"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki istihkak davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı 3.kişiler vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı 3.kişiler, Kayseri 7.İcra Müdürlüğünün 2010/1306 sayılı takip dosyasından, oğullarının borcundan dolayı 25.01.2011 tarihinde ev eşyalarının haczedildiğini belirterek, İİK”nun 96 ve devamı maddelerine dayalı olarak istihkak davasının kabulü ile anılan hacizlerin kaldırılmasını istemiştir. Davalı alacaklı vekili, ödeme emrinin haciz adresine tebliğ edildiğinden mülkiyet karinesinin borçlu lehine olduğu ve haksız açılan davanın reddi gerektiğini savunmuştur. Davalı borçlu, duruşmalara katılmamış ve cevap dilekçesi sunmamıştır....
Davalı borçlu, duruşmalara katılmamış ve cevap dilekçesi sunmamıştır. Mahkemece, Sincan 1.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2008/137 Esas sayılı dosyasından aracın satışının engellenmesi için tedbir kararı verildiği ve satışın bu tarihten sonra yapıldığı, Karayolları Trafik Kanunun 85/2. Maddesi gereğince konulan tedbir kararından sonra yapılan tescillerin hükümsüz olduğundan ve tedbir kararının kaldırıldığına ilişkin bir karar bulunmadığından, araç satışının danışıklı olduğunun anlaşıldığından bahisle davanın reddine karar verilmiş;hüküm, davacı 3.kişi ve borçlu vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, 3.kişinin İİK’nun 96 ve devamı maddelerine dayalı olarak açtığı istihkak davasına ilişkindir. Dava konusu aracın trafik kaydı üzerine haciz 06.08.2009 tarihinde konulmuş, davacı 3.kişi ise aracı 17.03.2008 tarihinde hacizden önce 2918 sayılı Karayolları Trafik Yasası’nın 4199 sayılı Yasa ile değişik 20/d maddesine uygun olarak Noterde düzenlenen sözleşme ile satın almıştır....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki istihkak davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı üçüncü kişi ve borçlu vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı 3.kişi vekili, Ankara 3.İcra Müdürlüğünün 2009/11065 Esas sayılı dosyasından, davacının 17.03.2008 tarihinde noterde düzenlenen sözleşme ile satın aldığı 06 RPM 70 plakalı aracın trafik kaydı üzerine borçlunun borcundan dolayı haciz konulduğunu belirterek, İİK”nun 96 ve devamı maddelerine dayalı olarak istihkak davasının kabulü ile anılan haczin kaldırılmasını istemiştir....
Dava 3.kişinin İİK”nun 96 ve devamı maddelerine dayalı olarak açtığı istihkak davasına ilişkindir. 1.Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde, dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre davacı 3.kişi vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2. Davalı alacaklı vekilinin temyizine gelince, davacı 3.kişinin davası red edildiğine göre, vekil ile temsil edilen davalı alacaklı yararına Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 11. Maddesi 4. Fıkrası son cümlesi gereğince takip konusu alacak miktarından düşük olan red edilen hacizli malın değeri üzerinden nisbi vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken maktu vekalet ücretine hükmedilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Ne var ki bu yanılgının giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirir nitelikte görülmediğinden HUMK 438/7. maddesi gereğince hükmün düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir....
Dava, İİK’nun 96 ve devamı maddelerine dayalı olarak açılan istihkak davasına ilişkindir. 1.Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere,mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına göre, davacı 3.kişinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2.Davalı alacaklı vekilinin temyizine gelince: Davacı 3.kişinin davası red edilmiş ve İcra Mahkemesince teminat karşılığı dava konusu malların satış bedelinin alacaklıya ödenmemesi yönünde tedbir kararı verilmiş olduğuna göre İİK.’nun 97/13. maddesi gereğince bu dava nedeniyle davacı 3.kişinin tutumu sonucu alacağın tahsili geciktiğinden, alacaklı yararına % 40 tazminata hükmedilmesi gerekirken bu yönün göz ardı edilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Ne var ki bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirir nitelikte görülmediğinden, HUMK 438/7. maddesi gereğince hükmün düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir....
Dava, 3.kişinin İİK’nun 96 ve devamı maddelerine dayalı olarak açtığı istihkak davasına ilişkindir. Dava konusu makineler 09.07.2008 tarihinde, takip konusu bonoda yer alan ve borçluya ödeme emrinin tebliğ edildiği adreste haczedilmiştir.Bu durumda mülkiyet karinesi borçlu dolayısı ile davalı alacaklı yararınadır. Bu yasal karine aksinin davacı 3.kişi tarafından kesin ve güçlü delillerle kanıtlanması gerekmektedir. 2010/7607 2010/11389 Davacı şirket borcun doğumundan sonra, borçlunun reşit olmayan oğlunun da bulunduğu kişilerce kurulmuştur. Kurulduğu adres yine borcun doğumndan sonra borçlunun kardeşi ve yine aynı soyisimli şahıs tarafından kurulmuş ...Ltd şirketi adresi iken bu şirket tasfiyesi sırasında, 3.kişi şirket şube adresi olan haciz adresine gemiştir....
