WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davalı alacaklı vekili, borçlu ve 3.kişi şirketin aynı adreste, aynı işkolunda faaliyette bulunduklarını, davacı hacizli malların borçludan satın aldığını belirterek fatura sunduğunu bunun işyeri devri niteliğinde olduğunu ve 3.kişinin borçlardan sorumlu olduğundan haksız açılan davanın reddi gerektiğini belirtmiştir. Mahkemece, dava konusu haczin yapıldığı adresin davacı tarafından mal sahibinden kiralandığı ve adına tescil edildiği,hacze konu makineleri 02.03.2011 tarihinde borçludan satın aldığı ve bedelini ödediği,ihtiyati hacizden önce borçluya yapılan bir tebliğat olmadığından bahisle davanın kabulüne karar vermiş; hüküm, davalı alacaklı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, 3.kişinin İİK'nun 96 ve devamı maddelerine dayalı olarak açtığı istihkak davasına ilişkindir. Dava konusu haciz 28.04.2011 tarihinde önceden borçlu adresi olan adreste yapılmıştır....

    Mahkemece, dava konusu aracın trafik kaydı üzerine davacıya yapılan satıştan sonra haciz konulduğu, davacının mülkiyeti geçerli olarak kazandığından bahisle davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı alacaklı vekili ve vekalet ücreti yönünden davacı 3.kişi vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, 3.kişinin İİK’nun 96 ve devamı maddelerine dayalı olarak açtığı istihkak davasına ilişkindir. 1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde ve değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, göre davalı alacaklı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle 2-İstihkak davaları Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 11.maddesi 4.fıkrası son cümlesi gereğince nisbi vekalet ücretine tabi davalardan olup takip konusu alacak miktarı ile 2012/8702 2013/12851 haczedilen malın değerinden hangisi az ise o değer üzerinden nisbi vekalet ücretine hükmedilir....

      Mahkemece, dava konusu aracın trafik kaydı üzerine davacıya yapılan satıştan sonra haciz konulduğu, davacının mülkiyeti geçerli olarak kazandığından bahisle davanın kabulüne karar verilmiş hüküm davalı alacaklı vekili ve vekalet ücreti yönünden davacı 3.kişi vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, 3.kişinin İİK’nun 96 ve devamı maddelerine dayalı olarak açtığı istihkak davasına ilişkindir. 1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde ve değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, göre davalı alacaklı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle 2-İstihkak davaları Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 11.maddesi 4.fıkrası son cümlesi gereğince nisbi vekalet ücretine tabi davalardan olup takip konusu alacak miktarı ile 2012/8654 2013/12850 haczedilen malın değerinden hangisi az ise o değer üzerinden nisbi vekalet ücretine hükmedilir....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki istihkak davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı 3.kişi vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı 3.kişi vekili,... İcra Müdürlüğünün 2012/291 sayılı takip dosyasından, davacıya ait hayvanların 18.04.2012 tarihinde haczedildiğini belirterek, İİK'nun 96 ve devamı maddelerine dayalı olarak istihkak davasının kabulü ile anılan haczin kaldırılmasını istemiştir. Davalı alacaklı vekili, borçluya ödeme emrinin haciz yapılan adreste tebliğ edildiğini ve haciz sırasında ismini vermeyen şahsın dava konusu hayvanların borçlaya ait olduğunu belirttiğini, istihkak iddiasının mal kaçırma amacı ile kötü niyetli olarak ileri sürüldüğünden haksız açılan davanın reddi gerektiğini savunmuştur....

          Davalı alacaklılar vekili, davacının borçlunun akrabası olduğunu, istihkak iddiasının kötüniyetle yapıldığını, soyut iddialara dayanan ve haksız açılan davanın reddi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece, dava konusu hacizlerin borçlu adresinde yapıldığı, davacı ve borçlu arasında sıhri hısımlık bulunduğu, kira sözleşmesinin borcun doğumundan sonra düzenlendiği ve diğer belgelerin de haczedilen mallara ilişkin olduğu anlaşılamadığı gibi, istenilen kişi adına her zaman temini mümkün olduğundan mülkiyet karinesinin aksinin ispatına yeterli olmadığından bahisle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı 3.kişi vekili ve avukatlık ücreti taktirinde hata yapıldığı gerekçesiyle davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, 3.kişinin İİK”nun 96 ve devamı maddelerine dayalı olarak açtığı isTihkak davasına ilişkindir. 1....

