"İçtihat Metni" Mahkemesi :İcra Hukuk Mahkemesi -K A R A R- Taraflar arasındaki, 3.kişinin İİK’nun 96 ve devamı maddelerine dayalı olarak açtığı istihkak davasına ilişkin Mahkemece verilen 01/06/2009 tarihli karar, davacı 3.kişi ve davalı alacaklı vekillerince süresinde temyiz edilmiş olup, bilahare anlaşmaları üzerine davacı ve davalı vekilleri vekaletnamelerindeki yetkilerine binaen temyiz talebinden feragat etmiş bulunduklarından, davacı 3.kişi ve davalı alacaklı vekilinin vaki temyiz talebinin feragat nedeniyle REDDİNE, peşin alınan harcın istek halinde temyiz edenlerden davacı ve davalı alacaklıya geri verilmesine 3/11/2009 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Taraflar arasındaki istihkak davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına dair verilen hükmün süresi içinde davacı 3.kişi vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı 3 kişi vekili, ... 2.İcra Müdürlüğünün 2010/5598 sayılı takip dosyasından davacıya ait işyerindeki malların haczini engellemek için cebri icra tehdidi 7.941,42 TL ödediğini belirterek İİK’nun 96 ve devamı maddelerine dayalı olarak istihkak davasının kabulü ile haczin kaldırılmasını istemiştir. Davalı alacaklı ve borçlu duruşmalara katılmamış ve cevap dilekçesi sunmamışlardır....
Mahkemece, İİK'un 102.maddesine göre haczedilen malların ve takdir edilen kıymetlerinin tutanağa yazılap haczi yapan icra memuru tarafından imzalanması gerektiği, dava konusu 09.08.2011 tarihli haciz tutanağında 13 sayfalık demirbaş listesindeki malların haczedildiğinin belirtildiği ancak tutanağa eklendiği belirtilen demirbaş listesinin hacze katılanalar ve icra memuru tarafından imzalanmadığından geçerli bir haciz olmadığını, istihkak davası için gerekli ön koşul olan geçerli bir haczin varlığından söz edilemeyeceğinden bahisle davanın hukuki yarar yokluğundan reddine karar vermiş; hüküm, davacı 3.kişi vekili tarafından temyiz edilmiştir. Uyuşmazlık 3.kişinin İİK’nun 96 ve onu izleyen maddelerine dayalı istihkak davasına ilişkindir....
Davalı borçlu vekili, borçlunun davacıdan boşandığını ve protokolle ev eşyalarının davacıya bırakıldığını belirtmiştir. Mahkemece, toplanan tüm deliller ve muhtarlıktan alınan nakil belgelerinden boşanmanın alacaklılardan mal kaçırma amacı ile danışıklı yapıldığının anlaşıldığı ve davacının dava konusu eşyalara ilişkin mülkiyet belgesi de sunmadığından bahisle davanın reddine karar verilmiş; hüküm davacı 3.kişi vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava 3.kişinin İİK”nun 96 ve devamı maddelerine dayalı olarak açtığı istihkak davasına ilişkindir. 1. Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde, dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre davacı 3.kişi vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2. Dava konusu ev eşyaları davacı 3.kişi ve borçlunun boşanmaya rağmen birlikte oturdukları adreste haczedilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Dosya içeriğine göre dava, 3.kişinin İİK'nun 96 ve devamı maddelerine dayalı olarak açtığı istihkak istemine ilişkindir. Yerel Mahkemece verilen kabul kararı Dairemizin 2.6.2014 tarih 2014/9015 Esas 2014/8784 Karar sayılı ilamı ile düzeltilerek onanmasına karar verilmiş; süresi içinde davacı vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla Başkanlar Kurulu Kararı Ortak Hükümler 1/2-son cümlesi ve Yargıtay Yasasının 14.maddesine göre karar düzeltme inceleme görevi Yüksek Yargıtay 8.Hukuk Dairesine aittir. Bu nedenlerle dosyanın anılan Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE 7.4.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Uyuşmazlık, 3. kişinin İİK'nun 96 vd. maddelerine dayalı istihkak davasına ilişkindir.Dava konusu haciz ihbarnamesi bankaya 03.11.2011 tarihinde gönderilmiştir. 3.kişi banka istihkak iddiasında bulunmuş, davalı alacaklı da istihkak iddiasına itiraz etmiştir. İstihkak iddiası ile yasada öngörülen hak düşürücü dava süresi kesilmiştir. 3. kişinin istihkak iddiası üzerine İcra Müdürlüğü tarafından İİK.'nun 97/1. maddesindeki prosedürün işletilmesi gerekir. Somut olayda prosedür işletilerek dosyanın takibin devamı veya taliki konusunda bir karar verilmek üzere İcra Mahkemesi'ne gönderildiği anlaşılmaktadır. Bu halde İcra Mahkemesi'nce verilen kararın tefhimi veya tebliğinden itibaren 7 gün içinde istihkak davası açılabilir. ......
