karşılık fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 2.000,00 TL’nin faizi ile birlikte davalıdan tahsilini istemiştir. Davalı, davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, davanın İİK. 72. maddesine göre açılan istirdat davası olduğu ve davanın açıldığı tarih itibarı ile 1 yıllık hak düşürücü sürenin dolmuş olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir....
lik çeke istinaden davalı tarafından, davacı hakkında 12.11.2007 tarihinde icra takibi yapılmış, davacı 08.02.2008 tarihinde menfi tespit ve istirdat davası açma hakkını saklı tutarak borcu ödemiş, aynı tarihde de iş bu menfi tespit davası açılmıştır. Davalı vekili, davanın reddini istemiştir. Mahkemece, yapılan yargılama sonucunda davanın kabulüne, davacının çekle borçlu olmadığının tespitine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. İİK'nun 72/1. maddesi hükmüne göre borçlu icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu bulunmadığının tespiti için menfi tespit açabilir.Aynı maddenin 7. fıkrası hükmüne göre borçlu olmadığı bir parayı temamen ödemek mecburiyetinde kalan şahıs, ödediği tarihten itibaren bir sene içinde umumi hükümler dairesinde mahkemeye başvurarak pararın geriye alınmasını isteyebilir. Somut olayda davacı borçlu 08.02.2008 tarihde borcu ödemiş, aynı tarihte menfi tespit davası açmıştır....