            Davalı alacaklı vekili, borçlunun haciz mahallinde bulunduğunu, haciz sırasında mahalde bulunan bekçinin malların borçluya ait olduğunu beyan ettiğini ve davacının sunduğu fatura kapsamındaki malların hacizli mallara uygun olmadığını belirterek, davanın reddi gerektiğini savunmuştur. Davalı borçlu duruşmalara katılmamış ve cevap dilekçesi sunmamıştır. Mahkemece, bir başka takip dosyasında yapılan ihalede dava konusu malların satıldığı, bedelin alacaklıya ödendiğinden, davanın satış bedeline dönüşmediğinden bahisle konusu kalmayan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş; hüküm, davacı 3.kişi vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava 3.kişinin İ.İ.K.'nun 96. ve onu izleyen maddelerine dayalı olarak açtığı istihkak davasına ilişkindir....

              ve üçüncü kişi şirket lehine istihkak iddiasına bulunmaya yetkili bulunan ...'ın huzurunda yapıldığı, ...’nın yapılan haciz sırasında üçüncü kişi lehine istihkak iddiasında bulunmadığı gibi dosya borcuna mahsuben 5.000,00 TL ödeme yaptığı, Üçüncü kişi şirket yetkilisinin de açıkça istihkak iddialarının bulunmadığını beyan ettiği, haciz tarihinden itibaren 7 gün içerisinde davacı üçüncü kişi tarafından istihkak iddiasında bulunulmadığı, bu haliyle süresi içerisinde yapılmış geçerli bir istihkak iddiası bulunmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş,karara karşı davalı alacaklı vekili ve davacı üçüncü kişi vekili temyize başvurmuştur. Dava, üçüncü kişinin İİK'nun 96. vd. maddelerine dayalı istihkak iddiasına ilişkindir. 1- Davacı üçüncü kişinin temyiz itirazlarının incelenmesinde; İİK'nın 96 vd. maddesine göre, borçlu tarafından üçüncü kişi lehine veya üçüncü kişi tarafından bizzat kendi lehine istihkak iddiasında bulunabilirler....

                Mahkemece, davacının İİK’nun 97/a maddesi gereğince malı ne suretle iktisap ettiğini ve borçlu elinde bulunma nedenini ispatlayamadığından bahisle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı 3.kişi vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, 3.kişinin İİK'nun 96 ve onu izleyen maddelerine dayalı taşınır mala ilişkin istihkak davasıdır. Dava konusu fırın 24.03.2010 tarihinde borçluya ödeme emrinin tebliğ edildiği adreste ve davacı 3.kişi huzurunda haczedilmiştir. Bu durumda hacizli malın borçlu ve davacı 3.kişinin birlikte elinde bulundurduğunun kabulü gerekir. İİK’nun 97/a maddesi 1.fıkra 2.cümlesi gereğince borçlu ve 3.şahısların taşınır malı birlikte ellerinde bulundurma halinde dahi mal borçlu elinde sayılır ve anılan madde de yer alan mülkiyet karinesi borçlu dolayısı ile alacaklı yararındır. Mülkiyet karinesi aksinin davacı tarafından her türlü delille kanıtlanması olanaklıdır....

                  Dava, 3.kişinin İİK’nun 96 ve devamı maddelerine dayalı olarak açtığı istihkak davasına ilişkindir. Dava konusu duba, 23.06.2009 tarihinde dava dışı ... kum ocağına ait sahada haczedilmiştir. Haciz sırasında anılan şirket yetkilisi dubanın borçlu şirkete ait olduğunu ve ondan kiralandığını belirterek 11.09.2008 tarihli kira sözleşmesini sunmuştur. Davacı 3.kişi şirket ortağı ... hem asıl borçlu hem de borçlu şirketin ortağı olup her iki şirkette aynı aileye aittir. Davacı şirket hacizli dubayı borçludan satın aldığına ilişkin 05.12.2008 tarihli fatura sunmuş ve bu faturanın ticari defterinde kaydının bulunduğu tesbit edilmiş ise de yevmiye defterinin kapanış tastiki bulunmadığından davacı lehine delil olma özelliği taşımamaktadır. Öte yandan bu satışa rağmen, dubanın kiralandığı şirkete bu satış bildirilmemiş ve kiralama ilişkisi borçlu şirket ile devam etmiştir....

                    Davalı borçlu, davacı şirketteki hissesini 2006 yılında devrettiğini ve haczedilen makinelerin davacı şirkete ait olduğunu beyan etmiştir. Mahkemece, borçlunun şirket ortağı iken hissesini devrettiği, ortağın şahsi borcundan dolayı şirkete ait malların haczedilemeyeceğinden bahisle davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı alacaklı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, 3.kişinin İİK”nun 96 ve devamı maddelerine dayalı olarak açtığı istihkak davasına ilişkindir. Dava konusu makineler, takip dayanağı bonoda belirtilen ve ödeme emrinin tebliğ edildiği adreste borçlu huzurunda haczedilmiştir. İİK’nun 97/a maddesinde öngörülen mülkiyet karinesi borçlu dolayısı ile alacaklı yararınadır.Davacı 3.kişi bu yasal karinenin aksini kesin ve güçlü delillerle ispatlaması gerekmektedir. Davacı, hacizli makinelere ilişkin olarak eski tarihli faturalar ve ticari defter kayıtlarını delil olarak sunmuştur....

                      UYAP Entegrasyonu