Mahkemece, toplanan delillere göre; davacı 3.kişi ile borçlunun kardeş olup birlikte oturdukları, 06.10.2009 tarihli haciz işleminin aynı gün öğrenildiği, İİK.nun 96/3.maddesi uyarınca, davacının hacze ıttıla tarihinden itibaren (7) gün içinde istihkak iddiasında bulunması gerektiği, buna göre davanın süresinde açılmadığı gerekçesiyle, davanın süre yönünden reddine karar verilmiş, hüküm davacı 3.kişi vekili tarafından temyiz edilmiştir. 2010/4335 2010/10570 Dava, 3.kişinin İİK’nun 96 ve devamı maddelerine dayalı olarak açtığı istihkak davasına ilişkindir. İİK.nun 19.maddesinde, “gün olarak tayin olunan müddetlerde ilk günün hesaba katılmayacağı” açıklanmış, aynı şekilde HUMK.nun 161.maddesinden de, “müddet gün olarak tayin edilmiş ise tefhim veya tebliğ edildiği günün hesaba katılmayacağı” belirtilmiştir....
Mahkemece, borçlu ve davacının baba-oğul oldukları, haczin borçlu adına tapuda kayıtlı olan adreste borçlu ve 3.kişi huzurunda yapıldığını mülkiyet karinesinin alacaklı yararına olduğu, davacı 3.kişinin karine aksini ispatlayamadığından bahisle davanın reddine karar verilmiş hüküm 3.kişi vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, 3.kişinin İİK’nun 96 ve devamı maddelerine dayalı olarak açtığı istihkak davasına ilişkindir. Dava konusu hayvanlar 18.08.2010 tarihinde davacı 3.kişi huzurunda haczedilmiş ise de haciz sırasında bir kısım tanıklar borçlu ve davacının birlikte oturduğunu belirtmiş, Haciz adresine ait tapu kaydı borçlu adına olup, borcun doğumundan sonra düzenlenen noter onaylı kira sözleşmesi yaşam deneyimlerine uygun olmadığı gibi mernis kayıtlarından davacı ve borçlunun birlikte oturdukları anlaşılmaktadır. Bu durumda, İİK’nun 97/a maddesinde öngörülen mülkiyet karinesi borçlu dolayısı ile davalı alacaklı yararınadır....
Dava 3.kişinin, İİK’nin 96 ve devamı maddelerine dayalı olarak açtığı istihkak davasına ilişkindir. 1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde,dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre davacı 3.kişi vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2- İcra Mahkemesince teminat karşılığı takibin durdurulmasına karar verildiğine göre, İ.İ.K.nun 97/13. maddesinde açıklandığı şekilde, bu dava nedeniyle davacı 3.kişinin tutumu sonucu alacağın tahsilinin geciktiğinden davanın reddi nedeniyle alacaklı yararına %40 tazminata hükmedilmesi yerindedir. Ancak, tazminat matrahının belirlenmesinde, takip konusu alacak miktarı ile hacizli mal değerinden hangisi az ise o miktarın esas alınması gerekirken, alacak miktarından fazla olan hacizli mal değeri üzerinden tazminata hükmedilmesi de isabetsizdir....
Davalı borçlu duruşmalara katılmamış ve cevap dilekçesi de sunmamıştır. Mahkemece, aracın trafikte borçlu adına kayıtlı olduğunu, trafik kayıtlarının mülkiyeti kesin olarak belirleyen bir kanıt olmadığını ancak aksini iddia eden kişinin geçerli ve 3.kişileri bağlayan ve öncelikle zarara uğrayanların haklarına haleldar etmeyecek şekilde kanıtlanması gerektiği, davacının sunduğu feragatnamenin gücünün mülkiyet ihdas edecek mahiyette olmadığından bahisle davanın reddine karar verilmiş; hüküm davacı 3.kişi vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, 3.kişinin İİK’nun 96 ve devamı maddelerin dayalı olarak açtığı istihkak davasına ilişkindir. Dosyadaki bilgi ve belgelerden İstanbul Asliye 13.Ticaret Mahkemesinin 12.10.2006 gün ve E 2006/215-2006/530 sayılı kararı ile borçlunun iflasına karar verildiği ve kararın kesinleştiği anlaşıldığından İİK'nun 193/2 maddesi uyarınca takip düşmüş ve hacizler kalkmıştır....