Mahkemece, haciz adresinin borçluya ait olduğuna dair bir belge ve emarenin olmadığı, haciz sırasında 3.kişinin hazır olduğu ve haczedilen malların ihaleden alındığının anlaşıldığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davalı alacaklı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, 3.kişinin İİK’nun 96 ve devamı maddelerine dayalı olarak açtığı istihkak davasına ilişkindir. Dava konusu makineler 28.11.2006 tarihinde, alacaklı tarafından gösterilen adreste ve bilahare haciz mahalline gelen davacı 3.kişi huzurunda haczedilmiştir. İİK’nun 97/a maddesinde öngörülen mülkiyet karinesi davacı 3.kişi yararınadır. Mülkiyet karinesinin aksinin davalı alacaklı tarafından her türlü delille ispatlanması olanaklıdır....
Mahkemece, alınan bilirkişi raporuna göre haciz tutanağının 1 ve 2.sırasındaki malların kayden 3.kişiye ait olduğunun saptandığı, 3.sıradaki malın faturası olmamakla beraber borçlu ve davacı 3.kişi şirketler arasında organik bağ tesbit edilmediğinden bahisle davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı alacaklı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, 3.kişinin İİK’nun 96 ve devamı maddelerine dayalı olarak açtığı istihkak davasına ilişkindir. Dava konusu taşınır mallar 24.05.2007 tarihinde ,takip dayanağı bonoda belirtilen ve ödeme emrinin tebliğ edildiği adreste haczedilmiştir.İİK’nun 97/a maddesinde belirtilen mülkiyet karinesi borçlu dolayısı ile davalı alacaklı yararınadır. Davacı 3.kişinin, mülkiyet karinesinin aksini kesin ve güçlü delillerle ispatlaması gerekmektedir....
Mahkemece toplanan delillere göre: haczin davacı üçüncü kişi iş yerinde yapıldığı, ibraz edilen kira sözleşmesinin bu adrese ait olmadığı, davacı ve borçlunun aynı iş kolunda faaliyet gösterdiği, davacı tarafından ibraz edilen faturaların haczedilen mallara uyumluluk gösterdiği ancak davacının ibraz ettiği defterlerde kaydına rastlanmadığı istihkak iddiasının davacı tarafça ispatlanamadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı üçüncü kişi vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava İİK'nun 96 ve devamı maddeleri gereğince açılmış 3. kişinin istihkak iddiasına ilişkindir. Dava konusu haciz, üçüncü kişinin faaliyet adresinde yapılmış olup, ödeme emri burada tebliğ edilmemiştir ve haciz esnasında borçlu hazır olmadığı gibi borçluya ait belge de bulunmamıştır. Vergi Dairesi'nden gelen müzekkere yanıtına göre haciz adresi borçlunun faaliyet adresi değildir. Somut olayda mülkiyet karinesi davacı 3. Kişi yararınadır. 3. kişi tarafından İİK’nun 96....
Dava, 3. kişinin İİK’nun 96 ve devamı maddelerine dayalı olarak açtığı istihkak davasına ilişkindir. Dava konusu taşınır mallar, 28.01.2014 tarihinde haczedilmiş ve 30.01.2014 tarihinde 3. kişi yazılı olarak istihkak iddiasında bulunmuş, davalı alacaklı istihkak iddiasına itiraz etmiştir. İstihkak iddiası ile Yasa'da öngörülen hak düşürücü dava süresi kesilmiştir. İstihkak iddiası üzerine İcra Müdürlüğü'nce İİK'nun 97/1. maddesindeki prosedürün işletilmesi gerekir. Prosedür işletilmemişse, dava açma süresi henüz başlamış olamayacağından 3. kişi davasını hacizli mal satılarak bedeli alacaklıya ödeninceye kadar açabilir. Prosedür işletilmişse, İcra Mahkemesi'nce verilecek kararın tefhimi veya tebliğinden itibaren 7 gün içinde istihkak davasını açabilir. (İİK.97/6 ) Somut olayda; İcra müdürlüğü tarafından İİK’nun 97/1. maddesindeki yasal prosedür işletilmemiş, üçüncü kişi tarafından doğrudan dava açılmıştır ki bunu engelleyen yasal bir düzenleme de bulunmamaktadır....